Bilinen tarihi M.Ö 7. yüzyıla dayanan ve Praksiteles’in yaptığı çıplak Afrodit heykelinin yanı sıra Bereket Tanrıcası Demeter, yine o dönem sikkelerinin bir yüzünü süsleyen Knidos Aslanı heykelleri ile ünlenen Knidos, geçen yıl kurulan Uluslararası Knidos Kültür Akademisi (UKKSA) ile kaybettiği kimliği yeniden kazanmak istiyor. Geçen yıl kurulan ve 7 seramik, 5 heykel ve 2 tane de resim sempozyumuna ev sahipliği yapan UKKSA, ulusal ve uluslar arası sanatçıları çatısı altında toplayarak, yörenin yetenekli gençlerine atalarının mirasına sahip çıkmayı öğretiyor.Knidos Akademisinin kurucusu Nevzat Metin, kısa süre önce kapılarını sanatseverlere açan “Knidos’un Sır’ı Seramik, Cam Çini Festivali ve Açık Hava Sergisi” açılışında çağrıda bulunarak, “Knidos 3000 yıllık tarihi olan bir antik kent burası. Yani seramiğin ve heykelin anayurdu olan bir yer burası. Elbette bu kültürümüze sahip çıkmak istiyoruz. Bu yarımadanın bir televole kültürü, bir magazin kültürü ile yok etmek istemiyoruz. Burasını bir sanat ve kültür merkezi haline getirirsek; o zaman Datça kendi kimliğine kendi kişiliğine kavuşacaktır” dedi.11 bin metrekare açık ve 1400 metrekare kapalı sergi alanı ile Türkiye’nin en büyük açık hava seramik sergisine ev sahipliği yapan Knidos Akademesi 420 sanatçınını katıldığı sergide aralarında Nasip İyem, Ayfer Karamani, Prof. Erdinç Bakla, İlgi Adalan, Gültekin Çizgen, Prof.Güngör Güner, Ezel Ağaoğlu, Mustafa Tunçalp, Tuba Önder Demircioğlu, Ümit Can Gören, Melih Suad Kocabıçak, Funda Ceylan Kocabıçak, Damla Yeşiloğlu, Mutlu Başkaya ve Serkan Önder’in de aralarında bulunduğu 3 kuşak sanatçıyı bir araya getirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığının himayesinde gerçekleşen sergi 30 Eylül 2011 tarihine kadar ziyaretlere açık tutulacak. Bu süre içinde pek çok ulusal ve uluslar arası sanatçının davetli olduğu akademide 14 sempozyum gerçekleşecek.Knidos’un Sır’ı Seramik, Cam Çini Festivali ve Açık hava Sergisi”ne ilgi yoğun oldu. Knidos Akademesi’nin kurulduğu Yaka köyün 100 yaşındaki Naime Teyzesi torununun torunu ile sergiye katılırken; köyün yaşlı genç tüm insanlarının sergiye olan ilgileri dikkat çekti.Datçalı sanatseverlerle ünlü piyanis İdil Biret’i Datça amfitiyatroda buluşturan UKSSA’nın kurucusu Metin, “350 sanatçı katılacağını düşünürken, aşağı yukarı 420’ye yakın bir sanatçı grubu oluşturduk burada. Bu gelen eserlerle ilgili önümüzdeki günlerde İstanbul Sanat Fuarına girecek bu etkinlik. Aynı zamanda da 400 sayfalık kalıcı olacak bir kitap yayınlayacağız. Knidos Akademisi önümüzdeki günler içinde, Eylüle kadara aşağı yukarı 14 tane etkinliğimiz olacak burada. Datça’nın bu Yaka köyü, bu coğrafyanın içinde bir varoluşunu, gerçekten gittikçe çoğaltmaya çalışıyoruz biz. Dünyanın birçok önemli sanatçıları önümüzdeki günlerde buraya sempozyumlara gelecekler. Mümkün olduğu kadar Datça yarımadasının, hatta ülkemiz adına ulusal temelde de, bizim ülkemizin burası bir sanat ve kültür merkezi haline getireceğiz. Bizim özgür ve bağımsız bir şekilde önümüzdeki günlerde bu 14 bin metrekarede alanda da bir açık hava heykel müzesini şimdiden proğramını yapıyoruz” diye konuştu.Sanatçı Güngör Güner de, “Bir kere eski ve yeni sanatçıları bu çapta bir araya toplayan bir ilk koleksiyoncu bu. Bunun Knidos’a açılmasının ayrıca bir önemi var. Umarız bu devam eder. Nevzat Beyin zannederim burada bir müze kurma amacı var. Bu da Datça’ya çok güzel bir hediye olacaktır diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.Datçalılara sergiye gösterdikleri ilgi için teşekkür eden Deniz Pireci ise, şunları söyledi: “Gördüğünüz gibi Datça, en küçüğünden en büyüğüne bizi kucakladılar.. Manen bizimle birlikte oldular. Bizimle burada ağaçların altında sohbetler ettiler. Okullarını, ‘ben okudum, oğlum okudu, torunum, torunumun torunu okudu’ diye gezdirdiler Bundan çok mutluyum. Umarım daha büyük festivaller olur, Uluslararası festivaller olur, bunun için çalışacağım”Knidos’un Sır’ı Seramik, Cam Çini Festivali ve Açık hava Sergisi”nde Latino Acube gurubu canlı Küba müziği ile eşliğinde dans gösterisi sergilendi.
