Van‘da 10 Bin Tutukluya 10 Bin Kitap
Dışarıda Deli Dalgalar İnisiyatifi, cezaevlerinde bulunan 10 bin tutuklu ve hükümlüye 10 bin kitap göndermek için kampanya başlattı.
Fegiye Teyran Parkı‘nda yapılan basın açıklamasını, İHD Van Şube Yöneticisi Ferhan Arslan okudu. İnisiyatifi olarak 1 Temmuz-1 Kasım 2011 tarihleri arasında kitap kampanyasını başlatmayı planladıklarını belirten Arslan, "Biz Van İl Koordinasyonu olarak; özelde KESK‘li tutsaklar Eğitim-Sen Şube Başkanı Selami Özyaşar, Eğitim-Sen eski Başkanı Lezgin Botan ve Eğitim-Sen şube yöneticiliği yapmış Kurdi-Der Şube Yöneticisi Garip Yaviç için ve genelde de demokrasi, barış ve kardeşlik ekseninde yaptığı
çalışmalardan dolayı uzun sürelerden beridir sorgusuz sualsiz cezaevinde bulunanlar için kampanya başlatmayı düşündük" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır‘da yaşanan olayın başka siyasi gerilimlere ve çatışmalara yol açmaması için bütün boyutlarıyla açığa çıkarılmasını isteyen Arslan, "Bu yüzden derhal soruşturma başlatılmalıdır. Otopsi raporları, telsiz konuşma kayıtları kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Gerçekler ortaya çıkarılmalıdır. Eğer iddialar doğruysa sorumluluğu ya da ihmali olan varsa hesap sorulması sağlanmalıdır. Adil bir soruşturma neticesinde ortaya çıkacak gerçek her neyse, her birimiz bunun sonuçlarından dersler çıkararak önümüzdeki
süreçte daha etkili daha etkili bir barış süreci üretebiliriz. Ancak gerçeklerin üstü örtülürse bu durum herkeste güvensizliğe ve karamsarlığa yol açacaktır. Kamuoyunda bu kaygıların giderilmesi için hükümet üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir" diye konuştu.
Yaşanan son gelişmelerin toplumsal kutuplaşmanın artmasına yol açtığını dile getiren Arslan, şunları söyledi:
"Bu durum ülkemizin yeniden bir şiddet sarmalı içerisine çekilmek istendiğini gösteriyor. Ancak yaşadığımız tecrübeler, şiddetin çözüm olmadığını ve çözümün tek yolunun demokrasiden geçtiğini bizlere acı bir şekilde göstermiştir. Bu nedenle başta siyasi partiler, barolar ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere demokrasi, huzur, barış ve kardeşlikten yana olan herkesin, sorunların demokrasi çerçevesinde çözümü için ellerini taşın altına koymaları ve akan kanı durdurmak için çaba göstermeleri
gerekmektedir."
Kaynak: İHA
çalışmalardan dolayı uzun sürelerden beridir sorgusuz sualsiz cezaevinde bulunanlar için kampanya başlatmayı düşündük" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır‘da yaşanan olayın başka siyasi gerilimlere ve çatışmalara yol açmaması için bütün boyutlarıyla açığa çıkarılmasını isteyen Arslan, "Bu yüzden derhal soruşturma başlatılmalıdır. Otopsi raporları, telsiz konuşma kayıtları kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Gerçekler ortaya çıkarılmalıdır. Eğer iddialar doğruysa sorumluluğu ya da ihmali olan varsa hesap sorulması sağlanmalıdır. Adil bir soruşturma neticesinde ortaya çıkacak gerçek her neyse, her birimiz bunun sonuçlarından dersler çıkararak önümüzdeki
süreçte daha etkili daha etkili bir barış süreci üretebiliriz. Ancak gerçeklerin üstü örtülürse bu durum herkeste güvensizliğe ve karamsarlığa yol açacaktır. Kamuoyunda bu kaygıların giderilmesi için hükümet üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir" diye konuştu.
Yaşanan son gelişmelerin toplumsal kutuplaşmanın artmasına yol açtığını dile getiren Arslan, şunları söyledi:
"Bu durum ülkemizin yeniden bir şiddet sarmalı içerisine çekilmek istendiğini gösteriyor. Ancak yaşadığımız tecrübeler, şiddetin çözüm olmadığını ve çözümün tek yolunun demokrasiden geçtiğini bizlere acı bir şekilde göstermiştir. Bu nedenle başta siyasi partiler, barolar ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere demokrasi, huzur, barış ve kardeşlikten yana olan herkesin, sorunların demokrasi çerçevesinde çözümü için ellerini taşın altına koymaları ve akan kanı durdurmak için çaba göstermeleri
gerekmektedir."