İhracatçılar, kriz tehlikesi görmüyor
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye için hiçbir kriz tehlikesi görmediklerini söyledi.
Büyükekşi, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, Türkiye'nin geçen yıl rekor büyüme, bu yıl ilk çeyrekte de dünyada en yüksek büyümeyi gerçekleştirdiğini hatırlatarak, ikinci çeyrekte de yüksek bir büyüme olmasının öngörüldüğünü söyledi.
Türkiye'de ihracat artış hızının yüksek olduğunu, işsizlik rakamlarının yüzde 10'un altına düştüğünü, sanayide kapasite kullanım oranlarının ve sanayi üretiminin son derece pozitif olduğunu anlatan Büyükekşi, herhangi bir şekilde hiçbir kriz beklentisi olmadığını kaydetti.
"Kriz bizde değil, kriz Avrupa'da var" diyen Büyükekşi, Avrupa'da da krizin başta Yunanistan olmak üzere İspanya'da, Portekiz'de kısmen de İtalya'da yaşandığını belirtti.
TİM Başkanı Büyükekşi, AB'nin çatırdamaması için bu durumu kendi içinde çözme konusunda büyük gayret göstereceklerini düşündüklerini ifade ederek, "Çünkü Yunanistan'ı bu konuda gözden çıkaramadılar. O yüzden bunun da daha dar kapsamlı olacağını düşünüyoruz. Türkiye'de 2008 sonu 2009'da yaşanan krizde, hiçbir bankanın burnu bile kanamadı, hiçbir sıkıntı olmadı. O yüzden biz, bir kriz olasılığı öngörmüyoruz" dedi.
"Merkez Bankası, proaktif davranıyor"
Merkez Bankası'nın kararını olumlu değerlendirdiklerini belirten Büyükekşi, ihracatçılar olarak, ani çıkış ve ani düşüşleri istemediklerini bildirdi.
Büyükekşi, dolar kurunun 1,70'in üzerine çıktığını, euro kurunun da 2,5'lara yaklaştığını kaydederek, 1,60-1,70 arasındaki dolar kurunu ve buradaki dalgalanmayı son derece normal gördüklerini söyledi.
Mehmet Büyükekşi, kurun 1,80'lerin üzerine çıkmasını uygun görmediklerini, Merkez Bankası'nın aldığı kararlarla, proaktif davrandığını söyledi.
TİM Başkanı Büyükekşi, şöyle devam etti:
"Nasıl geçmişte biz Merkez Bankasının hep proaktif davranmasını istedik, şu anda proaktif davranıyor. Doğrusunu yapıyor, kesinlikle geçmişte olduğu gibi aynı tuzağa düşülmemesi lazım. Aynı tuzaktan kastımız, Sayın Durmuş Yılmaz yeni başkan olduğunda benzeri bir hareket olmuştu.
Dolar kuru 1,70'lerin üzerine çıkmıştı, 4 puan faiz artırıldı ki onun acısını çok çektik. Ondan sonra kurlar tepetaklak gitti. Halbuki Türkiye'nin böyle bir şeye bundan sonra tahammülü yok.
Kur buralarda kalırsa, ihracata teşvik, ithalata da fren olur, ithalatı dengeler. O yüzden kısa vadede kurun buralarda tutulması doğru ama daha fazla yükselmesi doğru değil. Yapılan uygulama, rekabet gücümüz açısından doğru. Kesinlikle bir faiz artışı düşünülmemesi lazım.
İhracat artış hızımızın yüzde 20'lerden, yüzde 30'lara çıkması, ithalatın artış hızının da yüzde 40'lardan yüzde 30'lara düşmesi cari açığımıza olumlu katkı verecek. Ama tek çözüm bu mu? Hayır. Bu kısa vadeli çözüm. Orta ve uzun vadede İhracata Dönük Üretim Stratejisi ve Girdi Tedarik Stratejisi ile ithal edilen ara malı, ham madde Türkiye'de üretilmeye başlayacak. Bunlarda cari açığımıza katkı verecek."
Büyükekşi, kurlardaki daha fazla artışın daha sonra enflasyon olarak geri döneceğini belirterek, enerji fiyatlarında, hammaddelerde, daha sonra işçilikte artış olacağını ve tüm bunların enflasyon yaratacağını kaydetti.
Mehmet Büyükekşi, "Bu da bize hiçbir fayda sağlamayacak. Onun için Merkez Bankası'nın yaptığı doğru. Biz kurların bundan sonra aşağı düşmesini istemiyoruz. Dolarda 1,60-1,70 bandı, avroda da 2,30-2,40 bandı uygun. Rekabet edilebilir bir kur" dedi.
Cari açık
TİM Başkanı Büyükekşi, Merkez Bankası'nın kasım ayında tedbir almaya başladığını hatırlatarak, tedbirlerin kasım ayında değil, mayıs ayında alınması durumunda bugün belki bunların hiç konuşulmamış olacağını söyledi.
Cari açıkta ihracatın ithalatı karşılama oranına bakmak gerektiğini belirten Büyükekşi, ihracatın ithalatı karşılama oranın Türkiye'de son 10 yılda, yüzde 60-65 oranında olduğunu hatırlattı.
Büyükekşi, 2023 ihracat stratejisinde 2013 yılında ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 65, 2018'de yüzde 75, 2023'de ise yüzde 80 olarak öngörüldüğünü ifade etti.
Mehmet Büyükekşi, şu anda ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 58'ler mertebesinde olduğunu da kaydederek, "Bu önümüzdeki aylarda biraz daha düzelir ve yüzde 60'ların üzerine çıkar diye öngörüyoruz. Bunun da yönetilebileceğini düşünüyoruz" dedi.
Türkiye'de ihracat artış hızının yüksek olduğunu, işsizlik rakamlarının yüzde 10'un altına düştüğünü, sanayide kapasite kullanım oranlarının ve sanayi üretiminin son derece pozitif olduğunu anlatan Büyükekşi, herhangi bir şekilde hiçbir kriz beklentisi olmadığını kaydetti.
"Kriz bizde değil, kriz Avrupa'da var" diyen Büyükekşi, Avrupa'da da krizin başta Yunanistan olmak üzere İspanya'da, Portekiz'de kısmen de İtalya'da yaşandığını belirtti.
TİM Başkanı Büyükekşi, AB'nin çatırdamaması için bu durumu kendi içinde çözme konusunda büyük gayret göstereceklerini düşündüklerini ifade ederek, "Çünkü Yunanistan'ı bu konuda gözden çıkaramadılar. O yüzden bunun da daha dar kapsamlı olacağını düşünüyoruz. Türkiye'de 2008 sonu 2009'da yaşanan krizde, hiçbir bankanın burnu bile kanamadı, hiçbir sıkıntı olmadı. O yüzden biz, bir kriz olasılığı öngörmüyoruz" dedi.
"Merkez Bankası, proaktif davranıyor"
Merkez Bankası'nın kararını olumlu değerlendirdiklerini belirten Büyükekşi, ihracatçılar olarak, ani çıkış ve ani düşüşleri istemediklerini bildirdi.
Büyükekşi, dolar kurunun 1,70'in üzerine çıktığını, euro kurunun da 2,5'lara yaklaştığını kaydederek, 1,60-1,70 arasındaki dolar kurunu ve buradaki dalgalanmayı son derece normal gördüklerini söyledi.
Mehmet Büyükekşi, kurun 1,80'lerin üzerine çıkmasını uygun görmediklerini, Merkez Bankası'nın aldığı kararlarla, proaktif davrandığını söyledi.
TİM Başkanı Büyükekşi, şöyle devam etti:
"Nasıl geçmişte biz Merkez Bankasının hep proaktif davranmasını istedik, şu anda proaktif davranıyor. Doğrusunu yapıyor, kesinlikle geçmişte olduğu gibi aynı tuzağa düşülmemesi lazım. Aynı tuzaktan kastımız, Sayın Durmuş Yılmaz yeni başkan olduğunda benzeri bir hareket olmuştu.
Dolar kuru 1,70'lerin üzerine çıkmıştı, 4 puan faiz artırıldı ki onun acısını çok çektik. Ondan sonra kurlar tepetaklak gitti. Halbuki Türkiye'nin böyle bir şeye bundan sonra tahammülü yok.
Kur buralarda kalırsa, ihracata teşvik, ithalata da fren olur, ithalatı dengeler. O yüzden kısa vadede kurun buralarda tutulması doğru ama daha fazla yükselmesi doğru değil. Yapılan uygulama, rekabet gücümüz açısından doğru. Kesinlikle bir faiz artışı düşünülmemesi lazım.
İhracat artış hızımızın yüzde 20'lerden, yüzde 30'lara çıkması, ithalatın artış hızının da yüzde 40'lardan yüzde 30'lara düşmesi cari açığımıza olumlu katkı verecek. Ama tek çözüm bu mu? Hayır. Bu kısa vadeli çözüm. Orta ve uzun vadede İhracata Dönük Üretim Stratejisi ve Girdi Tedarik Stratejisi ile ithal edilen ara malı, ham madde Türkiye'de üretilmeye başlayacak. Bunlarda cari açığımıza katkı verecek."
Büyükekşi, kurlardaki daha fazla artışın daha sonra enflasyon olarak geri döneceğini belirterek, enerji fiyatlarında, hammaddelerde, daha sonra işçilikte artış olacağını ve tüm bunların enflasyon yaratacağını kaydetti.
Mehmet Büyükekşi, "Bu da bize hiçbir fayda sağlamayacak. Onun için Merkez Bankası'nın yaptığı doğru. Biz kurların bundan sonra aşağı düşmesini istemiyoruz. Dolarda 1,60-1,70 bandı, avroda da 2,30-2,40 bandı uygun. Rekabet edilebilir bir kur" dedi.
Cari açık
TİM Başkanı Büyükekşi, Merkez Bankası'nın kasım ayında tedbir almaya başladığını hatırlatarak, tedbirlerin kasım ayında değil, mayıs ayında alınması durumunda bugün belki bunların hiç konuşulmamış olacağını söyledi.
Cari açıkta ihracatın ithalatı karşılama oranına bakmak gerektiğini belirten Büyükekşi, ihracatın ithalatı karşılama oranın Türkiye'de son 10 yılda, yüzde 60-65 oranında olduğunu hatırlattı.
Büyükekşi, 2023 ihracat stratejisinde 2013 yılında ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 65, 2018'de yüzde 75, 2023'de ise yüzde 80 olarak öngörüldüğünü ifade etti.
Mehmet Büyükekşi, şu anda ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 58'ler mertebesinde olduğunu da kaydederek, "Bu önümüzdeki aylarda biraz daha düzelir ve yüzde 60'ların üzerine çıkar diye öngörüyoruz. Bunun da yönetilebileceğini düşünüyoruz" dedi.