Arınç, Jilet Atacak Noktada Olmadıklarını Söyledi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Müslüm Gürses şarkılarıyla yola çıkacak değiliz. ‘Batsın bu dünya‘ diyemeyiz. Yani jilet atacak noktada değiliz. İstikrar sürmeli" dedi.
Arınç, Bursa‘da Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İşadamları Derneği üyeleriyle kahvaltıda bir araya geldi. Daha önce yaşanan ekonomik krizlerin ülkeye verdiği tahribatı anlatan Arınç, "Biz bugün aklımızı en iyi şekilde kullanacak noktadayız. Müslüm Gürses şarkılarıyla yola çıkacak değiliz. ‘Batsın bu dünya‘ diyemeyiz. Yani jilet atacak noktada değiliz. İstikrar sürmeli. İstikrar, güçlü iktidarlar tarafından sürdürülmeli. Herkesin yanlışı var. Ama hatasından daha çok yaptığı hayırlı işler
varsa biz onunla birlikte hataları da söyleriz. Bu istikrara halel gelsin istemeyiz diye düşüneceğinizi ümit ediyorum" diye konuştu.
Sanayici ve işadamlarının hayalperest olmadığını bildiğini ifade eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sizin, zorluklarla kazandığımız istikrarın bitmesini istemediğinizi düşünerek konuşuyorum. Dünyada bir gerçek var. Siyasi istikrar, eşittir ekonomik istikrar. Varsa ikisi birlikte var. Türkiye‘de bugüne kadar siyasi istikrar yoktu. Ekonomide de istikrar olmadı. Bugün siyasi istikrar var, ekonomik istikrar da var. Siyasi istikrarı bozduğunuzda, yani sokaklar yeniden karışır ve güvenlik sorunu olursa, siyaset parçalı hale gelirse, popülizmle milletin aklını çelerek olmayacak şeylerin peşine koşup
Türkiye‘deki mevcut güçlü iktidarları sarsacak noktaya gelirse o zaman ekonomi bozulur. Yani zarif ve naif bir şeyden bahsediyoruz. Onu ürkütmemek, korkutmamak ve istikrarı mutlaka devam ettirmek gerek. Dolayısıyla iki gün sonra oylanacak olan şey, istikrarın Türkiye‘de sürüp sürmeyeceğidir. ‘Burada sadece AK Parti‘ye oy verilmeli mi?‘ demeyesiniz diye ikinci bir seçenek gösterdim size. Eğer AK Parti‘den daha iyi, daha başarılı, ülkeyi ondan çok daha ileriye götürecek, tek başına iktidar olacak bir güç
görüyorsanız, bana da haber verin. İsimlerini zikretmeyeyim ama diğerlerine bir bakın. Yürümeye mecalleri mi var? Yoksa iktidar olmaya niyetleri mi var? Barajı aşabilirler mi? Yoksa barajların altında kalıp sadece bir tabela partisi mi olacaklar? Dün ne yaptılar, bugün ne söylüyorlar? Dün neyi iddia ediyorlardı, bugün neyi iddia ediyorlar? Dün tek başına iktidar olmamış olabilirler ama koalisyon ortaklığı yaptıkları dönemlerde Türkiye ne durumdaydı, neler yaşanmıştı? Bugün bunu söyleyenler gerçekten
yeni bir sayfa açabilecekler mi? Allah akıl nimeti vermiş."
İstikrarın öngörülebilir olmak olduğunu ifade eden Arınç, "Bugün Türkiye öngörülebilir bir ülkedir. Neden? 1999-2000‘lerde Türkiye‘nin büyüme hızı -4‘lere çıkınca sevindik. Hele hele 2000-2001 krizleri gelince Türkiye büyümeyi unuttu. Biz geldik önce artı 4, 6 oldu. 2010 rakamlarına göre Türkiye yüzde 9 büyüme hızına yetişti. 190 devlet var BM‘ye kayıtlı. Arjantin ve Çin‘den sonra Türkiye büyüme hızında 3. oldu. Global ekonomik kriz geldi. ‘Türkiye battı‘ dediler. Bizim Başbakan‘ımız, ‘Bu kriz Türkiye‘yi
teğet geçecek‘ dediği zaman güldüler. ‘Rize‘den çıkmış, Kasımpaşa‘da doğmuş, üstelik İmam Hatip mezunu, ne anlar bu işlerden kardeşim, zamanında top oynamış, biraz daha fazla gol atmış, oradan şöhret olmuş adam‘ dediler. Alay ettiler. Sıkılmadan. Ama bizim hükümet, ekonomi yönetimimiz, en az zararla Türkiye‘yi bu krizden çıkardığı gibi, bir de unutmayın, 3 seneden beri IMF ile ilişkileri kesti. Güzel bir şekilde ayrıldık. Ve tasdik ettirdik IMF‘ye. IMF, ‘Türkiye‘nin bize ihtiyacı yok‘ dedi. Ama başta
TÜSİAD‘cılar olmak üzere, ‘Olamaz, nayır, illa biz IMF ile iş birliği yapmalıyız. Stand by olmalı. Sıcak para gelmeli ve siz o parayı bize vermelisiniz‘ dediler. ‘Yok‘ dedik, ‘Biz bu işi biliyoruz.‘ Ne IMF ile stand by yapacağız ne de gelecek parayı size aktaracağız. Biz bunu reel sektöre aktaracağız. Reel sektöre aktardık. KOSGEB‘e, KOBİ‘lere aktardık. Çalışanlara aktardık. 3 senede 40 katrilyon liralık destek sağladık. Ben şuna çok seviniyorum. Üretim var. Herkesin yüzü gülüyor. Baba ile evlat, aile
olarak bir işin başındaysa bu kaymaklı baklava. Bundan daha güzel bir şey olmaz. Bizim babalarımız sizsiniz. Evlatlar, babalarını geçecek. Başka babalar akla gelmesin" diye konuştu.
Müslüm Gürses‘i çok dinleyip, "Batsın bu dünya" diye düşünenlerin olabileceğini anlatan Arınç, "Bunlar da çok oldular kardeşim. Bunlar gitsin de kim gelirse gelsin diye bir sanayici düşünebilir mi? Düşünemez. Finans yönetimini yapan bir insan, iş yönetimini yapan bir insan, ihracatını düşünen bir insan, işçi çalıştırırken insan kaynaklarını düşünen bir insanın bunu düşünmemesi lazım. Yani maceraperest olmaya, ‘Şunlar gitsin de ne olursa olsun‘ demeye bazılarının dili varabilir. Ama çalışan insanların,
üreten insanların, kazanan insanların, ülkeyi geleceğe taşıyan insanların hiçbir zaman böyle bir yanlışlığa düşmemesi lazım. İşadamları ve çalışanlar şunu söyleyebilir: ‘Bunlar gitsin ama daha iyisi gelsin.‘ Daha iyisi varsa ve o daha iyisinin tek başına iktidara gelme şansı da varsa hiç durmayın. Bana da haber verin, beraber oraya gidelim. Bu kadar açık konuşuyorum. Bir defa ülkeyi koalisyonlara bırakmayalım. Son yakın tarihimizin 30-40 senesi koalisyonlar dönemidir ve koalisyonlar döneminde Türkiye ileri
gidememiştir. 1965‘te Demirel‘in tek başına gelmesiyle, 1983‘te Özal‘ın tek başına gelmesiyle ne yapıldıysa o dönemlerde olmuştur. Ama onlar hiçbir zaman iki-üç dönem gitmediler. İkinci dönem kazandılar, hemen işin başında birbirlerine düştüler. Partileri zayıfladı. Başka siyasi gelişmelerle de artık atak olmaktan uzak kaldılar. Biz ikinci dönemin sonunda, ‘Bir daha, bir daha‘ diye şarkılar söylüyoruz" ifadelerini kullandı.
Toplantıya; AK Parti Bursa milletvekilleri Canan Candemir Çelik, Hayrettin Çakmak, Mehmet Tunçak, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, DOSAB Başkanı Feridun Kahraman ve DOSAB SİAD Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yedikardeş ile sanayici ve işadamları katıldı. Toplantıya Arınç‘ın ağabeyi de Manisa‘dan gelen misafirleriyle katıldı. Konuşmasının ardından DOSAB Başkanı Feridun Kahraman ve DOSAB SİAD Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yedikardeş, Devlet Bakanı Arınç‘a bir
tablo hediye etti.
Kaynak: İHA
varsa biz onunla birlikte hataları da söyleriz. Bu istikrara halel gelsin istemeyiz diye düşüneceğinizi ümit ediyorum" diye konuştu.
Sanayici ve işadamlarının hayalperest olmadığını bildiğini ifade eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sizin, zorluklarla kazandığımız istikrarın bitmesini istemediğinizi düşünerek konuşuyorum. Dünyada bir gerçek var. Siyasi istikrar, eşittir ekonomik istikrar. Varsa ikisi birlikte var. Türkiye‘de bugüne kadar siyasi istikrar yoktu. Ekonomide de istikrar olmadı. Bugün siyasi istikrar var, ekonomik istikrar da var. Siyasi istikrarı bozduğunuzda, yani sokaklar yeniden karışır ve güvenlik sorunu olursa, siyaset parçalı hale gelirse, popülizmle milletin aklını çelerek olmayacak şeylerin peşine koşup
Türkiye‘deki mevcut güçlü iktidarları sarsacak noktaya gelirse o zaman ekonomi bozulur. Yani zarif ve naif bir şeyden bahsediyoruz. Onu ürkütmemek, korkutmamak ve istikrarı mutlaka devam ettirmek gerek. Dolayısıyla iki gün sonra oylanacak olan şey, istikrarın Türkiye‘de sürüp sürmeyeceğidir. ‘Burada sadece AK Parti‘ye oy verilmeli mi?‘ demeyesiniz diye ikinci bir seçenek gösterdim size. Eğer AK Parti‘den daha iyi, daha başarılı, ülkeyi ondan çok daha ileriye götürecek, tek başına iktidar olacak bir güç
görüyorsanız, bana da haber verin. İsimlerini zikretmeyeyim ama diğerlerine bir bakın. Yürümeye mecalleri mi var? Yoksa iktidar olmaya niyetleri mi var? Barajı aşabilirler mi? Yoksa barajların altında kalıp sadece bir tabela partisi mi olacaklar? Dün ne yaptılar, bugün ne söylüyorlar? Dün neyi iddia ediyorlardı, bugün neyi iddia ediyorlar? Dün tek başına iktidar olmamış olabilirler ama koalisyon ortaklığı yaptıkları dönemlerde Türkiye ne durumdaydı, neler yaşanmıştı? Bugün bunu söyleyenler gerçekten
yeni bir sayfa açabilecekler mi? Allah akıl nimeti vermiş."
İstikrarın öngörülebilir olmak olduğunu ifade eden Arınç, "Bugün Türkiye öngörülebilir bir ülkedir. Neden? 1999-2000‘lerde Türkiye‘nin büyüme hızı -4‘lere çıkınca sevindik. Hele hele 2000-2001 krizleri gelince Türkiye büyümeyi unuttu. Biz geldik önce artı 4, 6 oldu. 2010 rakamlarına göre Türkiye yüzde 9 büyüme hızına yetişti. 190 devlet var BM‘ye kayıtlı. Arjantin ve Çin‘den sonra Türkiye büyüme hızında 3. oldu. Global ekonomik kriz geldi. ‘Türkiye battı‘ dediler. Bizim Başbakan‘ımız, ‘Bu kriz Türkiye‘yi
teğet geçecek‘ dediği zaman güldüler. ‘Rize‘den çıkmış, Kasımpaşa‘da doğmuş, üstelik İmam Hatip mezunu, ne anlar bu işlerden kardeşim, zamanında top oynamış, biraz daha fazla gol atmış, oradan şöhret olmuş adam‘ dediler. Alay ettiler. Sıkılmadan. Ama bizim hükümet, ekonomi yönetimimiz, en az zararla Türkiye‘yi bu krizden çıkardığı gibi, bir de unutmayın, 3 seneden beri IMF ile ilişkileri kesti. Güzel bir şekilde ayrıldık. Ve tasdik ettirdik IMF‘ye. IMF, ‘Türkiye‘nin bize ihtiyacı yok‘ dedi. Ama başta
TÜSİAD‘cılar olmak üzere, ‘Olamaz, nayır, illa biz IMF ile iş birliği yapmalıyız. Stand by olmalı. Sıcak para gelmeli ve siz o parayı bize vermelisiniz‘ dediler. ‘Yok‘ dedik, ‘Biz bu işi biliyoruz.‘ Ne IMF ile stand by yapacağız ne de gelecek parayı size aktaracağız. Biz bunu reel sektöre aktaracağız. Reel sektöre aktardık. KOSGEB‘e, KOBİ‘lere aktardık. Çalışanlara aktardık. 3 senede 40 katrilyon liralık destek sağladık. Ben şuna çok seviniyorum. Üretim var. Herkesin yüzü gülüyor. Baba ile evlat, aile
olarak bir işin başındaysa bu kaymaklı baklava. Bundan daha güzel bir şey olmaz. Bizim babalarımız sizsiniz. Evlatlar, babalarını geçecek. Başka babalar akla gelmesin" diye konuştu.
Müslüm Gürses‘i çok dinleyip, "Batsın bu dünya" diye düşünenlerin olabileceğini anlatan Arınç, "Bunlar da çok oldular kardeşim. Bunlar gitsin de kim gelirse gelsin diye bir sanayici düşünebilir mi? Düşünemez. Finans yönetimini yapan bir insan, iş yönetimini yapan bir insan, ihracatını düşünen bir insan, işçi çalıştırırken insan kaynaklarını düşünen bir insanın bunu düşünmemesi lazım. Yani maceraperest olmaya, ‘Şunlar gitsin de ne olursa olsun‘ demeye bazılarının dili varabilir. Ama çalışan insanların,
üreten insanların, kazanan insanların, ülkeyi geleceğe taşıyan insanların hiçbir zaman böyle bir yanlışlığa düşmemesi lazım. İşadamları ve çalışanlar şunu söyleyebilir: ‘Bunlar gitsin ama daha iyisi gelsin.‘ Daha iyisi varsa ve o daha iyisinin tek başına iktidara gelme şansı da varsa hiç durmayın. Bana da haber verin, beraber oraya gidelim. Bu kadar açık konuşuyorum. Bir defa ülkeyi koalisyonlara bırakmayalım. Son yakın tarihimizin 30-40 senesi koalisyonlar dönemidir ve koalisyonlar döneminde Türkiye ileri
gidememiştir. 1965‘te Demirel‘in tek başına gelmesiyle, 1983‘te Özal‘ın tek başına gelmesiyle ne yapıldıysa o dönemlerde olmuştur. Ama onlar hiçbir zaman iki-üç dönem gitmediler. İkinci dönem kazandılar, hemen işin başında birbirlerine düştüler. Partileri zayıfladı. Başka siyasi gelişmelerle de artık atak olmaktan uzak kaldılar. Biz ikinci dönemin sonunda, ‘Bir daha, bir daha‘ diye şarkılar söylüyoruz" ifadelerini kullandı.
Toplantıya; AK Parti Bursa milletvekilleri Canan Candemir Çelik, Hayrettin Çakmak, Mehmet Tunçak, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, DOSAB Başkanı Feridun Kahraman ve DOSAB SİAD Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yedikardeş ile sanayici ve işadamları katıldı. Toplantıya Arınç‘ın ağabeyi de Manisa‘dan gelen misafirleriyle katıldı. Konuşmasının ardından DOSAB Başkanı Feridun Kahraman ve DOSAB SİAD Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yedikardeş, Devlet Bakanı Arınç‘a bir
tablo hediye etti.