Erzurum`un Simgesi Selçuklu Eseri Çifte Minareli Medrese Restore Edilecek
Erzurum`un simgesi Selçuklu eseri Çifte Minareli medrese, Vakıflar Genel Müdürlüğü`nün girişimiyle restore edilecek.
Vakıflar Erzurum Bölge Müdürü Kenan Üngan, tarihi Çifte Minareli Medrese`nin orijinaline uygun olarak restore edileceğini söyledi. Üngan, tarihi medrese önünde yaptığı açıklamada, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan proje kapsamında, tarihi Çifte Minareli Medrese`nin kapsamlı bir şekilde restorasyonunun yapılması için ihaleyi kazanan firmaya yer teslimi yaptıklarını belirtti. Vakıflar Genel Müdürlüğü`nce 2008 yılında hazırlanan onarım projelerinin koruma kurulunca kabul edildiğini belirtenÜngan, "Çifte Minareli Medrese orijinaline uygun olarak restore edilecek. Bu süreçte medreseyi teste tabi tutan genel müdürlük, monitoring yöntemiyle medresenin taşıyıcı sisteminin yeraltı hareketlerine karşı duyarlılığını izledi. Malzeme analizleri yapıldı. Medresedeki tüm çiniler tek tek sayıldı, envanteri oluşturuldu. Restorasyon çalışmalarının 2014 yılında bitirilmesini hedefliyoruz" dedi.
Öte yandan restore çalışmaları nedeniyle kapıları kapanacak olan tarihi mekanı dün turistler son kez gezme imkanı buldular. Polonyalı ve Amerikalı turistler Erzurum`da bulunan tarihi mekanların göz kamaştırıcı bir güzelliğe sahip olduğunu ifade ederek son kez gezme imkanı buldukları için mutlu olduklarını kaydettiler. ÇİFTE MİNARELİ MEDRESE Çifte Minareli Medrese`nin Kitabesi olmadığından ne zaman yapıldığı ve gerçek adı bilinmemektedir. Sultan Alaaddin Keykubad`ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı Hanedanı`ndan Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olabileceği düşüncesiyle buna Hatuniye Medresesi de denmektedir. 13. yüzyıl sonlarında yapıldığı kabul edilen medrese, Sultan IV. Murad`ın emriyle tophane haline getirilmiştir. Bir süre de Kışla olarak kullanılmıştır. 1971-1972 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü`nce kazı ve restorasyonu yapılanmedrese halen Erzurum Yakutiye Belediye Başkanlığı`nca kullanılmaktadır
Dört adet eyvanlı, açık avlulu medreselerin Anadolu`daki en büyük örneğini teşkil eder. Çifte minareli taç kapısı, güneyde ana eyvanla bitişen kümbetle değişik düzenlemeye sahiptir. Plandaki çarpıklık sur duvarına bitişik olmasından kaynaklanmaktadır. Cephede, taçkapı formundan başka Çeşme nişleriyle yarım yuvarlak iki payanda vardır. Taçkapının iki yanında Yükselen çok dilimli silindirik minareler sırlı sırsız tuğla, pabuç kısımları ise mozaik çinilerle süslenmiştir. Şerefelerden itibaren üst kısımlarıyıkılmıştır. Taçkapıyı kademeli kuşaklar halinde çeviren plastik hacimli bitki süslemeleri ile kalın silmeli panoların içindeki ejder, hayat ağacı, Kartal motifleri cephenin en gösterişli bölümleridir. Doğudaki tamamlanmış hayat ağacı ile Kartal motiflerinin bir arma olmaktan çok Orta Asya Türk inanışına kadar uzanan gücü ve ölümsüzlüğü dile getirdiği düşünülür
Girişi ise eyvanın iki yanında kubbeyle örtülü odalar yer almaktadır. Uzun dikdörtgen avlu, değişik boyutlu sütun ve payelerle desteklenen revaklarla çevrilmiştir. Ortasında bir havuz bulunmaktadır. Revakların ortasında yer alan hücreler iki katlıdır. Küçük olan yan eyvanlar yıldız tonozlarla örtülmüştür. İç mimari süslemelerin yarım kaldığı gözlenmektedir. Hücre kemerleri, kapı pencere çerçeveleriyle sütunlarda görülen geometrik ve bitki örnekleri yanında hadislerden oluşan yazı kuşakları da mevcuttur
Kaynak: İHA
Öte yandan restore çalışmaları nedeniyle kapıları kapanacak olan tarihi mekanı dün turistler son kez gezme imkanı buldular. Polonyalı ve Amerikalı turistler Erzurum`da bulunan tarihi mekanların göz kamaştırıcı bir güzelliğe sahip olduğunu ifade ederek son kez gezme imkanı buldukları için mutlu olduklarını kaydettiler. ÇİFTE MİNARELİ MEDRESE Çifte Minareli Medrese`nin Kitabesi olmadığından ne zaman yapıldığı ve gerçek adı bilinmemektedir. Sultan Alaaddin Keykubad`ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı Hanedanı`ndan Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olabileceği düşüncesiyle buna Hatuniye Medresesi de denmektedir. 13. yüzyıl sonlarında yapıldığı kabul edilen medrese, Sultan IV. Murad`ın emriyle tophane haline getirilmiştir. Bir süre de Kışla olarak kullanılmıştır. 1971-1972 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü`nce kazı ve restorasyonu yapılanmedrese halen Erzurum Yakutiye Belediye Başkanlığı`nca kullanılmaktadır
Dört adet eyvanlı, açık avlulu medreselerin Anadolu`daki en büyük örneğini teşkil eder. Çifte minareli taç kapısı, güneyde ana eyvanla bitişen kümbetle değişik düzenlemeye sahiptir. Plandaki çarpıklık sur duvarına bitişik olmasından kaynaklanmaktadır. Cephede, taçkapı formundan başka Çeşme nişleriyle yarım yuvarlak iki payanda vardır. Taçkapının iki yanında Yükselen çok dilimli silindirik minareler sırlı sırsız tuğla, pabuç kısımları ise mozaik çinilerle süslenmiştir. Şerefelerden itibaren üst kısımlarıyıkılmıştır. Taçkapıyı kademeli kuşaklar halinde çeviren plastik hacimli bitki süslemeleri ile kalın silmeli panoların içindeki ejder, hayat ağacı, Kartal motifleri cephenin en gösterişli bölümleridir. Doğudaki tamamlanmış hayat ağacı ile Kartal motiflerinin bir arma olmaktan çok Orta Asya Türk inanışına kadar uzanan gücü ve ölümsüzlüğü dile getirdiği düşünülür
Girişi ise eyvanın iki yanında kubbeyle örtülü odalar yer almaktadır. Uzun dikdörtgen avlu, değişik boyutlu sütun ve payelerle desteklenen revaklarla çevrilmiştir. Ortasında bir havuz bulunmaktadır. Revakların ortasında yer alan hücreler iki katlıdır. Küçük olan yan eyvanlar yıldız tonozlarla örtülmüştür. İç mimari süslemelerin yarım kaldığı gözlenmektedir. Hücre kemerleri, kapı pencere çerçeveleriyle sütunlarda görülen geometrik ve bitki örnekleri yanında hadislerden oluşan yazı kuşakları da mevcuttur