Girit, Boşnak Ve Midilli Mutfak Kültürü Ayvalık’Ta Harmanlandı

Genelde zeytinyağlı yemekler, otlar ve deniz ürünlerinin Ege kültürüyle harmanlandığı zengin mutfağıyla bilinen Ayvalık, bu özelliğiyle otoritelerce Türkiye’nin önemli bir gurme kenti olarak kabul edildiği belirtilirken, bu bilinçle hareket eden Ayvalık Belediyesi, özellikle mübadele döneminde Girit ve Midilli’nin yanı sıra Boşnak kültürünün en güzel örneklerinden oluşan yemeklerin Ayvalıklı ev hanımlarınca hazırlandığı bir şenlikle tanıttı.

Ayvalık ev yemeklerinin gündeme gelmesi ve unutulmak üzere olan yemeklerin yeniden sofralarda yer almasının amaçlandığı şenlik, yarışmasız üç aşamadan oluştu. Özgün tariflerin istendiği birinci aşamadan sonra, gelen tarifler bir elemeden geçirilerek, Ayvalık’a has ot, sebze, et, yemekleri, çorba, tatlı ve hamur işlerinde yerel kriterlerde değerlendirildi.

Yapılan ilk elemede özellikle seçilen tariflerden oluşan yemekler, Ayvalıklılardan oluşan bir seçici kurulun tadımcılığı ile değerlendirilerek, söz konusu tariflerin sahibi 10 kişi belirlendi. Önceki gün Ayvalık Belediyesine ait Boğaziçi Otel’de Boşnak kültürüne ait yemekleri yapan Perihan Mergen, Nurcan Suyolcuoğlu ve Seray İncedayı tarafından öğle yemeğinde, ikincisi ise Cunda Adasında bulunan Alibey Kulüp’te, Girit mübadillerinden Aliye Demirezer, Ümit Böleç, Şirin Coşar, Neriman Ak, Nazife İzbek ve Adile Yatkın isimli bayanların hazırladığı akşam yemeğinde davetlilerin damak tadına sunuldu.

Aralarında, Ayvalık Kaymakamı Nihat Nalbant, Ayvalık Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen, Ayvalık Belediye Meclis üyeleri Hatice Arga, Ayşe Sokol, İbrahim Fatih Ayyürek, Yusuf Bilir, Cem Dede, Serdar Demirezer, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gençer, ATO yöneticileri Ayvalık Slow Food Derneği Başkanı Ali Kürşat’ın yanı sıra şenliğe Ayvalık Belediyesinin davetlisi olarak katılan Nevin Halıcı, Aylin Öney Tan, Ayfer Yavi, Vedat Başaran, Gökçen Adar, Hasan Açanal, Gülhan Kara, Elif Korkmazel Tangör Tan, Olcay Bingöl gibi Türkiye’nin önemli gurmelerinin de katıldığı gözlendi.

Düzenlenen şenlik kapsamında, Cunda’da ki pazaryerinde halkla iç içe düzenlenen açık oturumların yanı sıra, Alibey Adası Kültür Merkezi’nde; gençleri faast food çılgınlığından ve Türk Mutfağının yeniden geleneksel ve ağır pişen yemeklerle donatılması amacıyla Slow Food akımını Türk gurmeleriyle tanıştıran Tangör Tan, Ayvalık yöresel gıda ve yemeklerinin irdelenmesi. Yerel ürünlerin tüketici ile buluşma yolları, ürünlerin pazarlama, tanıtma yöntemleri, katma değerlerinin artırılması için yapılacak çalışmalar ile ilgili, Akdeniz Mutfakları Konservatuvarı Türkiye Kolu Başkanı Prof. Hasan Açanal, ‘Yemek Kültürü ve Markalaşma’ konularında birer söyleşi yaptı.

Ayvalık’ta düzenlenen ve Nar Gurmet firması tarafından da desteklenen, ‘En İyi Tarif Benimki’ adlı yemek şenliğinde, Aliçetinkaya Mahallesinde ki semt pazarında kurulan çadırda ise; Cumhuriyet Gazetesi gurme yazarı Aylin Öney Tan, ‘Yemek Tarifi Alma Yöntemleri’ ve Yazar Olcay Bingöl tarafından da, ‘Binbir Çeşit Bahçesi; Ayvalık’ adlı söyleşiler vatandaşlar tarafından ilgi gördüğü gözlendi. Ayvalık Belediyesi Sanat Danışmanı Ali Akdamar ve Belediye Halkla İlişkiler Müdiresi Selen Köselecioğlu’nun koordinasyonunda ki yemek şenliğine, Ayvalık Ticaret Odası, Slow Food Ayvalık, Slow Food Anadolu, Yağmur Böreği, Chef’s İstanbul, Uluslararası Akdeniz Mutfakları Konservatuarı gibi kurumların da katkıda bulundukları belirtiliyor.

UNUTULMAYA YÜZ TUTMUŞ TADLAR GELECEK KUŞAKLARA AKTARILACAK

21-22 Mayıs tarihleri arasında Ayvalık’ta düzenlenen, ‘En İyi Tarif Benimki’ adlı yenmek şenliği ile ilgili görüşlerini aldığımız Ayvalık Kaymakamı Nihat Nalbant, ilçenin ülke turizminin önemli bir bölgesi olması nedeniyle düzenlenen yemek şenliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Nalbant, “Bu organizasyonu düzenleyenlerin ellerine sağlık’ diye konuşurken, Ayvalık Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen ise; ilçenin denizi, kumu, doğası ve tarihi dokusunun yanı sıra, Ayvalık’a has mutfağının kültürel bir miras olduğunu, bu mirasa da sahip çıkılmasının önemini vurguladı.

Türközen, “Girit, Midilli ve Boşnak kökenli vatandaşlarımızın gelenekleri arasında yer alan, unutulmaya yüz tutmuş yemeklerini yeniden popüler hale getirmek ve bu objelerden oluşan ilçemize özgü gurme çeşitliliğini geliştirmek istiyoruz. Bugün burada bu yemekleri yapan ev hanımları belki birkaç yıl sonra aramızda olmayacak. Bu yemeklerin onlarla birlikte yitirilmemesi ve gelecek kuşaklara ulaşması yönünde bir köprü olabilmek adına söz konusu yöresel lezzetlerimizi ileride kitaplaştırarak ebedileştirmeyi düşünüyoruz” diye konuştu.