Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Rize‘de
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni Cumhuriyet Halk Partisi‘nin halkın partisi olacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, konuşmasında, "Küçük hırsızlar el feneri kullanır, büyük hırsızlar Deniz Feneri kullanır" dedi.
Rize mitingi için saat 14.00‘te Bayburt‘tan gelerek Rize Limanı‘na helikopterle inen Kılıçdaroğlu, Rize Limanı‘ndan seçim otobüsü ile mitingin yapılacağı Cumhuriyet Meydanı‘na hareket etti. CHP Gençlik Kolları‘na bağlı gençlerin otobüsün etrafında bedenleriyle etten duvar oluşturmaya çalışması dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, Rize Cumhuriyet Meydanı‘ndaki konuşmasında diğer mitinglerin aksine bir Rizeli olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın ismini hiç telaffuz etmeden eleştirilerde bulunması dikkat çekti.
Her zaman her yerde insana değer verdiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "İnsan, Allah‘ın yarattığı en değerli varlıktır ve başımın üstünde yeri vardır. Hangi partiye oy verirse versin, bütün yurttaşlarım arasında ayrım yapmadım. Sadece şu ayrımı yaptım: Benim için yandaş yok sadece ve sadece vatandaş vardır.‘‘
Rize‘ye ilk olarak 1976 yılında genç bir bürokrat olarak geldiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Yukarıya bir çay bahçesine çıktık. Orada yeşilin bütün tonlarını görmüştüm ve demiştim ki Allah‘ın bu ülkeye verdiği bu kadar güzel bir doğa parçasını nasıl olur da dünyaya tanıtmayız. Bir turizm cenneti olabilir yeşili, doğası ile güzelliği ile."
ÇAYKUR RİZELİNİN OLACAK
Rize‘nin aslında çok şey kaybettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "fındık, Giresun ve Trabzon için ne kadar önemli ve stratejik bir ürünse, çay da Rize için o kadar önemli, stratejik bir üründür. Çay üreticileri hayatından memnun mu? Taban fiyat verildi mi? Allah Allah... Nasıl taban fiyat verilmez. Gerçekten verilmedi mi taban fiyat?"
"Çayınızı ÇAYKUR‘u, fabrikaları özelleştirdiler. Rizeli zengin oldu mu?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Rizeli özelleştirmeden bir kar elde etti mi? Peki Allah aşkına niye özelleştirdiler. Bütün Rizeli kardeşlerime söylüyorum. Duvarın bir kenarına yazın, halkın iktidarında özelleştirmeye son vereceğiz. Çayda özelleştirme olmayacak, ÇAYKUR‘da özelleştirme olmayacak. ÇAYKUR Rizelinin olacak. ÇAYKUR çay üreticisinin kara gün dostu olacak. Tıpkı Fiskobirlik fındık üreticisinin, Toprak Mahsulleri Ofisi buğday
üreticisinin kara gün dostu ise ÇAYKUR da çay üreticilerinin kara gün dostu olacak" ifadelerini kullandı.
KAÇAK ÇAYLA MÜCADELE EDECEĞİZ
Kılıçdaroğlu, kaçak çayla da mücadele edeceğini kaydederek çayı bu ülke için stratejik ürün saydıklarını söyledi.
Bu bölgenin tek geçim kaynağı en önemli geçim kaynağının çay olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "İnsanlar bütün aile olarak zor şartlarda çalışır. Zor şartlarda çalışırlar. Gübresini verirler, ilacını verirler. Kadınlar çay toplar ben de bir ara çay topladım onu da söyleyeyim. Alın teri dökerler ve bedelini de almak isterler. Sen çay üreticisinin alın terinin değerini vermeyeceksin yurt dışından kaçak çay gelecek buna göz yumacaksın. 35 bin-40 bin ton arasında bu ülkeye her sene
gelir o çaylar, kullanılır ama kimse görmez. Kardeşiniz Kemal görecek."
Kaçak çayların tamamını imha edeceklerini anlatan
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Kaçak çayı niye imha edeceğiz. Eğer benim ülkemin insanı alın teri dökmüşse çalışmışsa, güneşin sıcağında yağmurun altında çalışmışsa çoluk çocuk kadın erkek demeden çalışıp alın teri döküp çay elde etmişse bir başka ülkelerin çayını buraya getirip onun alın terinin çalınmasına izin vermeyeceğiz vermemeliyiz. Bu bizim milliyetçilik anlayışımızdır. Önce benim ülkemin insanı kazanacak yıllar yılı söylediler, bir sürü politikacı çıktı söyledi efendim şöyledir böyledir dedi
bakın herkes köşeyi döndü ceplerini doldurdular ben ceplerimi doldurmayacağım benim ceplerim vatandaşın talepleri ile doludur."
Yeni Cumhuriyet Halk Partisi‘nin halkın partisi olacağını belirten
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşçinin partisi olacak. Çay üreticisinin partisi olacak. Yeni CHP yeri zamanı gelince halka hesap verecek. Halka hesap vermeyi namusu görev kabul edecek. Bunun için yola çıktık, bunun için mücadele ediyoruz. Yeni Cumhuriyet Halk Partisi alın terine değer verecek"
Kılıçdaroğlu, "Çayı Rusya‘dan Rize‘ye kim getirdi?" diye sorarak "Rusya‘dan şemsiyesinin içinde çayı getiren rahmetli İsmet İnönü‘dür. 1947 yılında buraya gelip çay ekilmesi lazım buradaki insanların geçinmesi lazım diyen kişidir. İlk çay fabrikasını kuran kişidir. Ve onun getirdiği çayı fabrikayı kuran büyük insan Allah‘ın rahmetine kavuştu onun torunu burada" diyerek Rize Milletvekili adayı Kenan Bıyık‘ı tanıttı.
Kılıçdaroğlu, çayı getiren, fabrikayı kuran, emek harcayan, çayı bu ülkede milli ürün haline getiren, hepimizin her sabah içerken sohbet ettiğimiz bir yudum içtiğimiz zaman huzura kavuştuğumuz çayı buraya getirenin Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu söyledi.
Şimdi çaya sahip çıkacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sonuna kadar sahip çıkacağız. Rize‘de milletvekili adaylarımız burada. Onların en içten saygıları selamları var. Onlar sürekli içinizdeler, sizin dertlerinizi dile getirecekler. Ben size bir soru sorayım. Siz hiç TBMM‘de kürsüye çıkıp Rize‘nin şu sorunu var diyen milletvekili duydunuz mu? Yetki siz de, güç siz de. Verin yetkiyi aslanlar gibi kürsüye çıksınlar aslanlar gibi Rize‘yi anlatsınlar."
Konuşması sırasında "Haberal nerede biz oradayız. Haberal seninle gurur duyuyor" sloganları üzerine Kılıçdaroğlu, "Haberal bizim gönlümüzde meraklanmayın. Haberal da sizin çocuğunuz, çok emek verdi. Dünyanın sayılı cerrahlarından biri. Kazandığı bütün paralarını üniversiteye harcardı. Binlerce çocuk okuyor. Allah ondan razı olsun diyeceğiz. Sağolsun, varolsun diyeceğiz ama o da halkın iktidarında o da parlamentoda olacak. O da bu ülkenin sorunlarını dile getirecek. Onun mücadelesini verecek" dedi.
VERDİĞİM SÖZLERİ YERİNE GETİRMEZSEM İLK DÖRT AY İÇİNDE GÖREVİ BIRAKIRIM
"Küçük hırsızlar el feneri kullanır, büyük hırsızlar Deniz Feneri kullanır" diyen Kılıçdaroğlu, Rizelilere, en içten sevgilerini, saygılarını sundu. "Sizlere güveniyorum" diyen Kılıçdaroğlu, siyasetçi ile halk arasında güven sağlayamaz, verdiği sözleri yerine getiremezse ilk 4 ay içinde siyaseti de genel başkanlığı da bırakacağını söyledi.
Taşeronlaşmayı kaldıracaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Emeklilere milli gelirden pay verilmesi ile ilgili yasayı çıkaracağız. Gençlerin askerlik süresini 9 aya indirmek için çalışma başlatacağız. 15 aydan 9 aya indireceğiz gençler. Toplumun hangi kesiminin derdi varsa onunla ilgili projelerimiz var. Artık eleştiren değil öneri getiren vatandaşın sorunlarına eğilen, ona güven veren yeni bir Cumhuriyet Halk Partisi anlayışı ile yola çıkıyoruz size güveniyoruz, siz de bize güvenin.
Adaylarımızı size, sizi Allah‘a emanet ediyorum."
Miting sonrası seçim otobüsü ile Çayeli ilçesine hareket eden Kılıçdaroğlu‘nun seçim otobüsüne bir grup tarafından yumurtalı saldırı düzenlendi. Otobüse isabet eden yumurtaların ardından polis gruba müdahale etti. Kılıçdaroğlu‘nun ise yumurta atan gençlerden şikayetçi olmadığı ve "Demokraside böyle şeyler olur. Onlardan şikayetçi değilim" dediği öğrenildi.
Çayeli ilçesinde muhtarlarla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, esnafı ve vatandaşlara hitaben kısa bir konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu, daha sonra Tek Gıda İş Sendikası üyeleri ile bir görüşme yaptıktan sonra Rize şehir merkezine geçerek limanda bekleyen helikopterle Gümüşhane‘ye gitti.
Kaynak: İHA
Her zaman her yerde insana değer verdiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "İnsan, Allah‘ın yarattığı en değerli varlıktır ve başımın üstünde yeri vardır. Hangi partiye oy verirse versin, bütün yurttaşlarım arasında ayrım yapmadım. Sadece şu ayrımı yaptım: Benim için yandaş yok sadece ve sadece vatandaş vardır.‘‘
Rize‘ye ilk olarak 1976 yılında genç bir bürokrat olarak geldiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Yukarıya bir çay bahçesine çıktık. Orada yeşilin bütün tonlarını görmüştüm ve demiştim ki Allah‘ın bu ülkeye verdiği bu kadar güzel bir doğa parçasını nasıl olur da dünyaya tanıtmayız. Bir turizm cenneti olabilir yeşili, doğası ile güzelliği ile."
ÇAYKUR RİZELİNİN OLACAK
Rize‘nin aslında çok şey kaybettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "fındık, Giresun ve Trabzon için ne kadar önemli ve stratejik bir ürünse, çay da Rize için o kadar önemli, stratejik bir üründür. Çay üreticileri hayatından memnun mu? Taban fiyat verildi mi? Allah Allah... Nasıl taban fiyat verilmez. Gerçekten verilmedi mi taban fiyat?"
"Çayınızı ÇAYKUR‘u, fabrikaları özelleştirdiler. Rizeli zengin oldu mu?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Rizeli özelleştirmeden bir kar elde etti mi? Peki Allah aşkına niye özelleştirdiler. Bütün Rizeli kardeşlerime söylüyorum. Duvarın bir kenarına yazın, halkın iktidarında özelleştirmeye son vereceğiz. Çayda özelleştirme olmayacak, ÇAYKUR‘da özelleştirme olmayacak. ÇAYKUR Rizelinin olacak. ÇAYKUR çay üreticisinin kara gün dostu olacak. Tıpkı Fiskobirlik fındık üreticisinin, Toprak Mahsulleri Ofisi buğday
üreticisinin kara gün dostu ise ÇAYKUR da çay üreticilerinin kara gün dostu olacak" ifadelerini kullandı.
KAÇAK ÇAYLA MÜCADELE EDECEĞİZ
Kılıçdaroğlu, kaçak çayla da mücadele edeceğini kaydederek çayı bu ülke için stratejik ürün saydıklarını söyledi.
Bu bölgenin tek geçim kaynağı en önemli geçim kaynağının çay olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "İnsanlar bütün aile olarak zor şartlarda çalışır. Zor şartlarda çalışırlar. Gübresini verirler, ilacını verirler. Kadınlar çay toplar ben de bir ara çay topladım onu da söyleyeyim. Alın teri dökerler ve bedelini de almak isterler. Sen çay üreticisinin alın terinin değerini vermeyeceksin yurt dışından kaçak çay gelecek buna göz yumacaksın. 35 bin-40 bin ton arasında bu ülkeye her sene
gelir o çaylar, kullanılır ama kimse görmez. Kardeşiniz Kemal görecek."
Kaçak çayların tamamını imha edeceklerini anlatan
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Kaçak çayı niye imha edeceğiz. Eğer benim ülkemin insanı alın teri dökmüşse çalışmışsa, güneşin sıcağında yağmurun altında çalışmışsa çoluk çocuk kadın erkek demeden çalışıp alın teri döküp çay elde etmişse bir başka ülkelerin çayını buraya getirip onun alın terinin çalınmasına izin vermeyeceğiz vermemeliyiz. Bu bizim milliyetçilik anlayışımızdır. Önce benim ülkemin insanı kazanacak yıllar yılı söylediler, bir sürü politikacı çıktı söyledi efendim şöyledir böyledir dedi
bakın herkes köşeyi döndü ceplerini doldurdular ben ceplerimi doldurmayacağım benim ceplerim vatandaşın talepleri ile doludur."
Yeni Cumhuriyet Halk Partisi‘nin halkın partisi olacağını belirten
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşçinin partisi olacak. Çay üreticisinin partisi olacak. Yeni CHP yeri zamanı gelince halka hesap verecek. Halka hesap vermeyi namusu görev kabul edecek. Bunun için yola çıktık, bunun için mücadele ediyoruz. Yeni Cumhuriyet Halk Partisi alın terine değer verecek"
Kılıçdaroğlu, "Çayı Rusya‘dan Rize‘ye kim getirdi?" diye sorarak "Rusya‘dan şemsiyesinin içinde çayı getiren rahmetli İsmet İnönü‘dür. 1947 yılında buraya gelip çay ekilmesi lazım buradaki insanların geçinmesi lazım diyen kişidir. İlk çay fabrikasını kuran kişidir. Ve onun getirdiği çayı fabrikayı kuran büyük insan Allah‘ın rahmetine kavuştu onun torunu burada" diyerek Rize Milletvekili adayı Kenan Bıyık‘ı tanıttı.
Kılıçdaroğlu, çayı getiren, fabrikayı kuran, emek harcayan, çayı bu ülkede milli ürün haline getiren, hepimizin her sabah içerken sohbet ettiğimiz bir yudum içtiğimiz zaman huzura kavuştuğumuz çayı buraya getirenin Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu söyledi.
Şimdi çaya sahip çıkacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sonuna kadar sahip çıkacağız. Rize‘de milletvekili adaylarımız burada. Onların en içten saygıları selamları var. Onlar sürekli içinizdeler, sizin dertlerinizi dile getirecekler. Ben size bir soru sorayım. Siz hiç TBMM‘de kürsüye çıkıp Rize‘nin şu sorunu var diyen milletvekili duydunuz mu? Yetki siz de, güç siz de. Verin yetkiyi aslanlar gibi kürsüye çıksınlar aslanlar gibi Rize‘yi anlatsınlar."
Konuşması sırasında "Haberal nerede biz oradayız. Haberal seninle gurur duyuyor" sloganları üzerine Kılıçdaroğlu, "Haberal bizim gönlümüzde meraklanmayın. Haberal da sizin çocuğunuz, çok emek verdi. Dünyanın sayılı cerrahlarından biri. Kazandığı bütün paralarını üniversiteye harcardı. Binlerce çocuk okuyor. Allah ondan razı olsun diyeceğiz. Sağolsun, varolsun diyeceğiz ama o da halkın iktidarında o da parlamentoda olacak. O da bu ülkenin sorunlarını dile getirecek. Onun mücadelesini verecek" dedi.
VERDİĞİM SÖZLERİ YERİNE GETİRMEZSEM İLK DÖRT AY İÇİNDE GÖREVİ BIRAKIRIM
"Küçük hırsızlar el feneri kullanır, büyük hırsızlar Deniz Feneri kullanır" diyen Kılıçdaroğlu, Rizelilere, en içten sevgilerini, saygılarını sundu. "Sizlere güveniyorum" diyen Kılıçdaroğlu, siyasetçi ile halk arasında güven sağlayamaz, verdiği sözleri yerine getiremezse ilk 4 ay içinde siyaseti de genel başkanlığı da bırakacağını söyledi.
Taşeronlaşmayı kaldıracaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Emeklilere milli gelirden pay verilmesi ile ilgili yasayı çıkaracağız. Gençlerin askerlik süresini 9 aya indirmek için çalışma başlatacağız. 15 aydan 9 aya indireceğiz gençler. Toplumun hangi kesiminin derdi varsa onunla ilgili projelerimiz var. Artık eleştiren değil öneri getiren vatandaşın sorunlarına eğilen, ona güven veren yeni bir Cumhuriyet Halk Partisi anlayışı ile yola çıkıyoruz size güveniyoruz, siz de bize güvenin.
Adaylarımızı size, sizi Allah‘a emanet ediyorum."
Miting sonrası seçim otobüsü ile Çayeli ilçesine hareket eden Kılıçdaroğlu‘nun seçim otobüsüne bir grup tarafından yumurtalı saldırı düzenlendi. Otobüse isabet eden yumurtaların ardından polis gruba müdahale etti. Kılıçdaroğlu‘nun ise yumurta atan gençlerden şikayetçi olmadığı ve "Demokraside böyle şeyler olur. Onlardan şikayetçi değilim" dediği öğrenildi.
Çayeli ilçesinde muhtarlarla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, esnafı ve vatandaşlara hitaben kısa bir konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu, daha sonra Tek Gıda İş Sendikası üyeleri ile bir görüşme yaptıktan sonra Rize şehir merkezine geçerek limanda bekleyen helikopterle Gümüşhane‘ye gitti.