Manisa Ak Parti‘den Gövde Gösterisi
AK Parti Manisa milletvekili adayları, parti yöneticilerinin de katılımıyla doğu kökenli vatandaşların yaşadığı Nurlupınar semtinde esnaf ziyareti yaparak, miting havasında kahve toplantısı düzenledi.
AK Parti Manisa İl Başkanı Murat Baybatur, Merkez İlçe Başkanı Berk Mersinli, milletvekili adayları Sait Han Bakşi ve Selçuk Özdağ, beraberinde kalabalık partili grupla beraber Nurlupınar Mahallesi‘ni ziyaret etti. Esnafı gezen ve vatandaşlarla sohbet eden adaylar, daha sonra bir kahvehane bahçesinde açık hava toplantısında çevre sakinleriyle biraraya geldiler. Adeta mitingi andıran toplantıda ilk konuşmayı İlçe Başkanı Berk Mersinli yaptı. Mersinli, "12 Haziran‘a emin adımlarla yürüyoruz. Gittiğimiz her
yerde tüm Manisa bizi bağrına basıyor ve inşallah basmaya da devam edecek" dedi.
Milletvekili adaylarından Sait Han Bakşi, küresel ekonomik krize değindi. Bakşi, "Sayın Başbakanımız krizin ülkemizi teğet geçeceğini söylediğinde bazıları bunu alaya aldılar. Fakat sonra gördüler ki Türkiye‘de kriz bizi teğet geçti ve ekonomik büyüme devam etti. Oysa yanı başımızda Yunanistan küresel ekonomik krizi en ağır yaşayan ülkelerden biri oldu Yunanistan‘da bu hafta içerisinde 1 milyon kişi maaşını alamadığı için sokağa döküldü. İspanya‘da işsizlik oranları yüzde 45‘lere vardı. Biz ise her yıl
700 bin kişiyi işe alarak gençlerimize yeni iş sahaları açmaya devam ediyoruz. Kriz öncesi yüzde 16 olan işsizlik oranımızı ise yüzde 11,9‘a düşürdük. Biz bunları yaparken bazı siyasi partiler de palavra siyaseti ile laf üretiyorlar. Maalesef onlar hiçbir zaman bu milletin sorunlarına, ihtiyaçlarına cevap veremeyecekler. Onların tek amacı var; Silivri‘dekileri çıkarıp tekrar bu milletin başına statükoyu getirmektir. Biz bunlara pabuç bırakmayacağız" dedi.
CHP‘nin Hakkari mitingine değinen Bakşi, "Cumhuriyet Halk Partisi Hakkari‘de bu güne kadar 157 oy alabilirken, orada 4-5 bin kişiyle miting yaptı. Ama bu ülkenin al bayrağını o meydana koymayarak miting yaptı. Oradan çıkıp Kırıkkale‘ye gittiğinde de Türk bayraklarıyla miting yaptılar. İşte bunların siyasi anlayışı bu, halka bakışı bu, bunların bayrağa, ülkenin bölünmez bütünlüğüne bakışları budur. Bir de bunların yaptıklarını paylaşır gibi duran Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) var. Her ikisi de
birbirlerinin değirmenine su taşıyorlar. Çünkü orkestra şefleri aynı. Ve bunların bir tek hedefleri var; ‘Acaba bu milleti kandırarak, olmaz vaatlerde bulunarak, birer oy koparır da iktidar olabilir miyiz, Silivri‘yi kurtarabilir miyiz, Ergenekon‘u hortlatabilir miyiz.‘ Bu millet bu hesaplara izin vermeyecek" diye konuştu. Kalabalık Bakşi‘nin konuşmasını ayakta alkışladı.
Diğer aday Selçuk Özdağ ise, "Muhalefet, AK Parti 12 Haziran 2011 seçimlerinde 329 milletvekili alsın istiyorlar. Yine tek başına iktidar olsun ama, hükümeti de kursun, bakanlarını atasın, icraatlara başlasın ama anayasayı değiştirmesin istiyorlar" iddiasında bulundu. 2001 yılında yaşanan krizden söz eden Özdağ, şöyle devam etti:
"Türkiye‘de DSP, MHP ve ANAP iktidarı var. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer Başbakan‘a anayasa kitapçığını fırlattı ve Türkiye‘de kriz başladı. Ülkede o gece 701 lira olan dolar, bin 701 liraya çıktı. O gece Türkiye‘de gecelik faizler yüzde 7 bin 500‘e ulaştı. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası 18.1 ile tarihinin en düşük seviyesini yaşadı. Esnaf sabah besmeleyle dükkanını açıyor, akşam dükkanını kapatırken siftah yapamıyor, çiftçi ürettiğini satamıyor, mazot pahalı ve Türkiye‘de enflasyon yüzde 69, banka
faizleri aylık yüzde 125. Bunlar baktılar ki ülkeyi yönetemiyorlar; o zamanki Maliye Bakanı kimdi? Sümer Oral. 10 yıl önce Türkiye‘yi batıranların bakanı olan Sümer Oral, 10 yıl sonra Türkiye‘ye kurtarıcı olarak takdim ediliyor. Dünyanın hiçbir yerinde on yıl önce bir ülkeyi batıran, on yıl sonra yaşı 75 olduğunda kurtarıcı olarak takdim edilmez. O dönemde yine birileri milliyetçilik yapıyorlardı. Milliyetçilik öyle bilmem ne dağlarında kükremek, Ankara‘ya gelince de süklüm püklüm olmak değil. Ve birileri
‘Terörle mücadele edeceğim‘ derken terörist başını affediyorlardı."
SİLAH YERİNE EĞİTİME YATIRIM
Özdağ, "Eskiden dört tarafımız denizlerle kaplı; Yunanistan düşman, Bulgaristan düşman, Suriye, İran, Irak düşman ve bize silah satıyorlardı. Almanya Leopar silahlarını, Amerika ve Fransa F16‘ları, İsrail insansız uçakları satıyor, bütçemizin hemen hemen yüzde 20‘sini silaha ayırıyorduk. Ama şimdi komşu ülkelerle sıfır problem nedeniyle dostuz, kapılar açıldı, vizesiz seyahat ediyoruz. O parayı da, 54 katrilyon lirayı da eğitime ayırıyoruz. Allah nasip ederse kardeşliğimizi kimse bozamayacak. Milli
birlik ve beraberliğimizi kimse bozamayacak. Kimseye de namusumuzu peşkeş çekmeyeceğiz. Milliyetçilik lafla olmaz. Milliyetçilik millete hizmet etmektir. Milliyetçilik, ekonomide, hukukta, siyasette, dış politikada bir ülkeyi zirveye çıkarmak demektir" diye konuştu.
Konuşmaların ardından mahallede seçim irtibat bürosunun açılışı gerçekleştirildi.
Kaynak: İHA
yerde tüm Manisa bizi bağrına basıyor ve inşallah basmaya da devam edecek" dedi.
Milletvekili adaylarından Sait Han Bakşi, küresel ekonomik krize değindi. Bakşi, "Sayın Başbakanımız krizin ülkemizi teğet geçeceğini söylediğinde bazıları bunu alaya aldılar. Fakat sonra gördüler ki Türkiye‘de kriz bizi teğet geçti ve ekonomik büyüme devam etti. Oysa yanı başımızda Yunanistan küresel ekonomik krizi en ağır yaşayan ülkelerden biri oldu Yunanistan‘da bu hafta içerisinde 1 milyon kişi maaşını alamadığı için sokağa döküldü. İspanya‘da işsizlik oranları yüzde 45‘lere vardı. Biz ise her yıl
700 bin kişiyi işe alarak gençlerimize yeni iş sahaları açmaya devam ediyoruz. Kriz öncesi yüzde 16 olan işsizlik oranımızı ise yüzde 11,9‘a düşürdük. Biz bunları yaparken bazı siyasi partiler de palavra siyaseti ile laf üretiyorlar. Maalesef onlar hiçbir zaman bu milletin sorunlarına, ihtiyaçlarına cevap veremeyecekler. Onların tek amacı var; Silivri‘dekileri çıkarıp tekrar bu milletin başına statükoyu getirmektir. Biz bunlara pabuç bırakmayacağız" dedi.
CHP‘nin Hakkari mitingine değinen Bakşi, "Cumhuriyet Halk Partisi Hakkari‘de bu güne kadar 157 oy alabilirken, orada 4-5 bin kişiyle miting yaptı. Ama bu ülkenin al bayrağını o meydana koymayarak miting yaptı. Oradan çıkıp Kırıkkale‘ye gittiğinde de Türk bayraklarıyla miting yaptılar. İşte bunların siyasi anlayışı bu, halka bakışı bu, bunların bayrağa, ülkenin bölünmez bütünlüğüne bakışları budur. Bir de bunların yaptıklarını paylaşır gibi duran Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) var. Her ikisi de
birbirlerinin değirmenine su taşıyorlar. Çünkü orkestra şefleri aynı. Ve bunların bir tek hedefleri var; ‘Acaba bu milleti kandırarak, olmaz vaatlerde bulunarak, birer oy koparır da iktidar olabilir miyiz, Silivri‘yi kurtarabilir miyiz, Ergenekon‘u hortlatabilir miyiz.‘ Bu millet bu hesaplara izin vermeyecek" diye konuştu. Kalabalık Bakşi‘nin konuşmasını ayakta alkışladı.
Diğer aday Selçuk Özdağ ise, "Muhalefet, AK Parti 12 Haziran 2011 seçimlerinde 329 milletvekili alsın istiyorlar. Yine tek başına iktidar olsun ama, hükümeti de kursun, bakanlarını atasın, icraatlara başlasın ama anayasayı değiştirmesin istiyorlar" iddiasında bulundu. 2001 yılında yaşanan krizden söz eden Özdağ, şöyle devam etti:
"Türkiye‘de DSP, MHP ve ANAP iktidarı var. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer Başbakan‘a anayasa kitapçığını fırlattı ve Türkiye‘de kriz başladı. Ülkede o gece 701 lira olan dolar, bin 701 liraya çıktı. O gece Türkiye‘de gecelik faizler yüzde 7 bin 500‘e ulaştı. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası 18.1 ile tarihinin en düşük seviyesini yaşadı. Esnaf sabah besmeleyle dükkanını açıyor, akşam dükkanını kapatırken siftah yapamıyor, çiftçi ürettiğini satamıyor, mazot pahalı ve Türkiye‘de enflasyon yüzde 69, banka
faizleri aylık yüzde 125. Bunlar baktılar ki ülkeyi yönetemiyorlar; o zamanki Maliye Bakanı kimdi? Sümer Oral. 10 yıl önce Türkiye‘yi batıranların bakanı olan Sümer Oral, 10 yıl sonra Türkiye‘ye kurtarıcı olarak takdim ediliyor. Dünyanın hiçbir yerinde on yıl önce bir ülkeyi batıran, on yıl sonra yaşı 75 olduğunda kurtarıcı olarak takdim edilmez. O dönemde yine birileri milliyetçilik yapıyorlardı. Milliyetçilik öyle bilmem ne dağlarında kükremek, Ankara‘ya gelince de süklüm püklüm olmak değil. Ve birileri
‘Terörle mücadele edeceğim‘ derken terörist başını affediyorlardı."
SİLAH YERİNE EĞİTİME YATIRIM
Özdağ, "Eskiden dört tarafımız denizlerle kaplı; Yunanistan düşman, Bulgaristan düşman, Suriye, İran, Irak düşman ve bize silah satıyorlardı. Almanya Leopar silahlarını, Amerika ve Fransa F16‘ları, İsrail insansız uçakları satıyor, bütçemizin hemen hemen yüzde 20‘sini silaha ayırıyorduk. Ama şimdi komşu ülkelerle sıfır problem nedeniyle dostuz, kapılar açıldı, vizesiz seyahat ediyoruz. O parayı da, 54 katrilyon lirayı da eğitime ayırıyoruz. Allah nasip ederse kardeşliğimizi kimse bozamayacak. Milli
birlik ve beraberliğimizi kimse bozamayacak. Kimseye de namusumuzu peşkeş çekmeyeceğiz. Milliyetçilik lafla olmaz. Milliyetçilik millete hizmet etmektir. Milliyetçilik, ekonomide, hukukta, siyasette, dış politikada bir ülkeyi zirveye çıkarmak demektir" diye konuştu.
Konuşmaların ardından mahallede seçim irtibat bürosunun açılışı gerçekleştirildi.