Türkiye'de müthiş bir antipropaganda başlayacak
Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu, tutuklu olup milletvekili seçilenlerlerin serbest kalması durumunda, yargının ve hukukun iflas edeceğini savunarak, "Türkiye'de müthiş bir antipropaganda başlayacak" dedi.
Tv8 ekranlarında yayınlanan, Erkan Tan ile Başkentten programının bugünkü bölümüne konuk olan Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu, tutuklu yeni milletvekillerinin durumuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Ergenekon, Balyoz ve KCK'dan tutuklu olup milletvekili seçilen insanlar olduğuna işaret eden Abdulkadiroğlu, "Bu kişiler şu anda parlamentoya girecekler mi, girmeyecekler mi, hakimlerin karar vermesi bekleniyor. Hakimler bu kişileri tahliye ederlerse ancak bunlar parlamentoya girebilir. Çünkü bu insanların yargılandıkları suçlar herhangi bir suç değil" diye konuştu.
Bu insanların tahliye edilmesiyle ilgili önümüzde bir örnek olduğunu ifade eden Abdulkadiroğlu şunları söyledi:
"2007'de Sabahat Tuncel milletvekili seçildiği için mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı. Ondan sonra Sabih Kanadoğlu buna itiraz etti, bu kişi serbest kalmamalıydı dedi. Sonra mahkeme baktı doğru söylüyor Kanadoğlu, Sabahat Tuncel'in tahliye gerekçesini değiştirdi dedi ki, kuvvetli kaçma ve delil karartma şüphesi ortadan kalktığından tahliyesine karar verilmiştir.
Şimdi gelelim Ergenekon, Balyoz ve KCK'ya. Bu kişiler yıllardır cezaevinde. Kuvvetli kaçma ve delil karartma şüphesi ortadan kalktığı için ancak mahkemeler onları tahliye edebilir. Ancak yine hakimin takdiri. Hakim buna karar verecek. Ama bu insanlar zaten kuvvetli kaçma ve delil karartma şüphesinden ceza evinde. Şimdi sen bunu kaldırdığın vakit adam demeyecek mi, niye biz aylardır buradayız, niye daha önce kaldırmadın. Buna rağmen bunları serbest bırakırlarsa, bu sefer şu başlayacak; bunlar milletvekili seçildi tamam. Onlarınki can da bizimki patlıcan mı, biz niye ceza evinde yatıyoruz, haydi bakalım hep beraber ayaklanalım."
Abdulkadiroğlu, "Bunlar serbest bırakılırsa, ceza evindekilerin avukatları da bu sefer hepsi birden mahkemelere siz bir anayasa suçu işlediniz, anayasa serbest kalamaz kalacaksa hepsi kalsın diyor derler. Bunun için mahkemelere baskı yapacaklardır ve bu davalara bakan mahkemelerin, yargının, hukukun iflas ettiği noktada Türkiye'de müthiş bir antipropaganda başlayacak. Gelecekte gözüken tablo bu" ifadelerini kullandı.
BEYAZ GAZETE
Ergenekon, Balyoz ve KCK'dan tutuklu olup milletvekili seçilen insanlar olduğuna işaret eden Abdulkadiroğlu, "Bu kişiler şu anda parlamentoya girecekler mi, girmeyecekler mi, hakimlerin karar vermesi bekleniyor. Hakimler bu kişileri tahliye ederlerse ancak bunlar parlamentoya girebilir. Çünkü bu insanların yargılandıkları suçlar herhangi bir suç değil" diye konuştu.
Bu insanların tahliye edilmesiyle ilgili önümüzde bir örnek olduğunu ifade eden Abdulkadiroğlu şunları söyledi:
"2007'de Sabahat Tuncel milletvekili seçildiği için mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı. Ondan sonra Sabih Kanadoğlu buna itiraz etti, bu kişi serbest kalmamalıydı dedi. Sonra mahkeme baktı doğru söylüyor Kanadoğlu, Sabahat Tuncel'in tahliye gerekçesini değiştirdi dedi ki, kuvvetli kaçma ve delil karartma şüphesi ortadan kalktığından tahliyesine karar verilmiştir.
Şimdi gelelim Ergenekon, Balyoz ve KCK'ya. Bu kişiler yıllardır cezaevinde. Kuvvetli kaçma ve delil karartma şüphesi ortadan kalktığı için ancak mahkemeler onları tahliye edebilir. Ancak yine hakimin takdiri. Hakim buna karar verecek. Ama bu insanlar zaten kuvvetli kaçma ve delil karartma şüphesinden ceza evinde. Şimdi sen bunu kaldırdığın vakit adam demeyecek mi, niye biz aylardır buradayız, niye daha önce kaldırmadın. Buna rağmen bunları serbest bırakırlarsa, bu sefer şu başlayacak; bunlar milletvekili seçildi tamam. Onlarınki can da bizimki patlıcan mı, biz niye ceza evinde yatıyoruz, haydi bakalım hep beraber ayaklanalım."
Abdulkadiroğlu, "Bunlar serbest bırakılırsa, ceza evindekilerin avukatları da bu sefer hepsi birden mahkemelere siz bir anayasa suçu işlediniz, anayasa serbest kalamaz kalacaksa hepsi kalsın diyor derler. Bunun için mahkemelere baskı yapacaklardır ve bu davalara bakan mahkemelerin, yargının, hukukun iflas ettiği noktada Türkiye'de müthiş bir antipropaganda başlayacak. Gelecekte gözüken tablo bu" ifadelerini kullandı.
BEYAZ GAZETE