Kara Kıta`nın "ağlayan Ülkesi"
Tarihte ``Baharat Ülkesi`` olarak anılan Somali, son yılların en büyük dramlarına sahne oluyor.
Somali, küresel ısınmanın da etkisiyle, son 60 yılın en kötü kuraklık ve bunu getirdiği açlık felaketiyle karşı karşıya... Milyonlarca insan açlık çekerken, pek çoğu da hayatta kalabilmek için çevre ülkeler Kenya ve Etiyopya`ya göç ediyor.Birleşmiş Milletler, Somali`deki Eşşebab örgütünün, yardım örgütlerinin ülkeye girişine izin verebileceğini açıklamasından sonra, özellikle Türkiye`nin de katkılarıyla bölgeye yardımları başlattı.Afrika boynuzunda, önemli bir jeostratejik konumda bulunan, bugün de kuraklık ve açlığın pençesinde mücadele veren Somali`ye tarihi boyunca siyasi istikrarsızlık ve iç savaşlar da ağır hasarlar verdi. Aden Körfezi`ndeki korsanların eylemleriyle de gündeme gelen Somali, 20. yüzyılın sonlarını iç savaşlarla geçirdi.Tarihte Baharat ülkesi olarak anılan Somali`de çok fazla etnik grup yaşıyor.Ülkede, İslamiyetin yaygınlaşmasıyla başkent Mogadişu`nun kuruluşu, hemen hemen aynı zamana denk gelirken, Somali 19. yüzyılda Portekiz, İngiltere ve Almanya`nın sömürgesi haline geldi. Bir dönem Mısır`ın da hakimiyetine giren Somali, stratejik önemi nedeniyle Eritre`yi işgal eden İtalya`nın da ilgisinin odağına yerleşti. İtalyanların bölgede etkinliğini artırmasıyla, Somali`nin adı ``İtalyan Somalisi`` olarak anıldı. Ülkenin kuzeyinde ise İngilizlerin hakimiyeti sürdü.Mussolini döneminde ağır baskılar uygulanan ülkede, 1935`te Eritrelilerle birlikte Etiyopya işgal edildi. İtalya, İkinci Dünya Savaşı sırasında 1942 yılında, İngilizlerin karşı saldırısında tutunamadı ve Eritre, Etiyopya ve Somali`yi kaybetti. Somali, BM`nin kararıyla 1960 yılına kadar İtalya`nın vesayetinde kalırken, bu yıldan sonra İngiliz ve İtalyan Somali`si, Somali adı altında birleştirildi ve Aden Abdullah Osman Daar Devlet Başkanı oldu.Somali`nin ikinci Devlet Başkanı Abdurreşid Ali Şermarke`nin suikast sonucu öldürülmesinin ardından General Muhammed Siad Barre, 1969 yılında darbeyle Devlet Başkanı oldu
-Deniz korsanları sorunu- Sınır tartışması nedeniyle Somali ve Etiyopya arasında 1977 ve 1978 yıllarında bir savaş yaşandı. Somali, Etiyopya`ya üstünlük kurmak üzereyken, SSCB ve Küba gibi Etiyopya müttefiklerinin baskısıyla durduruldu, ABD ve BM`den yardım göremeyince de çaresiz kaldı.Barre yönetimi de 1991`de devrilirken yerine, 1993 yılında Muhammed Farah Aidid, darbeyle iktidara geldi. Aidid, 1995 yılında kendisini Somali Devlet Başkanı ilan etmesine rağmen Aidid`in hükümeti, uluslararası alanda tanınmadı.1995 yılının eylül ayında Aidid`e bağlı güçler Baiodoa kentine saldırdı. 1 yıl sonra, çatışmalarda yaralanan Aidid, ameliyat edildiği Ağustos 1996`da kalp krizi geçirerek öldü. 2000 yılında klanların önde gelenleri ve diğer üst düzey kişiler Cibuti`deki konferansta Abdulkasım Salat Hasan`ı başkan seçti.Daha sonra savaşan milisler arasında uzlaşma sağlanması amacıyla bir geçiş hükümeti kuruldu. Ancak geçiş hükümeti ülkenin birliği konusunda çok az ilerleme kaydetti. Kenya`da uzun süren görüşmelerden sonra 2004 yılında yeni bir parlamentonun kurulması için anlaşma imzaladı. Bu yıldan itibaren kurulan geçici Federal Hükümet halen iktidardadır. Geçici Federal Hükümet (GFH), El Kaide destekli Eş Şebab örgütüne karşı 12 bin kuvvetli Afrika Birliği Somali Misyonu ile birlikte mücadelesini sürdürmekte.2010 aralık ayında ilan ettiği ``100 Gün Planı`` ile terörle mücadeleye hız veren GFH, Eş Şebab, militanlarının 2011 Ağustos ayı itibarıyla Mogadişu`dan çekilmesiyle birlikte güvenlik alanında bir ilerleme katetti. Ülkenin siyasi yaşamına GFH, geçici Federal Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı arasında yaşanan anlaşmazlıklar yön veriyor.Somali`deki zayıf hükümetin otoritesi, 2006 yılından beri radikal İslamcı direnişin artması nedeniyle daha da tehlikeye girmiş durumda. Bu direnişçiler, Başkent Mogadişu dahil olmak üzere ülkenin güneyinin büyük bölümünü kontrolü altında bulunduruyor. Etiyopya askerlerinin de desteğiyle geçici hükümete bağlı güçler 2006 yılında İslamcı militanlara karşı üstünlük elde etse de aralarında Eşşebab grubunun da olduğu İslamcı direnişçiler hükümete karşı savaşmayı sürdürdü. Militanlar 2008`in sonlarına doğru ülkenin güneyinin büyük bölümünde kontrolü yeniden ele geçirdi. Etiyopya 2009`un ocak ayında askerlerini Somali`den çekti. Bundan kısa süre sonra Eşşebab üyeleri eskiden geçiş hükümetinin ana karargahı olan Baiodoa kentini aldı.2009 ocak ayında Cibuti`de toplanmasının ardından Şeyh Şerif Şeyh Ahmed yeni Devlet Başkanı oldu. 2009`un Mayıs ayında militanlar başkent Mogadişu`ya kapsamlı saldırı düzenledi. Saldırı yüzünden Devlet Başkanı Şeyh Ahmed yurt dışından yardım istemek zorunda kaldı. Eşşebab, 2009 yılının ekim ayında sahil kenti Kismayo`dan en büyük rakibi Hizbul İslam`ı sürerek, ülkedeki en güçlü direniş grubu pozisyonunu pekiştirdi.Somali`de uzun süredir devlet otoritesinin olmamasının bir yansıması da deniz korsanları...Körfezde seyreden ticari gemileri hedef alan saldırılardan sonra NATO Somali açıkları ve yakınlarındaki sularda korsanlara karşı operasyon kararı aldı ve bu çerçevede Türk Deniz Kuvvetleri de 3-4 fırkateyn ve bir lojistik destek gemisinden oluşan Türk Deniz Görev Grubu ile bölgede icra edilen NATO ve çok uluslu harekatları desteklemeyi sürdürüyor.
Kaynak: AA
-Deniz korsanları sorunu- Sınır tartışması nedeniyle Somali ve Etiyopya arasında 1977 ve 1978 yıllarında bir savaş yaşandı. Somali, Etiyopya`ya üstünlük kurmak üzereyken, SSCB ve Küba gibi Etiyopya müttefiklerinin baskısıyla durduruldu, ABD ve BM`den yardım göremeyince de çaresiz kaldı.Barre yönetimi de 1991`de devrilirken yerine, 1993 yılında Muhammed Farah Aidid, darbeyle iktidara geldi. Aidid, 1995 yılında kendisini Somali Devlet Başkanı ilan etmesine rağmen Aidid`in hükümeti, uluslararası alanda tanınmadı.1995 yılının eylül ayında Aidid`e bağlı güçler Baiodoa kentine saldırdı. 1 yıl sonra, çatışmalarda yaralanan Aidid, ameliyat edildiği Ağustos 1996`da kalp krizi geçirerek öldü. 2000 yılında klanların önde gelenleri ve diğer üst düzey kişiler Cibuti`deki konferansta Abdulkasım Salat Hasan`ı başkan seçti.Daha sonra savaşan milisler arasında uzlaşma sağlanması amacıyla bir geçiş hükümeti kuruldu. Ancak geçiş hükümeti ülkenin birliği konusunda çok az ilerleme kaydetti. Kenya`da uzun süren görüşmelerden sonra 2004 yılında yeni bir parlamentonun kurulması için anlaşma imzaladı. Bu yıldan itibaren kurulan geçici Federal Hükümet halen iktidardadır. Geçici Federal Hükümet (GFH), El Kaide destekli Eş Şebab örgütüne karşı 12 bin kuvvetli Afrika Birliği Somali Misyonu ile birlikte mücadelesini sürdürmekte.2010 aralık ayında ilan ettiği ``100 Gün Planı`` ile terörle mücadeleye hız veren GFH, Eş Şebab, militanlarının 2011 Ağustos ayı itibarıyla Mogadişu`dan çekilmesiyle birlikte güvenlik alanında bir ilerleme katetti. Ülkenin siyasi yaşamına GFH, geçici Federal Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı arasında yaşanan anlaşmazlıklar yön veriyor.Somali`deki zayıf hükümetin otoritesi, 2006 yılından beri radikal İslamcı direnişin artması nedeniyle daha da tehlikeye girmiş durumda. Bu direnişçiler, Başkent Mogadişu dahil olmak üzere ülkenin güneyinin büyük bölümünü kontrolü altında bulunduruyor. Etiyopya askerlerinin de desteğiyle geçici hükümete bağlı güçler 2006 yılında İslamcı militanlara karşı üstünlük elde etse de aralarında Eşşebab grubunun da olduğu İslamcı direnişçiler hükümete karşı savaşmayı sürdürdü. Militanlar 2008`in sonlarına doğru ülkenin güneyinin büyük bölümünde kontrolü yeniden ele geçirdi. Etiyopya 2009`un ocak ayında askerlerini Somali`den çekti. Bundan kısa süre sonra Eşşebab üyeleri eskiden geçiş hükümetinin ana karargahı olan Baiodoa kentini aldı.2009 ocak ayında Cibuti`de toplanmasının ardından Şeyh Şerif Şeyh Ahmed yeni Devlet Başkanı oldu. 2009`un Mayıs ayında militanlar başkent Mogadişu`ya kapsamlı saldırı düzenledi. Saldırı yüzünden Devlet Başkanı Şeyh Ahmed yurt dışından yardım istemek zorunda kaldı. Eşşebab, 2009 yılının ekim ayında sahil kenti Kismayo`dan en büyük rakibi Hizbul İslam`ı sürerek, ülkedeki en güçlü direniş grubu pozisyonunu pekiştirdi.Somali`de uzun süredir devlet otoritesinin olmamasının bir yansıması da deniz korsanları...Körfezde seyreden ticari gemileri hedef alan saldırılardan sonra NATO Somali açıkları ve yakınlarındaki sularda korsanlara karşı operasyon kararı aldı ve bu çerçevede Türk Deniz Kuvvetleri de 3-4 fırkateyn ve bir lojistik destek gemisinden oluşan Türk Deniz Görev Grubu ile bölgede icra edilen NATO ve çok uluslu harekatları desteklemeyi sürdürüyor.