Kendi sorunlarını kendileri çözsün

Başbakan Erdoğan, " Önce bir kaset numarası çevirdiler, ben bunlara inecek değilim bunlar benim işim değil bunlar CHP'nin MHP'nin kendi iç sorunlarıdır. Kendi sorunlarını kendileri çözsün, bizim işimiz hizmet biz buna bakacağız" dedi.

Şırnak mitİnginde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Erdoğan, ''CHP son Hakkari mitinginde BDP'lilere hitap etti. Silivri ile Kandil arasında ki irtibata bakın. Şuanda bu CHP ve BDP muhabbeti ile ortaya çıkmış durumda, Türkiye'nin mücadelesi karşısında bir kez daha çetelere cansuyu verilmek isteniyor. Buradan sormak gerekmez mi? Bu muhabbet nereden geliyor, ne kadar güzel bir muhabbet bu ülkede Kürt meselesinin hiç bir zaman sahibi olmayan bu CHP ile Kürt meselesinden beslenen BDP bugün kolkola girmiş durumda" diye konuştu.

Erdoğan miting alanında bulunan vatandaşlara da çağrıda bulundu ve “12 Haziran'da kan, gözyaşı, şiddetten beslenenlere değil kardeşliğe oy vermenizi istiyorum” dedi.

Başbakan Erdoğan Şırnak’taki mitingde BDP’li belediyeleri yerden yere vurdu. Belediyeciliğin halka hizmet getirmeyi amaçlaması gerektiğini söyleyen Erdoğan, “ Bu BDP'nin olduğu belediyenin hepsi böyle, kaldırımlar pislik, harap içinde belediyenin görevi nedir ya bunu bilmiyorlar. Burada böyle bir şey yok niye benim Şırnaklı kardeşim halen gider bu zihniyetlere oy verir, biz sizlerin Şırnak'ta ki susuzluğunuzu giderdik suyu buraya belediyenin getirmesi lazım biz yasaya rağmen bakanıma talimatı ben verdim ve dedim ki; Şırnak'ın susuzluğunu gidereceksin' ve Şırnak'a merkezi yönetim olarak biz getirdik suyu, burada ki Bağımsız milletvekilleriniz getirmedi onların Meclis'te bağırıp, çağırmaktan başka bir iş yaptıkları yok. Sırtlarını terör örgütüne dayamışlar ve buradan oy toplamaya çalışıyorlar olay bu” dedi.

Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar şöyle:

Burada birileri sizlerin ışığı görmenizi engellemek istiyor, birileri tehditle, zorbalıkla, korkutarak sizin iradenize ipotek koymak istiyor. Burada birileri on yıllardır olduğu gibi gençlerin kanından, anaların gözyaşından beslenmeye devam etmek istiyor. Van'da 1940'lı yıllara ait 5 tane belgeyi açıkladım CHP döneminde Kürtçe kitap, kasetlerin Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklandığını resmi belgelerle gösterdim.On yıllarca sadece bu bölgede değil Türkiye'nin tümünde halk sistemli şekilde baskı altında tutuldu, camiler kapatıldı, müzeye hatta ahıra çevrildi. Bu ülkede ilmihal kitapları toplatıldı, Bakanlar Kurulu kararı ile bunlar yasaklandı CHP sadece 1940'larda değil 2002 sonrasında da aynı şekilde inkar, ret ve asimilasyonu çok güçlü şekilde savunan bir parti olmuştur. CHP Genel Başkanı Mecliste' ki bir arkadaşının 'Dersim'de analar tabi ki ağlasın' dediğinde onu ağlamıştır. CHP'nin yeni Genel Başkanı nerede bu Ergenekon gidip üye olacağım diyecek kadar çete sevdalısı olduğunu açık açık belli etmiştir. Biz, 3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından yeni bir süreç başlattık. Biz inkar, ret, asimilasyona kesin kez son verdik, AK Parti milletin kurduğu, sizin kurduğunuz bir partidir, sizden aldığımız yetkiyle bu ülkede demokrasiyi daha ileriye taşıma mücadelesini verdik.

CHP İLE BDP KOLKOLA GİRDİ

Çetelerle terör örgütünün aynı hizaya geçtiğini, muhalefet partilerini de yedeklerine alarak AK Parti'yi açık hedef haline getirip saldırdıklarını söyledim. Önce bir kaset numarası çevirdiler, ben bunlara inecek değilim bunlar benim işim değil bunlar CHP'nin MHP'nin kendi iç sorunlarıdır. Kendi sorunlarını kendileri çözsün, bizim işimiz hizmet biz buna bakacağız. Şimdi yeni bir adım, Silivri ile Kandil arasında ki irtibata bakın. Şuanda bu CHP ve BDP muhabbeti ile ortaya çıkmış durumda, Türkiye'nin mücadelesi karşısında bir kez daha çetelere cansuyu verilmek isteniyor. Milleti nasıl aldatırız, bugün burada oynanan oyunu çarşı, pazarda Hakkari'de oynadılar benim vatandaşım orada kepenk kapatmadı, tehditle kapattırıldı ve utanmadan, sıkılmadan 'kendi takdirini kullandı' deniliyor. Bir gün önceden vatandaşa haber yolladılar gidin ekmeğinizi alın yarın bakkallar, fırınlar kapalı olacak' diye. Buna rağmen yüreğini ortaya koyup oraya gelen vatandaşlarıma ben hitap ettim, Şırnak'ta ki kardeşim bakıyorum ki bu oyuna hiç gelmediler ve gümbür gümbür bu meydana geldiler. Buradan sormak gerekmez mi? Bu muhabbet nereden geliyor, ne kadar güzel bir muhabbet bu ülkede Kürt meselesinin hiç bir zaman sahibi olmayan bu CHP ile Kürt meselesinden beslenen BDP bugün kolkola girmiş durumda.

12 HAZİRAN'DA ERGENKON VE TERÖR ÖRGÜTÜ BOZGUNA UĞRAYACAK

Sizi buluşturan ne? Sizi işbirliği noktasına getiren ne? Bunları sormak gerekmez mi? Bunlar çetelere yeniden cansuyu vermek için ittifak yaptılar, bunlar Türkiye'yi 2002 öncesine götürmek için işbirliği yaptılar çünkü 2002 öncesi karanlıktı, çeteler cirit atıyordu, çeteler ülkeye istedikleri gibi istikamet veriyorlardı, inkar vardı, ret vardı, müdahaleler yoluyla siyaset şekillendiriliyordu. Aynı şey bugünde yapılmak isteniyor, bugünde siyaset dışı mihraplar tarafından şekillendirilmek isteniyor. CHP'nin yeni Genel Başkanı sakız isteyene sakız, gazoz isteyene gazoz veriyor, elma şekeri isteyene elma şekeri, hızını alamıyor özerklik isteyene özerklik vaat ediyor. İlkecilik, siyaset hiçbir şey yok, hem başörtüsüne özgürlük diyor, öbür tarafından İstanbul Avcılar'da benim başörtülü kardeşlerimi rahibe kılığına sokuyor. Bunları söyleyen belli, Batı'da sahillerde milliyetçilik pazarlıyor burada kepenk kapattırılmasına, ekonomik özgürlüğün kısıtlanmasına destek veriyor işte böyle bir CHP'ye terör örgütü ve BDP'de destek veriyor. 12 Haziran CHP, MHP, BDP, Ergenekon ve terör örgütü ittifakının bozulacağı tarihtir. Şırnak çetelere oy vermeyecek ben inanıyorum, Şırnak sandığa gidecek hür iradesiyle kendisine hizmet edeni seçecek Şırnak bir kez daha özgürlük, kardeşlik diyecek.

MERDİVENLERİ TEKER TEKER ÇIKACAĞIZ

Sizin verdiğini yetkiyle bu ülkeye 8,5 yıl boyunca çok hizmet verdik. Bir yandan ekonomiyi, uluslararası itibarımızı büyüttük. Ben buraya partimi kurmaya geldiğimde bana o zaman geç bir saatti Şırnak'lı kardeşlerim dedi ki; Şu olağanüstü hali kaldırın bize yeter' dediler ve kaldırdık. 'Şu çekiç gücü şuradan bir gönderin bize yeter' dediler onuda gönderdik değil mi? Ertesi gün Cizre'deydim dediler ki; Şuraya bir devlet hastanesi' söz dedik ve biz muhteşem bir hastaneyi oraya yaptık ve yol kenarlarında terkedilmiş kamyonlar gördüm sene 2001 ve bu kamyonlarla ilgili olarak yıllarca artık sınır kapıları kapalı, çalışmıyor çürümeye terkedilmiş kamyonlar. Dediler ki; Bütün derdimiz bu, bu işi biran önce çözmemiz lazım, sınırlar açılması lazım' bunu da hallettik ve şuanda benim Şırnak'ta, Cizre'de kardeşlerim yeni, sıfır kamyonları almaya başladılar. İnşallah daha iyi olacak, merdivenleri teker teker çıkacağız, çocuk 9 ay 10 günde doğuyor, erken doğum olmaz sabırlı olacağız bunların hepsini halledeceğiz. Kim derdi ki Şırnak'a havaalanı biz size söz verdik ve şuanda Cizre'de havaalanı yapılıyor, Hakkari Yüksekova'da şuanda terör örgütü oraya da vatandaşları göndermedi ama biz yinede bütün engellemelere rağmen Yüksekova'da da havaalanını yapıyoruz. Oraya da uçaklar inecek ve kalkacak niye? Batı'da ki kardeşim hangi imkanlara sahipse Güneydoğu'da ki kardeşlerimde aynı imkanlara sahip olacak.

BU NASIL BELEDİYECİLİK

Şırnak, Kuran-ı Kerim'de adı geçen Cudi Dağı'nın şehridir Hz. Nuh, Rabbim beni bereketli bir yere indir' dedi ve su çekildi, iş bitti. Arkasından, gemi Cudi'ye oturdu Şırnak Hz. Nuh'un şehridir, Şırnak biz Fırat ve Dicle'yiz diyen şehirdir, Şırnak Mem-u Zin'in şehridir, Mem-u Zin nasıl birbirine hasret kaldıysa Şırnak'ta hizmete hasret kaldı. Cumhuriyet tarihi boyunca Şırnak'a 1539 derslik yapılmıştı biz 5 senede 1886 derslik yaptık fark bu, biz sizi seviyoruz. Şırnak Belediyesi'ne bakın, bu BDP'nin olduğu belediyenin hepsi böyle, kaldırımlar pislik, harap içinde belediyenin görevi nedir ya bunu bilmiyorlar. Burada böyle bir şey yok niye benim Şırnaklı kardeşim halen gider bu zihniyetlere oy verir, biz sizlerin Şırnak'ta ki susuzluğunuzu giderdik suyu buraya belediyenin getirmesi lazım biz yasaya rağmen bakanıma talimatı ben verdim ve dedim ki; Şırnak'ın susuzluğunu gidereceksin' ve Şırnak'a merkezi yönetim olarak biz getirdik suyu, burada ki Bağımsız milletvekilleriniz getirmedi onların Meclis'te bağırıp, çağırmaktan başka bir iş yaptıkları yok. Sırtlarını terör örgütüne dayamışlar ve buradan oy toplamaya çalışıyorlar olay bu.

KARDEŞLİĞE OY VERMİNİZİ İSTİYORUM

Kendimizi aldatmayalım, şunu bilesiniz ki AK Parti camiası içinde benim Kürt kardeşimin haklarını savunan bir Kürt kadro değil AK Parti'nin zaten kendisi bunu yapıyor. Biz bu ülkede Lazı, Çerkezi, Türkü, hiç bir ayrım yapmaksızın Yunus'un diliyle; Yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz farkımız bu. 12 Haziran'da istismar siyasetine değil, hizmet siyasetine oy verin, yani Şırnak'a şu hal revamıdır? Bu kadar para gönderiyoruz, inanın hiç bir belediyeden ayırt etmeksizin hatta burada durum kötü diye Batı'da ki belediyelerden daha fazla para gönderiyoruz bunlar ama Şırnak, Hakkari'ye hizmet olarak dönmüyor. 12 Haziran'da kan, gözyaşı, şiddetten beslenenlere değil kardeşliğe oy vermenizi istiyorum. Bu mitingden sonra 317 trilyonluk yatırım olan toplu açılışlar yapacağız, İdil'de, Silopi'de devlet hastaneleri yaptık, 10 tane sağlık ocağı inşa ettik bunları da açıyoruz. Şırnak'ta biz gelene kadar 25 kilometre bölünmüş yol vardı biz bunların üzerine 117 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Hepsinin Şırnak'a hayırlı olmasını diliyorum.