BDP mayınlı tarlayı gösterdi
Meclis'i boykot ederek ilk grup toplantısını Diyarbakır'da yapan BDP, tehditkar açıklamalarda bulundu.
YSK'nın Dicle kararı sonrası Meclis'i boykot eden BDP ilk grup toplantısını Diyarbakır'da yaptı ve AK Parti'yi hedef aldı..
Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesi ardından Meclis'i boykot eden BDP'liler ilk grup toplantısını Diyarbakır'da yaptı. 12 Haziran sonrası yaşanan krizden AK Parti iktidarının sorumlu olduğunu söyleyen Selahattin Demirtaş, "Hatip Dicle'nin vekilliğini düşüren AKP'nin itirazıdır" dedi.
TEHDİT GİBİ SÖZ
Yaşanan siyasi krizi "Mayınlı bir tarlaya" benzeten Demirtaş, "Mayınlı bir tarlada yürüyoruz. Bu mayın kaçımızı götürecek bilmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürt halkının demokratik hakkını veriyor mu vermiyor mu bunun cevabını versinler" diye rest çekti.
MHP İLE ÇARÇUR ETMEYİN
Demirtaş, Erdoğan'ın halkın yeni anayasa talebini MHP ile çarçur etmemesi gerektiğini de söyledi.
İlk grup toplantısında konuşan BDP Hakkari Milletvekilleri Selahattin Demirtaş gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Başbakan ve AK Parti'nin yeni anayasa yapma fikri varsa buna açık olacağız.
ELİMİZDE BUZLA BEKLEMEYİZ
Yaşanan süreci "Ama bizi elimizde bir kalıp buzla güneşin altında bekletme çabası varsa bunu da kabul etmeyeceğiz" sözleriyle değerlendiren Demirtaş, şunları söyledi:
"Bugün yaşanılan krizi 12 Eylül referandum değişikliğinde bu krizler çıkmasın diye teklif diye vermiştik, öneriler sunmuştuk. O gün bunlar tartışılmadı bile. AKP bugünkü krizin baş sorumlusudur. Hatip Dicle'nin vekilliğini düşüren AKP'nin itirazıdır. Şimdi hiçbir şey olmamış gibi, YSK komplosuymuş gibi suçu başkasına atmasınlar. Bunların hepsi planlı programlıdır. Tutuklu vekillerin bırakılmayacağını seçim meydanlarında söylemiştir zaten. Bu krizi yaratan bizler değiliz."
"EN OKKALI CEVABI VERİRDİK"
Başbakan Erdoğan'ın CHP ve BDP'nin yemin etmemesi ardından söylediği "Başka aday mı yok" sözlerini ise şöyle eleştirdi:
"Başka aday mı yok" diyen Başbakan'a en okkalı cevabı vermek isteriz ama grup toplantımıza yakışmaz. Bizde kadın çok, çocuk çok, erkek çok. Hepsi senden çok daha iyi siyaset yapar bunu farkındayız. BDP ile hükümet arasında önümüzdeki dönemde neler yapılacağına dair konuşmaya hazırsa biz kaçmıyoruz. Biz bunların yaptığı çirkin siyaseti boykot ediyoruz.
"BAŞBAKAN BİLİR"
Vekilliğimizi mi düşürürler, bizi yok mu sayarlar bu Başbakan'ın bileceği iştir. Böyle bir zihniyetle sorunları nasıl çözeceğimiz ayrı bir sorun ama bizimle sorun çözecek iyi niyetli vekiller varsa konuşmaya hazırız. Yeni meclis başkanı da bize katkı sağlayacaksa şimdi sağlamalıdır."
MAYINLI BİR TARLADA YÜRÜYORUZ
Yaşanan siyasi krizi "Mayınlı bir tarlaya" benzeten Demirtaş, "Mayınlı bir tarlada yürüyoruz. Bu mayın kaçımızı götürecek bilmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürt halkının demokratik hakkını veriyor mu vermiyor mu bunun cevabını versinler" diye konuştu.
"KÖLENİZ DEĞİLİZ"
"Biz sizin köleniz değiliz, çaresiz değiliz. Siyaset halkın bağrında yapılandır, alternatifsiz değiliz" diyen Demirtaş, şu çağrılarda bulundu:
"Bir tarafta baskıcı, tehditçi bir tutum var bu tehdit değil de bu masum halk mı tehdit içeriyor. Bizim kimseyi Türk halkını tehdit ettiğimiz falan yok. Bize yaklaşımda köklü bir değişiklik olamayacaksa, çözüm olmayacaksa. Bizim Ankara'nın köhnemiş siyaseti içinde yerimiz olmayacaktır.
Bizim açımızdan kriz yemin krizi değildir. Mesele sadece Hatip Dicle ve tutuklu vekiller de değildir. Bundan daha önemli bu halkın hakkının verilmemesidir, direniş meselesidir. Devlet kararını vermek zorundadır.
Biz kararımızı verdik, Kürt halkı kararını verdi. Ya onurlu bir yaşam ya da hiç. Şimdi karar verme sırası AKP'dedir. Biz burada Diyarbakır'da seçmenimizin olduğu her yerde bekliyor olacağız. Devlet bizimle ilgili köklü bir değişikliğe gidecekse biz hazırız. Yok bu siyaseti sürdürürse biz direnişe de hazırız."
BDP'Lİ DORA: YOLUMUZU AÇIN, ANKARA'YA GELELİM
BDP'nin Süryanı asıllı Mardin Milletvekili Erol Dora, Meclis'e gitmeleri için Ankara'dan yollarını açmalarını isteyerek, "Ankara'daki herkese sesleniyorum. Önümüzü açın, Ankara'ya gelelim ve hep birlikte demokratik bir sivil anayasa yapmak için, barış için ve Türkiye'nin layık olduğu, bu halkın layık olduğu birlik ve beraberlik içerisinde sorunlarımızı çözelim" dedi.
BDP'nin Süryani asıllı Mardin Milletvekili Erol Dora, Mityat'ta partililerle biraya geldi. Ankara'ya gitmek için hazır olduklarını belirten Dora, şunları söyledi:
"Ankara'yı önemsiyoruz ve bizler Ankara'ya gitmek için hazırız. Ankara bizim için çok önemlidir. Meclis bizim için çok önemlidir. Bizim asıl hedefimiz Ankara'dır. Biz Ankara'dan onurlu bir çıkış görürsek, Ankara'da demokratik siyaset yapabileceğimize inanırsak ve biran önce önümüz açılırsa, arkadaşlarımız serbest bırakılırsa, Ankara'ya gideriz. Ama bu gerçekleşmediği sürece biz halkımızla birlikteyiz. Halkımızın iradesi bizim için çok önemli. İnanıyorum ki Ankara'daki yetkililer de düşünecek ve yolumuz açılacak. Biz demokrasi için varız. Sorunlarımızın çözülmesi için varız. Ankara'daki herkese sesleniyorum. Önümüzü açın, Ankara'ya gelelim ve hep birlikte demokratik bir sivil anayasa yapmak için, barış için ve Türkiye'nin layık olduğu, bu halkın layık olduğu birlik ve beraberlik içerisinde sorunlarımızı çözelim."
Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesi ardından Meclis'i boykot eden BDP'liler ilk grup toplantısını Diyarbakır'da yaptı. 12 Haziran sonrası yaşanan krizden AK Parti iktidarının sorumlu olduğunu söyleyen Selahattin Demirtaş, "Hatip Dicle'nin vekilliğini düşüren AKP'nin itirazıdır" dedi.
TEHDİT GİBİ SÖZ
Yaşanan siyasi krizi "Mayınlı bir tarlaya" benzeten Demirtaş, "Mayınlı bir tarlada yürüyoruz. Bu mayın kaçımızı götürecek bilmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürt halkının demokratik hakkını veriyor mu vermiyor mu bunun cevabını versinler" diye rest çekti.
MHP İLE ÇARÇUR ETMEYİN
Demirtaş, Erdoğan'ın halkın yeni anayasa talebini MHP ile çarçur etmemesi gerektiğini de söyledi.
İlk grup toplantısında konuşan BDP Hakkari Milletvekilleri Selahattin Demirtaş gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Başbakan ve AK Parti'nin yeni anayasa yapma fikri varsa buna açık olacağız.
ELİMİZDE BUZLA BEKLEMEYİZ
Yaşanan süreci "Ama bizi elimizde bir kalıp buzla güneşin altında bekletme çabası varsa bunu da kabul etmeyeceğiz" sözleriyle değerlendiren Demirtaş, şunları söyledi:
"Bugün yaşanılan krizi 12 Eylül referandum değişikliğinde bu krizler çıkmasın diye teklif diye vermiştik, öneriler sunmuştuk. O gün bunlar tartışılmadı bile. AKP bugünkü krizin baş sorumlusudur. Hatip Dicle'nin vekilliğini düşüren AKP'nin itirazıdır. Şimdi hiçbir şey olmamış gibi, YSK komplosuymuş gibi suçu başkasına atmasınlar. Bunların hepsi planlı programlıdır. Tutuklu vekillerin bırakılmayacağını seçim meydanlarında söylemiştir zaten. Bu krizi yaratan bizler değiliz."
"EN OKKALI CEVABI VERİRDİK"
Başbakan Erdoğan'ın CHP ve BDP'nin yemin etmemesi ardından söylediği "Başka aday mı yok" sözlerini ise şöyle eleştirdi:
"Başka aday mı yok" diyen Başbakan'a en okkalı cevabı vermek isteriz ama grup toplantımıza yakışmaz. Bizde kadın çok, çocuk çok, erkek çok. Hepsi senden çok daha iyi siyaset yapar bunu farkındayız. BDP ile hükümet arasında önümüzdeki dönemde neler yapılacağına dair konuşmaya hazırsa biz kaçmıyoruz. Biz bunların yaptığı çirkin siyaseti boykot ediyoruz.
"BAŞBAKAN BİLİR"
Vekilliğimizi mi düşürürler, bizi yok mu sayarlar bu Başbakan'ın bileceği iştir. Böyle bir zihniyetle sorunları nasıl çözeceğimiz ayrı bir sorun ama bizimle sorun çözecek iyi niyetli vekiller varsa konuşmaya hazırız. Yeni meclis başkanı da bize katkı sağlayacaksa şimdi sağlamalıdır."
MAYINLI BİR TARLADA YÜRÜYORUZ
Yaşanan siyasi krizi "Mayınlı bir tarlaya" benzeten Demirtaş, "Mayınlı bir tarlada yürüyoruz. Bu mayın kaçımızı götürecek bilmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürt halkının demokratik hakkını veriyor mu vermiyor mu bunun cevabını versinler" diye konuştu.
"KÖLENİZ DEĞİLİZ"
"Biz sizin köleniz değiliz, çaresiz değiliz. Siyaset halkın bağrında yapılandır, alternatifsiz değiliz" diyen Demirtaş, şu çağrılarda bulundu:
"Bir tarafta baskıcı, tehditçi bir tutum var bu tehdit değil de bu masum halk mı tehdit içeriyor. Bizim kimseyi Türk halkını tehdit ettiğimiz falan yok. Bize yaklaşımda köklü bir değişiklik olamayacaksa, çözüm olmayacaksa. Bizim Ankara'nın köhnemiş siyaseti içinde yerimiz olmayacaktır.
Bizim açımızdan kriz yemin krizi değildir. Mesele sadece Hatip Dicle ve tutuklu vekiller de değildir. Bundan daha önemli bu halkın hakkının verilmemesidir, direniş meselesidir. Devlet kararını vermek zorundadır.
Biz kararımızı verdik, Kürt halkı kararını verdi. Ya onurlu bir yaşam ya da hiç. Şimdi karar verme sırası AKP'dedir. Biz burada Diyarbakır'da seçmenimizin olduğu her yerde bekliyor olacağız. Devlet bizimle ilgili köklü bir değişikliğe gidecekse biz hazırız. Yok bu siyaseti sürdürürse biz direnişe de hazırız."
BDP'Lİ DORA: YOLUMUZU AÇIN, ANKARA'YA GELELİM
BDP'nin Süryanı asıllı Mardin Milletvekili Erol Dora, Meclis'e gitmeleri için Ankara'dan yollarını açmalarını isteyerek, "Ankara'daki herkese sesleniyorum. Önümüzü açın, Ankara'ya gelelim ve hep birlikte demokratik bir sivil anayasa yapmak için, barış için ve Türkiye'nin layık olduğu, bu halkın layık olduğu birlik ve beraberlik içerisinde sorunlarımızı çözelim" dedi.
BDP'nin Süryani asıllı Mardin Milletvekili Erol Dora, Mityat'ta partililerle biraya geldi. Ankara'ya gitmek için hazır olduklarını belirten Dora, şunları söyledi:
"Ankara'yı önemsiyoruz ve bizler Ankara'ya gitmek için hazırız. Ankara bizim için çok önemlidir. Meclis bizim için çok önemlidir. Bizim asıl hedefimiz Ankara'dır. Biz Ankara'dan onurlu bir çıkış görürsek, Ankara'da demokratik siyaset yapabileceğimize inanırsak ve biran önce önümüz açılırsa, arkadaşlarımız serbest bırakılırsa, Ankara'ya gideriz. Ama bu gerçekleşmediği sürece biz halkımızla birlikteyiz. Halkımızın iradesi bizim için çok önemli. İnanıyorum ki Ankara'daki yetkililer de düşünecek ve yolumuz açılacak. Biz demokrasi için varız. Sorunlarımızın çözülmesi için varız. Ankara'daki herkese sesleniyorum. Önümüzü açın, Ankara'ya gelelim ve hep birlikte demokratik bir sivil anayasa yapmak için, barış için ve Türkiye'nin layık olduğu, bu halkın layık olduğu birlik ve beraberlik içerisinde sorunlarımızı çözelim."