"Etkin Bir Savunmaya İhtiyacımız Var"
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, "Füze tehdidine karşı etkin bir savunmaya ihtiyacımız var" dedi.
Bulgaristan;ın Varna kentine yakın Zlatni Pyasıtzi tatil merkezinde üç gündür devam eden NATO Parlamenter Asamblesi toplantısı sona erdi.
Parlamenter Asamblesi İlkbahar Toplantısının kapanış oturumuna katılarak bir konuşma yapan NATO Genel Sekreteri Rasmussen, "Füze kalkanı", "NATO-Rusya ilişkileri", "Libya;daki son gelişmeler" ve "Ratko Mladiç;in yakalanması" konularını değerlendirdi.
NATO;nun Füze Kalkanı projesinin kesinlikle Rusya;ya karşı olmadığını vurgulayan Rasmussen, "Füze tehdidi gerçek bir tehdittir ve ona karşı etkin bir savunmaya ihtiyacımız var" dedi. Rasmussen şöyle konuştu:
"Tehdidin gerçek olmasından dolayı, biz NATO olarak Rusya;dan da destek talebinde bulunduk. Rusya‘yı tehdit etmeye niyetimiz olmadığı gibi, bu ülkeyi de görüşmelere davet ettik. Bize göre NATO ve Rusya;ya ait olmak üzere birbirinden bağımsız iki ana savunma sisteminin olması gerekiyor. Savunma amaçlı faaliyet gösterecek bu iki sistem arasında veri mübadelesi yapılabilir. Bu konuda Rus tarafıyla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Görüşmeleri 2012 yılının ilkbaharında yapılacak bir sonraki NATO zirvesine dek tamamlayabileceğimizi ummuyoruz."
-RADARLARIN YERİ HALA BELLİ DEĞİL-
Füze kalkanı projesine bağlı radar sistemlerinin hangi ülkelerde ve nerelerde konuşlandırılacağı konusunda bir netlik olmadığını belirten Rasmussen, "Bu konuda kesin bir karar alınmış değil" dedi.
Füze kalkanı fikrini "son derece esnek" olarak nitelendiren Rasmussen, "Projeye bağlı tesisler, olayların gidişatına göre her yerde konuşlandırılabilir. Bulgaristan;da da konuşlandırılabilir" ifadesini kullandı.
Toplantıya katılan Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov da, ülkesinin bu konudaki tavrının "net ve açık" olduğunu ifade ederek, "Füze kalkanı Bulgaristan‘ın tüm topraklarını kapsamına almalıdır. Bu sistem ülkemizi balistik füze ve başka tehditlerden korumalıdır" dedi.
-LİBYA VE AFGANİSTAN-
Konuşmasında Libya sorununa da değinen Rasmussen, "NATO;nun Libya operasyonu son derece başarılı oldu ve hedefine ulaşıyor" dedi.
Libyada Muammer Kaddafi yönetiminin sonuna gelindiğini kaydeden Rasmussen, "Kaddafi;nin tahtından inme zamanı artık gelmiştir. Libya krizi sadece askeri araçlarla çözülemez. Siyasi çözüm de şarttır. Bu siyasi çözüm Libya halkı tarafından belirlenmelidir. Biz NATO olarak kendi halkını katletmeye çalışan Kaddafi;ye engel olduk" diye konuştu.
Dünyada kimsenin gerek Libya;da, gerekse Kuzey Afrika;daki olayları önceden tahmin etmediğini de sözlerine ekleyen Rasmussen, şunları söyledi:
"Biz, hem Libya;daki hem de Afganistan;daki operasyonları aynı kararlılıkla yürütebiliriz. NATO‘nun büyük hedeflerinden biri, büyük krizleri paralel olarak yönetebilmektir. Bu anlamda Libya‘daki operasyonumuz Afganistan;daki operasyonumuzu etkilemeyecek. Biz Libya operasyonunda üç ana hedef belirledik: Sivil halka karşı saldırılara son verdirmek, Kaddafi güçlerinin geri çekilmesi ve Libya;ya insani yardımın rahat bir şekilde erişmesinin sağlanması. Bu üç hedefe de ulaştık."
Rasmussen NATO;nun Suriye ve Yemen;e de müdahale planları olduğu yönünde otaya atılan iddiaların ise asılsız olduğunu söyledi. Rasmussen, "Suriye ve Yemen‘e müdahale planımız yok" dedi.
Afganistan;da 7 bölgedeki yerel yönetimin Temmuz ayında yerel yetkililere devredileceğini sözlerine ekleyen Rasmussen, "2014 yılına kadar bu süreç tamamlanmalı ve Afganistan kendi devlet yönetimini kendi eline almalıdır" diye konuştu.
-RATKO MLADİÇ;İN YAKALANMASI-
Konuşmasında Sırbistan;da savaş suçu zanlısı Ratko Mladiç;in yakalanmasına da değinen NATO Genel Sekreteri Rasmussen, Sırp yönetimini bu başarısından dolayı tebrik etti.
Mladiç;in yakalanmasının tüm Batı Balkanlar bölgesi açısından önemli bir adım olduğunu kaydeden Rasmussen, "Mladiç;in yakalanması Sırbistan;ı Avrupa-Atlantik entegrasyonuna yaklaştırdı. Bölge, bundan sonra artık savaş suçlularını korumayacağına dair net bir sinyal vermiştir" dedi.
Batı Balkanlardaki tüm ülkelerin NATO;ya entegre olması gerektiğini de bildiren Rasmussen, NATO Parlamenter Asamblesi;nin İlkbahar Toplantısının son panelinde yaptığı konuşmasının ardından, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ve Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov ile birer görüşme yaptı.
-ASAMBLE BAŞKANININ KONUŞMASI-
Kaynak: AA
Parlamenter Asamblesi İlkbahar Toplantısının kapanış oturumuna katılarak bir konuşma yapan NATO Genel Sekreteri Rasmussen, "Füze kalkanı", "NATO-Rusya ilişkileri", "Libya;daki son gelişmeler" ve "Ratko Mladiç;in yakalanması" konularını değerlendirdi.
NATO;nun Füze Kalkanı projesinin kesinlikle Rusya;ya karşı olmadığını vurgulayan Rasmussen, "Füze tehdidi gerçek bir tehdittir ve ona karşı etkin bir savunmaya ihtiyacımız var" dedi. Rasmussen şöyle konuştu:
"Tehdidin gerçek olmasından dolayı, biz NATO olarak Rusya;dan da destek talebinde bulunduk. Rusya‘yı tehdit etmeye niyetimiz olmadığı gibi, bu ülkeyi de görüşmelere davet ettik. Bize göre NATO ve Rusya;ya ait olmak üzere birbirinden bağımsız iki ana savunma sisteminin olması gerekiyor. Savunma amaçlı faaliyet gösterecek bu iki sistem arasında veri mübadelesi yapılabilir. Bu konuda Rus tarafıyla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Görüşmeleri 2012 yılının ilkbaharında yapılacak bir sonraki NATO zirvesine dek tamamlayabileceğimizi ummuyoruz."
-RADARLARIN YERİ HALA BELLİ DEĞİL-
Füze kalkanı projesine bağlı radar sistemlerinin hangi ülkelerde ve nerelerde konuşlandırılacağı konusunda bir netlik olmadığını belirten Rasmussen, "Bu konuda kesin bir karar alınmış değil" dedi.
Füze kalkanı fikrini "son derece esnek" olarak nitelendiren Rasmussen, "Projeye bağlı tesisler, olayların gidişatına göre her yerde konuşlandırılabilir. Bulgaristan;da da konuşlandırılabilir" ifadesini kullandı.
Toplantıya katılan Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov da, ülkesinin bu konudaki tavrının "net ve açık" olduğunu ifade ederek, "Füze kalkanı Bulgaristan‘ın tüm topraklarını kapsamına almalıdır. Bu sistem ülkemizi balistik füze ve başka tehditlerden korumalıdır" dedi.
-LİBYA VE AFGANİSTAN-
Konuşmasında Libya sorununa da değinen Rasmussen, "NATO;nun Libya operasyonu son derece başarılı oldu ve hedefine ulaşıyor" dedi.
Libyada Muammer Kaddafi yönetiminin sonuna gelindiğini kaydeden Rasmussen, "Kaddafi;nin tahtından inme zamanı artık gelmiştir. Libya krizi sadece askeri araçlarla çözülemez. Siyasi çözüm de şarttır. Bu siyasi çözüm Libya halkı tarafından belirlenmelidir. Biz NATO olarak kendi halkını katletmeye çalışan Kaddafi;ye engel olduk" diye konuştu.
Dünyada kimsenin gerek Libya;da, gerekse Kuzey Afrika;daki olayları önceden tahmin etmediğini de sözlerine ekleyen Rasmussen, şunları söyledi:
"Biz, hem Libya;daki hem de Afganistan;daki operasyonları aynı kararlılıkla yürütebiliriz. NATO‘nun büyük hedeflerinden biri, büyük krizleri paralel olarak yönetebilmektir. Bu anlamda Libya‘daki operasyonumuz Afganistan;daki operasyonumuzu etkilemeyecek. Biz Libya operasyonunda üç ana hedef belirledik: Sivil halka karşı saldırılara son verdirmek, Kaddafi güçlerinin geri çekilmesi ve Libya;ya insani yardımın rahat bir şekilde erişmesinin sağlanması. Bu üç hedefe de ulaştık."
Rasmussen NATO;nun Suriye ve Yemen;e de müdahale planları olduğu yönünde otaya atılan iddiaların ise asılsız olduğunu söyledi. Rasmussen, "Suriye ve Yemen‘e müdahale planımız yok" dedi.
Afganistan;da 7 bölgedeki yerel yönetimin Temmuz ayında yerel yetkililere devredileceğini sözlerine ekleyen Rasmussen, "2014 yılına kadar bu süreç tamamlanmalı ve Afganistan kendi devlet yönetimini kendi eline almalıdır" diye konuştu.
-RATKO MLADİÇ;İN YAKALANMASI-
Konuşmasında Sırbistan;da savaş suçu zanlısı Ratko Mladiç;in yakalanmasına da değinen NATO Genel Sekreteri Rasmussen, Sırp yönetimini bu başarısından dolayı tebrik etti.
Mladiç;in yakalanmasının tüm Batı Balkanlar bölgesi açısından önemli bir adım olduğunu kaydeden Rasmussen, "Mladiç;in yakalanması Sırbistan;ı Avrupa-Atlantik entegrasyonuna yaklaştırdı. Bölge, bundan sonra artık savaş suçlularını korumayacağına dair net bir sinyal vermiştir" dedi.
Batı Balkanlardaki tüm ülkelerin NATO;ya entegre olması gerektiğini de bildiren Rasmussen, NATO Parlamenter Asamblesi;nin İlkbahar Toplantısının son panelinde yaptığı konuşmasının ardından, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ve Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov ile birer görüşme yaptı.
-ASAMBLE BAŞKANININ KONUŞMASI-