Başbakan Erdoğan Azerbaycan‘a Gitti (2)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yukarı Karabağ sorununun Azerbaycan‘ın toprak bütünlüğü esas alınmak suretiyle çözülebileceğini söyledi.
Esenboğa Havalimanı‘nda Azerbaycan‘a hareketi öncesi gündeme ilişkin açıklamalar yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ekonomisinin giderek güçlendiğini, bunda da Azerbaycan‘da bulunan Türk vatandaşlarının önemli katkılarının olduğunu ifade etti. Ermenistan tarafından işgal altında tutulan Yukarı Karabağ bölgesine de değinen Başbakan Erdoğan, "Bölgede istikrar, refah ve işbirliği ortamının önündeki ciddi bir engeli teşkil eden Yukarı Karabağ ihtilafının Azerbaycan‘ın toprak bütünlüğü esas
alınmak suretiyle barışçıl yollardan çözümlenmesini teyit etme imkanını da bulacağız" dedi. Azerbaycan vatandaşları ile Türkiye vatandaşları arasındaki temasları kolaylaştıracak vize muafiyeti dahil tüm adımları teşvik ettiklerini belirten Erdoğan, daha sonra gazetecilerin sorularını cevapladı.
"YENİ ANAYASA KONUSUNDA MUHALEFETE HER ZAMAN ÇAĞRIMIZI YAPTIK"
Anayasa değişikliği konusunda AK Parti‘nin uzlaşı arayışı için muhalefet turuna çıkıp çıkmayacağı ve bu konudaki takvimin belli olup olmadığı sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, "Bizim Anayasa ile ilgili çalışmalarımız, her siyasi partinin yapmasını arzu ettiğimiz çalışma. Biz şu anda AK Parti olarak kendi dersimizi çalışıyoruz. Görevlendirdiğimiz arkadaşlarımızla bu çalışma devam ediyor ve bu çalışmayla adeta bir çerçeve oluşturacağız" dedi. Daha önce de yaptıkları bir çalışma olduğunu belirten Erdoğan, bu
süreçte Türkiye‘de çok şeyin değiştiğini belirterek, yeni bir çalışma yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Erdoğan, yapılacak olan yeni Anayasa çalışmalarıyla ilgili şunları kaydetti:
"Bütün bu çalışmalar üzerinde bizim bu 9 kişilik heyetimiz çalışmasını sürdürüyor. Bunu belli bir neticeye vardıracak. Şu anda biz muhalefete çağrımızı her zaman yaptık, yine yapıyoruz. Ama bu süreç 1 Ekim‘den sonra başlayacak olan bir süreçtir. 1 Ekim‘den sonra başlayacak bu süreçte muhalefet bizim bu çağrımıza, bizim davetimize nasıl cevap verir bilemiyorum. Şunu çok açık ve net söyledik, söylüyoruz; biz herhangi bir dayatmanın içerisinde değiliz. İktidarıyla, muhalefetiyle bu konuda oluşacak bir
komisyon bunun temel ilkelerini, içeriğini sadece kendi aralarında değil, bütün STK‘larla birlikte, akademisyenlerle, medyayla, hatta hatta bütün bu konuda söyleyecek sözü olan çevrelerle görüşmek suretiyle en idealini yakalamanın gayreti içerisinde olacaklar. Meydanlarda söyledik yani en doğudaki, en batıdaki, en kuzeydeki, en güneydeki vatandaş ‘işte bu benim Anayasam‘ diyebilmeli. O dili orda görmeli ve şu andaki Anayasamız gibi böyle çok detay, ‘ama‘larla, ‘ancak‘larla geçici maddelerle dolu bir Anayasa
istemiyoruz. Çok daha kısa, özet bir Anayasa olsun istiyoruz. Temennimiz o dur ki, bu amacımıza ulaşırız."
"DOĞU VE GÜNEYDOĞU‘YA YATIRIM YAPILMASINI İSTEMİYORLAR"
BDP‘li milletvekillerinin merkezi yönetimin bölgeye kaynak aktarması gerektiği ve gerekirse vergi ödeme konusunda farklı adımlar atabileceklerini dile getirdiklerinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, Türkiye‘nin bir bütün olduğunu belirterek, "Kimse bu ülkenin bütünlüğü üzerinde herhangi bir operasyona giremez. Kimse küçük akıllarıyla bu ülkenin bütünlüğünü parçalama gayreti içerisine giremez" diye konuştu.
BDP‘li milletvekillerinin vergi konusundaki sözlerine tepki gösteren Erdoğan, "Bu ülkenin en batısındaki nasıl vergisini ödüyorsa, en doğusundaki da bu vergisini ödeyecektir. Ödemediği zaman bedelini ödemek durumunda kalır" dedi. Bu ülkede kimseye ayrımcılık yapılamayacağını belirten Başbakan Erdoğan, "Vergi vermeyeceğim, merkezi yönetim bana ayrıca destek verecek.‘ Yağmacı Hasan‘ın böreği nerde böyle ya? O zaman adil devlet nerede olacak?" şeklinde konuştu.
Şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti‘nin 780 bin kilometrekareye yatırımlarını yaptığının altını çizen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunu da açık ve net söylüyorum; biz Doğu ve Güneydoğu‘ya yaptığımız yatırımları da herhangi bir partinin varlığı sebebiyle yapmıyoruz. Ülkemizin 780 bin kilometrekaresinin aynı güzelliğe, aynı imkanlara sahip olması için bu yatırımları yapıyoruz. Kimse burada durumdan vazife çıkarma gayretine girmesin. Herhangi bir siyasi parti varmış, yokmuş hiç bizim umurumuzda değil. Orada benim insanım var mı? Var. Biz oraya hizmeti götürürüz. Burası bizim topraklarımız ve cumhuriyet tarihinde görülmemiş yatırımları
biz bugün Güneydoğu‘da, Doğu‘da yaptık ama bu ifadelerin sahipleri ne yazık ki, oralarda yatırım yapılmamasını istiyorlar. Müteahhit firmaların iş makinalarını yakanlar şu anda kendileriyle dirsek temasında olan malum çevreler. Kimse kimseyi aldatmaya kalkmasın. Biz yolumuza aynı kararlılıkla devam edeceğiz."
"SİLVAN RAPORU, IŞIK KOŞANER İLE YAPILAN ZİRVE NETİCESİNDE YAPILAN BİR AÇIKLAMA"
Başbakan Eroğan, bir gazetecinin Genelkurmay‘ın dün Silvan raporunu açıkladığını hatırlatarak, ikinci bir açıklama olup olmayacağını ve bu konudaki değerlendirmelerinin nasıl olduğunu sorması üzerine, yapılan açıklamanın detaylı ve geniş olarak ele alınmış bir çalışma olduğunu söyledi. Erdo‘fdzı her zaman yaptık, yine yapıyoruz. Ama bu süreç 1 Ekim‘değan, açıklamanın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ile yaptıkları zirve neticesinde yapılan bir açıklama olduğuna dikkat çekti. "Orada ikinci bir
açıklamayı gerektirecek şu süreç içerisinde herhangi bir şey söz konusu değil. Zaten ihmallerle alakalı da orada ifade çok açık, net ortada. Bunu da yargıya sevketmek suretiyle bu işin takibi yapılacaktır" dedi.
Erdoğan, polisin terörle mücadelede kullanılması tartışmalarına ilişkin soru üzerine, Jandarma ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı arasındaki koordinasyonun çok daha güçlendirilerek böyle bir çalışmaya girilmesi gerektiğini ifade etti. Hükümet olarak asıl hedeflerinin güvenlik güçleriyle bu işi sürdürmekten öte Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi çerçevesinde bu işi sürdürmek olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Karşımızda iyi niyeti gördüğünüz sürece biz iyi niyetle yolumuza devam edeceğiz. Ama kötü niyet
sürdüğü sürece bu kötü niyete karşı iyi niyetle davranmak bizim de, vatandaşlarımızın da takdir planlarının dışındadır" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, İçişleri Bakanlığı‘nın Silvan‘daki terör saldırısıyla ilgili hazırladığı raporun ne zaman açıklanacağının sorulması üzerine, "İçişleri Bakanlığımızın yaptırdığı incelemenin neticeleri geldi. Arada çok ciddi bir fark söz konusu değil. Örtüşüyor genel itibariyle, bundan dolayı İçişleri Bakanlığı‘nın böyle bir açıklama yapmasına gerek görmedik" diye konuştu.
Kaynak: İHA
alınmak suretiyle barışçıl yollardan çözümlenmesini teyit etme imkanını da bulacağız" dedi. Azerbaycan vatandaşları ile Türkiye vatandaşları arasındaki temasları kolaylaştıracak vize muafiyeti dahil tüm adımları teşvik ettiklerini belirten Erdoğan, daha sonra gazetecilerin sorularını cevapladı.
"YENİ ANAYASA KONUSUNDA MUHALEFETE HER ZAMAN ÇAĞRIMIZI YAPTIK"
Anayasa değişikliği konusunda AK Parti‘nin uzlaşı arayışı için muhalefet turuna çıkıp çıkmayacağı ve bu konudaki takvimin belli olup olmadığı sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, "Bizim Anayasa ile ilgili çalışmalarımız, her siyasi partinin yapmasını arzu ettiğimiz çalışma. Biz şu anda AK Parti olarak kendi dersimizi çalışıyoruz. Görevlendirdiğimiz arkadaşlarımızla bu çalışma devam ediyor ve bu çalışmayla adeta bir çerçeve oluşturacağız" dedi. Daha önce de yaptıkları bir çalışma olduğunu belirten Erdoğan, bu
süreçte Türkiye‘de çok şeyin değiştiğini belirterek, yeni bir çalışma yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Erdoğan, yapılacak olan yeni Anayasa çalışmalarıyla ilgili şunları kaydetti:
"Bütün bu çalışmalar üzerinde bizim bu 9 kişilik heyetimiz çalışmasını sürdürüyor. Bunu belli bir neticeye vardıracak. Şu anda biz muhalefete çağrımızı her zaman yaptık, yine yapıyoruz. Ama bu süreç 1 Ekim‘den sonra başlayacak olan bir süreçtir. 1 Ekim‘den sonra başlayacak bu süreçte muhalefet bizim bu çağrımıza, bizim davetimize nasıl cevap verir bilemiyorum. Şunu çok açık ve net söyledik, söylüyoruz; biz herhangi bir dayatmanın içerisinde değiliz. İktidarıyla, muhalefetiyle bu konuda oluşacak bir
komisyon bunun temel ilkelerini, içeriğini sadece kendi aralarında değil, bütün STK‘larla birlikte, akademisyenlerle, medyayla, hatta hatta bütün bu konuda söyleyecek sözü olan çevrelerle görüşmek suretiyle en idealini yakalamanın gayreti içerisinde olacaklar. Meydanlarda söyledik yani en doğudaki, en batıdaki, en kuzeydeki, en güneydeki vatandaş ‘işte bu benim Anayasam‘ diyebilmeli. O dili orda görmeli ve şu andaki Anayasamız gibi böyle çok detay, ‘ama‘larla, ‘ancak‘larla geçici maddelerle dolu bir Anayasa
istemiyoruz. Çok daha kısa, özet bir Anayasa olsun istiyoruz. Temennimiz o dur ki, bu amacımıza ulaşırız."
"DOĞU VE GÜNEYDOĞU‘YA YATIRIM YAPILMASINI İSTEMİYORLAR"
BDP‘li milletvekillerinin merkezi yönetimin bölgeye kaynak aktarması gerektiği ve gerekirse vergi ödeme konusunda farklı adımlar atabileceklerini dile getirdiklerinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, Türkiye‘nin bir bütün olduğunu belirterek, "Kimse bu ülkenin bütünlüğü üzerinde herhangi bir operasyona giremez. Kimse küçük akıllarıyla bu ülkenin bütünlüğünü parçalama gayreti içerisine giremez" diye konuştu.
BDP‘li milletvekillerinin vergi konusundaki sözlerine tepki gösteren Erdoğan, "Bu ülkenin en batısındaki nasıl vergisini ödüyorsa, en doğusundaki da bu vergisini ödeyecektir. Ödemediği zaman bedelini ödemek durumunda kalır" dedi. Bu ülkede kimseye ayrımcılık yapılamayacağını belirten Başbakan Erdoğan, "Vergi vermeyeceğim, merkezi yönetim bana ayrıca destek verecek.‘ Yağmacı Hasan‘ın böreği nerde böyle ya? O zaman adil devlet nerede olacak?" şeklinde konuştu.
Şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti‘nin 780 bin kilometrekareye yatırımlarını yaptığının altını çizen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunu da açık ve net söylüyorum; biz Doğu ve Güneydoğu‘ya yaptığımız yatırımları da herhangi bir partinin varlığı sebebiyle yapmıyoruz. Ülkemizin 780 bin kilometrekaresinin aynı güzelliğe, aynı imkanlara sahip olması için bu yatırımları yapıyoruz. Kimse burada durumdan vazife çıkarma gayretine girmesin. Herhangi bir siyasi parti varmış, yokmuş hiç bizim umurumuzda değil. Orada benim insanım var mı? Var. Biz oraya hizmeti götürürüz. Burası bizim topraklarımız ve cumhuriyet tarihinde görülmemiş yatırımları
biz bugün Güneydoğu‘da, Doğu‘da yaptık ama bu ifadelerin sahipleri ne yazık ki, oralarda yatırım yapılmamasını istiyorlar. Müteahhit firmaların iş makinalarını yakanlar şu anda kendileriyle dirsek temasında olan malum çevreler. Kimse kimseyi aldatmaya kalkmasın. Biz yolumuza aynı kararlılıkla devam edeceğiz."
"SİLVAN RAPORU, IŞIK KOŞANER İLE YAPILAN ZİRVE NETİCESİNDE YAPILAN BİR AÇIKLAMA"
Başbakan Eroğan, bir gazetecinin Genelkurmay‘ın dün Silvan raporunu açıkladığını hatırlatarak, ikinci bir açıklama olup olmayacağını ve bu konudaki değerlendirmelerinin nasıl olduğunu sorması üzerine, yapılan açıklamanın detaylı ve geniş olarak ele alınmış bir çalışma olduğunu söyledi. Erdo‘fdzı her zaman yaptık, yine yapıyoruz. Ama bu süreç 1 Ekim‘değan, açıklamanın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ile yaptıkları zirve neticesinde yapılan bir açıklama olduğuna dikkat çekti. "Orada ikinci bir
açıklamayı gerektirecek şu süreç içerisinde herhangi bir şey söz konusu değil. Zaten ihmallerle alakalı da orada ifade çok açık, net ortada. Bunu da yargıya sevketmek suretiyle bu işin takibi yapılacaktır" dedi.
Erdoğan, polisin terörle mücadelede kullanılması tartışmalarına ilişkin soru üzerine, Jandarma ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı arasındaki koordinasyonun çok daha güçlendirilerek böyle bir çalışmaya girilmesi gerektiğini ifade etti. Hükümet olarak asıl hedeflerinin güvenlik güçleriyle bu işi sürdürmekten öte Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi çerçevesinde bu işi sürdürmek olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Karşımızda iyi niyeti gördüğünüz sürece biz iyi niyetle yolumuza devam edeceğiz. Ama kötü niyet
sürdüğü sürece bu kötü niyete karşı iyi niyetle davranmak bizim de, vatandaşlarımızın da takdir planlarının dışındadır" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, İçişleri Bakanlığı‘nın Silvan‘daki terör saldırısıyla ilgili hazırladığı raporun ne zaman açıklanacağının sorulması üzerine, "İçişleri Bakanlığımızın yaptırdığı incelemenin neticeleri geldi. Arada çok ciddi bir fark söz konusu değil. Örtüşüyor genel itibariyle, bundan dolayı İçişleri Bakanlığı‘nın böyle bir açıklama yapmasına gerek görmedik" diye konuştu.