Adli Tıp Kurumu, Uygun Dosya Gönderilmemesinden Şikayetçi
Yanlış otopsi haberleriyle gündeme gelen Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç.
Dr. Haluk İnce, dava süreçlerinin uzamasında, uygun dosya gönderilmemesinin etkili olduğunu açıkladı.
Dosyaların, 3-5 yıl beklediği kurum olarak anılmaktan rahatsızlık duyduklarını kaydeden İnce, asıl aksaklığın, incelenmesi istenen dosyalarla ilgili süreçlerin bilinmemesi ve Adli Tıp Kurumu`nun akreditasyonu kapsamında aradığı koşullara uygun dosya gönderilmemesinden kaynaklandığını vurguladı. İnce, adli tıp çalışanlarının canla başla yargının hizmetinde çalıştığını dile getirdi.
Üç ayda bir yayınlanan Türk Sağlık-Sen Dergisi`ne konuşan Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce, kurumun, 1857 yılında Sultan Abdülmecid tarafından bir ferman ile içinde öğretim ve eğitim işleri, askeri ve sivil sağlık işleri ile tıbb-ı adli işleri adında üç encümeni (komisyon) bulunan `Meclis-i Umur-u Tıbbiyye-i Mülkiye ve Sıhhiyye-i Umumiyye Teşkilatı` olarak kurulduğu bilgisini verdi. İnce, Adli Tıp Kurumu`nun, kamuoyunun yakından takip ettiği kurumlardan birisi olduğunu, skandallar arama gayretinin adresi haline gelen kurumun, adalet işlerinde bilirkişilik görevi yaptığını ifade etti. İnce, Kurum’un 1092 personel, 8 grup başkanlığı ve 41 şube ile adaletin hizmetinde bulunduğunu ifade etti.
İş yoğunluğu sebebiyle dava dosyalarının beklediğine ilişkin iddialara da cevap veren İnce, “Adli Tıp Kurumu, iş yoğunluğu bakımından basında yer aldığı gibi dosyaların 3-5 yıl beklediği bir kurum değildir. Burada asıl aksaklık, Adli Tıp Kurumu`nca incelenmesi istenen dosyalarla ilgili süreçlerin bilinmemesi, iletişim eksikliği ve Adli Tıp Kurumu`nun akreditasyonu kapsamında aradığı koşullara uygun dosya gönderilmemesi ile ortaya çıkan problemlerdir. Bunlar da karşılıklı görüşme ve kurumun doğru tanıtılması ile kolayca ortadan kaldırılabilecek niteliktedir.” dedi.
Kurum’da bakılan bazı dosyalarda aksaklıklar yaşandığını doğrulayan İnce, “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de iş süreçlerinde hatalar olabilmektedir. İşte bu gibi durumlarda sürecin doğru yönetilmesi; aksaklıkların üstüne gidilmesi düzeltici faaliyetlerle birlikte hatanın tekrarını önlemek için önleyici faaliyetlerde bulunulmasına Adli Tıp Kurumu talip olmuştur ve bunun gereğini de yerine getirmektedir.” değerlendirmesi yaptı.
Dosyaların, 3-5 yıl beklediği kurum olarak anılmaktan rahatsızlık duyduklarını kaydeden İnce, asıl aksaklığın, incelenmesi istenen dosyalarla ilgili süreçlerin bilinmemesi ve Adli Tıp Kurumu`nun akreditasyonu kapsamında aradığı koşullara uygun dosya gönderilmemesinden kaynaklandığını vurguladı. İnce, adli tıp çalışanlarının canla başla yargının hizmetinde çalıştığını dile getirdi.
Üç ayda bir yayınlanan Türk Sağlık-Sen Dergisi`ne konuşan Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce, kurumun, 1857 yılında Sultan Abdülmecid tarafından bir ferman ile içinde öğretim ve eğitim işleri, askeri ve sivil sağlık işleri ile tıbb-ı adli işleri adında üç encümeni (komisyon) bulunan `Meclis-i Umur-u Tıbbiyye-i Mülkiye ve Sıhhiyye-i Umumiyye Teşkilatı` olarak kurulduğu bilgisini verdi. İnce, Adli Tıp Kurumu`nun, kamuoyunun yakından takip ettiği kurumlardan birisi olduğunu, skandallar arama gayretinin adresi haline gelen kurumun, adalet işlerinde bilirkişilik görevi yaptığını ifade etti. İnce, Kurum’un 1092 personel, 8 grup başkanlığı ve 41 şube ile adaletin hizmetinde bulunduğunu ifade etti.
İş yoğunluğu sebebiyle dava dosyalarının beklediğine ilişkin iddialara da cevap veren İnce, “Adli Tıp Kurumu, iş yoğunluğu bakımından basında yer aldığı gibi dosyaların 3-5 yıl beklediği bir kurum değildir. Burada asıl aksaklık, Adli Tıp Kurumu`nca incelenmesi istenen dosyalarla ilgili süreçlerin bilinmemesi, iletişim eksikliği ve Adli Tıp Kurumu`nun akreditasyonu kapsamında aradığı koşullara uygun dosya gönderilmemesi ile ortaya çıkan problemlerdir. Bunlar da karşılıklı görüşme ve kurumun doğru tanıtılması ile kolayca ortadan kaldırılabilecek niteliktedir.” dedi.
Kurum’da bakılan bazı dosyalarda aksaklıklar yaşandığını doğrulayan İnce, “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de iş süreçlerinde hatalar olabilmektedir. İşte bu gibi durumlarda sürecin doğru yönetilmesi; aksaklıkların üstüne gidilmesi düzeltici faaliyetlerle birlikte hatanın tekrarını önlemek için önleyici faaliyetlerde bulunulmasına Adli Tıp Kurumu talip olmuştur ve bunun gereğini de yerine getirmektedir.” değerlendirmesi yaptı.