Bülent Arınç: "demokrasi Dışı Güçlerle Gücünü Paylaşan Bir Partiye Millet Oy Vermiyor"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, millete tepeden bakan, millete rağmen iktidar olmaya çalışan ve demokrasi dışı güçlerle gücünü paylaşan bir partiye milletin oy vermediğini belirterek, "Yani CHP artı ordu eşittir iktidar.

Bu formül iflas etti. CHP artı yüksek yargı eşittir iktidar. Bu da iflas etti. Şimdi dayanacak hiç bir güçleri kalmadı" dedi. Bülent Arınç, Bağcılar Merkez Camii`nde dün akşam teravih namazını kıldıktan sonra Bağcılar Belediyesi`nin iftar çadırında konferans verdi. AK Parti`nin kuruluşu ve çalışmaları hakkında bilgiler veren Arınç, "Bugün başımız dik, alnımız açık, başarılarla dolu bir 10 yılı büyük bir sevinçle kutluyoruz. Başı da, ortası da, sonu da en büyük zaferlerle bizleri memnun etti" diye konuştu.

"Biz bu yola çıkarken elbette liderimizden, başkanımızdan fevkalade memnunduk" diyen Arınç, "Halk onun arkasındaydı, bu parti onunla güçlüydü, seçimi onunla kazandık bunu çok iyi biliyorduk. Ama bir insana bütün ümitleri bağlamanın ve o olmazsa hiçbir şey olmaz diye düşünmenin de alemi yoktu. Kendi aramızda söylediğimiz söz oydu. Eşitler arasında birinci. Sen yoksan o, o yoksa bu, bu yoksa şu. Bu parti bir kadro partisi olacak. Halkın her kesimini temsil edecek ve inşallah biz bu kadromuzla başarılıolacağız" dedi

Arınç, halkın geçmişte siyasetten nefret ettiğini, `bunların hepsi yalancı ne parti istiyoruz, ne iktidar, ne de milletvekili` dendiğini, milletvekillerinin rozetlerini takıp sokağa çıkamaz hale geldiğini ifade ederek, iktidara da muhalefete de halkın prim vermediğini ve ümitlerini kestiklerini dile getirdi

Türkiye`de yapay gündemlerin oluşturulduğunu ifade eden Bülent Arınç, "AK Partiyi kapatmak istediler. 367`ye yakın milletvekilimiz var. Bu parti hakkında kapatma davası açtılar. Neydi deliller? 400 tane gazete kupürü. Bunun 370 tanesini çöpe attı anayasa mahkemesi. 30`unu da para cezasıyla işini bitirdi. 400 tane gazete kupürüyle bir iktidar partisi nasıl suçlanabilirdi derseniz, bugünlerde isminden çokça bahsediliyor, İnternet Andıcı diye bir şey duydunuz mu? Orada gazetelere nasıl servis yapıldığı,kişilerin kurumların partilerin nasıl lekelenmek istediğini hayali suçlamalarla masa başı haberlerle insanların nasıl hedef haline getirildiğini bugünlerde umarım okumuşsunuzdur. Gazete kupürü ile dava açıldığı dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir. Her gazete çünkü farklı amaçlarla yanlış şeyler yapabilir, yalan da yazabilir, hedef de gösterebilir. Bunların gerçekliğinin araştırılması gerekmez mi? Çok şükür anayasa değişiklikleriyle ülkede sağladığımız iklim değişikliğiyle yasalarda yaptığımız hem ABsüreci hem de özgürlüklerin genişletilmesiyle Türkiye`de artık ayrımcılık, işkence, faili meçhul cinayetler kalmadı" diye konuştu. "GÖĞSÜMÜZÜ GERE GERE DOLAŞIYORUZ" Arınç, AK Parti hükümetleri döneminde 55 tane çete ve mafya çökertildiğini, bunların artık iş yapamadığını, hepsinin sonlarının adliye olduğunu ve cezalarını bulduklarını anlattı. Bugünlerde faili meçhul iddialarıyla yerlerin kazıldığını, kemiklerin bulunduğunu belirten Arınç, "Türkiye`nin bir dönem yüz karası olan bu olayların hesabını da yine AK Parti döneminde soruyoruz. Göğsümüzü gere gere dolaşıyoruz, 9 yıllık iktidarımızda bir tek faili meçhul cinayet biz hemen gelirken olan Necip Hablemitoğlucinayetidir. Bunun dışında hiç bir olayın faili meçhul kalmamıştır. Kim bir siyasi suikast yaptıysa, kim bir olayın içinde olmuşa en fazla 24 saatte yakalanmış ve adaletin önüne getirilmiştir. Hrant Dink cinayetinden tutun bir başka olaya kadar hepsinin failleri adalet karşısında hesap veriyor. Böyle bir dönemi Türkiye yaşamadı kardeşlerim" şeklinde konuştu.

26 maddelik Anayasa değişikliğine AK Parti dışında büyük partilerin hep ret oyu verdiğini anımsatan Arınç, şöyle konuştu; "Ama biz orada bir adaletsizliği giderdik. Her maddesi çok önemliydi. Hemen hemen Anayasanın kalbi gibidir. Bu maddelerden biri şuydu. Eskiden YAŞ kararlarıyla hiç bir savunma hakkı verilmeden ordu ile ilişiği kesilen insanlar fevkalade üzüntülüydü. Niçin atıldıklarını bilmiyorlardı, bütün haklarından mahrum edilmişlerdi. Sokakta limon satmaya çalışıyorlardı. Belediyelere girenler oradan da atılmışlardı. Çünkü bir sistem onların yaşamamasını, adeta dağa çıkmasını istiyordu. Göğsü madalyalarla dolu insan,`beni niye attınız? Bana savunma hakkı verin` dedikçe suratına bile bakılmıyordu. Biz onların hepsinin haklarını iade ettik. YAŞ kararlarıyla ordudan sebep belirtmeksizin atılmış olan ne kadar yüzbaşı, binbaşı, astsubay varsa hepsi şu anda geçmişten bu yana bütün haklarını aldı ve en yüksek rütbeden emekli oldu." Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı seçiminde önlerine birçok engelin çıkarıldığını da ifade ederek, "Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunu yaptığımız günün akşamı saat 23.45`te internet sitesine bildiri mi, muhtıramı siz ne derseniz deyin, onu koydular. Orada yazılı olan şey, `filan kişiyi cumhurbaşkanı seçemezsiniz, seçtirmeyiz, şöyle olur böyle olur` sözüydü. Şimdi tam bir kırılma noktasıydı. Acaba geçmişte yaşananlar gibi mi olacak, yoksa `biz buradayız, sen işine bak, bizim işimizekarışma` diyen bir hükümet çıkacak mı?" dedi.

"KILIÇDAROĞLU HEP SİNİR UÇLARINA DOKUNDU" AK Parti`nin oynanan bütün oyunlara rağmen başarısını milletten aldığı güçle devam ettirdiğini belirten Arınç, seçim döneminde Kemal Kılıçdaroğlu`nun hep sinir uçlarına dokunduğunu belirterek, eleştirilerde bulundu. Arınç, "Ağzına gelen hakareti yaptı. Yok dişi sökecekmiş, yok şifresini bozmuş, kimyasını çözmüş. Bir zaman asabım bozuldu. Bir laf ettim. Hala aklıma geliyor, utanıyorum. İnsan tabi bu, dayanamıyor. Kime karşı söylüyor bunu, AK Parti`ye karşı, Tayyip Bey`e karşı söylüyor. Yav şöyle bir yanyana gel bakalım. Sen bu lafı söylüyorsun, sen hangi cesaretle söylüyorsun. Sana gülerler ya. Sen kimin dişini sökeceksin ya. Sen kendi düğmeni ilikleyemiyorsun, sen bırak başkasının dişini sökmeyi. Aman yarabbim. 600 lira verecekmiş, intibak olacakmış. Yav Cem Uzan yüzde 7,5 aldı. Sen de alsan alsan anca yüzde 25 alırsın. Bu kadar yalan bu kadar milleti aldatmaya gerek var mı? Hadi vaadlerini sıralıyorsun, peki nedir bu hakaretler" ifadelerini kullandı.

Arınç, CHP`nin seçim döneminde kendini kaybettiğini, yüzde 40 oy alacaklarını açıkladığını ifade ederek, "Hatta bir İstanbul milletvekilleri var içlerinde. Allah selamet versin. Allah akıl fikir versin. (Biz bir anket yaptırdık, AK Parti`nin 1,5 puan önündeyiz) dedi. Kargalar gülmekten katıla katıla bayılmıştır. Biz ayda 4 tane 5 tane anket takip ediyoruz. Hem de çapraz yaptırıyoruz. Önümüzü görelim diyoruz. Hiç bir ankette CHP yüzde 28`i geçmedi" şeklinde konuştu.

CHP`nin önemli bir parti olduğunu, önemini hiç bir zaman yadsımadıklarını kaydeden belirten Arınç, şöyle devam etti;"1950`de iktidardan gittiler, şimdi 2011. Yani aradan 61 yıl geçti. 61 yıl bir insan ömrü. Bu parti hiç bir zaman tek başına iktidar olamadı. Biz 14 ayda iktidar olduk, topla tüfekle yıkamıyorlar. Hala devam ediyoruz. Millete tepeden bakan, millete rağmen iktidar olmaya çalışan ve demokrasi dışı güçlerle gücünü paylaşan bir partiye millet oy vermiyor. Yani CHP artı ordu eşittir iktidar. Bu formül iflas etti. CHP artı yüksek yargı eşittir iktidar. Bu da iflas etti. Şimdi dayanacak hiç bir güçleri kalmadı.`Biz ne yaptık ki, bu hallere düştük, şimdi başımızı taşa mı vursak, yoksa yeni bir CHP ile yeni bir vizyonla mı yola devam etsek` diye düşünüyorlar. Dileriz ki, millet için en hayırlı olanı yapsınlar." Demokrasinin, iktidar partisinin tek başına olduğu bir sistem olmadığını anlatan Arınç, "Muhalefet partileri de olacak ki, demokrasi var diyebilelim. Türkiye`nin güçlü bir ana muhalefete ihtiyacı var. Türkiye demokrasisinin mutlaka muhalif düşüncelere ihtiyacı var. Adam gibi ne söylediğini bilen, doğrulara doğru, yanlışlara yanlış diyen, kendi projelerini vizyonunu ortaya koyan, `biz daha iyisini, daha fazlasını yapacağız` diyen bir siyasete ihtiyaç var. Bunu yaparlarsa başarılı olurlar. Biz de onlarlayarışırız. Güçlü bir muhalefetle yarışmak bizi daha güçlü yapar" dedi

Kaynak: İHA