Gazeteci-Yazar Gülerce:‘Vesayet Mi Demokrasi Mi?’ Tercihiyle Karşı Karşıyayız
Gazeteci-Yazar Hüseyin Gülerce, "Bu millete giydirilen vesayet deli gömleğinin artık çıkartılması lazım. Şimdi bir demokrasi yokuşundayız. Bunu çıktıktan sonra her parti gelsin projelerini ve kadrolarını takdim etsin. Millet de ona göre tercihini yapsın. Ama şu anda biz ‘vesayet mi demokrasi mi’ tercihi ile karşı karşıyayız." dedi.
Gazeteci-Yazar Hüseyin Gülerce, "Bu millete giydirilen vesayet deli gömleğinin artık çıkartılması lazım. Şimdi bir demokrasi yokuşundayız. Bunu çıktıktan sonra her parti gelsin projelerini ve kadrolarını takdim etsin. Millet de ona göre tercihini yapsın. Ama şu anda biz ‘vesayet mi demokrasi mi’ tercihi ile karşı karşıyayız." dedi.
Adana Demokrasi İstikrar ve Özgürlük Platformu’nun Seyhan Kültür Merkezi’nde düzenlediği "12 Haziran, 100 Yıllık Fırsat" konulu toplantıya konuşmacı olarak katılan Hüseyin Gülerce, Türk siyasi tarihinde bu kez farklı bir seçimin gerçekleştiğini kaydetti. Ülkede ilk defa 100 yıldan buyana darbe teşebbüsünde bulundukları iddia edilen kişilerin Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılandığını anlatan Gülerce, 12 Haziran milletvekili seçiminin bu bakımdan farklı bir önem kazandığını dile getirdi.
Milletin referandumda ‘evet’ diyerek demokratikleşmenin arkasında güçlü bir irade beyan ettiğini belirten Gülerce, "Vesayetçilerden ve cuntacılardan kurtulmak için vatandaş bir işe başladı. Bu işin yarım bırakılmaması gerekir. Yoksa konu seçim ve sandık meselesi değildir." diye konuştu.
Ergenekon davası sanıklarını peşinen ‘suçlu ilan etmenin’ yargısız infaz anlamına geleceğine işaret eden Gülerce, yargısız infazdan en fazla inanan kesimlerin canının yandığını ifade etti. Gülerce ortada bunca belge ve silah varken de birilerinin peşinen suçsuz ilan etmelerinin çok daha büyük bir yanlışlık olduğuna işet etti. Gülerce, şöyle devam etti: "Ülkemizi daha da demokratikleştirm adına önümüzde bir fırsat var. Bunu demokratikleşme ve sivil bir anaya için değerlendirmemiz gerekiyor. Çünkü bazı partiler gözümüzün içine baka baka Ergenekon sanıklarını aday gösterdiler. Bu bir numaradır. Bu insanlar aday gösterildikleri partilere ilave bir oy getirecek kişiler değillerdir. Sadece ve sadece Ergenegon davasını itibarsızlaştırmaya dönük bir girişimdir. Eğer bu seçimde referandumun devamı şeklinde bir irade çıkarsa, darbe teşebbüsüyle götürülen bir dava, tıpkı Şemdinli davası gibi kurtulacaktır. İnşallah milletimiz bu demokratik iradesini devam ettirir."
Ülkede bütün kurumların sivil iradeye ram olması gerektiğinin altını çizen Gülerce, Avrupa Birliği ülkelerinin tamamında genel kurmay başkanlarının savunma bakanlığına bağlı bulunmasına karşılık Türkiye’de tam tersi bir durumun yaşandığını aktardı. Gülerce, millete yaslananların kurtulduğunu, başka yerlere dayananların hep kaybettiğini anlattı.
Adana Demokrasi İstikrar ve Özgürlük Platformu’nun Seyhan Kültür Merkezi’nde düzenlediği "12 Haziran, 100 Yıllık Fırsat" konulu toplantıya konuşmacı olarak katılan Hüseyin Gülerce, Türk siyasi tarihinde bu kez farklı bir seçimin gerçekleştiğini kaydetti. Ülkede ilk defa 100 yıldan buyana darbe teşebbüsünde bulundukları iddia edilen kişilerin Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılandığını anlatan Gülerce, 12 Haziran milletvekili seçiminin bu bakımdan farklı bir önem kazandığını dile getirdi.
Milletin referandumda ‘evet’ diyerek demokratikleşmenin arkasında güçlü bir irade beyan ettiğini belirten Gülerce, "Vesayetçilerden ve cuntacılardan kurtulmak için vatandaş bir işe başladı. Bu işin yarım bırakılmaması gerekir. Yoksa konu seçim ve sandık meselesi değildir." diye konuştu.
Ergenekon davası sanıklarını peşinen ‘suçlu ilan etmenin’ yargısız infaz anlamına geleceğine işaret eden Gülerce, yargısız infazdan en fazla inanan kesimlerin canının yandığını ifade etti. Gülerce ortada bunca belge ve silah varken de birilerinin peşinen suçsuz ilan etmelerinin çok daha büyük bir yanlışlık olduğuna işet etti. Gülerce, şöyle devam etti: "Ülkemizi daha da demokratikleştirm adına önümüzde bir fırsat var. Bunu demokratikleşme ve sivil bir anaya için değerlendirmemiz gerekiyor. Çünkü bazı partiler gözümüzün içine baka baka Ergenekon sanıklarını aday gösterdiler. Bu bir numaradır. Bu insanlar aday gösterildikleri partilere ilave bir oy getirecek kişiler değillerdir. Sadece ve sadece Ergenegon davasını itibarsızlaştırmaya dönük bir girişimdir. Eğer bu seçimde referandumun devamı şeklinde bir irade çıkarsa, darbe teşebbüsüyle götürülen bir dava, tıpkı Şemdinli davası gibi kurtulacaktır. İnşallah milletimiz bu demokratik iradesini devam ettirir."
Ülkede bütün kurumların sivil iradeye ram olması gerektiğinin altını çizen Gülerce, Avrupa Birliği ülkelerinin tamamında genel kurmay başkanlarının savunma bakanlığına bağlı bulunmasına karşılık Türkiye’de tam tersi bir durumun yaşandığını aktardı. Gülerce, millete yaslananların kurtulduğunu, başka yerlere dayananların hep kaybettiğini anlattı.