Ezanın Aslına Dönmesinin 61. Yıldönümü
Sivil Dayanışma Platformu(SDP), ezanın aslına dönmesinin 61. yıldönümünde, kararın altında imzası bulunan dönemin Başbakan‘ı Adnan Menderes‘i mezarı başında andı. SDP Başkanı Ayhan Ogan, "Türkiye‘de ya da dünyanın herhangi bir yerinde İslam‘ın önemli bir sembolü olan ezanı bozmaya dönük girişimleri kabul etmeyeceğiz" dedi.
Aralarında yazar Abdurrahman Dilipak, tarihçi Mustafa Armağan ve çeşitli sivil toplum kuruluşu üyelerinin de bulunduğu yaklaşık 50 kişilik bir grup, Türkçe ezanın kaldırılmasının 61. yıldönümünde eski Başbakan Adnan Menderes‘in anıt mezarı başında toplandı. Türkçe ezanın kaldırılması kararının altında imzanı bulunan Adnan Menderes için dua okuyan sivil toplum kuruluşu temsilcileri, duygulu anlar yaşadı.
SDP Başkanı Ayhan Ogan, ezanın namaza ve kurtuluşa çağrının yanı sıra İslam‘ın da bir sembolü olduğunu ifade ederek, "İslam coğrafyasında ezan bütün farlı dildeki insanlara tek bir dilde okunur. Bunu ortadan kaldırmaya dönük çalışmalar aslında İslam‘ın ortak dil birliğini ve mana birliğini bozmaya dönük girişimlerdir. Aynı zamanda ezan Müslümanların ortak tarihini, ortak geçmişini, ortak kültürünü ifade eder. Bir daha asla Türkiye‘de ya da dünyanın herhangi bir yerinde İslam‘ın önemli bir sembolü olan
ezanı bozmaya dönük girişimleri kabul etmeyeceğimizi ifade ediyoruz" dedi.
Tarihçi Yazar Mustafa Armağan ise ezanın "Arapça" değil "Rabça" olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Ezan bir tanedir ve bildiğimiz şekildedir. Peygamber efendimiz Bilal-i Habeş-i‘yi çağırıp ezanın bu şekilde okunmasını tebliğ etmiş. Biz bunu biliyoruz. Bu Arapçamıdır başka bir dil mi bizi ilgilendirmez. Biz peygamberimizin bize tebliğ ettiği ezanı biliyoruz. Onun dışındaki bütün farklı dillerde okunması düşünülen metinler, şarkıdır, bestedir ezan değildir. Bu halk yıllar boyu büyük sıkıntılar çekti ama buna hiçbir zaman ezan gözüyle bakmadı o ezanın altında namaz kılınamayacağını bildi ve bu suretle
direnişini gösterdi".
Kaynak: İHA
SDP Başkanı Ayhan Ogan, ezanın namaza ve kurtuluşa çağrının yanı sıra İslam‘ın da bir sembolü olduğunu ifade ederek, "İslam coğrafyasında ezan bütün farlı dildeki insanlara tek bir dilde okunur. Bunu ortadan kaldırmaya dönük çalışmalar aslında İslam‘ın ortak dil birliğini ve mana birliğini bozmaya dönük girişimlerdir. Aynı zamanda ezan Müslümanların ortak tarihini, ortak geçmişini, ortak kültürünü ifade eder. Bir daha asla Türkiye‘de ya da dünyanın herhangi bir yerinde İslam‘ın önemli bir sembolü olan
ezanı bozmaya dönük girişimleri kabul etmeyeceğimizi ifade ediyoruz" dedi.
Tarihçi Yazar Mustafa Armağan ise ezanın "Arapça" değil "Rabça" olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Ezan bir tanedir ve bildiğimiz şekildedir. Peygamber efendimiz Bilal-i Habeş-i‘yi çağırıp ezanın bu şekilde okunmasını tebliğ etmiş. Biz bunu biliyoruz. Bu Arapçamıdır başka bir dil mi bizi ilgilendirmez. Biz peygamberimizin bize tebliğ ettiği ezanı biliyoruz. Onun dışındaki bütün farklı dillerde okunması düşünülen metinler, şarkıdır, bestedir ezan değildir. Bu halk yıllar boyu büyük sıkıntılar çekti ama buna hiçbir zaman ezan gözüyle bakmadı o ezanın altında namaz kılınamayacağını bildi ve bu suretle
direnişini gösterdi".