MHP Diyarbakır mitingi (Diyarbakır ovası Bozkurtların yuvası)

MHP Diyarbakır mitingi 6 Haziran'da yapıldı. MHP Diyarbakır mitingi nasıl geçti?MHP Diyarbakır mitinginde Devlet Bahçeli ne dedi? İşte MHP Diyarbakır mitingi

MHP Diyarbakır mitingi (Diyarbakır ovası Bozkurtların yuvası)
MHP Diyarbakır mitingi 6 Haziran'da yapıldı. MHP Diyarbakır mitingi nasıl geçti?MHP Diyarbakır mitinginde Devlet Bahçeli ne dedi? İşte MHP Diyarbakır mitingi

Bahçeli, Diyarbakırlılar’a şöyle seslendi: Sorunlarınız yok demek istemiyorum. Sıkıntıyı sadece siz yaşamıyorsunuz. Her sorunu olan çareyi çıkmaz sokaklarda aramıyor. Bizim ne verecek bir çakıl taşımız, ne de vazgeçecek bir insanımız vardır. Anadiliniz ne olursa olsun, konuşmanıza saygımız vardır. Ancak hepimizin ortak meselesi işsizlik ve adaletsizliktir. Anadili Anayasaya koyunca karnınız doyacak mı?

DİYARBAKIR’I 1995 yılında ziyaret eden Alpaslan Türkeş’ten 16 yıl sonra kentte MHP ikinci mitingini dün İstasyon Meydanı’nda düzenledi. MHP’nin Diyarbakır mitingine Elazığ, Malatya, Kayseri, Balıkesir’in de aralarında bulunduğu bir çok il ve ilçeden partililer akın etti. Bahçeli, İstasyon Meydanı’nda yaklaşık 3 bin kişiye seslenirken, sözlerine kendilerine gösterdikleri misafirperverlikten dolayı Diyarbakırlılara teşekkür ederek başladı, “Ne mutlu Türküm diyene” diyerek bitirdi. MHP liderinin mesajları özetle şöyle:

MHP DİYARBAKIR MİTİNGİ VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ

OY İSTEMEYE GELMEDİM:

Buraya, sizlerden oy istemeye, siyasal fayda ummaya gelmedim. Başbakan Erdoğan’ın aramıza ekmeye çalıştığı fitne tohumlarını çürütmeye geldim. Kafasında küstahça çizdiği Sivas- Gavur Dağı hattını yerle bir etmeye geldim. Ortak değerlerimizin dilini paylaşmak için buradayım. Bin yıllık kardeşliği ayakta tutmak ve sonsuza kadar yaşatmak amacıyla karşınızdayım. Ekmeğimizi paylaştık. Suyumuzu paylaştık. Mahallerimizi, evlerimizi, özlemlerimizi paylaştık. Cephelerde birlikte mücadele ettik. Birlikte güldük, birlikte ağladık. Kız aldık, kız verdik; halay çektik ve keyif aldık.

KİMSE ÜLKENİN ZENCİSİ DEĞİL

Hangi etnik kökene, hangi mezhebe mensup olursa olsun herkesi Cenab-ı Allah’ın kutsal emaneti olarak benimsiyoruz ve sahipleniyoruz. Bunun için ’herkes eşittir’ Türkiye diyerek farklılıklara prim vermedik ve bir olduğumuzu, eşit olduğumuzu muhataplarına duyurduk. Türk milletinin hiçbir evladı bu ülkenin zencisi değildir. Buna inandık. Türk milletinin hiçbir ferdi bu ülkenin ötekisi değildir. Bundan asla taviz vermedik.

BENDEN ÇOK SAHİPLENEMEZ:

Washington’dakiler sizi benden daha fazla sevemez. Brüksel’dekiler sizi benden daha çok anlayamaz. Erbil’deki peşmerge sizi benden daha çok sahiplenemez. Trakya’da söylenen şarkıyı Bismil’de duymadınız mı? Çermik’te pişen meftuneyi, içli köfteyi İstanbul’da da tatmadınız mı? Horon’un neşesini Çınar’da hissetmediniz mi? Dicle’de çalan davulun sesiyle Ankara’da heyecanlanmadınız mı? Ege zeybeğinin sesini Ergani’de işitmediniz mi? Hani’den, Hazro’dan, Kocaköy’den, Kulp’ten; İzmir’e, Manisa’ya, Çorum’a, Erzurum’a sevdalarınızı götürmediniz mi? Bizi bir kılan hasletlerin bazıları işte bunlar.

SIKINTIYI BİLİYORUM:

Elbette sıkıntılarınızın olmadığını iddia etmiyorum. Sorunlarınız yok demek istemiyorum. Ama sorunlarla boğuşan yalnızca siz değilsiniz. Sıkıntıyı sadece siz yaşamıyorsunuz. Yurdumun her köşesinde en az sizler kadar problemlere ram olmuş insanımız var. Ancak her sorunu olan ve her derdi bulunan da çözüm ve çareyi çıkmaz sokaklarda aramıyor. Türk milletinden ayrılma rüyası görenler, bağımsız devlet özlemi içinde olanlar akıllarını başlarına almalıdırlar. Bizim ne verecek bir çakıl taşımız, ne de vazgeçecek bir insanımız vardır. Son vatanımızda yaşamaya karar verdiğimizden bu tarafa, bütün hesaplar bizi bu coğrafyadan atmak üzerine şekillenmiştir. Türk milletini meydanlarda yenemeyenler, topla tüfekle üstesinden gelemeyeceklerini anlayan gafiller şerefsizce üzerimizde oyunlar oynamaktadır. Kudretli olduğumuz çağlarda pısanlar, bugün zorda olduğumuzu görünce bizi içten dağıtmaya odaklanmışlardır. Misak-ı Milli; kazanılmış vatan topraklarının son ve kesin hattını çizmiş ve belirlemiştir. Bizim bu hattan zerre kadar geri çekilmemiz ve taviz vermemiz mümkün değildir. Türk milleti için gidilecek yer, göç edilecek ve yaşanılacak diğer bir toprak parçası yoktur. Başka bir vatan üzerinde yaşamak ya da başka bir milletin sığıntısı olmak gibi seçeneğimiz, tercihimiz kesinlikle bulunmamaktadır. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nde Türk milleti olarak yaşamaya Allah’ın izniyle sonuna kadar devam edeceğiz.

KARDEŞÇE YAŞAYACAĞIZ:

Unutmayınız ki, ya bu vatan üzerinde bir ve bütün olarak kardeşçe yaşayacağız, ya da millet olarak yalnızca Diyarbakır’dan değil, Anadolu’dan da atılacağız. Yedi düvelin karanlık planları durmak bilmiyor. Bunun için terörist PKK’yı taşeron olarak kullanıyor. Dağlarımızdaki eli silahlı eşkıyayı sürekli besliyor. Bir tarafta hepimiz varız, diğer yanda milletimizi ayrıştırmaya çalışan odaklar. Bir yanda Türk milleti var, diğer yanda iştahları yüzyıllardır doymayan Haçlı zihniyeti. Umuyorlar ki birbirimizden kopalım. İstiyorlar ki kardeş kavgasının tarafı olalım. Diliyorlar ki birbirimize küselim ve çözülelim. Aramızı bozmaya çalışıyorlar. Birbirimize düşürmeye çabalıyorlar. Biz birlikteyken amaçlarına ulaşamadılar, ulaşamayacaklarını da biliyorlar. Şimdi de dağıtarak sonuç almayı istiyorlar. Ama asla başaramayacaklar. Emellerine muvaffak olmayacaklar. Bizi asla bölmeyecekler. Son sözümüzü 29 Ekim 1923’de söyledik. Kimse heveslenmesin. Bu tarihi yeminden geri atmayacağız. Türkiye’ye hep birlikte sahip çıkacağız ve Türk milletini Allah’ın izniyle sonsuza kadar var edeceğiz.

EKMEĞİNİZ ARTACAK MI?:

Ana diliniz ne olursa olsun, konuşmanıza saygımız vardır. Ancak hepimizin ortak meselesi işsizlik, yoksulluk ve adaletsizliktir. Bir an için düşünün ve farz edin: Anadili Anayasaya koyunca karnınız doyacak mı? Anadilde eğitim imkânı sağlanınca ekonomik sorunlarınız bitecek mi? Ekmeğiniz artacak mı? Sırtınıza yeni elbise alabilecek misiniz? Bugün içinde kıvrandığımız sorunların ayrışarak çözüleceğini zannedenler büyük bir yanılgı ve hata içindedir. Allah muhafaza, ama Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında halledilemeyen meseleler, yarın bölünmüş bir ülkede nasıl giderilecektir? Birlikteyken çözülemeyen sorunlar, ayrılınca nasıl bitecektir? Biraz vicdanı, haysiyeti ve izanı olanlar, sorunların merkezinde sosyo-ekonomik açmazların olduğunu açıkça görecektir. Şüphesiz terörle bu sorunları ayrı değerlendirecektir. Bu yöre için yürekten kaygı duymayanlar, ileri demokrasi zırvasıyla ve sahte özgürlük vaatleriyle Diyarbakırlı vatandaşımın aklını çelmeye çalışmaktadır. Hatta MHP’yi kardeş kavgasının tarafı yapmak için uğraşıyorlar. Bitmek tükenmek bilmeyen nefretlerini kusuyorlar. Biz kavgadan sonuna kadar uzak kalacağız.Çılgın projeler Diyarbakırlı kardeşim için bir anlam ifade etmiyor. Karnını doyurmuyor.

Başbakangibi korundu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tarihi Diyarbakır ziyaretinde Başbakan düzeyinde korundu. Şehirde kepenkler kapatılmazken, yollarda ellerinde MHP ve Türk bayraklarıyla yürüyen MHP’liler ilginç görüntüler oluşturdu. Diyarbakır mitinginden notlar şöyle:

-Bahçeli’ye TBMM Başkanvekili Meral Akşener ve Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda yönetici eşlik etti.

-Yol boyunca özel harekat timleri ve jandarma araçları korumayı sağlarken şehir merkezinde de çok sayıda sivil ve resmi polis görev yaptı. Bahçeli’nin gideceği yerler önceden bomba uzmanları tarafından kontrolden geçirilip geçiş güzergahları üzerinde 100 metrede bir polis memuru yerleştirildi. Diyarbakır Emniyeti, mitingin yapılacağı İstasyon Meydanı’na diğer siyasi partilere ait seçim araçlarının yaklaşmasını ve alanın büyük bir bölümüne araç girişini yasakladı. İstasyon meydanındaki caminin çatısına ve evlerin çatılarına keskin nişancılar yerleştirildi. Meydana girerken çift arama yapıldı.

5 bin polis görev yaptı

-Bahçeli’nin Diyarbakır mitingi için çevre illerden de takviyeyle 5 bin polis görev yaptı. Havadan güvenlik kontrolünü gerçekleştirdi.

-MHP’nin merhum lideri Alparslan Türkeş, Diyarbakır’a 1995’te terörün yoğun olması nedeniyle olağanüstü güvenlik önlemleri ile gelmiş, Dağkapı Meydanı’nda bir kamyon kasasının üzerinde kısa bir konuşma yapmıştı. 1999’da kurulan DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümetinde Başbakan Yardımcılığı’nı yapan Bahçeli de 2000 yılında Diyarbakır’a gelerek Özel İdare İl Müdürlüğü Salonu’nda bölgesel kalkınmayla ilgili düzenlenen toplantıya katılmış ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı HADEP’li Feridun Çelik’i dinlemişti. Bahçeli’nin mitingi 16 yıl sonra yapılan ilk miting olarak kabul ediliyor.

-Bahçeli’nin istememesine karşın Türkiye genelindeki teşkilatlardan da mitinge çok sayıda partili katıldı. CHP’nin mitinginden daha kalabalık olduğu, alanda yaklaşık 3 bin kişinin bulunduğu belirtildi. Çok sayıda MHP’li Diyarbakırlılarla dostça sohbetler yapmaktan mutluluk duyduklarını dile getirdi. Diyarbakır’ın bazı sokaklarında yer alan MHP ve Bahçeli posterleri de herkesin dikkatini çekti. Bazı yerlerde Leyla Zana’nın afişlerinin önünde MHP bayrakları ve Bahçeli’nin posterlerinin yer alması ilginç görüntüler oluşturdu. Tarihi mitinge gazetecilerin ilgisi de büyük oldu. Aşırı sıcağa rağmen çok sayıda basın mensubu sabah saatlerinden itibaren miting alanında görev yaptı.

‘Diyarbakır ovası Bozkurtların yuvası’

-Meydanda “Ne mutlu Türküm diyene”, “Diyarbakır ovası bozkurt yuvası” sloganları atılırken, “Amed’e şeref verdiniz sayın genel başkanımız”, “Bin yıllık kardeşliğin adı Diyarbakır”, “Aynı bedende can giyibiz. Biz Türkiyeyiz biz Diyarbakırız”, “Arpacıklar Karakoçlar burada, Tayyip Nerede”, “Diyarbakır güzel bağlar, Recep söyler Arınç ağlar”, “Diyarbakır bedende, seni sevdim Türkiye”, “Diyarbakır = Türkiye” sloganları ve pankartları dikkat çekti.

-Partililerin yürüyüşleri ve sloganları şehirde hareket yaratırken kepenkler kapanmadı ve isteenmeyen görüntüler yaşanmadı.

-Meydanda Türk cumhuriyetlerinin bayrakları yer aldı.

Bahçeli, Alpaslan Türkeş'in 1995te gerçekleştirdiği mitingden 16 yıl sonra Diyarbakır'a geldi ve mitinde net mesajlar verdi....