"Avrupa Birliği Hıristiyan Kulübü Olmadığını Türkiye’Yi Alarak İspatlamalı"
BDP’nin desteklediği Mardin Bağımsız Milletvekili Erol Dora, önceliğinin Avrupa Birliği olduğunu belirterek, "Avrupa Birliği Hıristiyan kulübü olmadığını Türkiye’yi alarak ispatlamalı" dedi.
BDP’nin desteklediği Mardin Bağımsız Milletvekili Erol Dora, önceliğinin Avrupa Birliği olduğunu belirterek, "Avrupa Birliği Hıristiyan kulübü olmadığını Türkiye’yi alarak ispatlamalı" dedi.
Süryani Milletvekili Erol Dora, siyasetin millet adına yapılan bir görev olduğunu belirterek, “İnsan, milletvekili seçilince bütün milletlerin vekili olarak seçiliyor. Bütün vatandaşların bütün halkların vekili oluyor. Barış ve Demokrasi Partisi, vizyoner davranarak, daha önce sadece Kürtlerin partisi olduğu yönündeki eleştirileri geride bıraktı ve sadece Kürtlerin değil emek, özgürlük ve demokrasi bloğu olarak herkesimden oy aldı. Bu, Türkiye’nin geleceği açısından, halkların kardeşliği açısından, birliktelik sağlama açısından tarihi bir adımdır. Seçilmemi de bu şekilde değerlendiriyorum. Mardin her zaman medeniyetlerin şehridir ve bu gerçekten de böyledir. Mardin’de halklar hep birlikte barış ve huzur içinde yaşıyor. Halklar birbirini dışlamadan yaşıyor. Bu açıdan Mardin halkına selamlarımı şükranlarımı bildiriyorum.” dedi.
Etnik kimliği Süryani olan birinin, farklı inancına rağmen Mardin’den milletvekili seçilmesinin Türkiye için bir milat olduğunu dikkat çeken Dora, “Bu bir değişimin göstergesidir. Bütün etnik unsurları inançları, ayrıştırmadan, birleştirici olarak kardeşi kardeşe kırdırmadan bölmeden siyaset yapacağız. Artık barış sürecinin egemen olmasını istiyoruz. Bir askerin öldürülmesi de bir Kürt insanın öldürülmesi benim için birdir. Ben olaya insan gözü ile bakıyorum. Bu akan kanının durdurulması için ne gerekiyorsa bunu yapacağız. Kesinlikle ayrıştırmayacağız.”diye konuştu.
Hedefinin daha demokratik bir anayasa olduğunu ifade eden Dora, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Bütün halkları, bütün inançları, bütün etnik unsurları bütün azınlıkları, kucaklayan birleştiren bir anayasanın yapılması için bizde çaba göstereceğiz. Halkın iradesi sandığa yansımıştır. Barış ve Demokrasi bloğu olarak 36 milletvekili ile güçlü bir şekilde Meclis‘e gidiyoruz. Gerçek anlamda bir demokrasi ve hukuk mücadelesi demokratik sivil anaysa yapılması için çok önemli bir adımdır. Anayasalar bir toplumsal sözleşmedir. Mecliste grubu olmayan bütün partileri de kucaklayarak yeni, sivil ve çağdaş bir anayasa olması gerekir. Bu anayasada da en önemli kriter hiçbir etnik yapıya vurgu yapmayan bütün vatandaşları bünyesinde barındıran anayasal vatandaşlık temelinde bir anayasa yapılması lazım. 74 milyon insanı kucaklayan bir anayasanın yapılması için takipçi olacağız ve bunun mücadelesini vereceğiz."
Süryani Milletvekili Erol Dora, siyasetin millet adına yapılan bir görev olduğunu belirterek, “İnsan, milletvekili seçilince bütün milletlerin vekili olarak seçiliyor. Bütün vatandaşların bütün halkların vekili oluyor. Barış ve Demokrasi Partisi, vizyoner davranarak, daha önce sadece Kürtlerin partisi olduğu yönündeki eleştirileri geride bıraktı ve sadece Kürtlerin değil emek, özgürlük ve demokrasi bloğu olarak herkesimden oy aldı. Bu, Türkiye’nin geleceği açısından, halkların kardeşliği açısından, birliktelik sağlama açısından tarihi bir adımdır. Seçilmemi de bu şekilde değerlendiriyorum. Mardin her zaman medeniyetlerin şehridir ve bu gerçekten de böyledir. Mardin’de halklar hep birlikte barış ve huzur içinde yaşıyor. Halklar birbirini dışlamadan yaşıyor. Bu açıdan Mardin halkına selamlarımı şükranlarımı bildiriyorum.” dedi.
Etnik kimliği Süryani olan birinin, farklı inancına rağmen Mardin’den milletvekili seçilmesinin Türkiye için bir milat olduğunu dikkat çeken Dora, “Bu bir değişimin göstergesidir. Bütün etnik unsurları inançları, ayrıştırmadan, birleştirici olarak kardeşi kardeşe kırdırmadan bölmeden siyaset yapacağız. Artık barış sürecinin egemen olmasını istiyoruz. Bir askerin öldürülmesi de bir Kürt insanın öldürülmesi benim için birdir. Ben olaya insan gözü ile bakıyorum. Bu akan kanının durdurulması için ne gerekiyorsa bunu yapacağız. Kesinlikle ayrıştırmayacağız.”diye konuştu.
Hedefinin daha demokratik bir anayasa olduğunu ifade eden Dora, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Bütün halkları, bütün inançları, bütün etnik unsurları bütün azınlıkları, kucaklayan birleştiren bir anayasanın yapılması için bizde çaba göstereceğiz. Halkın iradesi sandığa yansımıştır. Barış ve Demokrasi bloğu olarak 36 milletvekili ile güçlü bir şekilde Meclis‘e gidiyoruz. Gerçek anlamda bir demokrasi ve hukuk mücadelesi demokratik sivil anaysa yapılması için çok önemli bir adımdır. Anayasalar bir toplumsal sözleşmedir. Mecliste grubu olmayan bütün partileri de kucaklayarak yeni, sivil ve çağdaş bir anayasa olması gerekir. Bu anayasada da en önemli kriter hiçbir etnik yapıya vurgu yapmayan bütün vatandaşları bünyesinde barındıran anayasal vatandaşlık temelinde bir anayasa yapılması lazım. 74 milyon insanı kucaklayan bir anayasanın yapılması için takipçi olacağız ve bunun mücadelesini vereceğiz."