Vekil seçilen Engin Alan'ın tahliyesi reddedildi
Balyoz davası sanığı MHP milletvekili Engin Alan'ın tahliye talebi oy birliği ile reddedildi. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Bahçeli ise ret kararına ilişkin, "Karar, güdümlü yargının hazin bir örneğidir. Başbakan sorumlu davranarak yasal girişimi başlatmalıdır" ifadesini kullandı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, taleplerin ardından verilen arada Alan'ın avukatı Ayhan Nacak tarafından yapılan tahliye talebine ilişkin dilekçeyi de inceledi.
Mahkeme heyeti, Alan'ın tahliye talebini kabul etmedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçilmiş milletvekillerinin tahliye edilmemesiyle ilgili yargı kararları hakkında, ''Burada en büyük görev ve sorumluluk, Meclis çoğunluğu nedeniyle Başbakan'a ve AKP'ye düşmektedir. Başbakan'ı bu konuda sorumlu davranmaya ve gerekli girişimleri başlatmaya davet ediyorum'' dedi.
Bahçeli konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, ''12 Haziran 2011 seçimlerinde milletvekili seçilen Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve Engin Alan'ın tahliye taleplerini reddeden mahkeme kararlarının, milli iradeye saygı, Türk demokrasisi, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı açısından esef verici bir durum olduğunu'' savundu.
Açıklamasında, ''AKP iktidarının vesayeti altında siyasallaşan güdümlü yargının hazin bir örneği olan bu kararla, egemenliğini yegane kaynağı olan milli iradeye, demokrasiye ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne meydan okunmuştur'' ifadelerine yer veren Bahçeli, ''Türkiye, milli iradeyi hiçe sayan, tanımadığını ilan eden hukuk dışı bir yargı müdahalesiyle karşı karşıyadır'' dedi.
''Adalete olan güven duygusunun çok ağır yara aldığını'' iddia eden Bahçeli, şunları kaydetti:
''Milli irade gaspı olan bu kararla yargı krizi, demokrasi krizine ve siyasi krize dönüşmüştür. Bu vahim durum karşısında Sayın Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan ve AKP yöneticilerinin sessiz, suskun ve tepkisiz kalmaları, ileri demokrasi anlayışlarının ne olduğunun hazin bir göstergesidir. Bugün yaşanan krizin hukuki süreçler içinde aşılamaması halinde siyaset kurumu bu duruma müdahale etmek zorundadır.
Bunun için yapılması gereken, mahkemelerin keyfi yorum ve tasarruflarının önüne geçmek için gerekli yasal düzenlemelerin TBMM'nin öncelikli konusu olarak biran önce hayata geçirilmesidir. Burada en büyük görev ve sorumluluk, Meclis çoğunluğu nedeniyle Başbakan'a ve AKP'ye düşmektedir. Başbakan'ı bu konuda sorumlu davranmaya ve gerekli girişimleri başlatmaya davet ediyorum.''
Kaynak: AA
Mahkeme heyeti, Alan'ın tahliye talebini kabul etmedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçilmiş milletvekillerinin tahliye edilmemesiyle ilgili yargı kararları hakkında, ''Burada en büyük görev ve sorumluluk, Meclis çoğunluğu nedeniyle Başbakan'a ve AKP'ye düşmektedir. Başbakan'ı bu konuda sorumlu davranmaya ve gerekli girişimleri başlatmaya davet ediyorum'' dedi.
Bahçeli konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, ''12 Haziran 2011 seçimlerinde milletvekili seçilen Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve Engin Alan'ın tahliye taleplerini reddeden mahkeme kararlarının, milli iradeye saygı, Türk demokrasisi, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı açısından esef verici bir durum olduğunu'' savundu.
Açıklamasında, ''AKP iktidarının vesayeti altında siyasallaşan güdümlü yargının hazin bir örneği olan bu kararla, egemenliğini yegane kaynağı olan milli iradeye, demokrasiye ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne meydan okunmuştur'' ifadelerine yer veren Bahçeli, ''Türkiye, milli iradeyi hiçe sayan, tanımadığını ilan eden hukuk dışı bir yargı müdahalesiyle karşı karşıyadır'' dedi.
''Adalete olan güven duygusunun çok ağır yara aldığını'' iddia eden Bahçeli, şunları kaydetti:
''Milli irade gaspı olan bu kararla yargı krizi, demokrasi krizine ve siyasi krize dönüşmüştür. Bu vahim durum karşısında Sayın Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan ve AKP yöneticilerinin sessiz, suskun ve tepkisiz kalmaları, ileri demokrasi anlayışlarının ne olduğunun hazin bir göstergesidir. Bugün yaşanan krizin hukuki süreçler içinde aşılamaması halinde siyaset kurumu bu duruma müdahale etmek zorundadır.
Bunun için yapılması gereken, mahkemelerin keyfi yorum ve tasarruflarının önüne geçmek için gerekli yasal düzenlemelerin TBMM'nin öncelikli konusu olarak biran önce hayata geçirilmesidir. Burada en büyük görev ve sorumluluk, Meclis çoğunluğu nedeniyle Başbakan'a ve AKP'ye düşmektedir. Başbakan'ı bu konuda sorumlu davranmaya ve gerekli girişimleri başlatmaya davet ediyorum.''