Bakan Çağlayan Silifke‘de
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, "Narenciyedeki ton başına 125 dolarlık desteğe devam ediyoruz" dedi.
Mersin‘in Silifke ilçesinde, ağırlıklı olarak çilek üretiminin gerçekleştirildiği Atayurt beldesinde düzenlenen ‘Tarım İhracat Stratejisi ve İhracat Potansiyelini Değerlendirme Toplantısı‘na katıldı. Üreticinin taleplerini devletin imkanları doğrultusunda değerlendireceklerini söyleyen Çağlayan, üreticilerin sadece üretim yapmakla ve bunları satmakla yetinmemesi gerektiğini anlattı. Çağlayan, bu nedenle üretim merkezlerinde paketleme ve sanayi ürünü haline getirilmesi yönündeki yatırımlar için
girişimlerde bulunulması gerektiğini kaydetti. Türkiye‘nin ihracatta büyük başarılar gerçekleştirdiğini, bu nedenle ihracatın da her zaman desteklenmesi gerektiğini ifade eden Çağlayan, "Yaş meyve sebze ihracatı 2.2 milyar dolar seviyesinde. Sektörün 2023 yılı hedefi ise 10 milyar dolardan fazla. Bu 10-12 yıl önceki Türkiye‘nin tüm ihracatına denk gelir. Bu gelişmeyi çok önemsiyoruz" diye konuştu.
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, narenciyedeki sorunların çözümü için uzun vadeli strateji oluşturduklarını, ancak bu hazırlanana kadar narenciyedeki ton başına 125 dolarlık desteğe devam edeceklerini bildirdi. Üreticinin taleplerini devletin imkanları doğrultusunda değerlendireceklerini kaydeden Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Narenciye için biliyorsunuz önceden 75 dolar destek açıklamıştık. Ancak daha sonra gelen talep doğrultusunda bunu ton başına 125 dolara çıkardık. Gerek ihracatçının gerekse üreticinin mağdur olmaması için çalıştık. Meselelere uzun vadeli bakıyoruz. Sorunların çözümü için uzun vadeli bir strateji hazırlayacağız. Ancak bunu hazırlayana kadar narenciyedeki ton başına 125 dolarlık desteğe devam ediyoruz. Üretici de ihracatçı da ne yapacağımızı öğrenecek. Ödemelerimizi mahsup sistemine göre yapıyoruz.
Arkadaşlara talimat verdim, en geç 2 aya ödeme yapılsın şeklinde. Ama hevesimiz kursağımızda kaldı. Biz bu çalışmayı yaparak, üreticimiz ihracatçımız zamanında para alsın diye çırpınırken, ana muhalefet partisi gidip, buna itiraz davası açtılar. Yine bu paralar 1-1.5 sene ödenmeyecek. Bunu size şikayet ediyorum. Her şeye muhalefet etmek adına buna muhalefet etmek, işçime, çiftçime muhalefet etmektir. Zamanında alınmayan para, para olmaktan çıkar. Ama bu durumda mahsuplarla ilgili arkadaşlara talimat
verildi. 2010 yılına kadar ödenmeyen tüm mahsupları nakdiye çevirip ödeyeceğiz. Hazine ve Maliye ile de görüşüp, bundan sonraki süreçte de nakdi yapabilmek için yoğun olarak çalışacağız.‘‘
Taze üzüm ihracatında da 50 dolar destek verildiğini hatırlatan Çağlayan, ‘‘Üzümde, desteği 1 Haziran tarihi itibariyle yine aynı miktarda vereceğiz. Yani tarihi erkene çekiyoruz‘‘ diye konuştu. Mersin ihracatındaki potansiyelin daha çok değerlendirmesi gerektiğini bildiren Çağlayan, çok kısa bir süre içerisinde Mersin ihracatını 5 milyar dolara çıkarmak gerektiğini kaydetti.
"ARTIK ÇİLEĞİ UÇURACAĞIZ. UÇAN ÇİLEĞİMİZ OLACAK"
Mevcut durumda Türkiye‘nin tüm dünyaya yaş meyve sebze ihracatı yaptığını, buna devam edeceğini bildiren Çağlayan, tüm dünya ülkelerinin yaptığı gibi, kendilerinin de üreticinin alın terini koruyup, kollamaya devam edeceklerine işaret ederek, şöyle devam etti:
‘‘Silifke için çileğin ne olduğunu biliyorum. Bunları üretenlerin elleri dert görmesin. Ancak ömrü kısa olduğu için taşımacılığı zor olan çileğin, daha kolay ihraç edilmesi için yeni bir anlaşma yapıyoruz. THY ile bir görüşme yapıyoruz. Çileğin en hızlı bir şekilde gereken yere ulaştırılmasını sağlamak istiyoruz. Artık çileği uçuracağız. Uçan çileğimiz olacak.‘‘
"MERSİN‘DE TARIMA VE HAYVANCILIĞA ÖNEMLİ DESTEKLER VERDİK"
Mersin‘de bir ilki gerçekleştireceklerini anlatan Çağlayan, ‘‘Ürün güvenliği noktasında Mersin‘de bir ilki başlatacağız. Türkiye‘nin ve dünyanın en güvenli ürünlerinin Mersin‘den üretileceğini ilan edeceğiz. Verilen kurallara uygun olarak üretim yapıldığı elinizdeki sertifikalarla olacak. Ürünleriniz hiç bir gümrükte sorun yaşamadan dünyaya gidecek. Yani Mersin‘de ürün güvenliği noktasında bir pilot çalışma başlatıyoruz. Çalışma, Mersin‘den sonra tüm Türkiye‘ye yayılacak.‘‘
Mersin‘in tarımsal üretimde önemli bir merkez olduğunu dile getiren Çağlayan. ‘‘Burası bir cennet. Türkiye, yaş meyve sebze üretiminin yüzde 10‘unu tek başına yapan bir yer. Tam 21 milyon meyve ağacı olan bir kent. Mersinimiz de aynen Türkiye gibi her geçen gün ileriye gitmiştir. AK Parti hükümeti olarak, Mersin‘de tarıma ve hayvancılığa önemli destekler verdik. Bu çerçevede Cumhuriyet tarihinde bir ilk olarak sıfır faizli hayvancılık kredisinden Mersin‘e faydalandı‘‘ diye konuştu.
Bakan Çağlayan, konuşmasından sonra Atayurt beldesindeki bir çilek tarlasına girip kasket taktıktan sonra çilek topladı. Atayurt Hali‘nde çilek, üzüm, yer kirazı ve domates yiyen Çağlayan, halde çalışan işçi kadınların Anneler Günü‘nü de kutladı.
Kaynak: İHA
girişimlerde bulunulması gerektiğini kaydetti. Türkiye‘nin ihracatta büyük başarılar gerçekleştirdiğini, bu nedenle ihracatın da her zaman desteklenmesi gerektiğini ifade eden Çağlayan, "Yaş meyve sebze ihracatı 2.2 milyar dolar seviyesinde. Sektörün 2023 yılı hedefi ise 10 milyar dolardan fazla. Bu 10-12 yıl önceki Türkiye‘nin tüm ihracatına denk gelir. Bu gelişmeyi çok önemsiyoruz" diye konuştu.
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, narenciyedeki sorunların çözümü için uzun vadeli strateji oluşturduklarını, ancak bu hazırlanana kadar narenciyedeki ton başına 125 dolarlık desteğe devam edeceklerini bildirdi. Üreticinin taleplerini devletin imkanları doğrultusunda değerlendireceklerini kaydeden Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Narenciye için biliyorsunuz önceden 75 dolar destek açıklamıştık. Ancak daha sonra gelen talep doğrultusunda bunu ton başına 125 dolara çıkardık. Gerek ihracatçının gerekse üreticinin mağdur olmaması için çalıştık. Meselelere uzun vadeli bakıyoruz. Sorunların çözümü için uzun vadeli bir strateji hazırlayacağız. Ancak bunu hazırlayana kadar narenciyedeki ton başına 125 dolarlık desteğe devam ediyoruz. Üretici de ihracatçı da ne yapacağımızı öğrenecek. Ödemelerimizi mahsup sistemine göre yapıyoruz.
Arkadaşlara talimat verdim, en geç 2 aya ödeme yapılsın şeklinde. Ama hevesimiz kursağımızda kaldı. Biz bu çalışmayı yaparak, üreticimiz ihracatçımız zamanında para alsın diye çırpınırken, ana muhalefet partisi gidip, buna itiraz davası açtılar. Yine bu paralar 1-1.5 sene ödenmeyecek. Bunu size şikayet ediyorum. Her şeye muhalefet etmek adına buna muhalefet etmek, işçime, çiftçime muhalefet etmektir. Zamanında alınmayan para, para olmaktan çıkar. Ama bu durumda mahsuplarla ilgili arkadaşlara talimat
verildi. 2010 yılına kadar ödenmeyen tüm mahsupları nakdiye çevirip ödeyeceğiz. Hazine ve Maliye ile de görüşüp, bundan sonraki süreçte de nakdi yapabilmek için yoğun olarak çalışacağız.‘‘
Taze üzüm ihracatında da 50 dolar destek verildiğini hatırlatan Çağlayan, ‘‘Üzümde, desteği 1 Haziran tarihi itibariyle yine aynı miktarda vereceğiz. Yani tarihi erkene çekiyoruz‘‘ diye konuştu. Mersin ihracatındaki potansiyelin daha çok değerlendirmesi gerektiğini bildiren Çağlayan, çok kısa bir süre içerisinde Mersin ihracatını 5 milyar dolara çıkarmak gerektiğini kaydetti.
"ARTIK ÇİLEĞİ UÇURACAĞIZ. UÇAN ÇİLEĞİMİZ OLACAK"
Mevcut durumda Türkiye‘nin tüm dünyaya yaş meyve sebze ihracatı yaptığını, buna devam edeceğini bildiren Çağlayan, tüm dünya ülkelerinin yaptığı gibi, kendilerinin de üreticinin alın terini koruyup, kollamaya devam edeceklerine işaret ederek, şöyle devam etti:
‘‘Silifke için çileğin ne olduğunu biliyorum. Bunları üretenlerin elleri dert görmesin. Ancak ömrü kısa olduğu için taşımacılığı zor olan çileğin, daha kolay ihraç edilmesi için yeni bir anlaşma yapıyoruz. THY ile bir görüşme yapıyoruz. Çileğin en hızlı bir şekilde gereken yere ulaştırılmasını sağlamak istiyoruz. Artık çileği uçuracağız. Uçan çileğimiz olacak.‘‘
"MERSİN‘DE TARIMA VE HAYVANCILIĞA ÖNEMLİ DESTEKLER VERDİK"
Mersin‘de bir ilki gerçekleştireceklerini anlatan Çağlayan, ‘‘Ürün güvenliği noktasında Mersin‘de bir ilki başlatacağız. Türkiye‘nin ve dünyanın en güvenli ürünlerinin Mersin‘den üretileceğini ilan edeceğiz. Verilen kurallara uygun olarak üretim yapıldığı elinizdeki sertifikalarla olacak. Ürünleriniz hiç bir gümrükte sorun yaşamadan dünyaya gidecek. Yani Mersin‘de ürün güvenliği noktasında bir pilot çalışma başlatıyoruz. Çalışma, Mersin‘den sonra tüm Türkiye‘ye yayılacak.‘‘
Mersin‘in tarımsal üretimde önemli bir merkez olduğunu dile getiren Çağlayan. ‘‘Burası bir cennet. Türkiye, yaş meyve sebze üretiminin yüzde 10‘unu tek başına yapan bir yer. Tam 21 milyon meyve ağacı olan bir kent. Mersinimiz de aynen Türkiye gibi her geçen gün ileriye gitmiştir. AK Parti hükümeti olarak, Mersin‘de tarıma ve hayvancılığa önemli destekler verdik. Bu çerçevede Cumhuriyet tarihinde bir ilk olarak sıfır faizli hayvancılık kredisinden Mersin‘e faydalandı‘‘ diye konuştu.
Bakan Çağlayan, konuşmasından sonra Atayurt beldesindeki bir çilek tarlasına girip kasket taktıktan sonra çilek topladı. Atayurt Hali‘nde çilek, üzüm, yer kirazı ve domates yiyen Çağlayan, halde çalışan işçi kadınların Anneler Günü‘nü de kutladı.
