Adülhamit Han, Çanakkale‘nin Geçilemeyeceğini Önceden Haber Vermiş
Son Osmanlı Padişahı Abdülhamit Han‘ın, Çanakkale Savaşları‘nda top ve tüfek bakımından çok üstün düşman askerlerinin Çanakkale‘yi geçemeyeceklerini, donanma saldırısından 13 gün önce, Peygamberimizin (sav) kişiliğini anlatan kitabı okurken söylediği ortaya çıktı.
Son Osmanlı Padişahı Abdülhamit Han‘ın, Çanakkale Savaşları‘nda top ve tüfek bakımından çok üstün düşman askerlerinin Çanakkale‘yi geçemeyeceklerini, donanma saldırısından 13 gün önce, Peygamberimizin (sav) kişiliğini anlatan kitabı okurken söylediği ortaya çıktı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ)’de organize edilen “Abdülhamit’in Bilinmeyen Yönleri” konulu konferansta anlatılanlar, Osmanlı Padişahı’nın ilim ve irfan sahibi bir kişi olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
ÇOMÜ Terzioğlu Kampüsü Troya Kültür Merkezi‘nde, Ortak Akıl Topluluğu tarafından organize edilen konferansa konuşmacı olarak, “Abdülhamid‘in Kurtlarla Dansı” kitabının yazarı Araştırmacı-Yazar Mustafa Armağan katıldı.
Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği konferansta konuşan Armağan, Abdülhamit’i araştırdıkça ve onu tanımaya başladıkça, onun bir çok alanda bilgili birisi olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Batı müziği ve tasavvufa büyük ilgi duyan Abdülhamit’in bilinmeyen bir yönünün ise onun sürgün yıllarında yanında olan doktorun günlüklerinde yazıldığını ifade eden Armağan, “Yıl 5 Mart 1915 idi. Abdülhamit sürgün olarak yaşıyordu. Bulunduğu yerde sadece onunla hükümetin görevlendirdiği aynı zamanda istihbarat bilgileri veren doktor olan kişi görüşebiliyordu. Bir ara Abdulhamit, Peygamberimiz’in (sav) kişiliğinin anlatıldığı bir kitabı okuyordu. Okuma sırasında doktora seslenen Abdülhamit, ‘Bugün buraya Peygamberimizin (sav) kokusu geldi. Bu demektir ki düşman askerleri Çanakkale’yi geçemecek’ der. Bu konuşmayı da doktor günlüklerine aynen yazar. Bu konuşmanın üzerinden 13 gün geçtikten sonra 18 Mart’ta düşman Çanakkale’yi bombalar ama hüsrana uğrayarak geri çekilir. Buradan da anlaşılacağı üzere Abdülhamit hem ilim irfan sahibi hem de kalp gözü açık bir kişi idi.” diye konuştu.
"ÇAĞININ ÜNLÜ ESERLERİNİN ÇEVİRİSİNİ YAPTIRIRDI"
Abdülhamid‘in büyük bir dahi olduğunu belirten Armağan, kimilerinin dediği gibi Kızıl Sultan değil, aksine merhamet abidesi büyük bir devlet adami, bir Ulu Hakan olduğunu ifade etti. Kimilerinin, O‘nu acımasız biri olarak tanıtmaya çalıştığını söyleyen Armağan, şöyle dedi: “33 yıllık saltanatı boyunda sadece 13 idam cezası onayladı. Bunlar da tecavüzcü, seri katillerdi. Bizlere yobaz-gerici olarak lanse edilen Abdülhamid Han, piyano çalar, çağının ünlü eserlerinin çevirisini yaptırırdı.”
Ayrıca, Anadolu‘da neredeyse tüm illerde bulunan, meydanları süsleyen ve modernliğin simgesi olarak kabul edilen saat kulelerini yaptırttığını, bu yapıların O‘nun eseri olduğunu, hatta Çanakkale Saat Kulesi‘nin, İzmir Kentinin Logo olarak kullandığı İzmir‘de bulunan Saat Kulesinin bile Abdülhamit tarafından yaptırıldığını belirtti.
Resmi tarihin, Abdülhamid Han hakkındaki gerçekleri çarpıttığını, hatta izlerini bile tarihten silmeye çalıştığını, bu sebeple genç neslin onu yeterince tanıyamadığını belirten Armağan, “Fakat tüm engellemelere rağmen Abdülhamid Han hakkındaki gerçekler, bir pınar gibi gün yüzüne fışkırıyor.” diye ifade etti.
Bugün O‘nun izlerinin sadece Türkiye sınırlarında değil, Singapur‘dan Belarus‘a, Çin‘den Meksika‘ya, hatta adı sanı duyulmamış beldelerde dahi bulunduğunu anlatan Yazar Mustafa Armağan, örnekler sunarak programına devam etti.
Programın sonunda Yazar Mustafa Armağan‘a, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Ataşoğlu tarafından çiçek takdimi yapılırken, Abdülhamid Han‘ın portresinin resmedildiği plaket hediye edildi. Programın bitiminin ardından Armağan, okurlarının kitaplarını imzaladı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ)’de organize edilen “Abdülhamit’in Bilinmeyen Yönleri” konulu konferansta anlatılanlar, Osmanlı Padişahı’nın ilim ve irfan sahibi bir kişi olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
ÇOMÜ Terzioğlu Kampüsü Troya Kültür Merkezi‘nde, Ortak Akıl Topluluğu tarafından organize edilen konferansa konuşmacı olarak, “Abdülhamid‘in Kurtlarla Dansı” kitabının yazarı Araştırmacı-Yazar Mustafa Armağan katıldı.
Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği konferansta konuşan Armağan, Abdülhamit’i araştırdıkça ve onu tanımaya başladıkça, onun bir çok alanda bilgili birisi olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Batı müziği ve tasavvufa büyük ilgi duyan Abdülhamit’in bilinmeyen bir yönünün ise onun sürgün yıllarında yanında olan doktorun günlüklerinde yazıldığını ifade eden Armağan, “Yıl 5 Mart 1915 idi. Abdülhamit sürgün olarak yaşıyordu. Bulunduğu yerde sadece onunla hükümetin görevlendirdiği aynı zamanda istihbarat bilgileri veren doktor olan kişi görüşebiliyordu. Bir ara Abdulhamit, Peygamberimiz’in (sav) kişiliğinin anlatıldığı bir kitabı okuyordu. Okuma sırasında doktora seslenen Abdülhamit, ‘Bugün buraya Peygamberimizin (sav) kokusu geldi. Bu demektir ki düşman askerleri Çanakkale’yi geçemecek’ der. Bu konuşmayı da doktor günlüklerine aynen yazar. Bu konuşmanın üzerinden 13 gün geçtikten sonra 18 Mart’ta düşman Çanakkale’yi bombalar ama hüsrana uğrayarak geri çekilir. Buradan da anlaşılacağı üzere Abdülhamit hem ilim irfan sahibi hem de kalp gözü açık bir kişi idi.” diye konuştu.
"ÇAĞININ ÜNLÜ ESERLERİNİN ÇEVİRİSİNİ YAPTIRIRDI"
Abdülhamid‘in büyük bir dahi olduğunu belirten Armağan, kimilerinin dediği gibi Kızıl Sultan değil, aksine merhamet abidesi büyük bir devlet adami, bir Ulu Hakan olduğunu ifade etti. Kimilerinin, O‘nu acımasız biri olarak tanıtmaya çalıştığını söyleyen Armağan, şöyle dedi: “33 yıllık saltanatı boyunda sadece 13 idam cezası onayladı. Bunlar da tecavüzcü, seri katillerdi. Bizlere yobaz-gerici olarak lanse edilen Abdülhamid Han, piyano çalar, çağının ünlü eserlerinin çevirisini yaptırırdı.”
Ayrıca, Anadolu‘da neredeyse tüm illerde bulunan, meydanları süsleyen ve modernliğin simgesi olarak kabul edilen saat kulelerini yaptırttığını, bu yapıların O‘nun eseri olduğunu, hatta Çanakkale Saat Kulesi‘nin, İzmir Kentinin Logo olarak kullandığı İzmir‘de bulunan Saat Kulesinin bile Abdülhamit tarafından yaptırıldığını belirtti.
Resmi tarihin, Abdülhamid Han hakkındaki gerçekleri çarpıttığını, hatta izlerini bile tarihten silmeye çalıştığını, bu sebeple genç neslin onu yeterince tanıyamadığını belirten Armağan, “Fakat tüm engellemelere rağmen Abdülhamid Han hakkındaki gerçekler, bir pınar gibi gün yüzüne fışkırıyor.” diye ifade etti.
Bugün O‘nun izlerinin sadece Türkiye sınırlarında değil, Singapur‘dan Belarus‘a, Çin‘den Meksika‘ya, hatta adı sanı duyulmamış beldelerde dahi bulunduğunu anlatan Yazar Mustafa Armağan, örnekler sunarak programına devam etti.
Programın sonunda Yazar Mustafa Armağan‘a, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Ataşoğlu tarafından çiçek takdimi yapılırken, Abdülhamid Han‘ın portresinin resmedildiği plaket hediye edildi. Programın bitiminin ardından Armağan, okurlarının kitaplarını imzaladı.