Erdoğan: ''Ötekileştirmeye müsade etmeyiz''

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Millet olarak, ülke olarak eşsiz bir tecrübeye sahibiz. Bugün bizi diğer ülkelere farklı kılan en büyük özelliğimiz de budur. O tarihi kökler üzerinde bugün burada yine sizlerle beraberiz. İnşallah daima barış ve huzur içinde buradaki gibi birarada ve huzur içinde olacağız. İftar sofrası sadece birlikte yemek yemek değil, manevi iklimi paylaşmaktır. Öteden beri bu sofrada herkese yer var. Bizimle oturan herkesle paylaşacak ekmeğimiz, aşımız, muhabbetimiz var. Zira bizim değerlerimizde biliyorsunuz, muhabbetten, muhammed oldu hasıl, muhammed'siz muhabbetten ne hasıl. Bu çerçeve o. Zira btün yaradılanları yaradandan ötürü sevecek bir halimiz var. Kişisel tarihimizin şahidi de millet olarak şahidimiz de İstanbul'dur. İstanbul, birarada yaşamanın ilham kaynağıdır."

İşte bu birbirimize bakışımızın özetidir
İstanbul görmesini bilen göz için, mimozaların papatyalarla, kır çiçeklerinin yabani otların birarada derlendiği koca bir çiçek demetidir. Bu çiçek demetini inşallah soldurmayacağız. Yassı Ada'da Merhum Menderes ile aynı kaderi paylaşan ve orayı bizim için Yaslı Ada haline getiren bir kişi de Zakar Bey idi. Zakar Tarver TBMM'de yaptığı bir konuşmada aynen şöyle demişti 'Memleketimizde yaşayan gayri mütslim azınlık, mukadderatını bu memleketin mukeddaratına bağlamış, bu memleketin iyiliğine candan sevinen insanlardan oluşmaktadır' bunu TBMM'de söylüyor. İşte bu birbirimize bakışımızın özetidir.

Ne yazık ki bu huzur ve kardeşlik iklimini bozmaya çalışan provakasyonlar da olmuştur. geçmiş zaman içinde ve hala bugün de var provakatörler çıkmıştır. Hükümet olarak son 9 yılda attığmıız kararlı adımlar, hukuk dışı yapılanmalara karşı verdiğimiz mücadele ile bizatihi bu provakasyonları boşa çıkarttık. Hiç bir zaman hiçbir vatandaşımızı ayırt etmeksizin, bütün insanların sorumluluğu bizde. Bu memlekette, toplumun herkesiminden insanların özgürlüklerini yaşayamadığı dönemler olmuştur. Herkes gibi farklı inanç gruplarının da maruz kaldıkları haksızlıkları biliyoruz. Onlar artık geride kaldı. Bizim ülkemizde vatandaşımızın inancından, dininden, farklı hayat tarzından dolayı baskı gördüğü dönemler açık söylüyorum geride kaldı.

Bu ülkenin hiçbir vatandaşı anayasa ve yasalar karşısında diğer vatandaştan üstün değildir. Birinci sınıf vatandaşıdır. Bu ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olan her insanımız bizim nazarımızda birdir, beraberdir, hiç kimsenin ötekileştirilmesini de asla kabul etme için bir gerekçe değildir. Bu topraklarda yaşayan tek bir vatandaşımızın incinmesine, ayrımcılığa maruz kalmasına müsade edemeyiz.

Hedefimiz budur
Birileri çıkar değişik değişik şeyler söyleyebilir ama bu bizi ilgilendirmez. Bu makam sorumluluk makamıdır. Bu makamda bulunduğumuz süre içerisinde bu ülkede yaşayan vatandaşlarımızın hakkını, hukukunu can güvenliğini mal güvenliğini korumak bizim görevimizdir. Bunu yüzde yüz başarabilir miyiz, yüzde yüz başarmaya gayret göstereceğiz hedefimiz budur. Akıl güvenliğini, nesil güvenliğini korumak zorundayız.

Son 9 yılda gerçekten de bu ülkede yaşayan tüm kesimleri aynı derecede kucakladık, Türkiye'nin AB standartlarında demokrasiyi yakalayabilmesi için kararlı bir duruş sergiledik. Malesef, şuanda Türkiye'ye karşı çifte standarttan da öde, AB'nin akıl tutulması yaşadığı dönemdeyiz. Bizim gösterdiğimiz samimiyeti AB üyesi ülkeler gösteriyor mu? Açın AB müktesebatını, hiçbir ülkede bizim şuanda gösterdiğimiz müktesebata uyma adımları hiçbirinde yok. Bunları söylediğniizde tıkanıp kalıyorlar.

Öyle bile olsa biz bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Oldu, olmadı. Olmazsa Kopenhag kriterleri yerine biz Ankara kriterlerini koyar yolumuza devam ederiz. İstanbul Ekonomi kriterlerini koyar yolumuza devam ederiz. Bugün buraya boş gelmedik. Yeni düzenlemeler yaptık. Dün itibari ile 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'na eklediğimiz geçici madde ile cemaat vakıflarının beyan ettikleri bütün taşınmazları artık vakıflarımızın kendi adlarına tescil ediyoruz. Zaten dünkü resmi gazetede detaylar yer alıyor. Vakıflar Kanunu'da 27 Şubat 2008'de Resmi Gazete'de yayımlanarak bizim dönemimizde yürürlüğe girmiştir. Bu sayede 14 vakıf tarafından 22 taşınmaz elde edilmiştir.

Türk Kızılay'ı olarak, Türkiye'deki cemaatlere ihtiyaç sahibi olanlara biz yardıma Kızılay vasıtası ile devam edeceğiz
Ülkemizde çok farklı bir iklimin yakalandığını inanıyorum ki sizler de takdir ediyorsunuzdur. 1982 Anayasası'nın yerine Türkiye'nin muassır medeniyet yolculuğuna yakışan sivil bir anayasa çalışmamız kapsamında herkesin bu sürece yepyeni ufuklar kazandıracağına inanıyorum. Temel hak ve özgürlükler asla lütuf gibi görülemez, gösterilemez. Her bir vatandaşımızın sorunu bizim sorunumuzdur. O sorunu çözmek bizim boynumuzun borcudur. Biz vatandaşlarımızı kendimize birer emanet olarak göryoruz.Biz elimizi uzattığımız her yerde, müslümana da yaptık diğer vatandaşlara da yaptık. Somali ile ilgili az önce bana kendi hastanelerinden 100 bin TL'lik çek getirdi Somali'ye yardım olmak üzere. Aynı şekilde musevi dostlarımız bize 15 bin dolarlık çek getirdi yine Somali'ye bizim vasıtamızla gönderilmesi için. Bütün bunlarla beraber şunu da çok açık net söylüyorum. Türk Kızılay'ı olarak, Türkiye'deki cemaatlere ihtiyaç sahibi olanlara biz yardıma Kızılay vasıtası ile devam edeceğiz. Şuanda 45 ton civarında gıda elbise vs. yardımlar gönderilirken bundan böyle bundan en ufak bir sapma olmayacak, yardımlar aynı şekilde devam edecektir.

Bu güzel, anlamlı akşamı hazırlayan, burada emeği geçen başta değerli kardeşime ve yorulan tüm arkadaşlarıma, tabi değerli Başbakan Yardımcım Bülent Arınç'a, AB'den sorumlu Bağış'a ve tüm bakan arkadaşlarıma bütün bürokrat arkadaşlarıma huzurlarınızda çok çok teşekkür ediyorum, bu birlikteliğimiz daim olsun, devamlı olsun diliyorum. Birbirine dayanarak güçlü bir şekilde geleceğe yürüyen bir Türkiye olara, yeni bir Türkiye olarak inanıyorum ki yarınlarımız bugünlerden daha özgür, daha güçlü olacak ve ileri demokrasi hedefimize yeni anayasayı hazırlama aşamasında engeller çıkmazsa onu da başararak daha süratle ulaşacağız.

Hapinize hayırlı akşamlar diliyorum. Ramazan Bayramı'nızı kutlarken bayramın, tüm insanlık için barışa ve hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum'