"rum Üssündeki Patlama, Çok Taraflı Konferansı Ertelenmesinde Bahane Oldu"
Rum Ordusu’nun deniz üssünde meydana gelen patlamanın uluslararası unsuru Kıbrıs sorununda plan değiştirmeye zorladığı belirtildi.
Rum Alithia gazetesi, Ekim ayının son durak değil, 2012 başlarında çok taraflı konferans toplanması için bir başlangıç olduğu öne sürdü.
Alithia; “Patlama ve Kıbrıs Sorunu… Ocak’a Kadar Uzatma” başlığıyla manşetten verdiği haberde, muhabiri Lefteris Adilinis’in Kıbrıs sorunuyla yakından alakalı Batılı ve AB’den önemli siyasi diplomatlarla yaptığı görüşmelerden edindiği izlenimlere yer verdi.
“ŞAŞIRIP HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADILAR”
Üsteki patlama sonrasında uluslararası camianın çok ciddi kaygılarına şahit olduğunu yazan Adilinis, AB’den ve Batılı diplomatlarla yaptığı görüşmelerden; uluslararası camianın, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın üsteki patlamanın yarattığı sosyal, siyasi ve ekonomik krizi yönetme biçimine şaşırıp hayal kırıklığına uğradığı analizinde bulundu.
Bu dönemde muhataplarımdan hiçbiri Hristofyas’ın, büyük oranda kendisinin yarattığı krizle başa çıkabileceğine ve buna paralel olarak Cenevre sonrasında başlayan yoğunlaştırılmış müzakereleri yönetebileceğine inanmadığını ifade eden Adilinis, şu şekilde devam etti: "Buna rağmen Kıbrıs sorununun uluslararası oyuncuları, Başkan Hristofyas’ın siyasi açıdan güçsüzleşmesinin, Kıbrıs sorunundaki mevcut prosedürün bir sona götürülmesi için büyük bir fırsat penceresi açtığını düşünüyorlar. Çünkü Kıbrıslı Başkan’ın, şu veya bu şekilde, yani gerek çözümle gerek iki bölgeli iki toplumlu federasyonun terk edilmesiyle 2012 başlarında çağrılacak olan bir uluslararası konferansa çok daha az itiraz edebileceğini değerlendiriyorlar.”
"PATLAMAYLA BİRLİKTE BM PLANI DA HAVAYA UÇTU"
"Artık, Ban Ki Moon’un Cenevre’de; Kıbrıs sorununun bütün ana başlıklarında görüş birliği sağlanması için koyduğu Ekim sonuna kadar olan takvime uyulabilmesinin çok zor olduğuna inanmaya başladılar." diye devam eden Adilinis, Hristofyas’ın Ağustos tatilinin hemen ardından yakıcı ekonomi meselesiyle ve Kıbrıs için benzeri görülmemiş siyasi krizle uğraşacağını vurguladı.
Habere göre, Mari’deki patlama, BM’nin yaptığı ve Cenevre görüşmesinde liderlere de kabul ettirdiği planın detaylarını da havaya uçurdu. Ekim sonundaki görüşmenin belirleyici olmasını Eroğlu hemen, Hristofyas zorlanarak kabul etmişti ve önlerinde, bütün başlıkları ele almak ve nihai pazarlığa zemin hazırlamak için 3 aylık bir süre vardı. Cenevre’den dört gün sonra meydana gelen patlama ile BM’nin bu planı ağır darbe aldı.
Alithia; “Patlama ve Kıbrıs Sorunu… Ocak’a Kadar Uzatma” başlığıyla manşetten verdiği haberde, muhabiri Lefteris Adilinis’in Kıbrıs sorunuyla yakından alakalı Batılı ve AB’den önemli siyasi diplomatlarla yaptığı görüşmelerden edindiği izlenimlere yer verdi.
“ŞAŞIRIP HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADILAR”
Üsteki patlama sonrasında uluslararası camianın çok ciddi kaygılarına şahit olduğunu yazan Adilinis, AB’den ve Batılı diplomatlarla yaptığı görüşmelerden; uluslararası camianın, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın üsteki patlamanın yarattığı sosyal, siyasi ve ekonomik krizi yönetme biçimine şaşırıp hayal kırıklığına uğradığı analizinde bulundu.
Bu dönemde muhataplarımdan hiçbiri Hristofyas’ın, büyük oranda kendisinin yarattığı krizle başa çıkabileceğine ve buna paralel olarak Cenevre sonrasında başlayan yoğunlaştırılmış müzakereleri yönetebileceğine inanmadığını ifade eden Adilinis, şu şekilde devam etti: "Buna rağmen Kıbrıs sorununun uluslararası oyuncuları, Başkan Hristofyas’ın siyasi açıdan güçsüzleşmesinin, Kıbrıs sorunundaki mevcut prosedürün bir sona götürülmesi için büyük bir fırsat penceresi açtığını düşünüyorlar. Çünkü Kıbrıslı Başkan’ın, şu veya bu şekilde, yani gerek çözümle gerek iki bölgeli iki toplumlu federasyonun terk edilmesiyle 2012 başlarında çağrılacak olan bir uluslararası konferansa çok daha az itiraz edebileceğini değerlendiriyorlar.”
"PATLAMAYLA BİRLİKTE BM PLANI DA HAVAYA UÇTU"
"Artık, Ban Ki Moon’un Cenevre’de; Kıbrıs sorununun bütün ana başlıklarında görüş birliği sağlanması için koyduğu Ekim sonuna kadar olan takvime uyulabilmesinin çok zor olduğuna inanmaya başladılar." diye devam eden Adilinis, Hristofyas’ın Ağustos tatilinin hemen ardından yakıcı ekonomi meselesiyle ve Kıbrıs için benzeri görülmemiş siyasi krizle uğraşacağını vurguladı.
Habere göre, Mari’deki patlama, BM’nin yaptığı ve Cenevre görüşmesinde liderlere de kabul ettirdiği planın detaylarını da havaya uçurdu. Ekim sonundaki görüşmenin belirleyici olmasını Eroğlu hemen, Hristofyas zorlanarak kabul etmişti ve önlerinde, bütün başlıkları ele almak ve nihai pazarlığa zemin hazırlamak için 3 aylık bir süre vardı. Cenevre’den dört gün sonra meydana gelen patlama ile BM’nin bu planı ağır darbe aldı.