Akdenizin Kimyası Bozuldu
Akdeniz`e kıyısı bulunan 15 ülkeden 21 bilim adamının Akdeniz`de yaptıkları incelemelerin sonuçları Akdeniz`in kimyasının bozulduğunu ortaya koydu.
Akdeniz Ülkeleri Bilimsel Araştırmalar Komisyonu Canlı Kaynaklar ve Deniz Ekosistemi Başkanı, Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Turan, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak Akdeniz`in kimyasında bozulmalar olduğuna buna en basit örneğin ise bazı balık türlerinin yer değiştirmesi ve hiç görünmeyen cinste deniz anasının Akdeniz`de bol miktarda bulunması olduğunu söyledi
Yaşanan iklim değişikliği ile Akdeniz`de birçok canlı ekosisteminin değişikliğe uğradığını anlatan Turan, Akdeniz Ülkeleri Bilimsel Araştırmalar Komisyonu oluşturarak Akdeniz`in Tropikalleşmesini İzleme Programı (CIESM Tropical Signals) oluşturduklarını söyledi. Turan, programda 15 Akdeniz ülkesinden seçilmiş 21 bilim adamının görev aldığını, bu temsilciler aracılığıyla her ülkede sıcaklık, ısı, biyolojik çeşitlilik ve yabancı türlerinin izlendiğini, bu kapsamda küresel iklim değişikliği ile Akdeniz`de meydana gelen değişimlerin ne boyutta olduğunu araştırdıklarını anlattı. Yapılan inceleme sonuçlarının korkutucu boyutta olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Prof. Dr Cemal Turan, şunları söyledi: "İskenderun Körfezine program kapsamında denizin ısınma ve tuzluluğunu ölçen `prob` adı verilen aletler yerleştirdik. Bu aletler denizin sıcaklığını ve tuzluluk oranını ölçüyor. Bunun haricinde Akdeniz`de Antalya Körfezi, Ege Denizi için de Bodrum ve Gökçeada civarlarına `prob`lar yerleştirildi. Bu aletleri 30 Mart itibari ile yerleştirdik. Altı ayda bir aletleri tekrar su yüzüne çıkartarak değişimleri bilgisayar programlarına yükleyeceğiz. Günlük anlık değişimleri gözlemleyebiliyoruz. Daha sonra aletitekrar yerine koyarak bunu birkaç yıl sürdüreceğiz. Duruma göre bu programı devam ettirmeyi düşünüyoruz. Bu program çerçevesinde, halk sağlığını ve balıkçılık ekonomisini tehdit eden invansif dediğimiz Kızıldeniz aracılığı ile yabancı türlerin geldiğini belirledik. Bu türler Akdeniz`in yerli türleri ile bir besin rekabetine girmektedir. Yeni bir ortam onlar için oluşuyor. Sadece balık değil, kabuklular, denizanaları, bakteriler, parazitler gibi birçok canlı gurubu Kızıldeniz`den geliyor. Bir ekolojikdeğişim oluşuyor. Diğer yandan İskenderun körfezinde bazı balık türlerinin artık görülmediğini tespit ettik. Bu balıklar deniz suyu sıcaklığının artması nedeniyle başka yerlere gidiyorlar. Bazı balıklar yine balık türleriyle beslendikleri için bir balığın neslinin sona ermesi veya yer değiştirmesi beraberinde başka türleri de etkiliyor. Özellikle İskenderun Körfezinde trol gırgır gibi balıkçıların ağlarında balıktan çok deniz anası takılıyor ve ağlar kullanılamaz hale geliyor, balıkçı ağlarını denizdebırakmak zorunda kalıyor. Bu balıkçıya olduğu gibi ülkemiz içinde Milli bir ekonomik kayıptır." 58 YENİ TÜR BULUNDU Turan, Fransa, İspanya, İtalya, Yunanistan`ı da kapsayan program kapsamında 40 cihazın su altında ölçümler yaptığını, gözlemlenen değişim sonucunda 58 yabancı türün Akdeniz`e girdiğini tespit ettiklerini belirtti. Akdeniz`in geçmişte subtropikal bir yapıya sahip olduğunu anlatan Turan, "Akdeniz artık tropikalleşmeye başladı. Yaşanan değişim sonucu kimi türler kayboluyor veya azalıyor. Küresel iklim değişikliğinin bir sonucu olarak, balık kültürümüz değişecek. Bir çok değerli balık kayboluyor, azalıyor. Yerini kızıl denizden gelen balıklar alıyor. Bazı barbun ve mezgit türleri, gümüş balığı, kayabalıkları Akdeniz`de azalmaya başladı. Bu gelişmeler balıkçılık ekonomisini değiştiriyor" dedi. Turan, tüm bunlarla ilgili bilim adamları olarak yeni çalışmalar yapmak zorunda kaldıklarını belirterek, "Bunların gerek ekolojik yapılarını gerek biyolojik yapılarını araştırmak durumundayız. Diğer balıklara ve halk sağlığına etkileri neler olabilir? Nasıl önlemler alınmalıdır? gibi soruları cevaplamaya çalışıyoruz. Bu programın amaçlarının bir tanesi de erken uyarı sistemi oluşturabilmek. Bunu yıllarca takip edeceğiz. Mesela bir denizanası patlaması oluyor. Bu patlama sonucunda yüzde 80-90 oranındaİskenderun Körfezinde sadece denizanası avlandı. Balıkçı büyük zararlara uğradı. Balıkçı artık bu denizanalarından dolayı avcılığa çıkmıyordu. Çünkü denizanası yakalıyor ve bu ağlarını tahrip ediyor, büyük ekonomik kayıplar oluşturuyor. İşte bu denizanası gibi farklı türler erken uyarı sistemi ile ne zaman nerede hangi bölgede çıkabileceğini bilme ve önlemler alma durumumuz olabilecek. Sonuç itibariyle özetlemek gerekirse Akdeniz`in kimyası bozuluyor diyebiliriz" dedi.
Kaynak: İHA
Yaşanan iklim değişikliği ile Akdeniz`de birçok canlı ekosisteminin değişikliğe uğradığını anlatan Turan, Akdeniz Ülkeleri Bilimsel Araştırmalar Komisyonu oluşturarak Akdeniz`in Tropikalleşmesini İzleme Programı (CIESM Tropical Signals) oluşturduklarını söyledi. Turan, programda 15 Akdeniz ülkesinden seçilmiş 21 bilim adamının görev aldığını, bu temsilciler aracılığıyla her ülkede sıcaklık, ısı, biyolojik çeşitlilik ve yabancı türlerinin izlendiğini, bu kapsamda küresel iklim değişikliği ile Akdeniz`de meydana gelen değişimlerin ne boyutta olduğunu araştırdıklarını anlattı. Yapılan inceleme sonuçlarının korkutucu boyutta olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Prof. Dr Cemal Turan, şunları söyledi: "İskenderun Körfezine program kapsamında denizin ısınma ve tuzluluğunu ölçen `prob` adı verilen aletler yerleştirdik. Bu aletler denizin sıcaklığını ve tuzluluk oranını ölçüyor. Bunun haricinde Akdeniz`de Antalya Körfezi, Ege Denizi için de Bodrum ve Gökçeada civarlarına `prob`lar yerleştirildi. Bu aletleri 30 Mart itibari ile yerleştirdik. Altı ayda bir aletleri tekrar su yüzüne çıkartarak değişimleri bilgisayar programlarına yükleyeceğiz. Günlük anlık değişimleri gözlemleyebiliyoruz. Daha sonra aletitekrar yerine koyarak bunu birkaç yıl sürdüreceğiz. Duruma göre bu programı devam ettirmeyi düşünüyoruz. Bu program çerçevesinde, halk sağlığını ve balıkçılık ekonomisini tehdit eden invansif dediğimiz Kızıldeniz aracılığı ile yabancı türlerin geldiğini belirledik. Bu türler Akdeniz`in yerli türleri ile bir besin rekabetine girmektedir. Yeni bir ortam onlar için oluşuyor. Sadece balık değil, kabuklular, denizanaları, bakteriler, parazitler gibi birçok canlı gurubu Kızıldeniz`den geliyor. Bir ekolojikdeğişim oluşuyor. Diğer yandan İskenderun körfezinde bazı balık türlerinin artık görülmediğini tespit ettik. Bu balıklar deniz suyu sıcaklığının artması nedeniyle başka yerlere gidiyorlar. Bazı balıklar yine balık türleriyle beslendikleri için bir balığın neslinin sona ermesi veya yer değiştirmesi beraberinde başka türleri de etkiliyor. Özellikle İskenderun Körfezinde trol gırgır gibi balıkçıların ağlarında balıktan çok deniz anası takılıyor ve ağlar kullanılamaz hale geliyor, balıkçı ağlarını denizdebırakmak zorunda kalıyor. Bu balıkçıya olduğu gibi ülkemiz içinde Milli bir ekonomik kayıptır." 58 YENİ TÜR BULUNDU Turan, Fransa, İspanya, İtalya, Yunanistan`ı da kapsayan program kapsamında 40 cihazın su altında ölçümler yaptığını, gözlemlenen değişim sonucunda 58 yabancı türün Akdeniz`e girdiğini tespit ettiklerini belirtti. Akdeniz`in geçmişte subtropikal bir yapıya sahip olduğunu anlatan Turan, "Akdeniz artık tropikalleşmeye başladı. Yaşanan değişim sonucu kimi türler kayboluyor veya azalıyor. Küresel iklim değişikliğinin bir sonucu olarak, balık kültürümüz değişecek. Bir çok değerli balık kayboluyor, azalıyor. Yerini kızıl denizden gelen balıklar alıyor. Bazı barbun ve mezgit türleri, gümüş balığı, kayabalıkları Akdeniz`de azalmaya başladı. Bu gelişmeler balıkçılık ekonomisini değiştiriyor" dedi. Turan, tüm bunlarla ilgili bilim adamları olarak yeni çalışmalar yapmak zorunda kaldıklarını belirterek, "Bunların gerek ekolojik yapılarını gerek biyolojik yapılarını araştırmak durumundayız. Diğer balıklara ve halk sağlığına etkileri neler olabilir? Nasıl önlemler alınmalıdır? gibi soruları cevaplamaya çalışıyoruz. Bu programın amaçlarının bir tanesi de erken uyarı sistemi oluşturabilmek. Bunu yıllarca takip edeceğiz. Mesela bir denizanası patlaması oluyor. Bu patlama sonucunda yüzde 80-90 oranındaİskenderun Körfezinde sadece denizanası avlandı. Balıkçı büyük zararlara uğradı. Balıkçı artık bu denizanalarından dolayı avcılığa çıkmıyordu. Çünkü denizanası yakalıyor ve bu ağlarını tahrip ediyor, büyük ekonomik kayıplar oluşturuyor. İşte bu denizanası gibi farklı türler erken uyarı sistemi ile ne zaman nerede hangi bölgede çıkabileceğini bilme ve önlemler alma durumumuz olabilecek. Sonuç itibariyle özetlemek gerekirse Akdeniz`in kimyası bozuluyor diyebiliriz" dedi.