Bitlisli Şehit Annelerinden Ortak Mesaj:
Bitlis‘in ve ilçelerde bulunan şehit anneleri artık silahların susmasını istiyor. Ortak mesaj veren anneler, "Hiç kimsenin kardeşliğimizi bozmaya gücü yetmez" dedi.
Bitlisli şehit anneleri, Diyarbakır‘ın Silvan ilçesinde PKK terör örgütü tarafından şehit edilen 13 asker için yüreklerinin bir kez daha yandığını söyledi. Ülkede Kürt ve Türk ayrımının olmadığını vurgulayan anneler, artık yüreklerin yanmasını istemediklerini söyledi. Bitlis‘in ilk şehit annesinden biri olan Raziye Soyalan, oğlu Ahmet Soyalan‘ı 1989 yılında Şırnak‘ın Gabar ilçesinde PKK‘lılarla girilen çatışmada şehit verdiğini hatırlatarak gençlerin kandırıldığını söyledi. Akan kanın durması konusunda
annelere büyük görevler düştüğünü belirten Soyalan, "Art niyetli insanların onları kandırıp kullanmalarına izin vermesinler. Barış ortamının sağlanması ancak eğitimle olacaktır. Eğitimin olmadığı yerde cahillik, cahilliğin olduğu yerde ise her şey vardır. Evladını gencecik yaşta kaybetmenin acısını, ancak bu acıyı yaşayan anneler bilir. Bu vatan için bir evladımı şehit verdim. 9 evladım daha var. Barış, kardeşlik ortamı sağlansın diye 9 çocuğumu da şehit vermeye hazırım. Yeter ki artık çatışma bitsin. Bazı
kesimler kardeşliğimize balta vurmaya çalışıyor. Allah, zulmü kabul etmez. Hepimiz kardeşiz, barış istiyoruz" diye konuştu.
Şehit annesi Saadet Urut ise, yıllardır evladının hasretiyle yaşadığını belirterek senelerdir akan bu kanın durmasını istedi. Barış, kardeşlik ve sağduyu çağrısında da bulunan şehit annesi Urut, "Artık yeter, son bulsun bu terör olayları. 20 yaşına kadar büyüttüğümüz evlatlarımız, bu terör laneti yüzünden gencecik yaşta hayata gözlerini kapatıyor. Olan biz annelere oluyor. Kor ateşler en çok bizlerin yüreğini yakıyor. Hiçbir anne oğlunun askerden gelen tabutunu görmeye dayanamaz. Hangi anne gözünden
sakındığı evladını şehit vermek ister? Tek inancımız, tek umudumuz barışın sağlanması, artık acıların yaşanmamasıdır. Hepimiz Türk insanıyız, sonuna kadar Türk‘üz. Kürt-Türk ayrımını kabul etmiyoruz. Bu ayrımı art niyetli insanlar toplumlara lanse etmeye çalışıyor. Türk-Kürt kardeşliğini bugüne kadar yıkamadıkları gibi, bugünden sonra da hiçbir güç yıkamayacaktır. Bir annenin en büyük isteği, oğlunu büyütüp vatanına milletine hayırlı bir evlat yetiştirmektir. Anneler, askere gönderdiği evladının şehit
edilmesine üzülmesinden çok, sırf insanlık, barış, kardeşlik düşmanı insanları sevindirmemek için boynunu bükmeyecektir. Şehitler hiçbir zaman ölmez, ebedi hayat onlarındır. Allah hiçbir zaman düşmanlarımıza bizleri bölmeyi, nasip eylemesin. Bir şehit annesi olarak kendimle ve şehit oğlumla gurur duyuyorum. Gerekirse bu vatan için tüm evlatlarımı feda ederim. Bu vatan, bu kardeşlikler kolay kazanılmadığı gibi yıkmak da kolay olmayacaktır" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
annelere büyük görevler düştüğünü belirten Soyalan, "Art niyetli insanların onları kandırıp kullanmalarına izin vermesinler. Barış ortamının sağlanması ancak eğitimle olacaktır. Eğitimin olmadığı yerde cahillik, cahilliğin olduğu yerde ise her şey vardır. Evladını gencecik yaşta kaybetmenin acısını, ancak bu acıyı yaşayan anneler bilir. Bu vatan için bir evladımı şehit verdim. 9 evladım daha var. Barış, kardeşlik ortamı sağlansın diye 9 çocuğumu da şehit vermeye hazırım. Yeter ki artık çatışma bitsin. Bazı
kesimler kardeşliğimize balta vurmaya çalışıyor. Allah, zulmü kabul etmez. Hepimiz kardeşiz, barış istiyoruz" diye konuştu.
Şehit annesi Saadet Urut ise, yıllardır evladının hasretiyle yaşadığını belirterek senelerdir akan bu kanın durmasını istedi. Barış, kardeşlik ve sağduyu çağrısında da bulunan şehit annesi Urut, "Artık yeter, son bulsun bu terör olayları. 20 yaşına kadar büyüttüğümüz evlatlarımız, bu terör laneti yüzünden gencecik yaşta hayata gözlerini kapatıyor. Olan biz annelere oluyor. Kor ateşler en çok bizlerin yüreğini yakıyor. Hiçbir anne oğlunun askerden gelen tabutunu görmeye dayanamaz. Hangi anne gözünden
sakındığı evladını şehit vermek ister? Tek inancımız, tek umudumuz barışın sağlanması, artık acıların yaşanmamasıdır. Hepimiz Türk insanıyız, sonuna kadar Türk‘üz. Kürt-Türk ayrımını kabul etmiyoruz. Bu ayrımı art niyetli insanlar toplumlara lanse etmeye çalışıyor. Türk-Kürt kardeşliğini bugüne kadar yıkamadıkları gibi, bugünden sonra da hiçbir güç yıkamayacaktır. Bir annenin en büyük isteği, oğlunu büyütüp vatanına milletine hayırlı bir evlat yetiştirmektir. Anneler, askere gönderdiği evladının şehit
edilmesine üzülmesinden çok, sırf insanlık, barış, kardeşlik düşmanı insanları sevindirmemek için boynunu bükmeyecektir. Şehitler hiçbir zaman ölmez, ebedi hayat onlarındır. Allah hiçbir zaman düşmanlarımıza bizleri bölmeyi, nasip eylemesin. Bir şehit annesi olarak kendimle ve şehit oğlumla gurur duyuyorum. Gerekirse bu vatan için tüm evlatlarımı feda ederim. Bu vatan, bu kardeşlikler kolay kazanılmadığı gibi yıkmak da kolay olmayacaktır" ifadelerini kullandı.