Hacı Ali Hamurcu‘ya ‘‘İftira‘‘ Davası
Kayseri Büyükşehir Belediyesinde görev yaptığı dönemde rüşvet aldığı gerekçesiyle hapis cezasına çarptırılan Hacı Ali Hamurcu hakkında, ikinci Ergenekon davası sanığı Avukat Yusuf Erikel ile ağabeyi Avukat Yakup Erikel‘e ‘‘iftirada bulunduğu‘‘ ve ‘‘suç uydurduğu‘‘ gerekçesiyle dava açıldı.
Beyoğlu Cumhuriyet Savcısı Mehmet Akıllı‘nın hazırladığı iddianamede, Hamurcu‘nun, 16 Mart 2010‘da, İstanbul Emniyet Müdürlüğünü arayarak, Taksim‘de bulunan Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği Başkanı Mustafa Asım Akin‘i, eşkalini verdiği ‘‘Ali‘‘ adlı bir kişinin vuracağı yönünde ihbarda bulunduğu belirtildi.
Verilen eşgal ve ismin Hacı Ali Hamurcu‘ya ait olduğu kaydedilen iddianamede, polisin Hamurcu‘yu aynı gün yakaladığı, ayak üstü görüşmede Hamurcu‘nun ‘‘Mustafa Asım Akin ve Kaya Paşakay adlı kişilerden birini öldürmek için geldiğini, eylemde kullanacağı bıçağı da yakındaki bir sokakta sakladığını ifade ettiği‘‘, bunun üzerine polisin, kağıda sarılı bıçağı, Saka Selim Çıkmazındaki bir iş merkezi duvarı önünde bulduğu bildirildi.
Soruşturma sırasında Hamurcu‘nun, müşteki avukat Yusuf Erikel‘e vekaletname verdiği, diğer müşteki Yakup Erikel‘in de Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davasında Hamurcu‘yu savunduğu anlatılan iddianamede, Hamurcu‘nun ‘‘dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik‘‘ suçlarından mahkum olduğu, bunun üzerine Hamurcu ile Yusuf Erikel‘in arasının açıldığı kaydedildi.
Hamurcu‘nun, ‘‘kendisini polise Yusuf Erikel‘in ihbar ettiği‘‘ iddiasında bulunduğu belirtilen iddianamede, Hamurcu‘nun, daha önceki ifadelerinde belirttiği ‘‘meblağ kısmı boş senedi almak istediği, cezaevinde bulunması nedeniyle bu konuda ihbar mektupları yazarak, polis ve savcıya telefon ettiği ve gizli tanık olarak ifade vermek istediği‘‘ anlatıldı.
Cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul‘a gelen Hamurcu‘nun, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği önünde dolaşıp, Karaköy‘den bıçak aldığına yer verilen iddianamede, ‘‘Hamurcu‘nun, hayatın olağan akışına aykırı olarak kendisini polise ihbar ettiği, planladığı eylemden vazgeçtiğinde kimseye haber vermeden Kayseri‘ye dönebilecekken, bilhassa kendini yakalattığı‘‘ ifade edildi.
Hamurcu‘nun, polise verdiği ifadede, ‘‘kendisini müşteki Yusuf Erikel‘in azmettirdiğini ve Ergenekon olarak iddia olunan terör örgütüne verilmek üzere, boş senedin 10 milyon lira olarak doldurulduğunu ifade ettiği‘‘ kaydedilen iddianamede, ‘‘(Hamurcu‘nun) kamuoyunda Ergenekon olarak bilinen kamu davasının bazı sanıkları, bir kısım tanınmış gazeteci, hukukçu ve asker kişinin isimlerini verip, müştekiler Yusuf ve Yakup Erikel ile ilişkilendirmeye çalıştığı, bununla ilgili soruşturma sonrasında Yusuf Erikel ve Yakup Erikel hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığına karar verdiği anlaşılmıştır‘‘ denildi.
İddianamede, Hamurcu‘nun, bu sebeple ‘‘suç uydurma‘‘ ve ‘‘iftira‘‘ suçlarından 7 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilmesi istendi.
Hamurcu, Beyoğlu Asliye Ceza Mahkemesinde 7 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanacak.
Kaynak: AA
Verilen eşgal ve ismin Hacı Ali Hamurcu‘ya ait olduğu kaydedilen iddianamede, polisin Hamurcu‘yu aynı gün yakaladığı, ayak üstü görüşmede Hamurcu‘nun ‘‘Mustafa Asım Akin ve Kaya Paşakay adlı kişilerden birini öldürmek için geldiğini, eylemde kullanacağı bıçağı da yakındaki bir sokakta sakladığını ifade ettiği‘‘, bunun üzerine polisin, kağıda sarılı bıçağı, Saka Selim Çıkmazındaki bir iş merkezi duvarı önünde bulduğu bildirildi.
Soruşturma sırasında Hamurcu‘nun, müşteki avukat Yusuf Erikel‘e vekaletname verdiği, diğer müşteki Yakup Erikel‘in de Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davasında Hamurcu‘yu savunduğu anlatılan iddianamede, Hamurcu‘nun ‘‘dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik‘‘ suçlarından mahkum olduğu, bunun üzerine Hamurcu ile Yusuf Erikel‘in arasının açıldığı kaydedildi.
Hamurcu‘nun, ‘‘kendisini polise Yusuf Erikel‘in ihbar ettiği‘‘ iddiasında bulunduğu belirtilen iddianamede, Hamurcu‘nun, daha önceki ifadelerinde belirttiği ‘‘meblağ kısmı boş senedi almak istediği, cezaevinde bulunması nedeniyle bu konuda ihbar mektupları yazarak, polis ve savcıya telefon ettiği ve gizli tanık olarak ifade vermek istediği‘‘ anlatıldı.
Cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul‘a gelen Hamurcu‘nun, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği önünde dolaşıp, Karaköy‘den bıçak aldığına yer verilen iddianamede, ‘‘Hamurcu‘nun, hayatın olağan akışına aykırı olarak kendisini polise ihbar ettiği, planladığı eylemden vazgeçtiğinde kimseye haber vermeden Kayseri‘ye dönebilecekken, bilhassa kendini yakalattığı‘‘ ifade edildi.
Hamurcu‘nun, polise verdiği ifadede, ‘‘kendisini müşteki Yusuf Erikel‘in azmettirdiğini ve Ergenekon olarak iddia olunan terör örgütüne verilmek üzere, boş senedin 10 milyon lira olarak doldurulduğunu ifade ettiği‘‘ kaydedilen iddianamede, ‘‘(Hamurcu‘nun) kamuoyunda Ergenekon olarak bilinen kamu davasının bazı sanıkları, bir kısım tanınmış gazeteci, hukukçu ve asker kişinin isimlerini verip, müştekiler Yusuf ve Yakup Erikel ile ilişkilendirmeye çalıştığı, bununla ilgili soruşturma sonrasında Yusuf Erikel ve Yakup Erikel hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığına karar verdiği anlaşılmıştır‘‘ denildi.
İddianamede, Hamurcu‘nun, bu sebeple ‘‘suç uydurma‘‘ ve ‘‘iftira‘‘ suçlarından 7 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilmesi istendi.
Hamurcu, Beyoğlu Asliye Ceza Mahkemesinde 7 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanacak.