'Ben Erdoğan'ın yerinde olsam CHP'yle görüşmem'
Sabah Gazetesi Yazarı Nazlı Ilıcak, CHP'nin çıkarttığı suni kriz yüzünden Türkiye'deki esas konuların unutulduğunu savunarak, "Kürt sorununu halletmekyerine suni krizle uğraşıyoruz" dedi. Ilıcak, "Ben Tayyip Erdoğan'ın yerinde olsam hiç bir görüşme yapmam CHP ile" ifadesini de kullandı.
TRT Haber ekranlarında yayınlanan Büyüteç programına konuk olan Sabah Gazetesi Yazarı Nazlı Ilıcak, CHP'ye yüklendi.
Baykal'ın gündeme getirdiği dokunulmazlık teklifinin, sadece Tayyip Erdoğan'ı hedef alan ve onu taciz etmeye yönelik bir teklif olduğunu savunan Ilıcak, "Çünkü milletvekilliğinin dokunulmazlığına ilişkin 83.madde değiştirilsin diyordu. Oysa eğer yolsuzlukları takip etmek arzusundaysak biz, bakanlar ve başbakanı ilgilendiren 100. maddenin değiştirilmesine uğraşması lazım" diye konuştu.
"DOKUNULMAZLIK GEREKÇESİYLE ANAYASANIN ÖNÜ TIKANDI"
"Milletvekili ne yolsuzluk yapabilir" diye soran Ilıcak, "Ama onun aklında şu vardı, yargı da tarafsız olmadığı için o dönemde, Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminden kalmış bir akbil davası var. Mahkemede o meseleden berat etmiş olmasına rağmen Candan Eren diye ikinci bir müfettiş yollandı. 28 Şubat'ta aklandığı davayı bir şekilde yeni delil vs. diye bir daha açtırttı. onu getirmek istiyor gündeme. Bütün meselesi dokunulmazlığı kalkacak, akbil'den yargılanacak o yagı ve mahkum olacak . YOksa yolsuzlukların peşinde oluyor olsaydı bu 100. maddeyi değiştirelim. Bakanlara ve başbakana fiilen iş başındayken daha kolay dokunulsun çünkü bu bizde mümkün değil. Ancak düştükten sonra. Dolayısıyla bir kere o dokunulmazlık gerekçesiyle bütün anayasa değişikliğinin önü tıkandı, Demokratikleşmenin önü tıkandı vs. yani Baykal öyle bir durumdaydı. Şimdi Kılıçdaroğlu tam değişti, ne güzel uyum, komisyonuna üye verecek derken tamamen hadise değişti" şeklinde konuştu.
"KÜRT MESELESİNİ HALLETMEK YERİNE SUNİ KRİZLE UĞRAŞIYORUZ"
"CHP'nin çıkarttığı suni kriz yüzünden esas konumuz olan bu Hatip Dicle olayını nasıl aşacağız, KCK olayını nasıl aşacağız, kürt meselesi, anayasa bunlar güme gidiyor" ifadesini kullanan Ilıcak, "Biz suni bir krizi tartışıyoruz çünkü kendi etti kendi bulsun. Ben Tayyip Erdoğan'ın yerinde olsam hiç bir görüşme yapmam CHP ile. CHP boykotu kaldırmayıp yemin etmedikçe ben onla görüşmem. Ama buna mukabil BDP ile görüşürüm. Hatip Dicle olayını çözmeye çalışırım orada çünkü Türkiye'nin esas meselesi kürt sorununu halletmek. Ama bunun yerine suni krizle uğraşıyoruz" diye konuştu.
Ilıcak, BDP'nin kendi davasını yürüttüğünü savunarak, "CHP ergenekonu neden savunuyor?" diye sordu.
Baykal'ın gündeme getirdiği dokunulmazlık teklifinin, sadece Tayyip Erdoğan'ı hedef alan ve onu taciz etmeye yönelik bir teklif olduğunu savunan Ilıcak, "Çünkü milletvekilliğinin dokunulmazlığına ilişkin 83.madde değiştirilsin diyordu. Oysa eğer yolsuzlukları takip etmek arzusundaysak biz, bakanlar ve başbakanı ilgilendiren 100. maddenin değiştirilmesine uğraşması lazım" diye konuştu.
"DOKUNULMAZLIK GEREKÇESİYLE ANAYASANIN ÖNÜ TIKANDI"
"Milletvekili ne yolsuzluk yapabilir" diye soran Ilıcak, "Ama onun aklında şu vardı, yargı da tarafsız olmadığı için o dönemde, Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminden kalmış bir akbil davası var. Mahkemede o meseleden berat etmiş olmasına rağmen Candan Eren diye ikinci bir müfettiş yollandı. 28 Şubat'ta aklandığı davayı bir şekilde yeni delil vs. diye bir daha açtırttı. onu getirmek istiyor gündeme. Bütün meselesi dokunulmazlığı kalkacak, akbil'den yargılanacak o yagı ve mahkum olacak . YOksa yolsuzlukların peşinde oluyor olsaydı bu 100. maddeyi değiştirelim. Bakanlara ve başbakana fiilen iş başındayken daha kolay dokunulsun çünkü bu bizde mümkün değil. Ancak düştükten sonra. Dolayısıyla bir kere o dokunulmazlık gerekçesiyle bütün anayasa değişikliğinin önü tıkandı, Demokratikleşmenin önü tıkandı vs. yani Baykal öyle bir durumdaydı. Şimdi Kılıçdaroğlu tam değişti, ne güzel uyum, komisyonuna üye verecek derken tamamen hadise değişti" şeklinde konuştu.
"KÜRT MESELESİNİ HALLETMEK YERİNE SUNİ KRİZLE UĞRAŞIYORUZ"
"CHP'nin çıkarttığı suni kriz yüzünden esas konumuz olan bu Hatip Dicle olayını nasıl aşacağız, KCK olayını nasıl aşacağız, kürt meselesi, anayasa bunlar güme gidiyor" ifadesini kullanan Ilıcak, "Biz suni bir krizi tartışıyoruz çünkü kendi etti kendi bulsun. Ben Tayyip Erdoğan'ın yerinde olsam hiç bir görüşme yapmam CHP ile. CHP boykotu kaldırmayıp yemin etmedikçe ben onla görüşmem. Ama buna mukabil BDP ile görüşürüm. Hatip Dicle olayını çözmeye çalışırım orada çünkü Türkiye'nin esas meselesi kürt sorununu halletmek. Ama bunun yerine suni krizle uğraşıyoruz" diye konuştu.
Ilıcak, BDP'nin kendi davasını yürüttüğünü savunarak, "CHP ergenekonu neden savunuyor?" diye sordu.