Bdp‘li Belediye Başkanlarından Açıklama
BDP‘li belediye başkanları ile BDP İl Genel Meclis Başkanları Diyarbakır‘da bir araya gelerek son günlerdeki siyasal gelişmeler ve Öcalan‘ın cezaevi koşulları hakkında toplu basın açıklaması yaptı.
Diyarbakır‘da bir araya gelen BDP‘li 90 belediye başkanı ve il genel meclisi üyeleri, BDP Genel Başkanı Hamit Geylani‘nin de katılımı ile Kayapınar Belediyesi‘ne ait Cigerhun Kültür Merkezi‘nde yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından kameraların karşısına geçti. Belediye başkanları adına açıklamayı Van Belediye Başkanı Bekir Kaya yaptı. Kaya, Diyarbakır‘da toplanıp seçim sonrası yaşanan siyasal gelişmeleri ele alıp tartıştıklarını belirterek aldıkları kararları sırasıyla şöyle açıkladı:
"12 Haziran 2011 seçimlerinde Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloğu‘nun her tür antidemokratik yasa ve uygulamalarına rağmen önemli ve tarihi bir başarı sağladığına hep birlikte tanık olduk. Bu başarı sıradan ve tesadüfi bir başarı değildir. Başta Kürt halkı olmak üzere tüm Türkiye halklarının, ezilenlerin ve emekçilerin başarısıdır. 90 yıllık imha, inkar ve ret üzerine inşa edilen katı merkeziyetçi devlet anlayışının da iflası anlamına gelebilecek bir başarıdır. Bloğun bu başarısı demokratik cumhuriyet ve
demokratik ulus mücadelesinde önemli ve tarihi fırsatları ülke halklarına kazandıracak içerikte ve niteliktedir. İşte bu alternatifin ve seçeneği toplum nezdinde mahkum etme, daraltma, kuşatma, iradesizleştirip tasfiye etme anlayışı da devreye sokularak bloğa başarısızlık dayatıldı. Gerek Kürtlerin ulusal demokratik birliği gerekse de Türkiye halkları ve mağdurlarının güçlü sesi, doğmadan boğulmak istenmiştir."
Kaya, seçim sürecinde yaşananların hukuki olmadığını, tam aksine siyasi bir süreç olduğunu savunarak, "Yaşananlar hukuki değil, aksine siyasidir. 2011 seçimleri süresince Kürtler statüsüz ve kimliksiz yaşamak istemediklerini beyan etmişlerdir. Bu nedenle seçim sıradan bir seçim olmaktan öte Kürtlerin ilk kez kendi öz yönetim organlarıyla kendilerini yönetmelerinin beyanı olarak görülmelidir. Demokratik ortak vatanda, demokratik cumhuriyet kapsayıcılığında, demokratik özerklik ile kendi kendilerini
yönetmelerinin seçimi olarak cereyan etti. Bu anlamda seçim sonuçları birkaç fazla ya da eksik milletvekilliği olarak görülmemeli ve değerlendirilmemelidir. Kürtlerin olduğu kadar ülkenin demokratikleştirilmesi ve demokratik özgürlükçü eşitlikçi bir anayasanın uygulamaya alınacağı bir meclisi tarihi rol ve görevlerini yerine getirmeleri için destek verip seçilmelerini sağlamışlardır. Bloğun tüm milletvekilleri bu tarihi rollerine denk düşen onurlu tutarlı bir duruşla mevcut anlayışa karşı gelmiş ve Meclis‘e
gitmeme kararına varmış. Bu kararlarını değerli kamuoyu ile paylaşmışlardır. Biz BDP‘li yerel seçilmişler olarak bu kararı saygıyla karşılıyor, bu kararın yanında olacağımızı belirtiyoruz. Meclis tatile girmeden, zamana yayma ve çürütme politikalarına alet olmadan, ivedilikle yaşananlara duyarlılık göstermeli, çözüm gücünü ve iradesini ortaya koymalıdır" diye konuştu.
Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, Öcalan‘ın çözüme büyük katkı sunacağı kanaatinde olduklarını ve bu nedenle koşullarının düzeltilmesi gerektiğini savunarak, "Basına yansıyan ve demokratik kamuoyundan saklanamaz bir gerçeklik olan Abdullah Öcalan ile sürdürülen görüşmelerin çözüme büyük ve değerli katkılar sunacağı inancındayız. Bu nedenle Abdullah Öcalan‘ın koşulları düzeltilmeli, diyalog ve müzakerede alacağı rolün önü açılmalıdır. Barış Konseyi, Anayasa Konseyi ve Hakikatleri Araştırma Komisyonu derhal
Meclis tarafından kurulmalı ve karar altına alınmalıdır" dedi.
KCK davalarının düşürülmesi gerektiğini belirterek tüm tutukluların serbest bırakılmasını talep eden Kaya, ayrıca DTK‘ya çağrı yaparak bir an önce demokratik özerkliğin hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Kaya, "Ulus devletin aşındığı yerelliğin ve yerindeliğin önem arz ettiği günümüz dünyasının ademi merkeziyetçi anlayışı gereğince demokratik özerklik tüm Türkiye‘de uygulanmaya konulmalıdır. DTK, Kürt siyasallaşmasının ulaştığı düzey dikkate alınarak demokratik özerk Kürdistan‘ın siyasal, sosyal,
kültürel, ekolojik, ekonomik alanlarındaki politikalarının tartışılması gündemiyle olağanüstü toplanmalıdır. Halkın örgütlü gücünden meşru ve haklı taleplerinden beslenen biz seçilmişler, bu tarihi süreçte mazlum halkımızın sesi olma, onların mücadelesine sahip çıkma kararlılığımızı demokratik kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"Öcalan‘ın barış inisiyatifinin kurulması projesi hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna ise BDP Genel Başkanı Hamit Geylani, "Tabii bu ortaklaşma kültürünün olması ciddi bir proje. Salt Kürtler ve BDP değil, Türkiye de yaşayan tüm demokrasi güçleri, emekçiler, mağdurlar ile birlikte empati yapılarak proje ete kemiğe bürünür, proje öyle hayata geçirilir" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
"12 Haziran 2011 seçimlerinde Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloğu‘nun her tür antidemokratik yasa ve uygulamalarına rağmen önemli ve tarihi bir başarı sağladığına hep birlikte tanık olduk. Bu başarı sıradan ve tesadüfi bir başarı değildir. Başta Kürt halkı olmak üzere tüm Türkiye halklarının, ezilenlerin ve emekçilerin başarısıdır. 90 yıllık imha, inkar ve ret üzerine inşa edilen katı merkeziyetçi devlet anlayışının da iflası anlamına gelebilecek bir başarıdır. Bloğun bu başarısı demokratik cumhuriyet ve
demokratik ulus mücadelesinde önemli ve tarihi fırsatları ülke halklarına kazandıracak içerikte ve niteliktedir. İşte bu alternatifin ve seçeneği toplum nezdinde mahkum etme, daraltma, kuşatma, iradesizleştirip tasfiye etme anlayışı da devreye sokularak bloğa başarısızlık dayatıldı. Gerek Kürtlerin ulusal demokratik birliği gerekse de Türkiye halkları ve mağdurlarının güçlü sesi, doğmadan boğulmak istenmiştir."
Kaya, seçim sürecinde yaşananların hukuki olmadığını, tam aksine siyasi bir süreç olduğunu savunarak, "Yaşananlar hukuki değil, aksine siyasidir. 2011 seçimleri süresince Kürtler statüsüz ve kimliksiz yaşamak istemediklerini beyan etmişlerdir. Bu nedenle seçim sıradan bir seçim olmaktan öte Kürtlerin ilk kez kendi öz yönetim organlarıyla kendilerini yönetmelerinin beyanı olarak görülmelidir. Demokratik ortak vatanda, demokratik cumhuriyet kapsayıcılığında, demokratik özerklik ile kendi kendilerini
yönetmelerinin seçimi olarak cereyan etti. Bu anlamda seçim sonuçları birkaç fazla ya da eksik milletvekilliği olarak görülmemeli ve değerlendirilmemelidir. Kürtlerin olduğu kadar ülkenin demokratikleştirilmesi ve demokratik özgürlükçü eşitlikçi bir anayasanın uygulamaya alınacağı bir meclisi tarihi rol ve görevlerini yerine getirmeleri için destek verip seçilmelerini sağlamışlardır. Bloğun tüm milletvekilleri bu tarihi rollerine denk düşen onurlu tutarlı bir duruşla mevcut anlayışa karşı gelmiş ve Meclis‘e
gitmeme kararına varmış. Bu kararlarını değerli kamuoyu ile paylaşmışlardır. Biz BDP‘li yerel seçilmişler olarak bu kararı saygıyla karşılıyor, bu kararın yanında olacağımızı belirtiyoruz. Meclis tatile girmeden, zamana yayma ve çürütme politikalarına alet olmadan, ivedilikle yaşananlara duyarlılık göstermeli, çözüm gücünü ve iradesini ortaya koymalıdır" diye konuştu.
Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, Öcalan‘ın çözüme büyük katkı sunacağı kanaatinde olduklarını ve bu nedenle koşullarının düzeltilmesi gerektiğini savunarak, "Basına yansıyan ve demokratik kamuoyundan saklanamaz bir gerçeklik olan Abdullah Öcalan ile sürdürülen görüşmelerin çözüme büyük ve değerli katkılar sunacağı inancındayız. Bu nedenle Abdullah Öcalan‘ın koşulları düzeltilmeli, diyalog ve müzakerede alacağı rolün önü açılmalıdır. Barış Konseyi, Anayasa Konseyi ve Hakikatleri Araştırma Komisyonu derhal
Meclis tarafından kurulmalı ve karar altına alınmalıdır" dedi.
KCK davalarının düşürülmesi gerektiğini belirterek tüm tutukluların serbest bırakılmasını talep eden Kaya, ayrıca DTK‘ya çağrı yaparak bir an önce demokratik özerkliğin hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Kaya, "Ulus devletin aşındığı yerelliğin ve yerindeliğin önem arz ettiği günümüz dünyasının ademi merkeziyetçi anlayışı gereğince demokratik özerklik tüm Türkiye‘de uygulanmaya konulmalıdır. DTK, Kürt siyasallaşmasının ulaştığı düzey dikkate alınarak demokratik özerk Kürdistan‘ın siyasal, sosyal,
kültürel, ekolojik, ekonomik alanlarındaki politikalarının tartışılması gündemiyle olağanüstü toplanmalıdır. Halkın örgütlü gücünden meşru ve haklı taleplerinden beslenen biz seçilmişler, bu tarihi süreçte mazlum halkımızın sesi olma, onların mücadelesine sahip çıkma kararlılığımızı demokratik kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"Öcalan‘ın barış inisiyatifinin kurulması projesi hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna ise BDP Genel Başkanı Hamit Geylani, "Tabii bu ortaklaşma kültürünün olması ciddi bir proje. Salt Kürtler ve BDP değil, Türkiye de yaşayan tüm demokrasi güçleri, emekçiler, mağdurlar ile birlikte empati yapılarak proje ete kemiğe bürünür, proje öyle hayata geçirilir" şeklinde konuştu.