Bbp Genel Başkanı Destici: Kazaya İlişkin İddiaların Takipçisi Olacağız

Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili ortaya çıkan yeni bir görüntü şüphelerin artmasına ve yeni tartışmalara neden oldu.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili ortaya çıkan yeni bir görüntü şüphelerin artmasına ve yeni tartışmalara neden oldu. Kayseri’den bir 112 sağlık ambulansının tam kalkmak üzereyken Genelkurmay yetkilileri tarafından aranıp geri çevrildiği iddiası yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, bu iddiaların o dönem Kayseri Valisi‘nin açıklamaları üzerine gündeme geldiğini söyledi.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopter kazası için ortaya atılan yeni iddiaları Cihan Haber Ajansına değerlendirdi. Destici, bir yardım helikopterinin geri çevrilmesiyle ilgili olarak, "Bu iddia dönemin Kayseri Valisi tarafından gündeme getirildi. Daha sonra bunun araştırılması sonrasında ise Kayseri’ye bu bilgi Kahramanmaraş Emniyeti İstihbarat Şubesi‘nden gönderilmiş. Ama ne hikmetse Kayseri dahil çevredeki 10 ille bu bilgi paylaşılmışken Kahramanmaraş Valisi ve Emniyet Müdürüne bu bilgi verilmemiş." dedi.

O dönemde Kayseri Valisi‘nin açıklamalarının çok farklı olduğunu anlatan Destici, "Görüştüğü çevrelere ‘Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları kurtuldu geliyor‘ bilgilerini Jandarmadan aldığını söylüyor. Daha sonra bu bilgiyi dönemin emniyet müdürünün getirdiğini ama teyit edilmemiş bir bilgi olduğunu söylüyor. Fakat daha sonra bizim kendisiyle yaptığımız görüşmede bu bilgiyi emniyet müdürlüğünden aldığını ve teyit edilmiş bir bilgi olduğunu söylüyor. Bu bilgiyi o dönemdeki BBP yetkilileriyle, bizlerle ve kamuoyuyla paylaşıyor." diye konuştu.

"HELİKOPTER KALKTI AMA NEREYE GİTTİ?"

Burada da helikopter hazırlandığına dikkat çeken Destici şöyle konuştu: "Benim burada soracağım sorulardan birincisi şu, zaten özel yetkili savcı biliyorsunuz şuanda Malatya’da o helikopterin pilotunu hem de şuan Ak Parti Kayseri Milletvekili olan İsmail Beyi dinleyecek. Helikopter kalktı ama nereye gitti? Göksun’a mı gidiyordu, kaza mahalline mi gidiyordu yoksa başka bir yere mi gidiyordu. Helikopter kalkmadan önce kendilerine bir şey verildi ki herhalde hazırlık yapıldı. İkincisi bunların kalkmaya hazır olduklarını biz zaten biliyoruz sonradan geri çevrildiğini de. Orada gerçekten Genelkurmay’dan, TSK başka birimden yada Jandarma da olabilir, emniyet olabilir. Gerçekten pilot aranıp geri dönün diye söylendi mi ya da bu söylenirken neye istinaden bu söylendi. İşte hava kararmasından dolayı mı, yoksa kötü hava koşullarından dolayı mı, yoksa da İsmail beyin söylediği gibi kurtarılmış Göksun Devlet hastanesinde size gerek yok mu dendi bunu net olarak ortaya çıkması lazım."

Mustafa Destici, görüntülerde helikopterin hazırlanmasında ve helikopterin içinde yer alan dönemin Kayseri Devlet Hastanesi Başhekimi, şuanda da AK Parti Kayseri Milletvekili olan İsmail Tamer ile görüşüp görüşmediği sorusuna da, şuana kadar görüşmediğini fakat görüşeceğini söyledi.

Pilot ve İsmail Tamer’in bu arama olayını teyit etmesi halinde Destici, "İsmail Bey diyor ki pilota söylendi bana söylenmedi. Pilot bu bilgiyi teyit ederse evet ben Genelkurmay’dan şu kişi tarafından arandım ve bana şöyle söylendi. Ne dediklerini bilmiyorum. Uçma geri dön sana gerek kalmadı mı dediler yoksa sana gerek kalmadı Göksun devlet hastanesine kaldırıldı mı dediler. Göksun Devlet Hastanesine kaldırılmış olsa bile helikopterin o ilçeye gidip alması lazım sonuçta orası bir ilçe hastanesi. Yani helikopteri geri çevirecek bir durum değil Göksun’a kaldırılması, Kayseri’ye kaldırılması gerekiyor. Önce bu bilginin doğrulanması lazım. Eğer derse bu şekilde oldu diye, o zaman bizde basın aracılığıyla olsun, kendimiz biz yazı yazarak Genelkurmay’dan açıklama bekleriz." ifadesini kullandı.

Destici, "Biz zaten başından beri şu üç soruya cevap arıyoruz. Bu helikopter niye uçtu, niye düştü ve niye bulunamadı? Bizim başından beri cevap aradığımız sorular bunlardı. Niye uçtudan kastımız, kaza soruşturma kurulunun hazırladığı rapora göre ki bizi tatmin etmeyen bir rapor. Raporda helikopterle ilgili 70 küsür eksik sayılıyor ama düşmeye sebep değildir diyor. İkincisi hava muhalefetinden deniliyor. Biz de diyoruz ki bu bir VİP uçuş buna neden onay verildi. İkincisi olarak da biz halen daha helikopterin niye düştüğünü bilmiyoruz araştırmalar devam ediyor. Yaptığı bir arızadan dolayı mı, kötü hava koşullarından dolayı mı yoksa dışarıdan bir müdahale ile mi ya da daha önceden helikoptere yapılan sabotajdan dolayı mı düşürüldü. Bir diğer soru da niye bulunamadı?" cevabını verdi.

Soruşturmanın şuan geldiği noktada da bir sürü somut ihmallerin görüldüğünü vurgulayan Destici, "Neler bunlar, bir bilgi kirliliğinin oluşturulduğu somut görülüyor, iki helikopterde kayıp olan cihazlar, üçüncüsü telefon frekansı alınan bölgelerin aranmaması. Dördüncü olarak, helikoptere ait bazı parçaların yakılması.Şimdi bunlar çok somut ve net şeyler. Dolayısıyla şimdi savcı ihmali olduğunu düşündüğünü dinliyor. Bir kısım insanları müşteki sıfatıyla, bir kısım insanları tanık sıfatıyla ve bir kısım insanları da şüpheli sıfatıyla şuanda dinliyor." dedi.

"BU SÜRECİN BAŞINDA DEVLETLE MİLLET KARŞI KARŞIYA GETİRİLMEK İSTENDİ"

Bu sürecin başında devletle milleti karşı karşıya getirilmek istendiğine dikkat çeken Destici, "Bir meclis araştırma komisyonu kurup Susurluk’ta olduğu gibi, Uğur Mumcu olayında olduğu gibi üstü kapanıp gidilecekti. Belki de böyleydi ama biz inatla komisyonun içerinde yer aldık. Mecliste iki kere komisyon kuruldu bu bir ilkti. Ben ve Rahmetli Muhsin Başkanımız eşi bizzat bir milletvekili gibi komisyonda bulunduk. Cumhurbaşkanımıza çağrıda bulunduk ve kendileri takdirde bulundular ve Devlet Denetleme Kurulu harekete geçirdik ve biz bir ezberi bozduk. Daha önce DDK’nın varlığından haberdar değildik. Bugüne kadar çalışmalarını duymuyorduk ama bu konuyla birlikte başarılı bir çalışma yürüttüler, uzman kişilerin toplanmasıyla araştırmaya başladılar ve daha çok bilgi ve belgelere ulaştılar. Sonra da güzel bir rapor hazırladılar. Bizler de bundan sonra dosyanın takipcisi olacağız ve umuyoruz ki bundan sonra ülkemizde böyle olaylar yaşanmaz."