Kemal Burkay İçin Diyarbakır`da İftar Yemeği Verildi

İsveç`ten 31 yıl sonra Türkiye`ye dönen Kürdistan Sosyalist Partisi`nin (PSK) eski lideri Kemal Burkay, memleketi Diyarbakır`da onuruna verilen iftar yemeğinde yine barış mesajları verdi.

Kemal Burkay İçin Diyarbakır`da İftar Yemeği Verildi
İsveç`ten 31 yıl sonra Türkiye`ye dönen Kemal Burkay için Diyarbakır`ın Sur ilçesinde iftar yemeği düzenlendi. Kervan Saray`da verilen yemeğe Hak-Par Genel Başkanı Bayram Bozyel, eski AK Parti İl Başkanı Baki Aksoy, Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu ve çok sayıda kişi katıldı. Yemeğin ardından teşekkür konuşması yapmak için kürsüye çıkan Burkay, yine barış mesajları verdiği konuşmasında silahların susmasını istedi. Kendisinegösterilen ilgiden çok memnun olduğunu ve bu kadar ilgi beklemediğini belirten Burkay, "Değerli konuklar ve arkadaşlar, bu akşam burada bulunmakla gösterdiğiniz ilgi ve dostça sıcaklık için teşekkür ederim hepinize. Burada 1971`de Diyarbakır Askeri Cezaevi`nde yattığımız arkadaşlarımız var, İsveç`te sürgünde beraber kaldığımız arkadaşlarımız var, iş adamları var, kendi köyümden gelenler var, yurt dışından gelenler var. Hepinize teşekkür ederim göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı. Doğrusu bu kadarınıbeklemiyordum. İstanbul`da uçaktan indikten itibaren, Ankara`da ve Diyarbakır`da karşılaştığım ilgiden elbette çok hoşnudum. Hak-Par`da değişim için bir komite oluşturdular ve bir hayli emek verdiler. Kürt arkadaşlarım, Türkler, akademisyen, yazar ve birçok siyaset adamı benim gelişimi çok olumlu bir şekilde karşıladı, yani olumlu buldu" dedi. AB Bakanı Egemen Bağış ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile birlikte ortak mesaj verdiklerini ancak bazı çevrelerin bundan rahatsız olduğunu söyleyen Kemal Burkay, "Egemen Bağış ve Ertuğrul Günay ile ortak mesajlar verdik. Bu nedenle bazı çevreler rahatsız oldular. Hatta beni suçlayan açıklamalar oldu. Bunu haksızlık olarak nitelendiriyorum. Beni AK Parti yandaşı olarak gösterenler oldu. Benim görüşlerimi herkes bilir, benim bu yüzden başım dik. AK Partili politikacılar, devlet adamları banaböylesi bir ilgi gösterdilerse bundan da şikayetçi değilim tabii ki. Korkmam için, utanmam için hiçbir sebep yok. Böylesine uygar bir diyaloğun gerekli olduğunu düşünüyorum. Yalnız benimle de değil, diğer Kürt kesimleriyle de görüşmek gerek. Zaten sorunlarımızı kin ve düşmanlık üzerine çözemeyiz. Geldiğim günden beri gördüğüm ilgiden hoşnudum. Ne Kürt kardeşlerimin ne de Türk kardeşlerimin bu kadar ilgisini beklemiyordum. Bu sürpriz oldu. Bunu kendi kişisel durumum ile izah etmiyorum, hayalci değilim. GerekKürt halkı, gerek Türk halkı arasında Kürt sorununun çözümü ve Türkiye`nin demokratikleşmesi, barışa ulaşılması yönünde bir eğilim var" diye konuştu. 30 yıldan bu yana süren çatışmanın toplumu yorduğunu ve büyük acılara mal olduğunu belirten Burkay, bazı çevrelerin hala savaşı sürdürmek istediğini ifade etti. Burkay, şunları söyledi: "30 yıldır süren çatışma toplumu yordu. Büyük acılara mal oldu, şu anda bazı çevreler savaşı hala sürdürmek istiyor olsalar bile, barış girişimlerini, yumuşama girişimlerini sabote etseler bile, öyle görünüyor ki her iki halkta çözüm istiyor, barış istiyor, demokrasi istiyor. Bana gösterilen bu ilgi de geçmişten beri göstermiş olduğum barışçıl bir politikayı savunmamdan geliyor. Biliyorsunuz, Kürt halkı için dile getirdiğimiz talepler belki bir kesim tarafından kabul edilemez gibi görünse bile bununtartışılmasına tahammül edebiliyorlar birçok çevre. Bu aynı zamanda şunu gösteriyor; hem Türkler hem Kürtler çözüm için bir değer biçiyorlar. Ben ne yapabilirim, benim elimde sihirli değnek yok, elimde çok büyük güçler yok. Ama bundan sonra sorunların diyalogla barışçıl bir şekilde çözümü için bu güne kadar elimden geleni yaptım, bundan sonra da yapacağım." Burkay, "Ben inanıyorum ki şu anda bile yaşanan acılı olaylara rağmen, dökülen kanlara ve bunun yarattığı gerilime rağmen artık işin sonuna yaklaşıyoruz. Artık çatışma ile bir sonuç almak mümkün değil her iki kesim bakımından da. Bu nedenle son günlerde yeniden ısınan savaş edebiyatını bir talihsizlik olarak değerlendiriyorum" dedi

Barış için gerekli çabaları sürdürmek ve silahların karşılıklı susması gerektiğini belirten Burkay, "Bunun için bize düşen tüm güçlüklere rağmen barış için çabaları sürdürmek, silahların karşılıklı susmasını istemek, diyalog talep etmek. Bugün belki böylesi bir ortamda bu istekler naif görünebilir ve gerçekçi görünmeyebilir ama en gerçekçisi budur. 30 yıldır süren çatışma ortamı hiçbir sorunu çözmedi. Bizim ülkemizde de bu sorunu çatışma ile değil, ancak diyalog ile çözebiliriz. Bu nedenle silahlarkarşılıklı susmalı, diyalog ortamı başlamalı ve siyaset normalleşmeli. Hem Kürt siyasetinin hem Türk siyasetinin normalleşmesi için silahların susması şart. Silahlar susmadan toplum özgürce konuşamaz, siyaset normal kanalları bulamaz, çözüm üretemeyiz. Doğru bildiğimiz politik hattı kararlılıkla ve cesaretle savunmalıyız. Doğru olanı cesaretle dile getirmeliyiz. Çünkü başka çözüm yolu yoktur" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA