Gazeteci Zihni Çakır'dan müthiş iddia
Gazeteci Zihni Çakır CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in evrakta sahtecilik iddiası ile hakkında açılan bir davanın Yargıtay'da inceleme beklerken, dava dosyasının içinde bir takım evrakların kaybolduğunu öne sürdü.
Beyaz TV ekranlarında Latif Şimşek’in modere edip, Rasim Ozan Kütahyalı’nın yorumcu olarak katıldığı Dinamir’e telefonla bağlanan gazeteci Zihni Çakır, Gürsel Tekin’in kendisi hakkında açtığı davanın lehine sonuçlandığını söyledi.
Dava sürecini anlatan Zihni Çakır, Gürsel Tekin’in Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden evrakta sahtecilik suçunda dolayı almış olduğu 2 yıl 6 aylık cezanın temyiz incelemesi için dosyanın Yargıtay’a gittiğini kaydeden Çakır, dosyanın genel seçimlerinden önce karara bağlanmasını engellemek için bir takım gizli ellerin dosya içerisinde bir takım belgeleri çektiğini söyledi.
Bu iddiasını kendine ait internet sitesinde gündeme getirdiğini ifade eden Zihni Çakır “Gürsel Tekin’in bu dosyasında ki evrakları çektiğiniz zaman, Yargıtay’da ilgili birim inceleme yaparken bu dosyanın içinde ki belge eksikliğinden dolayı karar veremez. Doğal olarak kararı veren yerel mahkemeye dosyayı iade eder. Ve dosyanın içi tamamlanır ve tekrar gelir. Burada ilginç olan benim yazım sonrası, Yargıtay’da tutulan bu tutanaktan sonra Ankara Memur Suçlarını Soruşturma Savcılığı bir soruşturma başlatır. Bu dosyayı kimin boşalttığına dair. Yapılan soruşturma neticesinde Yargıtay’a yazılır durum ile ilgili.” dedi.
Zihni çakır konuşmasını şöyle sürdürdü;
Yazını gelen cevabında kullanılan ifadeler şunlardır. “2 Aralık 2010 tarihinde Gürsel Tekin’in dairemizde temyize gelen dosyasını incelemek üzere, tevdi masasında almış olduğu tespit edilmiştir.” denir. Ben 2 Aralık 2010 tarihinde Ö.A. isimli bir avukat dosyanın içini boşalttı diye yazmışım. Yargıtay’ın ilgili kurumlara verdiği cevapta yazımda 2 Aralık 2010 tarihinde, Gürsel Tekin’in avukatı da olan Özdem Arslan’ın dosyayı aldığı ve incelediği tespit edilmiştir. Ben araştırdım Özdem Arslan şu anda CHP’nin İstanbul Milletvekili adayı yapılan aynı zamanda kendisinin de avukatı olan Mahmut Taral’ın bürosunda çalışan 25 yaşında bir hanımefendidir.” dedi.
Gürsel Tekin bununla ilgili programlara çıkmaktan kaçındı. Ben hem Gürsel beyle, hemde avukatı ile birlikte bu soyayı sonuna kadar tartışmaya hazırım. Ben bu dosyanın bütün detaylarını bilirim. Davanın görüşülebilmesi için bir tebliğname var. Dairenin tebliğnamenin görüşebilmesi için bu tebliğin muhatapları tarafından alınması gerekiyor. Ama Gürsel Tekin bu tebliği almamak için diretiyor.
Bu operasyonu gerçekleştiren kişiye Gürsel Tekin’in vasıtası ile milletvekili olmak isteyen eski bir yerel yönetici, bir işadamı 150 bin dolarlık bir mükafatta bulunduğunu iddia ettim. Savcılık benimle ilgili bu konuda açılan soruşturma için kovuşturmaya gerek olmadığı kanaatine vardı.
Gürsel Tekin’e yapılacak olan tebliğin geciktirildiğini öne süren Çakır “Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi olması ve eskiye göre daha hızlı tebliğ yapılabiliyor olmasına karşın, tebliği geciktiriliyor. Ama birileri kolluyor ve koruyor. Bu koruma ve kollamaya geçmişte ki hakim medyada alet olduysa, bu kararın 12 Haziran’dan önce verilmesi biraz zor görünüyor.
BEYAZ GAZETE
Dava sürecini anlatan Zihni Çakır, Gürsel Tekin’in Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden evrakta sahtecilik suçunda dolayı almış olduğu 2 yıl 6 aylık cezanın temyiz incelemesi için dosyanın Yargıtay’a gittiğini kaydeden Çakır, dosyanın genel seçimlerinden önce karara bağlanmasını engellemek için bir takım gizli ellerin dosya içerisinde bir takım belgeleri çektiğini söyledi.
Bu iddiasını kendine ait internet sitesinde gündeme getirdiğini ifade eden Zihni Çakır “Gürsel Tekin’in bu dosyasında ki evrakları çektiğiniz zaman, Yargıtay’da ilgili birim inceleme yaparken bu dosyanın içinde ki belge eksikliğinden dolayı karar veremez. Doğal olarak kararı veren yerel mahkemeye dosyayı iade eder. Ve dosyanın içi tamamlanır ve tekrar gelir. Burada ilginç olan benim yazım sonrası, Yargıtay’da tutulan bu tutanaktan sonra Ankara Memur Suçlarını Soruşturma Savcılığı bir soruşturma başlatır. Bu dosyayı kimin boşalttığına dair. Yapılan soruşturma neticesinde Yargıtay’a yazılır durum ile ilgili.” dedi.
Zihni çakır konuşmasını şöyle sürdürdü;
Yazını gelen cevabında kullanılan ifadeler şunlardır. “2 Aralık 2010 tarihinde Gürsel Tekin’in dairemizde temyize gelen dosyasını incelemek üzere, tevdi masasında almış olduğu tespit edilmiştir.” denir. Ben 2 Aralık 2010 tarihinde Ö.A. isimli bir avukat dosyanın içini boşalttı diye yazmışım. Yargıtay’ın ilgili kurumlara verdiği cevapta yazımda 2 Aralık 2010 tarihinde, Gürsel Tekin’in avukatı da olan Özdem Arslan’ın dosyayı aldığı ve incelediği tespit edilmiştir. Ben araştırdım Özdem Arslan şu anda CHP’nin İstanbul Milletvekili adayı yapılan aynı zamanda kendisinin de avukatı olan Mahmut Taral’ın bürosunda çalışan 25 yaşında bir hanımefendidir.” dedi.
Gürsel Tekin bununla ilgili programlara çıkmaktan kaçındı. Ben hem Gürsel beyle, hemde avukatı ile birlikte bu soyayı sonuna kadar tartışmaya hazırım. Ben bu dosyanın bütün detaylarını bilirim. Davanın görüşülebilmesi için bir tebliğname var. Dairenin tebliğnamenin görüşebilmesi için bu tebliğin muhatapları tarafından alınması gerekiyor. Ama Gürsel Tekin bu tebliği almamak için diretiyor.
Bu operasyonu gerçekleştiren kişiye Gürsel Tekin’in vasıtası ile milletvekili olmak isteyen eski bir yerel yönetici, bir işadamı 150 bin dolarlık bir mükafatta bulunduğunu iddia ettim. Savcılık benimle ilgili bu konuda açılan soruşturma için kovuşturmaya gerek olmadığı kanaatine vardı.
Gürsel Tekin’e yapılacak olan tebliğin geciktirildiğini öne süren Çakır “Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi olması ve eskiye göre daha hızlı tebliğ yapılabiliyor olmasına karşın, tebliği geciktiriliyor. Ama birileri kolluyor ve koruyor. Bu koruma ve kollamaya geçmişte ki hakim medyada alet olduysa, bu kararın 12 Haziran’dan önce verilmesi biraz zor görünüyor.
BEYAZ GAZETE