Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Bayburt‘ta
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, her mitinginde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ı televizyon programında tartışmaya çağırmasına karşın karşısına çıkmadığını söyleyerek, "Niye çıkmaz biliyor musunuz? Kemal kardeşiniz karşısına çıkması için geçmişinin temiz olması, kul halkı yememesi ve mangal gibi yüreğinin olması lazım.
Genel seçimler öncesi CHP İl Başkanlığı‘nın düzenlediği Bayburt mitingine katılan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yaklaşık 4 bin kişiye konuştu. Siyasete girerken bir söz verdiğini belirten CHP lideri Kılıçdaroğlu, bu ülkede her kuruşun hesabını vermenin görev olduğunu, partisi için yandaş olmadığını sadece vatandaşın var olduğunu kaydetti. Bayburtlular‘dan seçimde kendilerine destek vermelerini isteyen Kılıçdaroğlu, "Size dayatılan şartlardan memnun iseniz, ‘Bayburtlu yerine başkaları kazansın‘
diyorsanız oyunuzu AK Parti‘ye verin. ‘Ama yazık değil mi Bayburt‘a diyorsanız‘ CHP‘ye oy verin. Bayburtlu kardeşlerim bir şeyi unutmasınlar. Geçmişte Bayburt‘ta CHP‘li belediye başkanları ne yaptı. Alt alta yazıp düşünsünler. Bir de şimdi baksınlar. Biz size hizmet etmek istiyoruz, yandaşlara değil" dedi.
Konuşması sık sık ‘Başbakan Kemal‘ sloganlarıyla kesilen Kılıçdaroğlu, "Recep Bey bir de ‘Ben Bayburt‘un ikinci milletvekili olacağım‘ diyor. Ey gözünü sevdiğim Bayburt‘un ikinci milletvekili isen, mecliste kürsüye çıkıp ‘Bayburt‘un bir sorunu var‘ diyen var mı? Bayburt‘un vekili çıkıp konuşmuyor. Çünkü Bayburt, güllük gülistanlık. Sizin dertlerinizi yine bizim vekillerimiz dile getirdi. Kamer Genç, kürsüye çıktı Bayburtlu‘nun derdini dile getirdi. E şimdi bana söylemek düşmez mi? Çıksa kürsüye
Bayburtlu‘nun derdi var dese, kötü mü olur? Sizin sorunlarınızı meclis kürsüsüne taşımak için oy istiyorum" diye konuştu.
"2011‘de bir anne dört çocuğuna kahvaltı veremiyorsa bu ayıp Ankara‘da oturup, yan gelip yatanların ayıbıdır" diyen Kılıçdaroğlu, "Manisa‘da bir gazi, yatağında açlıktan ölü bulunuyorsa o ayıp Ankara‘da oturanlarındır. CHP iktidarında Aile sigortasını getireceğiz. Bu güzel ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Karnı doyacak. Bizim aile bütçemiz var. Geliri olmayan veya asgari ücretin adlında olan ailede her kadına 600 lira yatıracağız. Kadınlarımızı namerde muhtaç etmeyeceğiz. Bunları söylediğimde
bana diyor ki, ‘Parayı nereden bulacaksın‘ AKP Genel Merkezi‘ne bağlanan hortumları kesip o paraları bu millete vereceğim. Bu kardeşiniz siyasete yeni atıldı. İki dönemdir vekilim. Bundan dolayı bana çırak, kendisine usta diyor. Hortumculuğun ustası olanlar benimle yarışamaz. Ben halka hizmet etmenin ustasıyım. Yatağa çocuk aç girdiği zaman onu dert eden bir insanım. ‘Gel istediğin televizyon kanalına, istediğin gazetecilerle televizyon kanalına çıkıp konuşalım. Sen sor ben cevap vereyim, ben sorayım sen
cevap ver. Bakalım millet ne diyecek‘ diyorum, kabul etmiyor. Recep Tayyip Erdoğan benim karşıma çıkabilir mi?" diye konuştu.
Miting alanından yükselen, ‘Hayır‘ sesleri üzerine Kılıçdaroğlu, "Niye çıkmaz biliyor musunuz? Birincisi Kemal kardeşinizin karşısına çıkması için geçmişinin temiz olması lazım. İkincisi kul halkı yememesi, üçüncüsü mangal gibi yürek olması lazım. Ben bunları silkeleyeceğim meraklanmayın. Geçenlerde bir mitingde Hz. Ömer‘in adaletinden söz etti. Hz. Ömer, tüm dünyanın kabul ettiği bir devlet adamıdır. Bu lafı etti ya, sen kim, Hz. Ömer‘den bahsetmek kim. Kızının düğün davetiyesini devletin uçağıyla Ürdün
kralına verdin mi, vermedin mi? Önce inkar, sonra küfür en sonunda da kabul etti. ‘Bu özel bir ziyaretti. Resmi bir boyutu yoktu‘ dedi. Bu ülkenin fakir fukarasının ödediği vergilerle uçağa binip gidip davetiye vereceksin, 2.5 aylık Kübra‘da açlıktan ölecek. Ondan sonra da kalkıp Hz. Ömer‘in adaletinden söz edeceksin. Buna kimse inanmaz" şeklinde konuştu.
Bayburtlu erkeklerin centilmen olduğunu, akşam evlerine giderken eşlerine pırlanta yüzük almalarını isteyen Kılıçdaroğlu, "Bunu niye söyledim biliyor musunuz? Para olmadığı biliyorum. Olsa öncelikle ekmek, meyve sebze alacağınızı biliyorum. Adaletten bahseden bir Başbakan‘ın gerçek yüzünü görün diye söyledim. Oğlu kuyumcu dükkanı açtı diye pırlantada vergiyi sıfırladı. Ama ekmek alırsınız, hastaneye gidersiniz, otobüse binersiniz, aracınıza benzin alırsınız vergi var, pırlantada yok. Bir de buna Recep‘in
adaleti diyorlar. Ben bunu söylüyorum, itiraz edemiyorlar. Bir şey desin o kanun hükmünü götürüp Recep Bey‘in yakasına asacağım. Bizim kimseye diyet borcumuz yok. Kimsenin önünde diz çökmedim, kimseye verilemeyecek hesabım yok" dedi.
Kaynak: İHA
diyorsanız oyunuzu AK Parti‘ye verin. ‘Ama yazık değil mi Bayburt‘a diyorsanız‘ CHP‘ye oy verin. Bayburtlu kardeşlerim bir şeyi unutmasınlar. Geçmişte Bayburt‘ta CHP‘li belediye başkanları ne yaptı. Alt alta yazıp düşünsünler. Bir de şimdi baksınlar. Biz size hizmet etmek istiyoruz, yandaşlara değil" dedi.
Konuşması sık sık ‘Başbakan Kemal‘ sloganlarıyla kesilen Kılıçdaroğlu, "Recep Bey bir de ‘Ben Bayburt‘un ikinci milletvekili olacağım‘ diyor. Ey gözünü sevdiğim Bayburt‘un ikinci milletvekili isen, mecliste kürsüye çıkıp ‘Bayburt‘un bir sorunu var‘ diyen var mı? Bayburt‘un vekili çıkıp konuşmuyor. Çünkü Bayburt, güllük gülistanlık. Sizin dertlerinizi yine bizim vekillerimiz dile getirdi. Kamer Genç, kürsüye çıktı Bayburtlu‘nun derdini dile getirdi. E şimdi bana söylemek düşmez mi? Çıksa kürsüye
Bayburtlu‘nun derdi var dese, kötü mü olur? Sizin sorunlarınızı meclis kürsüsüne taşımak için oy istiyorum" diye konuştu.
"2011‘de bir anne dört çocuğuna kahvaltı veremiyorsa bu ayıp Ankara‘da oturup, yan gelip yatanların ayıbıdır" diyen Kılıçdaroğlu, "Manisa‘da bir gazi, yatağında açlıktan ölü bulunuyorsa o ayıp Ankara‘da oturanlarındır. CHP iktidarında Aile sigortasını getireceğiz. Bu güzel ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Karnı doyacak. Bizim aile bütçemiz var. Geliri olmayan veya asgari ücretin adlında olan ailede her kadına 600 lira yatıracağız. Kadınlarımızı namerde muhtaç etmeyeceğiz. Bunları söylediğimde
bana diyor ki, ‘Parayı nereden bulacaksın‘ AKP Genel Merkezi‘ne bağlanan hortumları kesip o paraları bu millete vereceğim. Bu kardeşiniz siyasete yeni atıldı. İki dönemdir vekilim. Bundan dolayı bana çırak, kendisine usta diyor. Hortumculuğun ustası olanlar benimle yarışamaz. Ben halka hizmet etmenin ustasıyım. Yatağa çocuk aç girdiği zaman onu dert eden bir insanım. ‘Gel istediğin televizyon kanalına, istediğin gazetecilerle televizyon kanalına çıkıp konuşalım. Sen sor ben cevap vereyim, ben sorayım sen
cevap ver. Bakalım millet ne diyecek‘ diyorum, kabul etmiyor. Recep Tayyip Erdoğan benim karşıma çıkabilir mi?" diye konuştu.
Miting alanından yükselen, ‘Hayır‘ sesleri üzerine Kılıçdaroğlu, "Niye çıkmaz biliyor musunuz? Birincisi Kemal kardeşinizin karşısına çıkması için geçmişinin temiz olması lazım. İkincisi kul halkı yememesi, üçüncüsü mangal gibi yürek olması lazım. Ben bunları silkeleyeceğim meraklanmayın. Geçenlerde bir mitingde Hz. Ömer‘in adaletinden söz etti. Hz. Ömer, tüm dünyanın kabul ettiği bir devlet adamıdır. Bu lafı etti ya, sen kim, Hz. Ömer‘den bahsetmek kim. Kızının düğün davetiyesini devletin uçağıyla Ürdün
kralına verdin mi, vermedin mi? Önce inkar, sonra küfür en sonunda da kabul etti. ‘Bu özel bir ziyaretti. Resmi bir boyutu yoktu‘ dedi. Bu ülkenin fakir fukarasının ödediği vergilerle uçağa binip gidip davetiye vereceksin, 2.5 aylık Kübra‘da açlıktan ölecek. Ondan sonra da kalkıp Hz. Ömer‘in adaletinden söz edeceksin. Buna kimse inanmaz" şeklinde konuştu.
Bayburtlu erkeklerin centilmen olduğunu, akşam evlerine giderken eşlerine pırlanta yüzük almalarını isteyen Kılıçdaroğlu, "Bunu niye söyledim biliyor musunuz? Para olmadığı biliyorum. Olsa öncelikle ekmek, meyve sebze alacağınızı biliyorum. Adaletten bahseden bir Başbakan‘ın gerçek yüzünü görün diye söyledim. Oğlu kuyumcu dükkanı açtı diye pırlantada vergiyi sıfırladı. Ama ekmek alırsınız, hastaneye gidersiniz, otobüse binersiniz, aracınıza benzin alırsınız vergi var, pırlantada yok. Bir de buna Recep‘in
adaleti diyorlar. Ben bunu söylüyorum, itiraz edemiyorlar. Bir şey desin o kanun hükmünü götürüp Recep Bey‘in yakasına asacağım. Bizim kimseye diyet borcumuz yok. Kimsenin önünde diz çökmedim, kimseye verilemeyecek hesabım yok" dedi.