Bir kadın operası Aşk-ı Memnu

Halid Ziya Uşaklıgil'in ölümsüz eseri Aşk-ı Memnu bu kez operada.Aşk-ı Memnu operası, bu akşam İstanbul Yıldız Sarayı'nda sahnelenecek.

Halid Ziya Uşaklıgil'in ölümsüz eseri Aşk-ı Memnu bu kez operada. 2. Uluslararası İstanbul Opera Festivali kapsamında yarın ve 16-17 Temmuz'da Yıldız Sarayı'nda sahnelenecek. Eser festivalde 170 kişilik dev bir kadroyla İzmir Devlet Opera ve Balesi tarafından sahneye konuluyor. Tarık Günersel'in librettosu sahneye uyarlanan, Murat Göksu yönetmenliğindeki operayı besteleyen isim ise orkestra şefi ve ünlü Türk besteci Selman Ada. Ada yaklaşık 11 yıl önce dokuz ay gibi bir sürede yazdığı operayı nasıl hazırladığını ve çok konuşulan bu hikâyeyi nasıl yorumladığını SABAH'a anlattı.

KADINLARIN OPERASI: "Ben bunu bir kadın operası olarak yorumladım. Bihter en önemli karakter ve bu opera için bu yüzden kadın operası diyebiliriz. Tıpkı Carmen gibi. Kadınlar arasında geçen bir hikâye. Bihter babası öldüğü için çok sıkıntılı büyümüş. Babasının ölüm nedenini anlayamamış çocukluğunda ama babası ölürken onun elinde mektuplar görüyor. Büyüdüğünde o mektupları bulmuş bir de bakmış ki annesinin sevgilisinden geliyor. Ben asla annem gibi olmayacağım diyen ama içgüdüsel olarak dayanamayıp maalesef öyle olan bir kadın. O seviyor Adnan Bey'i ama buna aşk demek zor, hayranlığı var. Firdevs tiplemesini çok çalıştım antipatik bir operacı gibi düşündüm. Nihal ölmüş olan annesine büyük bir özlem duyan çok genç bir kızı temsil ediyor."

HİKÂYEYİ DEĞİŞTİRDİM: "Diziyi çekenler bu operayı kesin izlemişler. Bunu da nereden biliyorum, romanda olmayan bazı şeyler var bizim operada var onları almışlar. Bir tanesi şu, bestelerken evrensel değerler taşımasına çok dikkat ediyordum. Bir kadının gayrimeşru bir ilişkisinden sonra moralinin bozulup intihar etmesi günümüz kadını için bana göre komik. Çünkü çok rastlanan bir durum, bu bunun için intihar edilir mi? O yıllarda belki öyle ama eserin zamanı taşıması gerekir. Ben de Behlül'den hamile olsun dedim. Bir de ayrıntı var koyduğumuz. Adnan'la Bihter bir yıl kadar bir süre sevişmiyorlar. Hamile olunca adam hemen onu aldattığını anlayacak gibi oluyor. Bunu ben ekledim. Bir de aşırı dikdatörlük ve totaliter durum var o dönem Osmanlı'da. Romanda bariz belli değil bu fakat ima ediliyor. O dönemi polis zabıta baskısını koymadan anlatırsak eksik olacaktı. Onu koyduk."