Mutlu Hamilelik Zeki Bebek Getiriyor
Anne adaylarına kaygılarından uzaklaşmasını tavsiye eden Özel Hayri Sivrikaya Hastanesi Kadın ve Doğum Uzmanı Dr. Zeki Sayman "Kaygıları yenmeyi başaran annelerin bebekleri daha zeki oluyor" dedi.
Anne adaylarının değişen hormonları, giderek büyüyen karnı, şişen ayakları bebekle birlikte kaygıları da beraberinde getiriyor. Stresi yenmeyi başaramayan anne adayları, korku dolu senaryolarla hamileliği kendine zehir ederken bebeğinin zeka gelişimini de riske atıyor. Mutlu hamilelikle ilgili bilgi veren Özel Hayri Sivrikaya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Zeki Sayman, "İnsanın kişiliği, yaşam algısı bu dönemde oluşmaya başlar. Hal böyle olunca mutlu ve huzurlu bir kişiliğin yolu anne
misafirliğinin huzurlu olmasından geçmekte. Kısacası gelecek anne karnında başlamakta" diye konuştu. Dr. Sayman, anne adaylarına bebeklerinin mutlu bir yetişkin olması için yardımcı olmasını, stresten ve kaygılardan uzak bir hamilelik geçirerek onların geleceklerine yatırım yapmasını önerdi.
Kaygılarla beraber düşük riskinin de arttığını ifade eden Dr. Sayman, şöyle konuştu: "Gebeliğe bağlı tansiyon yükselmesi, gebelik şekeri, gebelik zehirlenmesi yoğun stres altında daha sık görülür. Düşük riskiyle birlikte, zamanı geldiği halde doğum korkusu yüzünden bir türlü başlamayan doğumlar da görüyoruz. Kronik stres altındaki anneler hiç bir engel olmamasına rağmen normal doğum yapamayabilir. Anne adayları hamilelik döneminde normal doğumu öyle büyük bir korkuyla hayal eder ki, zamanı geldiğinde
istese bile normal doğuramaz. İşte böyle durumlarda biz anne adaylarına rahatlamalarını, beyinlerinden kaygıları ve normal doğuma ilişkin çevreden duydukları tüm kötü anlatımları silmelerini öneriyor ve bunun için yardım ediyoruz."
Kimi anne adaylarının kaygılı kişiliklerini hamileliğe de taşıdıklarını söyleyen Dr. Sayman, sözlerine şöyle devam etti: "Bir dış gebeliği, bir düşüğü olan hastam, 3. gebeliğini planlarken bile endişeli ve kaygılıydı. Bu kaygılarla başlayan gebeliğinde duygularını ‘her an bebeğimi kaybedecekmişim gibi geliyor‘ şeklinde ifade ediyordu. Gebelik ilerledikçe bebekte gelişme geriliği, rahimde kasılmalar tespit ettik." Kaygıları kabusa dönüşmeye başlayınca zihinsel iyileşme teknikleri ile EFT-Oto Hipnoz
çalışmaya başladıklarını anlatan Sayman, "En son muayenesinde bebeği olması gerektiği büyüklüğünde, rahimi gevşemiş durumdaydı. Her kontrolde endişeli bir yüz ifadesiyle odama giren hastam bu sefer gülümseyerek girmiş ve bebeği ile ilgili hiçbir olumsuz soru sormamıştı. Bu çarpıcı örnek, zihinsel iyileşme teknikleri ile bebeğin de rahatladığını gösteriyor. Anne adayları rahatlamayı başarırsa, bebeklerinin zihinsel ve bedensel gelişimine en büyük katkıyı sağlayacaklardır" dedi.
Dr. Zeki Sayman annenin kaygılarının bebeğin fiziksel gelişimini etkilediği gibi zihinsel ve ruhsal gelişimini de etkilediğini söyledi. Dr. Sayman, "Gebeliklerinde endişeli olan annelerin bebekleri, anne karnındayken bu endişeyi adeta emer ve hayata tehdit algısıyla başlar" dedi. Tehdit algısının bir stres faktörü ve stresin de insanın sağlığının baş düşmanı olduğunu anlatan Dr. Sayman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Doğru olan şu ki; anne bebeğinin fiziksel sağlığı için dikkat ettiği sağlıklı beslenme,
zararlı yiyecek ve içeceklerden uzak kalma gibi hassasiyetleri, bebeğinin ruh sağlığını korumak için de göstermelidir."
Bu dönemde kaygılarını tek başına yenemeyen anne adaylarına profesyonel destek almayı tavsiye eden Dr. Sayman, şöyle konuştu: "Tüm gayretimiz kadının kendisi ve ailesi için en özel, en heyecanlı, en keyifli dönem olan hamileliği, huzurlu ve keyifle yaşayabilmesi için. Tabii ki bunun gayretini anne ve baba adayları göstermeli. Öncelikle yaşanan sıkıntıların bilinç altındaki olumsuz inançlardan kaynaklandığı bilinmeli. Zihin neye inanırsa beden onu yaşamaya başlar. Öncelikle bilinç altındaki yanlış
yazılımlar temizlenmeli. İşte bu noktada ben bir kadın doğumcu olarak zihinsel iyileşme tekniklerinden EFT ve hipnozun çok işe yaradığını söyleyebilirim. Zihinsel temizlikten sonra kadınlık programında zaten var olan gebeliğin mutluluğunu hissediyor anne adayı. Bu mutlulukla doğumu da tatlı bir heyecanla beklemeye başlıyor. Hipnotik doğum çalışmalarında, anne adayına doğumu keyifle tekrar tekrar yaşatırız. Doğum zamanı geldiğinde de beden-zihnin bildiklerini yaşamaya başlar. Böylesine özel olan doğum
olayının sancı ve ağrılarını değil güzel taraflarını algılar. Acele etmez, bebeğine ve sürece saygılı davranır. Her bir doğum kasılması ile birlikte bedeni ve ruhu gevşer. Rahimdeki her bir kasılmanın bebeği için gerekli olduğunu bilir, her kasılmayı gülümseyerek karşılar."
Dr. Zeki Sayman, kaygısız hamileliğin lüks olmaktan çıktığını, tüm annelerin eğer isterlerse hamilelik döneminde öğrendikleri oto hipnoz yöntemleriyle, doğum sonrası sıkıntılarının da üstesinden gelebileceğini söyledi. Doğum sonrası kendini öncesi duruma göre kilolu, bakımsız, yorgun hisseden annenin başka bir stres dönemine girdiğini anlatan Duman, şunları söyledi: "Bu da hem yeni doğan bebeği ile kuracağı ilişkiyi olumsuz etkiliyor hem de süt vermeyi sıkıntıya sokuyor. İşte bu dönemde, anne hamilelik
eğitimleri sırasında öğrendiği oto hipnoz ve EFT yöntemlerini kullanarak hem huzurlu bir hamilelik geçirerek bebeğinin zeka gelişimini olumlu etkiliyor hem de doğum sonrasında da en az 6 ay anne sütü vererek bebeğinin zekasına bir katkı daha oluşturuyor."
Dr. Sayman, anne adaylarının çevresinden duydukları, internetten okuduğu tüm kötü haberleri kendi başına gelmiş gibi düşündüğünü ve kaygılandığını söylerken şöyle konuştu: "Bu haberleri süzerek okuyun, gerektiğinde doktorunuz aramaktan çekinmeyin. Hamileler bu haberleri okuduklarında sorunların hepsi kendi başına gelmiş ya da gelecekmiş gibi düşünüyor ve kaygılanıyor. Ancak, bu sorunların görülme sıklığı yüzde 1-2‘yi geçmez. Anne adayları bunlara odaklanıp yüzde 99‘luk keyfini kaçırmasın."
Kaynak: İHA
misafirliğinin huzurlu olmasından geçmekte. Kısacası gelecek anne karnında başlamakta" diye konuştu. Dr. Sayman, anne adaylarına bebeklerinin mutlu bir yetişkin olması için yardımcı olmasını, stresten ve kaygılardan uzak bir hamilelik geçirerek onların geleceklerine yatırım yapmasını önerdi.
Kaygılarla beraber düşük riskinin de arttığını ifade eden Dr. Sayman, şöyle konuştu: "Gebeliğe bağlı tansiyon yükselmesi, gebelik şekeri, gebelik zehirlenmesi yoğun stres altında daha sık görülür. Düşük riskiyle birlikte, zamanı geldiği halde doğum korkusu yüzünden bir türlü başlamayan doğumlar da görüyoruz. Kronik stres altındaki anneler hiç bir engel olmamasına rağmen normal doğum yapamayabilir. Anne adayları hamilelik döneminde normal doğumu öyle büyük bir korkuyla hayal eder ki, zamanı geldiğinde
istese bile normal doğuramaz. İşte böyle durumlarda biz anne adaylarına rahatlamalarını, beyinlerinden kaygıları ve normal doğuma ilişkin çevreden duydukları tüm kötü anlatımları silmelerini öneriyor ve bunun için yardım ediyoruz."
Kimi anne adaylarının kaygılı kişiliklerini hamileliğe de taşıdıklarını söyleyen Dr. Sayman, sözlerine şöyle devam etti: "Bir dış gebeliği, bir düşüğü olan hastam, 3. gebeliğini planlarken bile endişeli ve kaygılıydı. Bu kaygılarla başlayan gebeliğinde duygularını ‘her an bebeğimi kaybedecekmişim gibi geliyor‘ şeklinde ifade ediyordu. Gebelik ilerledikçe bebekte gelişme geriliği, rahimde kasılmalar tespit ettik." Kaygıları kabusa dönüşmeye başlayınca zihinsel iyileşme teknikleri ile EFT-Oto Hipnoz
çalışmaya başladıklarını anlatan Sayman, "En son muayenesinde bebeği olması gerektiği büyüklüğünde, rahimi gevşemiş durumdaydı. Her kontrolde endişeli bir yüz ifadesiyle odama giren hastam bu sefer gülümseyerek girmiş ve bebeği ile ilgili hiçbir olumsuz soru sormamıştı. Bu çarpıcı örnek, zihinsel iyileşme teknikleri ile bebeğin de rahatladığını gösteriyor. Anne adayları rahatlamayı başarırsa, bebeklerinin zihinsel ve bedensel gelişimine en büyük katkıyı sağlayacaklardır" dedi.
Dr. Zeki Sayman annenin kaygılarının bebeğin fiziksel gelişimini etkilediği gibi zihinsel ve ruhsal gelişimini de etkilediğini söyledi. Dr. Sayman, "Gebeliklerinde endişeli olan annelerin bebekleri, anne karnındayken bu endişeyi adeta emer ve hayata tehdit algısıyla başlar" dedi. Tehdit algısının bir stres faktörü ve stresin de insanın sağlığının baş düşmanı olduğunu anlatan Dr. Sayman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Doğru olan şu ki; anne bebeğinin fiziksel sağlığı için dikkat ettiği sağlıklı beslenme,
zararlı yiyecek ve içeceklerden uzak kalma gibi hassasiyetleri, bebeğinin ruh sağlığını korumak için de göstermelidir."
Bu dönemde kaygılarını tek başına yenemeyen anne adaylarına profesyonel destek almayı tavsiye eden Dr. Sayman, şöyle konuştu: "Tüm gayretimiz kadının kendisi ve ailesi için en özel, en heyecanlı, en keyifli dönem olan hamileliği, huzurlu ve keyifle yaşayabilmesi için. Tabii ki bunun gayretini anne ve baba adayları göstermeli. Öncelikle yaşanan sıkıntıların bilinç altındaki olumsuz inançlardan kaynaklandığı bilinmeli. Zihin neye inanırsa beden onu yaşamaya başlar. Öncelikle bilinç altındaki yanlış
yazılımlar temizlenmeli. İşte bu noktada ben bir kadın doğumcu olarak zihinsel iyileşme tekniklerinden EFT ve hipnozun çok işe yaradığını söyleyebilirim. Zihinsel temizlikten sonra kadınlık programında zaten var olan gebeliğin mutluluğunu hissediyor anne adayı. Bu mutlulukla doğumu da tatlı bir heyecanla beklemeye başlıyor. Hipnotik doğum çalışmalarında, anne adayına doğumu keyifle tekrar tekrar yaşatırız. Doğum zamanı geldiğinde de beden-zihnin bildiklerini yaşamaya başlar. Böylesine özel olan doğum
olayının sancı ve ağrılarını değil güzel taraflarını algılar. Acele etmez, bebeğine ve sürece saygılı davranır. Her bir doğum kasılması ile birlikte bedeni ve ruhu gevşer. Rahimdeki her bir kasılmanın bebeği için gerekli olduğunu bilir, her kasılmayı gülümseyerek karşılar."
Dr. Zeki Sayman, kaygısız hamileliğin lüks olmaktan çıktığını, tüm annelerin eğer isterlerse hamilelik döneminde öğrendikleri oto hipnoz yöntemleriyle, doğum sonrası sıkıntılarının da üstesinden gelebileceğini söyledi. Doğum sonrası kendini öncesi duruma göre kilolu, bakımsız, yorgun hisseden annenin başka bir stres dönemine girdiğini anlatan Duman, şunları söyledi: "Bu da hem yeni doğan bebeği ile kuracağı ilişkiyi olumsuz etkiliyor hem de süt vermeyi sıkıntıya sokuyor. İşte bu dönemde, anne hamilelik
eğitimleri sırasında öğrendiği oto hipnoz ve EFT yöntemlerini kullanarak hem huzurlu bir hamilelik geçirerek bebeğinin zeka gelişimini olumlu etkiliyor hem de doğum sonrasında da en az 6 ay anne sütü vererek bebeğinin zekasına bir katkı daha oluşturuyor."
Dr. Sayman, anne adaylarının çevresinden duydukları, internetten okuduğu tüm kötü haberleri kendi başına gelmiş gibi düşündüğünü ve kaygılandığını söylerken şöyle konuştu: "Bu haberleri süzerek okuyun, gerektiğinde doktorunuz aramaktan çekinmeyin. Hamileler bu haberleri okuduklarında sorunların hepsi kendi başına gelmiş ya da gelecekmiş gibi düşünüyor ve kaygılanıyor. Ancak, bu sorunların görülme sıklığı yüzde 1-2‘yi geçmez. Anne adayları bunlara odaklanıp yüzde 99‘luk keyfini kaçırmasın."