Norveç Saldırılarından Sonra Almanya’Da Sarrazin’İn Kitabı Sorgulanıyor

Norveç’teki terör saldırıları Almanya’da da taşları yerinden oynatıyor.

Norveç’teki terör saldırıları Almanya’da da taşları yerinden oynatıyor. Ülkede medyanın yoğun tanıtımıyla bir kaç ayda satışları 1,3 milyonu bulan Thilo Sarrazin’in Müslüman karşıtı, “Almanya kendini yok ediyor” kitabı sorgulanmaya başlandı. Politikacılar, uzmanlar ve medya, böylesi kitap ve tezlerin Norveç’teki saldırıları yapan eylemci gibilerin beslendiği kaynaklar olabileceği üzerinde duruyor.

    Norveç’te 76 masumun hayatına mal olan terör saldırıları tüm Avrupa’da olduğu gibi Almanya’da da İslam ve Müslüman düşmanlığı ile aşırı sağın sorgulanması başlattı. Norveç’teki saldırılar sonrası harekete geçen Alman politikacılar ve güvenlik güçleri bazı Neo-Nazi gruplara karşı operasyon için düğmeye bastı. Almanya’nın çeşitli kentlerinde Neo-Nazilere ait 21 eve yapılan baskınlarda toplam 18 kişi gözaltına alındı.

    Almanya’da şimdi de aşırı sağ ve İslam düşmanlığının fikirsel beslenme alanları sorgulanmaya başlandı. Ülkede konuyu ilk olarak SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel’in saldırılardan sonra yaptığı, “Fikirsel beslenme alanları” ifadeleri gündeme taşımıştı. Almanya’da artık medya da, İslam düşmanlığı ve aşırı sağın hangi kaynaklardan beslendiğini sorgulamaya başladı.

    Medya bu bağlamda, şimdiye kadar pek de negatif bir tavır takınmadığı ve tanıtımına büyük katkı yaptığı Thilo Sarrazin’in “Almanya kendini yok ediyor” adlı kitabını da sorgulamaya başladı. Bilindiği gibi söz konusu kitapta Sarrazin başta Türkler olmak üzere Müslüman göçmenleri aşağılıyor, Almanya’nın Müslüman göçmenler yoluyla adım adım kendini yok ettiğini iddia ediyor.

    Alman WAZ gazetesi kitabı, “Sarrazin’in kitabı ne kadar tehlikeli?” (Wie gefährlich ist Thilo Sarrazins Buch?) başlığıyla yayınladığı haberiyle sorguluyor. Gazete, “Araştırmacılar ve politikacılar bu kitabı, İslam düşmanlığı yoluyla aşırılık ve şiddet için fikirsel beslenme alanı olmakla suçluyor” ifadelerini kullanıyor. Norveç’teki saldırıların ideolojik beslenme temelini değerlendiren Berlin’deki Antisemitizm Araştırma Merkezi’nden Prof. Wolfgan Benz de, “Üzerinde kötü bitkilerin büyüdüğü büyük bir bataklık var.” diye konuşuyor.

    SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel ise, “Böyle bir atmosferde deliler de var. Ki onlar herkes adına konuşabileceklerini iddia ediyorlar” diyor. WAZ gazetesi Gabriel’in özellikle Thilo Sarrazin ismini vurgulayarak andığını bildiriyor ve “Gabriel bu şekilde yeni bir ‘fikirsel beslenme alanı tartışması’ başlatıyor. Aşırı sağ uzmanı Prof. Dr. Klaus Ahlheim ise, Sarrazin ve onun ‘Almanya kendini yok ediyor’ kitabına Norveç’te yaşananlar için direk bir sorumluluk yüklemek açıkça ileri gitmektir diyor. Prof. Ahlheim, ‘ama tabi ki Sarrazin ve diğerleri bir atmosfer yayıyor. Bu atmosfer böylesi olaylar için olağan üstü derecede uygun. Sarrazin ırkçı düşüncelerini kamuoyu tartışmalarına kattı. Yabancı düşmanı önyargılar ve derinlerde yatan düşüncelere bir seviye kazandırdı. Sarrazin’in tezleri, Nazi literatüründe bulunan şeyler yer alıyor.” ifadelerini kullanıyor.

    Prof. Benz de, Sarrazin’in kitabı ve tezlerinin fikirsel bir seslenme alanı olduğu savını doğru buluyor. Benz, “Bu, Sarrazin’in kitabının başarısını ispatlıyor. Toplumun merkezinde, İslam’ın Avrupa’ya gelmesiyle yabancılaşma korkusu yerini aldı. İdeolojiler bu tezlere sarılıyor ve bunları artık nihayet çözülmesi gereken problemler olarak nitelendiriyor. Oluşan bu bataklık bu fikirlerin gelişmesi için tek suçlu değil ama bu bataklık olmaksızın o fikirler, o yabancı bitkiler olmazdı” diye konuşuyor.