Teröre 'demir yumruk

MGK’nın ağustos ayı olağan toplantısı dün Çankaya’da yapıldı. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın Hakkari Çukurca’daki saldırıda şehit olan askerler için Van’da düzenlenen törene katılmaları nedeniyle 1 saat gecikmeli olarak 14.30’da başlayan toplantı 4.5 saat sürdü.
Birinci gündem maddesi, terör ve terör örgütüyle mücadele olan MGK’da PKK’yla mücadelede yeni strateji ve yöntemlerin uygulanarak, örgüte “demir yumruk” indirilmesini hedefleyen bir döneme geçileceğinin mesajı verildi.

MGK 4.5 saat sürdü
4.5 saat süren toplantıdan sonra yayınlanan bildiride PKK’ya karşı çok sert ve etkin mücadeleyi hedefleyen bir dönemin başlatılacağı, askeri açıdan yeni yöntemlerin uygulanacağı ancak bunların hukuk devleti yapısı içinde hayata geçirileceği mesajı verildi.
Terörle mücadelede alınacak ilave önlem ve tedbirlerin değerlendirildiği toplantıda, Türkiye içinde ve Kuzey Irak’ta örgüte karşı verilen mücadelede, teknolojinin daha etkin kullanılacağı, baskınların yoğunlaştırılacağı, örgütün lider kadrosunun Kuzey Irak’ta rahat hareket etmesini önleyici yeni askeri yöntemler üzerinde duruldu.
Toplantıda, PKK ve KCK’nın bölge halkı üzerindeki baskısının, özerliklik ilanının ardından attığı adımların, kamu görevlilerine yönelik kaçırma ve saldırılarının önlenmesinin önemi üzerinde duruldu.

Teröre asla taviz verilmeyecek
Teröre asla taviz verilmeyeceği belirtilen bildiride, “Terör örgütünün, Türkiye’nin güven ve istikrarını sabote etmesine kesinlikle izin verilmeyeceği, bölge halkının huzur ve esenliği için varolan güvenlik ve otoritenin en güçlü şekilde hissettirileceği, terörle mücadelede yeni strateji ve yöntemlerle daha etkin, kararlı ve sonuç alıcı bir mücadelenin ortaya konulacağı vurgulanmıştır” denildi.
Bildiride, mücadelede sertliğin demokratik yapı dışına çıkılmadan artırılacağı mesajı verilirken, örtülü olarak valilikler ile askeri otorite arasındaki koordinasyonun sağlanacağı, sivil otoritenin etkin hale getirileceği yeni yapıya da değinildi.
Bildiride, mücadelede sert yöntemlere geçilirken, olağanüstü hal veya sıkıyönetim dönemlerindekine benzer tedbirlere başvurulmayacağı vurgulandı. Olağan durumun bozulmayacağı üzerinde durulan bildiride, “Daha etkin ve kararlı şekilde sürdürülecek olan terörle mücadelenin, demokrasiden ve hukuk devleti anlayışından asla taviz vermeden, devam ettirileceği hayatın olağan akışını olumsuz etkileyecek hiçbir gelişmeye izin verilmeyeceği, devletin tüm kurum ve kuruluşlarının azami uyumu ve koordinasyonuyla daha etkili mücadele stratejilerinin hayata geçirileceği ifade edilmiştir” denildi.

BDP’ye çağrı yapıldı
MGK; ismini vermeden BDP’ye, terörle arasına mesafe koyması çağrısında bulundu. Bütün siyasi partiler ile sivil toplum örgütleri ve medyaya da çağrı yapılan bildiride, şu ifadeler kullanıldı:
“Demokratik parlamenter sisteme ve hukuk devleti anlayışına inanan her kesimin bölücü terör örgütünün eylemleriyle arasına mesafe koymasının, insanlık dışı kanlı eylemlere karşı insani bir duyarlılık sergilemesinin Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü yakından ilgilendiren terörle mücadele konusunu ulusal bir mesele olarak görerek daha sorumlu ve duyarlı davranmasının önemi özellikle vurgulanmıştır. Sivil toplum örgütlerinden medyaya ve siyasi partilere kadar her kesimin terörle mücadelede ulusal dayanışma duyarlılığı ve ortak hareket şuuru geliştirmesinin gerekliliğinin altı çizilmiştir.”

Üniter devlet vurgusu
Bildiride, üniter devlet vurgusunda bulunularak, “‘Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet’ ilkesinden hiçbir şart altında taviz verilmeyeceğine halkımızın birlik ve kardeşliğine ülkemizin bölünmez bütünlüğüne halel getirecek hiçbir girişime müsamaha gösterilmeyeceğine dikkat çekilmiştir” denildi.
Toplantıda, Kuzey Irak’ta etkin olan Barzani ve Talabani’ye PKK’ya karşı dolaylı desteklerini kesmesi için baskı uygulanması üzerinde de duruldu. Toplantıda, başta ABD ve önemli Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olmak üzere müttefik ülkelere PKK’ya karşı somut dayanışma göstermeleri için çağrı yapılması kararı alındı.
MGK toplantısında, terörle mücadele kapsamında halen devam etmekte olan hava harekâtlarının yanısıra olası bir sınır ötesi kara harekâtının parametreleri masaya yatırıldı.