Bahçeli‘nin Balıkesir Mitingi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye‘de insanların hayatlarının gerçeği ile AK Parti‘nin televizyonlarda ortaya koyduğu manzara arasında çok büyük fark bulunduğunu söyledi. Bahçeli, "Dün altında at arabası dahi olmayanların bugün cipleri var" dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, seçim gezilerinin Balıkesir durağında halka seslendi. Kuva-i Milliye Meydanı‘nda düzenlenen mitingde konuşan Bahçeli, hükümete yüklendi. MHP iktidarının tek çare olduğunu belirten Bahçeli, 12 Haziran seçimlerinin iyi anlaşılması ve iyi değerlendirilmesi gerektiğini, önemli mazereti dışında tüm vatandaşların mutlaka sandığa gidip oy kullanması gerektiğini kaydetti. Asgari ücreti net 825 TL yapacaklarını tekrarlayan Bahçeli, AK Parti‘nin iki dönemdir devam eden ve üçüncü döneme
talip olduğu iktidarında lale devri keyfi sürdüğünü, yakınlarını zengin ederek lale devriyle beraber sülale devrinin yaşandığını söyledi. Bahçeli şöyle devam etti:
"12 Haziran seçimleri yol ayrımına sürüklenmiş bir Türkiye‘nin millet iradesi olarak yeniden genel tercihlerimizi ortaya koyabileceğimiz bir seçim olacak. 12 Haziran seçimlerini önemsemeliyiz. Vatandaşlarımız demokratik bir hakkı ve görevi yerine getirmek için özel mazeret yoksa mutlaka sandığa gitmeli. Aklın ve vicdanın süzgecinden süzülerek iradesini net ortaya koymalı ve milletimiz için yeni bir dönem başlaması için önemli adımı atmalıdır. Siyasi iktidarın görevi ise seçimlerin güvenli, sağlıklı bir
ortamda yapılmasını sağlamak olmalıdır. Ama şu anda Türkiye‘miz Adalet ve Kalkınma Partisi‘nin iki dönem tek başına iktidarı ile yönetilmektedir. Bugün ise üçüncü dönem için iktidar istemektedir. Yeni projelerle milletin huzuruna çıkacağını iddia etmektedir. Öyleyse üçüncü dönem sözünün inandırıcı olması için bu geçirdiğimiz iki dönemi çok iyi, yani 9 yıla yaklaşık AK Parti iktidarı döneminde Türkiye‘nin hangi sosyal ve ekonomik sorunları çözülmüş, ülke nasıl bir aşamaya götürülmüştür iyi bilmek gerekir.
Ancak AK Parti‘nin başta Sayın Başbakan olmak üzere 9 yıllık dönemde nelerin nasıl yapıldığını anlatma yerine, hangi sosyal ve ekonomik sorunları çözemediğini söylemek yerine, milletimizi bazı çıldırmış insanların çılgın projeleriyle kandırmaktadırlar. Her konuda olduğu gibi ekonomik faaliyetlerin düzenlenmesinde de ayrılıkçı rol oynamıştır. Bir tarafta rant ekonomisi ile vatandaşlarımızın hepsi yoksulluğa mahkum edilmiştir. AKP‘ye oy veren, vermeyen tüm vatandaşlar 9 yıl içinde evlatları iş bulamamış,
evinde aş kaynamıyor, gelir seviyesinde artış yok. Toplum huzursuz ve güvensiz, asayişsizlik içinde boğulmuş kalmış. Öbür tarafta partililere bakıyorum; dün at arabası yokken, bugün Land Rover cip ile geziyor. Eğer AK Partililer durmak yok yola devam sözüne aldırmadıkları takdirde, ‘Sayın Genel Başkan, başbakan dur artık, yeter artık, git artık‘ demeleri lazım. Şimdi 9 yıllık süre içerisinde özelleştirmelerle, TOKİ‘nin konutları marifetiyle, arsa spekülasyonlarıyla, belediyelerdeki imar oyunlarıyla bir avuç
AK Partiliyi gerçekten ileride yolsuzlukları sebebiyle hesap verecek kişiler olarak bugün cumhuriyet dönemimizin, cumhuriyet yıllarının lale-sülale dönemini yaşamaktadırlar. Lale dönemini aratmayacak bir ihtişam, sultanlık, padişahlık dönemini yaşıyorlar. Hal böyle olunca önümüzdeki seçimi çok iyi anlamalıyız ve iyi değerlendirmeliyiz. Önümüze tarihi bir fırsat çıkıyor, millet iradesi olarak artık bir karar verme zamanı geldi diye düşünmek lazımdır. Çünkü memleketimizde yaşayan vatandaşlarımızın hayatları
ile hayatın gerçekleriyle bugün AK Parti‘nin televizyonlarda ortaya koyduğu Türkiye manzarası arasında çok büyük bir fark bulunmaktadır. Sayın Başbakan hiçbir meydanda Türkiye‘nin sosyal ve ekonomik sorunlarını gündeme taşıyamıyor. Çünkü beceriksizliği ortadadır. Bundan dolayı bir vatandaş sesini duyurmak istese çok kötü bir şekilde karşılanıyor, haşlanıyor. Bunları görüyoruz, ne yaparsa yapsın Sayın Başbakan, Türkiye‘de insanlarımızın yaşadığı gerçeği örtemez. Çünkü insanlarımız bu büyük sıkıntının
içinde."
"TÜRKİYE‘NİN EN ÖNEMLİ MESELESİ İŞSİZLİK"
Bahçeli, Türkiye‘nin en önemli meselesinin işsizlik, özellikle de genç işsizlerin istihdam sorunu olduğunu vurguladı. Yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele edeceklerini, yoksulluğa Hilal Kart ile son vereceklerini anlatan Devlet Bahçeli, Türkiye‘de insan odaklı, istihdam dostu bir üretim ekonomisinin uygulanması gerektiğini, aksi halde ülkede sosyal patlama yaşanabileceğini bildirdi. Bahçeli şöyle devam etti:
"Türkiye‘nin önemli sorunu işsizlik olarak gözüküyor. 6 milyon genç işsizimiz var. Üniversite, hatta yüksek lisansını yapmış veya şifreli sınavdan geçememiş lise mezunlarımız, bugünkü tıkanmış ve okuyamamanın üzüntüsüyle gençlerimiz şimdi ne iş olursa olsun diyerek her şeye rıza gösteren bir şekilde Türkiye‘de ekmek kavgası vermeye başlamış. İş bulma umudunu kaybetmiş olan ama gündelik yevmiye ile çocuklarının rızkını kazanmaya çalışanlar da var. Bu sorun sosyal patlamanın işareti olabilir. Onun için MHP
onarım ve toparlanma hükümeti olarak 12 Haziran‘da tek başına çare olurken önceliği işsizliği alıyor ve bunun içerisinde yoksul, kimsesiz başta olmak üzere genç vatan evlatlarına yılda 700 bin kişinin istihdamı ile çözüm bulmaya çalışıyor. Ülkede hayat şartları gittikçe güçleşiyor. Nüfusun yüzde 46.3‘ü şu an var olan geliriyle geçinemiyor. Yüzde 43.9‘u yeni giysi alamıyor, yüzde 38.5‘i yeterli ısınmaya sahip olamıyor, yüzde 57.7‘si ise borçlanmış ve bu borçlu oranın içerisindeki yüzde 50‘si de borcu
ödeyemeyecek hale gelmiş, kapısına icra dayanmıştır. Böyle bir Türkiye‘de yoksullukla mücadele çok önem taşıyor. Var olan yoksullara bu ülkede başı dik, alnı açık yaşayabilmelerinin yolunu bulmak lazım. Onun için MHP yoksullukla mücadele programını uygulamaya koyarken, asgari ücreti 825 TL‘ye yükseltmeyi size söz olarak veriyoruz. Öte yandan, bazı tedbirleri almayı düşünüyoruz. Milletvekili aday arkadaşlarımız seçim çalışmalarında anlatıyorlar. Ev hanımlarına aile sigortası yardımı olarak ayda 320 TL
vermeyi planlıyoruz. Öğrenci evlatlarımıza özellikle ilk ve ortaöğretimde destek veya cep harçlığı olarak ayda 50 TL vermeyi düşünüyoruz. Ama bunların içinde çok önemlisi 9 milyonu aşan özürlü vatan evladı var. Bunları da ihmal etmemek, haysiyet ve onuruyla oynamadan toplumun öz evlatları olarak kendisine güvenerek yaşayabileceği ortamı hazırlamak için sosyal destek ödemesi, yani özürlü çocuklara var ise aileye her ay 320 lira, başkasının yanında kalan engelli için 450 lira vermeyi, 18 yaş altı bakıma muhtaç
özürlüler için her ay 300 lirayı o aileye vermeyi düşünüyoruz. Yaşlıları rahat yaşatmak için, 65 yaş için her ay 250, sosyal yardım olarak da 320 lira vermeyi düşünüyoruz. Yoksula yakacak yardımı 500 TL, emeklilere aylıklarını artırırken MHP olarak Eylül ayında kış öncesi 1 ay daha emekli maaşı vereceğiz. 9 yıllık süre içerisinde toplumda açılan sosyal yaralar, ekonomik sıkıntılar bunlar. Bunlara el uzatmadan, derleyip toparlamadan Türkiye‘ye barışı, huzuru, istikrarı getiremezsiniz. O nedenle MHP bu
dönemde toparlanma ve onarım hükümetini kurmayı düşünüyor, size söz olarak veriyor. Ama bunu yaparken yoksullukla mücadeleyi sürekli hale getirmemiz lazım. Bugünkü iktidar yoksulluğun sürekli ve kalıcı olması, hatta biraz daha artmasından yana. Devletin imkanlarıyla yoksulları nasıl olsa oyalıyorum diyor, lale ve sülale devrindeki mutlu azınlığı daha iyi beslerim anlayışı var. Onun için bu paket meselesine de artık dur demek lazım. Sana verilen paketi al, o senin helalindir. Ama bu paketi sana AK
Partililer getiriyor, senin yoksulluğunu bildikleri için sana yardım ediyor diye AK Parti‘nin siyaset simsarlarına aldanma, o paketi devletin sana verdiğini bil, hakkın ve helalin olduğunu bil. Evdeki yavrularını düşün, paketi sıkılıp utanmadan al, boynun bükülmesin. Evinde huzurla ye, iç, yaşa. Ama bu edepsizliğe de, bu sömürüye de bir cevap olarak ‘alıyorum paketi vuruyorum tokadı‘ deyin. Bugün için yoksul da, varlıklı da olabiliriz. Hilal Kart‘a sahip olan vatandaşlarımız namerde muhtaç olmayacak. Başı
dik, alnı açık gezecek. MHP size Hilal Kart‘ın sözünü veriyor. Doğulusu, batılısı, Sünnisi, Alevisi, her biri Allah‘ın kutsal emanetleri olarak kabul ettiğimiz vatan evlatlarına verilecektir. Bu kart yoksulluğumuzu saracak. Gelir desteği olacak. Bu kart cebinizde ise evinizde mutlu ve huzurlu olacaksanız. Aile reisi sorumluluğunu daha güvenli taşıyacaksınız. Cenab-ı Allah‘ın izniyle bizleri Ankara‘ya göndermezini istiyorum."
MİLLETVEKİLİ ADAYLARINA KARANFİL
Bahçeli, konuşmasının sonunda platformda bekleyen milletvekili adaylarına tek tek karanfil verdi. Daha sonra da demetler halindeki kırmızı ve beyaz renkli karanfilleri meydandaki partililere attı. Devlet Bahçeli‘nin mitingine Balıkesir Belediye Başkanı İsmail Ok ve belediye başkan yardımcıları ile milletvekili adayları Ahmet Duran Bulut, Rafet Çetinel, Ahmet Keskin, R. Aşkın Akçay, Kemal Girgin, Zakir Yılmaz, Yılmaz Uçak ve Uğur Söğüt, İl Başkanı Mehmet Duran, Merkez İlçe Başkanı Bayram Çılgın, Edremit
Belediye Başkanı Tuncay Kılıç ve yöneticiler ile Balıkesir merkez ve ilak çelerinden binlerce partili katıldı. Mitingin ardından Bahçeli‘ye Balıkesir Belediye Başkanı İsmail Ok ve partililer tarafından çeşitli hediyeler verildi. Bahçeli, daha sonra Bursa mitingine katılmak üzere karayolu ile Balıkesir‘den ayrıldı.
Kaynak: İHA
talip olduğu iktidarında lale devri keyfi sürdüğünü, yakınlarını zengin ederek lale devriyle beraber sülale devrinin yaşandığını söyledi. Bahçeli şöyle devam etti:
"12 Haziran seçimleri yol ayrımına sürüklenmiş bir Türkiye‘nin millet iradesi olarak yeniden genel tercihlerimizi ortaya koyabileceğimiz bir seçim olacak. 12 Haziran seçimlerini önemsemeliyiz. Vatandaşlarımız demokratik bir hakkı ve görevi yerine getirmek için özel mazeret yoksa mutlaka sandığa gitmeli. Aklın ve vicdanın süzgecinden süzülerek iradesini net ortaya koymalı ve milletimiz için yeni bir dönem başlaması için önemli adımı atmalıdır. Siyasi iktidarın görevi ise seçimlerin güvenli, sağlıklı bir
ortamda yapılmasını sağlamak olmalıdır. Ama şu anda Türkiye‘miz Adalet ve Kalkınma Partisi‘nin iki dönem tek başına iktidarı ile yönetilmektedir. Bugün ise üçüncü dönem için iktidar istemektedir. Yeni projelerle milletin huzuruna çıkacağını iddia etmektedir. Öyleyse üçüncü dönem sözünün inandırıcı olması için bu geçirdiğimiz iki dönemi çok iyi, yani 9 yıla yaklaşık AK Parti iktidarı döneminde Türkiye‘nin hangi sosyal ve ekonomik sorunları çözülmüş, ülke nasıl bir aşamaya götürülmüştür iyi bilmek gerekir.
Ancak AK Parti‘nin başta Sayın Başbakan olmak üzere 9 yıllık dönemde nelerin nasıl yapıldığını anlatma yerine, hangi sosyal ve ekonomik sorunları çözemediğini söylemek yerine, milletimizi bazı çıldırmış insanların çılgın projeleriyle kandırmaktadırlar. Her konuda olduğu gibi ekonomik faaliyetlerin düzenlenmesinde de ayrılıkçı rol oynamıştır. Bir tarafta rant ekonomisi ile vatandaşlarımızın hepsi yoksulluğa mahkum edilmiştir. AKP‘ye oy veren, vermeyen tüm vatandaşlar 9 yıl içinde evlatları iş bulamamış,
evinde aş kaynamıyor, gelir seviyesinde artış yok. Toplum huzursuz ve güvensiz, asayişsizlik içinde boğulmuş kalmış. Öbür tarafta partililere bakıyorum; dün at arabası yokken, bugün Land Rover cip ile geziyor. Eğer AK Partililer durmak yok yola devam sözüne aldırmadıkları takdirde, ‘Sayın Genel Başkan, başbakan dur artık, yeter artık, git artık‘ demeleri lazım. Şimdi 9 yıllık süre içerisinde özelleştirmelerle, TOKİ‘nin konutları marifetiyle, arsa spekülasyonlarıyla, belediyelerdeki imar oyunlarıyla bir avuç
AK Partiliyi gerçekten ileride yolsuzlukları sebebiyle hesap verecek kişiler olarak bugün cumhuriyet dönemimizin, cumhuriyet yıllarının lale-sülale dönemini yaşamaktadırlar. Lale dönemini aratmayacak bir ihtişam, sultanlık, padişahlık dönemini yaşıyorlar. Hal böyle olunca önümüzdeki seçimi çok iyi anlamalıyız ve iyi değerlendirmeliyiz. Önümüze tarihi bir fırsat çıkıyor, millet iradesi olarak artık bir karar verme zamanı geldi diye düşünmek lazımdır. Çünkü memleketimizde yaşayan vatandaşlarımızın hayatları
ile hayatın gerçekleriyle bugün AK Parti‘nin televizyonlarda ortaya koyduğu Türkiye manzarası arasında çok büyük bir fark bulunmaktadır. Sayın Başbakan hiçbir meydanda Türkiye‘nin sosyal ve ekonomik sorunlarını gündeme taşıyamıyor. Çünkü beceriksizliği ortadadır. Bundan dolayı bir vatandaş sesini duyurmak istese çok kötü bir şekilde karşılanıyor, haşlanıyor. Bunları görüyoruz, ne yaparsa yapsın Sayın Başbakan, Türkiye‘de insanlarımızın yaşadığı gerçeği örtemez. Çünkü insanlarımız bu büyük sıkıntının
içinde."
"TÜRKİYE‘NİN EN ÖNEMLİ MESELESİ İŞSİZLİK"
Bahçeli, Türkiye‘nin en önemli meselesinin işsizlik, özellikle de genç işsizlerin istihdam sorunu olduğunu vurguladı. Yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele edeceklerini, yoksulluğa Hilal Kart ile son vereceklerini anlatan Devlet Bahçeli, Türkiye‘de insan odaklı, istihdam dostu bir üretim ekonomisinin uygulanması gerektiğini, aksi halde ülkede sosyal patlama yaşanabileceğini bildirdi. Bahçeli şöyle devam etti:
"Türkiye‘nin önemli sorunu işsizlik olarak gözüküyor. 6 milyon genç işsizimiz var. Üniversite, hatta yüksek lisansını yapmış veya şifreli sınavdan geçememiş lise mezunlarımız, bugünkü tıkanmış ve okuyamamanın üzüntüsüyle gençlerimiz şimdi ne iş olursa olsun diyerek her şeye rıza gösteren bir şekilde Türkiye‘de ekmek kavgası vermeye başlamış. İş bulma umudunu kaybetmiş olan ama gündelik yevmiye ile çocuklarının rızkını kazanmaya çalışanlar da var. Bu sorun sosyal patlamanın işareti olabilir. Onun için MHP
onarım ve toparlanma hükümeti olarak 12 Haziran‘da tek başına çare olurken önceliği işsizliği alıyor ve bunun içerisinde yoksul, kimsesiz başta olmak üzere genç vatan evlatlarına yılda 700 bin kişinin istihdamı ile çözüm bulmaya çalışıyor. Ülkede hayat şartları gittikçe güçleşiyor. Nüfusun yüzde 46.3‘ü şu an var olan geliriyle geçinemiyor. Yüzde 43.9‘u yeni giysi alamıyor, yüzde 38.5‘i yeterli ısınmaya sahip olamıyor, yüzde 57.7‘si ise borçlanmış ve bu borçlu oranın içerisindeki yüzde 50‘si de borcu
ödeyemeyecek hale gelmiş, kapısına icra dayanmıştır. Böyle bir Türkiye‘de yoksullukla mücadele çok önem taşıyor. Var olan yoksullara bu ülkede başı dik, alnı açık yaşayabilmelerinin yolunu bulmak lazım. Onun için MHP yoksullukla mücadele programını uygulamaya koyarken, asgari ücreti 825 TL‘ye yükseltmeyi size söz olarak veriyoruz. Öte yandan, bazı tedbirleri almayı düşünüyoruz. Milletvekili aday arkadaşlarımız seçim çalışmalarında anlatıyorlar. Ev hanımlarına aile sigortası yardımı olarak ayda 320 TL
vermeyi planlıyoruz. Öğrenci evlatlarımıza özellikle ilk ve ortaöğretimde destek veya cep harçlığı olarak ayda 50 TL vermeyi düşünüyoruz. Ama bunların içinde çok önemlisi 9 milyonu aşan özürlü vatan evladı var. Bunları da ihmal etmemek, haysiyet ve onuruyla oynamadan toplumun öz evlatları olarak kendisine güvenerek yaşayabileceği ortamı hazırlamak için sosyal destek ödemesi, yani özürlü çocuklara var ise aileye her ay 320 lira, başkasının yanında kalan engelli için 450 lira vermeyi, 18 yaş altı bakıma muhtaç
özürlüler için her ay 300 lirayı o aileye vermeyi düşünüyoruz. Yaşlıları rahat yaşatmak için, 65 yaş için her ay 250, sosyal yardım olarak da 320 lira vermeyi düşünüyoruz. Yoksula yakacak yardımı 500 TL, emeklilere aylıklarını artırırken MHP olarak Eylül ayında kış öncesi 1 ay daha emekli maaşı vereceğiz. 9 yıllık süre içerisinde toplumda açılan sosyal yaralar, ekonomik sıkıntılar bunlar. Bunlara el uzatmadan, derleyip toparlamadan Türkiye‘ye barışı, huzuru, istikrarı getiremezsiniz. O nedenle MHP bu
dönemde toparlanma ve onarım hükümetini kurmayı düşünüyor, size söz olarak veriyor. Ama bunu yaparken yoksullukla mücadeleyi sürekli hale getirmemiz lazım. Bugünkü iktidar yoksulluğun sürekli ve kalıcı olması, hatta biraz daha artmasından yana. Devletin imkanlarıyla yoksulları nasıl olsa oyalıyorum diyor, lale ve sülale devrindeki mutlu azınlığı daha iyi beslerim anlayışı var. Onun için bu paket meselesine de artık dur demek lazım. Sana verilen paketi al, o senin helalindir. Ama bu paketi sana AK
Partililer getiriyor, senin yoksulluğunu bildikleri için sana yardım ediyor diye AK Parti‘nin siyaset simsarlarına aldanma, o paketi devletin sana verdiğini bil, hakkın ve helalin olduğunu bil. Evdeki yavrularını düşün, paketi sıkılıp utanmadan al, boynun bükülmesin. Evinde huzurla ye, iç, yaşa. Ama bu edepsizliğe de, bu sömürüye de bir cevap olarak ‘alıyorum paketi vuruyorum tokadı‘ deyin. Bugün için yoksul da, varlıklı da olabiliriz. Hilal Kart‘a sahip olan vatandaşlarımız namerde muhtaç olmayacak. Başı
dik, alnı açık gezecek. MHP size Hilal Kart‘ın sözünü veriyor. Doğulusu, batılısı, Sünnisi, Alevisi, her biri Allah‘ın kutsal emanetleri olarak kabul ettiğimiz vatan evlatlarına verilecektir. Bu kart yoksulluğumuzu saracak. Gelir desteği olacak. Bu kart cebinizde ise evinizde mutlu ve huzurlu olacaksanız. Aile reisi sorumluluğunu daha güvenli taşıyacaksınız. Cenab-ı Allah‘ın izniyle bizleri Ankara‘ya göndermezini istiyorum."
MİLLETVEKİLİ ADAYLARINA KARANFİL
Bahçeli, konuşmasının sonunda platformda bekleyen milletvekili adaylarına tek tek karanfil verdi. Daha sonra da demetler halindeki kırmızı ve beyaz renkli karanfilleri meydandaki partililere attı. Devlet Bahçeli‘nin mitingine Balıkesir Belediye Başkanı İsmail Ok ve belediye başkan yardımcıları ile milletvekili adayları Ahmet Duran Bulut, Rafet Çetinel, Ahmet Keskin, R. Aşkın Akçay, Kemal Girgin, Zakir Yılmaz, Yılmaz Uçak ve Uğur Söğüt, İl Başkanı Mehmet Duran, Merkez İlçe Başkanı Bayram Çılgın, Edremit
Belediye Başkanı Tuncay Kılıç ve yöneticiler ile Balıkesir merkez ve ilak çelerinden binlerce partili katıldı. Mitingin ardından Bahçeli‘ye Balıkesir Belediye Başkanı İsmail Ok ve partililer tarafından çeşitli hediyeler verildi. Bahçeli, daha sonra Bursa mitingine katılmak üzere karayolu ile Balıkesir‘den ayrıldı.