Bahçeli‘den Toki Sorusu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TOKİ konutlarının ‘‘pıtrak gibi‘‘ her tarafta çıktığını belirterek, ‘‘Bu evlerin kalitesi ne, kimin arsasına yapıldı, nasıl taksitlendirildi, taksitler nasıl ödeniyor hangi müteahhitler zengin oldu, bu müteahhitlerle senin ilişkin ne? Bunları bu millet adına sormak, bir siyasi partinin asli görevidir‘‘ dedi..

Bahçeli, partisinin Perşembe Pazarı Meydanı‘nda düzenlenen mitinginde halka hitap etti. Ülkenin ‘‘iç ve dış odakların desteğiyle‘‘ iktidara gelen AK Parti tarafından 9 yıldır yönetildiğini ifade eden Bahçeli, bu süreçte sosyal ve ekonomik sorunların çözüme ulaşmadığını, ülkedeki beka sorunlarının devam ettiğini savundu. 

AK Parti‘nin ülke yönetiminde ‘‘teslimiyet politikası‘‘ yürüttüğünü ileri süren Bahçeli, hükümetin milli meselelerde ‘‘ver-kurtul‘‘, ekonomik meselelerde ise ‘‘sat-kurtul‘‘ politikası yürüttüğünü söyledi. Bahçeli, ‘‘Sayın Başbakan çıkmış ilk dönemini ‘çıraklık‘ olarak nitelendiriyor, ikinci dönemini ‘kalfalık‘ olarak adlandırıyor, üçüncü dönemi ise ‘ustalık dönemi‘ olacağını ifade ediyor. Size bu sorumluluğu yükleyen çıraklığınıza baksa hemen işten atması lazım, kalfalığınıza fırsat tanısa ‘bundan hiçbir şey olmaz‘ diye yine işinize son vermesi lazım. Ama siz kalkmışsınız çıraklık, kalfalık sürecini ustalığa doğru yönlendirirken ustaların ustası kime nasıl ustalık vereceğini 12 Haziranda millet iradesi ile ortaya koyacaktır‘‘ diye konuştu. 

MHP Genel Başkanı Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘‘Sayın Başbakanın bu 9 yıllık sürecinde gerçekten bir çıraklık dönemi, gerçekten bir ustalık dönemi var mıdır milletimizin bunu iyi değerlendirmesi lazım. Eğer çıraklık dönemi olarak kastettiğiniz milli devletin, üniter yapının, vatan bütünlüğünün ve bin yıllık kardeşliğin sorgulandığı ve tartışıldığı bir ortam ise bu çıraklık dönemi değil, gaflet dönemidir. Eğer 1 Ağustos 2009‘da dönemin İçişleri Bakanının, Emniyet Genel Müdürlüğünün, Gölbaşı‘ndaki tesislerinde emniyet personeliyle yapmış olduğu toplantının hemen sonrasında bazı sözde gazeteci ve aydınlarla bir araya gelerek PKK‘nın siyasallaştırılma süreci içinde demokratik açılım zırvasının planlayıp ortaya koyduğunuz günden itibaren Türkiye‘de bir yıkım projesi başlamış ise ve bu da ikinci döneminizle örtüşüyorsa o zaman kalfalık dönemi değil, bir dalalet dönemi yaşamaktasınız. Gaflet ve dalaletin arkası ustalık değil, olsa olsa hıyanet dönemi olur. Sayın Başbakan gaflet ve dalalet bir noktada hoşgörüyle karşılanabilir, acemiliğinize, bilgisizliğinize ve Türkiye‘nin gerçeklerini kavrayamamanıza verilebilir, ama bu dönemi çok iyi yaşamanıza rağmen Anayasa değişiklikleriyle PKK‘nın siyasallaştırılma sürecini, özgürlük ve Türkiye‘nin ‘yeni bir Türkiye‘ olarak algılanmasına vesile olabilecek gizli gündemlerle hazırlanan bir anayasa değişikliği ise bu, ihanete doğru Türkiye‘yi sürükler ve bunun sonucu Yüce Divan olur.‘‘

-‘‘TEPE TAKLAK GİDECEKSİN‘‘-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın seçimden sonra yeniden iktidar olması durumunda bir anayasa değişikliği düşünüyorsa bunun kapsam ve niteliğini halka paylaşması gerektiğini belirten Bahçeli, bu konuda AK Parti‘nin gazetelere ilan verebileceğini ifade etti.

Seçimden önce halkın bu konuda bilgi sahibi olması gerektiğini, buna göre karar verebileceğini bildiren Bahçeli, şöyle devam etti:

‘‘Gazetelere ilanı böyle ver; anayasanın başlangıç metni şu olacak, anayasanın birinci, ikinci, üçüncü maddesi şu olacak diye niyetini açıkla. Yani anayasada etnik temelli ayrımcılığı besleyecek, onlara hukuki zemin hazırlayacak, Türkiye‘yi bölmeye çalışacak, iki dilli hayat, demokratik özerklik, eyalet sistemleri gibi saçma sapan Türkiye‘yi riske sokan maddeler olacaksa bunu öğrenmek milletimin hakkıdır. Anayasada valiler nasıl seçilecek, yerel yönetimler nasıl olacak, milletten oy aldıktan sonra bugüne kadar yaptığın gibi Adalet ve Kalkınma Partisi‘ni, aldatma ve kandırma partisi olarak hala koruyacaksan bu milletin sana öyle bir ders verecektir ki seçim öncesi Allah‘ın izni ile tepe taklak gideceksin.‘‘

AK Parti‘nin yüzde 40‘ın üzerinde oy alacağı yönündeki kamuoyu araştırmalarını ‘‘kara propaganda‘‘ olarak nitelendiren Bahçeli, ‘‘Aynı araştırmalarda ‘Size göre Türkiye‘nin temel sorunları nelerdir?‘ denildiğinde halkımız da işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, asayişsizlik, etnik temelli bölücü terör arkasından da eğitim, sağlık gibi sıralıyorsa bir yerde bir yanlış var. Eğer bir ülkede vatandaş temel sorunlarını bu sıralama ile belirtiyorsa ve bundan da büyük şikayet duyuyorsa bu iktidarın yüzde 40 alması mümkün değil, bunun baraj altında kalması, biraz parlamento dışında kalması lazım‘‘ dedi. Bahçeli, şunları söyledi:

‘‘Sayın Başbakanın argo söylemleri, sayın Başbakanın omuzu düşük tavrının altında yatan üçüncü dönem iktidar şansını göremiyor ve geceleri uykusuz ve kaosla geçiyor. Yüce Divana gitme korkusu her tarafını sarmış görünüyor. İktidardan ayrıldığın gün, Cenab-ı Allah‘ın MHP‘ye iktidarı nasip ettiği gün, nereye kaçacaksan şimdiden kaç. Oraya da gitsen getireceğim Allah‘ın izni ile. Ama Yüce Divan‘dan kendini kurtaramayacaksın, 9 yılın hesabını özellikle vereceksin.‘‘

-‘‘TOKİ‘NİN HESABINI TUĞLA TUĞLA SORMAK LAZIM‘‘-

TOKİ‘yi de eleştiren Devlet Bahçeli, bu kurumun yöneticilerinin ‘‘kendilerini kurtarmak için‘‘ milletvekili adaylığına soyunduğunu savunarak, şunları kaydetti:

‘‘Çünkü milletvekili olurlarsa hesap sorulmaktan dokunulmazlık zırhının altına saklanarak kurtulacaklarını zannediyorlar. Şimdi bu TOKİ‘deki hesabı mutlaka sormalıyız. Bu arsalar nasıl temin edildi, bu arsalar kimlere peşkeş çekildi, peşkeş çekilen bu arsaların üzerine kimler apartmanlar dikti? 9 yılın içinde 3 bin, 4 bin, 5 bin konut yaparak 11-12 tane son model arabalarla İstanbul‘da ve Türkiye‘de kimler geziyor? Bunun yanı sıra garibin taksitlerle aldığı evin damı akıyor, kaloriferi yanmıyor, boruları patlıyor, pencereler eğiliyor bükülüyor, kapıları yerinde durmuyor ve layık olduğu şeklide bir eve sahip olamıyorsa o zaman bu TOKİ‘nin hesabını tuğla tuğla sormak lazım.‘‘

MHP iktidarında TOKİ‘nin yaptığı konutları ‘‘tuğla tuğla‘‘ inceleyeceğini belirten MHP Genel Başkanı  Bahçeli, söyle dedi:

‘‘Eğer arada çok büyük de bir kuruşluk da bir yolsuzluk çıksa, hiçbirisi fark etmeyecek. Ne kadar yolsuzluk bulmuşsam, TOKİ‘den ev alanlara o yolsuzlukların bedeli, üç katrilyonsa üç katrilyon, bir trilyonsa bir trilyon, 300 milyarsa 300 milyar, bütün TOKİ evlerinde oturup ‘ev sahibi oldum‘ derken ‘bu nasıl ev?‘ diyen vatandaşlarıma adil ve kardeş payı olarak dağıtacağım. Bu kesin yapılacak. Ateş bacayı şimdiden sarmış. ‘Ne olmuş bu kadar ev yapıyoruz‘ diyor. Sana ev yapmadın demiyoruz. Her tarafta görüyoruz zaten pıtrak gibi ev çıkmış. Ancak bu evlerin kalitesi ne, kimin arsasına yapıldı, nasıl taksitlendirildi, taksitler nasıl ödeniyor hangi müteahhitler zengin oldu, bu müteahhitlerle senin ilişkin ne? bunları bu millet adına sormak, bir siyasi partinin asli görevidir.‘‘

AK Parti‘nin birçok alanda ayrışmaya neden olduğunu, bu ayrışmalardan tek hayırlı olanın ise bölünmüş yollarda yaşandığını söyleyen Bahçeli, ‘‘Kendisi havada gittiği için bölünmüş yollardan rakam olarak haberi var ama gezdiği, gittiği yok. Ama ben seçim dönemlerini hep karayolları ile geçiriyorum. O bölünmüş yollarda nasıl gittiğimi biz de biliyoruz. Güzel bir proje, trafik kazalarını önleyecek bir proje, ama her tarafı köstebek çukuru gibi. O müteahhitlerden bu çukurların da hesabını sormak lazım‘‘ diye konuştu.

Kaynak: AA