Hak-İş Genel Başkanı Arslan: Kudretli Generaller İlk Defa Hesap Veriyor

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, generallerin özel yetkili savcıya ifade vermeye çağrılmasını, ‘‘12 Eylül referandumunun ne anlama geldiğini bugün daha iyi anlıyoruz.‘‘ sözleriyle yorumladı.

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, generallerin özel yetkili savcıya ifade vermeye çağrılmasını, ‘‘12 Eylül referandumunun ne anlama geldiğini bugün daha iyi anlıyoruz.‘‘ sözleriyle yorumladı.

    Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, eski Genel Başkanı ve Çorum Milletvekili Adayı Salim Uslu‘yu ziyaret etti. Turgut Özal İş Merkezi‘nde yapılan ziyarete Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı ve Hizmet-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan yanı sıra Öz Tarım-İş Sendikası Genel Başkanı ve Hak-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay, Öz Gıda İş Sendikası Genel Başkanı ve Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şahin, Öz Orman-İş Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Zeki Sungur Kızılkaya, Öz Gıda İş Sendikası Mali Sekreteri Emin Sürücü, Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, Öz Gıda İş Sendikası Teşkilat Sekreteri Abdulkadir Çelebioğlu da katıldı.

    Ziyarette konuşan Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Biz Sayın Başkan‘ımızın Hak-İş‘te devam etmesini arzu ediyorduk, ancak siyasette de çok iş yapacağına inandığımız için mutluyuz. Sayın Başbakan‘ın kendisini davet etmesi Hak-İş için büyük bir onur kaynağı olmuştur. Konfederasyonumuz ve sendikalarımız Sayın Başkan‘ımıza yapılan teklifi aslında Hak-İş‘i, Hak-İş ailesini de mutlu ettiğini, onurlandırdığını ifade etmek istiyorum. Yeni dönemde sayın Salim Uslu Türkiye’nin geleceğinde çok önemli hizmetlere imza atacaktır.‘‘ şeklinde konuştu.

    12 Eylül referandumuna da değinen Arslan şöyle konuştu: ‘’Hak-İş önemli bir inisiyatif almıştır Sayın Başkan‘ın önderliğinde. 12 Eylül referandumunda evet kampanyası başlatmıştır. 1986 referandumunda nasıl siyasi yasakların kalkması için anayasa referandumunda evet demiş ise aradan 25 yıl sonra 12 Eylül rejiminin ürünü olan bir rejimin 27 maddesine de yine evet demiştir. 12 Eylül referandumunun ne anlama geldiğini bugün daha iyi anlıyoruz. Biliyorsunuz 12 Eylül’ün kudretli generallerinin mahkemeye, özel yetkili savcıya ifade vermek üzere çağırıldığını dün hep beraber izledik. Bu aslında Türkiye Cumhuriyeti tarihinin bir dönüm noktasıdır. Bu güne kadar yapılan darbelerin darbecileri ne yazık ki yargı önüne çıkarılamamıştı, hesap sorulamamıştı bu önemli bir aşamadır. İşte bu kudretli generallerin, darbeci generallerin yargı önüne gelmesini sağlayan süreç 12 Eylül referandumudur. Bu süreci, ‘Hak-İş evet, 12 Eylül ile hesaplaşmaktır‘ dediğimizde birileri kamuoyunda bunu istisla ederken bugün görüyoruz ki bunlar adım adım gerçekleşiyor.’"

    Salim Uslu ise ‘‘Hak-İş Konfederasyonu her zaman ülkenin demokratikleşmesinde daima dik durmuş, daima omurgalı durmuş bir örgüttür en zor şartlarda bile demokrasi mesajları vermeyi ihmal etmemiştir, en zor şartlarda karanlık günlerde bile darbelere karşı demokrasinin aydınlığını savunmuştur." diye konuştu.

    Uslu, Ankara’da iken anayasanın içerisindeki vesayetçi yapıyı eleştirdiğini, siyasetin üzerindeki vesayetçi yapının kalkması halinde siyasetin sorun çözme kabiliyetinin daha çok gelişeceğini düşündüğünü aktararak, şunları dile getirdi: "Aynı zamanda demokratik haklar ve özgürlükler temel hak ve özgürlükler konusunda önemli ihtiyaçlar olduğunu düşünürdüm, ama Çorum’a geldikten sonra bir şey daha öğrendim ki anayasa sorunu halkın gündelik yaşamı ile bire bir ilgili. Çorum’un herhangi bir köyündeki yol sorunu anayasa ile doğrudan ilgili. Yetki karmaşası anayasa ile doğrudan ilgili. Anayasa bütün yetkileri merkezde toplayıp, insiyatifleri merkezde toplayıp fırsatları, imkanları merkezin insiyatifine bırakınca taşradan sadece talep etmek kalıyor. Talep ediyorsunuz, mevzuat hazretleri el vermezse hiçbir sorunu çözemiyorsunuz. Çözemeyince de sorun stokları büyüyor ve toplumun devlete olan güven katsayısı düşüyor, bireyin devlete olan güven katsayısı düşüyor. Bunları önlemek içinde yerinde yönetim olması gerekiyor.‘‘