Van‘ın Tarihi Ve Doğası Paneli
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Karadeniz‘de insanların derelerinin başında HES‘ler yapılmasın diye nöbet tuttuğunu belirterek, "Bu bölgede ise insanlar davul zurnalarla HES‘leri karşılıyor" dedi.
Van Belediyesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Van Gölü Kültür Sanat ve Doğa Festivali programı çerçevesinde ‘Van‘ın Tarihi ve Doğası‘ konulu bir panel düzenlendi. Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) Toplantı Salonu‘nda yapılan ve moderatörlüğünü Sami Hezil‘in yaptığı panele Prof. Dr. Mustafa Sarı ve araştırmacı-yazar İhsan Colemergi panelist olarak katıldı. Belediye Başkanı Bekir Kaya, BDP PM Üyesi Hasan Güven ve AB eski parlamenteri Felaknaz Uca‘nın yanı sıra çok sayıda kişinin katılığı panelde
ilk konuşan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı; doğa ve tarihinin, insanların çok fazla bilgi sahibi olmadığı iki konu olduğunu ifade etti. Van‘ın coğrafi yapısına ve doğal güzelliklerine ve bu güzelliklerin tanıtımının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Sarı, "Van coğrafi yapısı ile karlı dağları ve çiçekleri aynı karede görebileceğimiz nadir bir kenttir. Van‘ı, Van olarak öne çıkarmak ve tanıtmak önemlidir" dedi.
Peri bacaları, traverten, Nemrut Krateri, Muradiye Şelalesi gibi doğal güzelliklerini örnek veren Prof. Dr. Sarı, Muradiye Şelalesi‘nin 2006 yılında yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını, ancak yapılan girişimler sonucu bu tehlikelerden kurtulabildiğini belirtti. Prof. Dr. Sarı, "Şelale enerji üretme adına 2006 yılında yok olmakla karşı karşıya kaldı. Bazı girişimlerimiz üzerine şimdilik kurtulmuş oldu, ancak ileride ne olur bilemiyoruz" ifadesini kullandı.
Bölgede yapılan HES‘lerin durumuna dikkat çeken Prof. Dr. Sarı, insanların bu tür doğa katliamlarına karşı durması gerektiğini söyledi. Bölgedeki su kaynaklarının durumuna da değinen Prof. Dr. Sarı, ileriki dönemde insanların petrol yerine su için büyük kavgalar ve savaşlar yapacağını söyledi.
Karadeniz‘de insanların derelerinin başında HES‘ler yapılmasın diye nöbet tuttuğunu hatırlatan Prof. Dr. Sarı, "Bu bölgede ise insanlar davul zurnalarla HES‘leri karşılıyor. Biz HES‘lere karşıyız, çünkü doğayı tahrip ediyor. Kültürümüzü ve doğamızı yok ediyor. Bir süre sonra alabalık ihtiyacının karşılanacağı tek yer olacak Van‘da HES‘ler alabalıkların yaşadığı suları kurutuyor" şeklinde konuştu.
Araştırmacı-yazar İhsan Colemergi ise, bir halkın tarihini tanımadığı müddetçe çocuk kalacağını söyledi. Tarihin en iyi öğretmen olduğunu dile getiren Colemergi, tarih bilinmesi ve yazılması üzerine dünyada söylenmiş ve yazılmış ünlülerin sözlerini aktardı. Van‘ı ve tarihini anlatan Colemergi, Van‘ın tarih boyunca dünya üzerinde insanoğlunu kucaklayan en bereketli topraklara sahip olduğunu söyledi. Van tarihinin Urartular ile başladığını dile getiren Colemergi, "Van‘da Urartular taş üstüne taş koymuş,
ondan sonra gelenler ise o taşları yerinden söküp atmış" dedi.
Urartuların Van Gölü havzasında yaşayan aşiretlerin bir araya gelerek oluşturduğu bir devlet olduğunu söyleyen Colemergi; Van Kalesi, Kral Sarduri ve yazıtları, Anzaf Kalesi, Şahmaran Kanalı, Toprak Kale gibi tarih mekanları dinleyenlerine anlatı.
Kaynak: İHA
ilk konuşan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı; doğa ve tarihinin, insanların çok fazla bilgi sahibi olmadığı iki konu olduğunu ifade etti. Van‘ın coğrafi yapısına ve doğal güzelliklerine ve bu güzelliklerin tanıtımının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Sarı, "Van coğrafi yapısı ile karlı dağları ve çiçekleri aynı karede görebileceğimiz nadir bir kenttir. Van‘ı, Van olarak öne çıkarmak ve tanıtmak önemlidir" dedi.
Peri bacaları, traverten, Nemrut Krateri, Muradiye Şelalesi gibi doğal güzelliklerini örnek veren Prof. Dr. Sarı, Muradiye Şelalesi‘nin 2006 yılında yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını, ancak yapılan girişimler sonucu bu tehlikelerden kurtulabildiğini belirtti. Prof. Dr. Sarı, "Şelale enerji üretme adına 2006 yılında yok olmakla karşı karşıya kaldı. Bazı girişimlerimiz üzerine şimdilik kurtulmuş oldu, ancak ileride ne olur bilemiyoruz" ifadesini kullandı.
Bölgede yapılan HES‘lerin durumuna dikkat çeken Prof. Dr. Sarı, insanların bu tür doğa katliamlarına karşı durması gerektiğini söyledi. Bölgedeki su kaynaklarının durumuna da değinen Prof. Dr. Sarı, ileriki dönemde insanların petrol yerine su için büyük kavgalar ve savaşlar yapacağını söyledi.
Karadeniz‘de insanların derelerinin başında HES‘ler yapılmasın diye nöbet tuttuğunu hatırlatan Prof. Dr. Sarı, "Bu bölgede ise insanlar davul zurnalarla HES‘leri karşılıyor. Biz HES‘lere karşıyız, çünkü doğayı tahrip ediyor. Kültürümüzü ve doğamızı yok ediyor. Bir süre sonra alabalık ihtiyacının karşılanacağı tek yer olacak Van‘da HES‘ler alabalıkların yaşadığı suları kurutuyor" şeklinde konuştu.
Araştırmacı-yazar İhsan Colemergi ise, bir halkın tarihini tanımadığı müddetçe çocuk kalacağını söyledi. Tarihin en iyi öğretmen olduğunu dile getiren Colemergi, tarih bilinmesi ve yazılması üzerine dünyada söylenmiş ve yazılmış ünlülerin sözlerini aktardı. Van‘ı ve tarihini anlatan Colemergi, Van‘ın tarih boyunca dünya üzerinde insanoğlunu kucaklayan en bereketli topraklara sahip olduğunu söyledi. Van tarihinin Urartular ile başladığını dile getiren Colemergi, "Van‘da Urartular taş üstüne taş koymuş,
ondan sonra gelenler ise o taşları yerinden söküp atmış" dedi.
Urartuların Van Gölü havzasında yaşayan aşiretlerin bir araya gelerek oluşturduğu bir devlet olduğunu söyleyen Colemergi; Van Kalesi, Kral Sarduri ve yazıtları, Anzaf Kalesi, Şahmaran Kanalı, Toprak Kale gibi tarih mekanları dinleyenlerine anlatı.