Tobb Etü‘de "Yeni Ticaret Ve Borçlar Kanunu Sempozyumu"

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, "Yüksek Mahkeme‘nin tek olması lazım. Hukuk birliği bozuluyor. İki arabuluculuğa geçmeliyiz. Yargıyla bağlantılı, yargı yolu açık arabuluculuğa. Bütün dünya geçmiş" dedi.

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen ‘Yeni Borçlar ve Türk Ticaret Kanunları Sempozyumu‘, TOBB ETÜ Sosyal Tesisleri‘nde başladı. İki gün sürecek sempozyuma TOBB ETÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Altunbaşak, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, avukatlar ve öğrenciler katıldı. Sempozyumun ilk gününde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu‘nun, ikinci gününde ise 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu‘nun ele alınacağı bildirildi.

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya yaptığı konuşmada, hukuku inşa etmenin zor olduğunu belirterek, Türk halkının modern hukuka 1926 yılında büyük deha Atatürk sayesinde kavuştuğunu söyledi. Medeni Kanun‘un Borçlar Kanunu ile birlikte yürürlüğe konulması gerektiğini ifade eden İyimaya, Meclis Genel Kurulu‘nda müzakere edilmek üzere Türk Ticaret, Borçlar ve Usul Kanunları‘nı Genel Kurul‘a gönderen kurulun başında olmayı tarihi bir fırsat ve sorumluluk olarak gördüğünü söyledi.

"YÜKSEK MAHKEME‘NİN TEK OLMASI LAZIM"

İnsan zararlarının çerçevesini global olarak ortaya koyma anlayışının olmadığını belirten İyimaya, olaylara hukuk felsefesi, sosyolojisi, hukukun bütüncül açıdan ele alınması gibi bir metotla bakılmadığını ifade etti. İyimaya, "Bugün insan zararlarını ölçerken zararı doğuran çiti kriter olarak alıyoruz. Bilhassa görevde" dedi.

Zararı doğuran tipin niteliğini değil, zararın nevine göre belirleyeceklerini kaydeden İyimaya, "İnsan bütün zararlardan, eşyalardan soyut olarak entelektüel bir varlıktır, saygın bir varlıktır, motor bir varlıktır. O halde onun uğradığı zararların tek hukuk rejimine, tek yargı rejimine tabi olması gerekir" diye konuştu.

İyimaya, hukuku kurduklarını ama hukukun davada canlandığını ifade ederek, "Yüksek Mahkeme‘nin tek olması lazım. Hukuk birliği bozuluyor. İki arabuluculuğa geçmeliyiz. Yargıyla bağlantılı, yargı yolu açık arabuluculuğa. Bütün dünya geçmiş. Biz usul reformunu geçiremedik. Yüzde 70‘i 3-4 ayda bitiyor. Aksi halde dünyayla rekabet edemeyiz" dedi.

Rektör Altunbaşak ise, ticaret denince aklına zenginlik geldiğini, zenginliği yaratmanın ise birkaç yolu olduğunu söyledi. Bunlardan birinin üreterek satmak veya satıp alıp satmanın olduğunu söyleyen Altunbaşak, refah toplumu olmak için ticareti geliştirmenin önemine değindi. Ticareti geliştirmenin iki yolu olduğunu ve bunların da fiziksel altyapı ve mevzuat olduğunu ifade eden Altunbaşak, hak arama çok uzun olduğu zaman ticaretin geliştirilemediğini kaydetti. Kanunun hüküm sürdüğü yer (Rule of law)

ifadesinin altını çizen Altunbaşak, sisteme kişilerin değil sistemin hakim olmasının önemine dikkat çekti. İnsanca yaşamanın şartının kanunun geçtiği yer olduğunu vurgulayan Altunbaşak, 3 bin yıl önce bir kralın ailesiyle birlikte borcunu ödeyemediği için köle olduğunu ve burada borç kavramının ne kadar güçlü olduğuna dikkat çekti. Altunbaşak, yeni Türk Ticaret ve Borçlar Kanunları ile çağın gereklerini yakalayacağımızı belirterek, dünyanın globalleşmesi, e-ticaret gibi kavramları da kapsayan bir Ticaret ve

Borçlar Kanunu çıkarıldığından bahsetti.

Kaynak: İHA