Bahçeli: Hükümet, Makro Politikalarla Krize Karşı Cephe Oluşturmalı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti hükümetinin gerçekçi, sosyal yönü kuvvetli, vatandaşların hayat standartlarını yükseltecek ve ekonomik canlılığı sağlayacak makro politikalarla krize karşı cephe oluşturması gerektiğini söyledi.


Ekonomideki son gelişmeler hakkında yazılı açıklama yapan Bahçeli, küresel ekonomide etki alanı ve boyutu sürekli genişleyen dengesizliklerin ve risklerin, önümüzdeki dönemde birçok olumsuzluğa kapı aralayacağının görüldüğünü belirtti.
Dünya Bankası başkanının, yeni ve tehlikeli bir sürece girildiği yönündeki ikazlarının geleceğe yönelik endişelerin daha da arttığına işaret ettiğini dile getiren Bahçeli, Avrupa ülkelerinin sınırında bulunduğu borç krizinin, ABD’nin kredi notunun düşürülmesi ile ilgili sancılı seyrin, piyasaların çalkalanması, borsalardaki ve döviz kurlarındaki gelgitlerin vahim bir tablonun oluşmasına neden olduğunu söyledi.

Yunanistan, Portekiz, İspanya ve İtalya’daki derin sarsıntıların, küresel alandaki bunalımın başlıca göstergeleri arasında olduğunu dile getiren Bahçeli, "ABD’de riskli konut kredilerinin çökmesiyle 2008 yılında ortaya çıkan krizden sonra, dünyanın yeniden büyük sorunlarla karşılaşması vahim sosyal ve siyasal çalkantılara da davetiye çıkaracaktır. Nitekim değişik ülkelerde yaşanan gerginlikler ve sosyal kargaşa şimdiden bunun emarelerini vermektedir. Türkiye ekonomisinin durumu ise her geçen gün kötüleşmekte ve krizle ilgili beklentiler devamlı olarak güçlenmektedir. Dışarının ihtiyacına göre şekil ve biçim alan Türkiye ekonomisi, küresel alanda yaşanan bunalımdan dış ticaret kanalıyla çok olumsuz etkilenecektir. Şüphesiz büyük bir ekonomik krizden yeni çıkmış olan ülkemizin, bir felaketle daha karşılaşması çok acı ve tehlikeli neticelere yol açacaktır." dedi.


"HÜKÜMET GEÇMİŞTEN DERS ÇIKARMAMIŞ"
AK Parti hükümetinin, ufukta görünen krizle ilgili çelişkili ve birbiriyle uyumlu olmayan beyanlarının kafa karışıklığının ve şaşkınlığın deşifre olması açısından son derece dikkate değer olduğunu savunan Bahçeli, Merkez Bankası’nın panik ve kaygıları artıran beyanlarının, hükümetin krize karşı önleyici tedbir alma konusunda geçmişten hiçbir ders çıkaramadığını gösterdiğini ileri sürdü.
Özellikle Başbakan Erdoğan’ın, krizin teğet bile geçmeyeceğine yönelik ibretlik ezberi ve buna eşlik eden sözlerinin bir fayda sağlamayacağını ve hızla yaklaşan sorunları püskürtmeye yetmeyeceğini iddia eden Bahçeli, "AKP’nin referans kaynağı olan uluslararası kuruluşlar Türkiye ekonomisindeki suni ve yapay istikrarın ayakta kalamayacağına ve ekonomik ortamın bozulacağına vurgu yapmaktadır. En başta çok ciddi seviyeye ulaşan cari açık alarm zilleri çalmakta ve kritik bir aşamaya gelindiğini göstermektedir. Yıl sonu itibariyle yaklaşık 70 milyar dolar olacağı tahmin edilen cari açık, bu haliyle sürdürülemez bir noktaya ulaşmış bulunmaktadır. Bu kapsamda, AKP hükümetinin sıcak paraya dayalı ve ucuz ithalat üzerinden tüketim toplumu oluşturmak adına yürüttüğü düşük kur, yüksek faiz ve aşırı değerli Türk Lirası politikası ülkemizi uçurumun kenarına kadar sürüklemiştir. Son günlerde Merkez Bankası’nın aldığı faiz kararı, hükümetten gelen harcama yapılmaması konusundaki tavsiyelerle taban tabana zıtlıklar içermiştir. Bu itibarla, Başbakan Erdoğan’ın, vatandaşlarımıza yönelik sarfettiği ev ya da arabadan birisini alın yönündeki zorlama önerisi de havada kalmıştır. İzleyen süreçte, büyüme oranında beklenen gerilemenin milletimizin işsizlik felaketini daha yoğun yaşayacağını göstermektedir." diye konuştu.

"SOSYAL SİYASAL SORUNLARIN KABARMASI SÜRPRİZ OLMAYACAK"
Türkiye ekonomisinin, ağır bir durgunluk dönemine girmesine paralel sosyal ve siyasal sorunların kabarmasının ise sürpriz olmayacağını ileri süren Bahçeli, ekonomik güvenliğin tahrip olduğu Türkiye`nin, AK Parti hükümeti sayesinde sıcak para operasyonlarının odağı olduğunu, böylelikle dışarıya yönelik kaynak ve varlık transferinin zirve yaptığını savundu.
Rakamlarla, istatistiklerle ve oranlarla oynayarak gelişmeden, zenginleşmeden, büyümeden bahseden Başbakan ve hükümetinin, sahte bahar havasının artık sonuna geldiğini iddia eden Bahçeli, şöyle devam etti: "Faiz, altın, döviz ve borsa alanına sıkışarak spekülatif kazançların merkez üssü haline gelen Türkiye ekonomisi; hükümetin affedilmez aymazlığından dolayı vatandaşlarımızın refahı ve huzuru için umut verici olmaktan hızla uzaklaşmaktadır. Dibe doğru giden ekonomik sistemin manevra kabiliyeti aşırı derecede zedelenmiş ve dışarıya bağımlılıktan kaynaklanan açmazların ortasına düşmüştür.

İç ve dış sorun alanlarının katlandığı bugünlerde, Türkiye’nin ekonomik darboğaza düşmesi millet ve devlet bekasını ziyadesiyle tehdit etmektedir. Bu nedenle AKP hükümeti hayal tacirliği yapmayı bırakmalı, gerçekçi, sosyal yönü kuvvetli, vatandaşlarımızın hayat standartlarını yükseltecek ve ekonomik canlılığı sağlayacak makro politikalarla krize karşı cephe oluşturmalıdır. Elbette Başbakan Erdoğan’ın sözde ustalık döneminin akıbeti muhtemel ekonomik krize karşı inandırıcı, tesir düzeyi yüksek ve kalıcı müdahaleleriyle yakından ilişkili olacaktır."