Ak Parti Çorum Milletvekili Adayı Uslu, Gazetecilerle Bir Araya Geldi
AK Parti Çorum Milletvekili Adayı Salim Uslu, Türkiye‘yi ayak bağı bir anayasadan kurtarıp sivil bir anayasa kavuşturacaklarını belirterek, "Mevcut Anayasa‘nın içeriği ayrı bir sorun fırlatılıp atılması ayrı bir sorun. Kriz ve kaos ortamı oluşturacak yorumlardan arındırılarak hazırlanacak yeni bir Anayasa ülkenin ve toplumun önünü açacak" dedi.
seçim sürecinde gerilimi tırmandıracak, incitecek ya da seviyeyi düşürecek beyanlarda bulunmayacaklarını söyledi. Bu süreçte özellikle hakaret ve küfürlerin arkasına sığınmayacaklarını vurgulayan Uslu, "Bize karşı hakaret içermeyen, bizi aşağılayıp yasal çerçevenin dışına çıkan açıklamalar gelmediği sürece polemiğe girmeceğiz. Ama polemiğe girmek isteyen olursa en alasını yaparız. Daha çok yapacağımız hizmetlerden konuşacağız. Çünkü kaliteli bir seçim süreci hem ülke hem Çorum‘un gelişmesi açısından faydalı
olacaktır" diye konuştu.
Hak ve emek mücadelesi verirken, siyaset, din, mezhep, meşrep ayrımı yapmadığını, Çorum‘a ve ülkeye hizmet için çıktığı bu yolda da yine ayrım yapmadan en güzel şekilde hizmet etmeye devam edeceğini dile getiren Uslu, "Bu nedenle Güçlü Türkiye için 8,5 yıldır gecesiyle gündüzüyle çalışan sayın Başbakanımız ve AK Parti kadrolarının başarıyla sürdürdüğü bu hizmet yolunda bizi yalnız bırakmayacağınıza eminiz. İktidar partisi milletvekili adayı olunca geçmişte basının, kamuoyunun huzuruna çıkmak cesaret
isterdi. Çünkü basın ne sorar? Halk ne der? diye iktidar adayları endişeye kapılır, vereceği cevabı düşünürdü. Ancak bizim durumumuz öyle değil. Şimdi huzurunuzdayız ve size 8.5 yıldır Türkiye‘ye ve özelde Çorum‘umuza yapılan çok değerli hizmetleri anlatmaktan gurur duyuyoruz. İşte AK Parti, hizmet kervanı, söyleyecek sözü olmak budur" ifadelerini kullandı.
8.5 yıl önce ülkede büyük bir ekonomik kaos ortamının bulunduğunu siyasi istikrarsızlık yaşandığını dışarıda Türkiye‘nin itibarı sorgulandığını, içerde sosyal ve ekonomik açmazlar bir yangın gibi her yanı sardığını hatırlatan Uslu, bu tablo karşısında insanların huzursuz, mutsuz ve geleceğe güvenle bakamadığını söyledi.
"Peki bugün ne değişti" diye soran Uslu, "Yapılan duble yolları, toplu konutları, sağlıkta, eğitimde, kamu yatırımlarında neler yaptığımızı değil sadece IMF‘ye yapılan ödemeyi anlatsam AK Parti‘nin ülkeye, ülke ekonomisine, ülke insanına neler kazandırdığını anlatmaya yeter de artar bile. IMF‘ye 25.6 milyar dolar olan borç bugün 5.1 milyar dolara düşürülmüştür. Yani 8.5 yılda 21 milyar dolar ödeme yapılmıştır. Borç yiğidin kamçısıdır ama, borç alan emir de alır biliyorsunuz. Ne yaptı Türkiye? Bir
taraftan bu kadar yüklü bir borcu ödedi, diğer taraftan halkımızın hastane köşelerindeki o zahmetli ve meşakkatli sahneleri ortadan kaldırmak için 2002‘de 2.9 milyar TL olan sağlık yatırımını 14 Milyar TL‘ye çıkarttı. Bir yandan sağlıktaki işleyiş kolaylaşırken, öte yandan hastaneler, sağlık hizmetleri kolaylaşmış, devlet gerekirse hastasını ambulans uçaklarla ve helikopterlerle dünyanın ve ülkenin neresindeyse alır getirir hale gelmiştir" şeklinde konuştu.
"1 MAYIS KOMİTESİNDEN DAVET GELMEDİ"
Uslu, Çorum‘daki 1 Mayıs kutlamalarına neden katılmadığı sorusuna ise, "Biliyorsunuz 1 Mayıs, daha düne kadar ülkemizde bayram havası yerine; kavgaların, silahların, taş ve sopaların havada uçuştuğu, kardeşlik yerine çatışmaların yaşandığı gün olarak anılıyordu. Ancak dün gördük ki Ak Parti iktidarının emeğe ve emekçiye gösterdiği saygının bir tezahürü olarak 1 Mayıs işçi bayramı ilan edilmiş ve en büyük özlem olan Taksim‘de 1 Mayıs‘ı kutlamak yasayla Bayram‘a dönüşmüştür. Ülkemizin her bölgesinde ve
tabi ki İstanbul‘da Taksim‘de gördüğümüz bayram havası işte Ak Parti iktidarının iş, emek ve özgürlüğe duyduğu büyük saygının bir fotoğrafıdır. 1 Mayıs kutlamalarına Çorum‘da davet almadım. Bu yüzden de katılmadım. Onun içinde kendim bir program yaparak işçi sendikalarını ziyaret ettim" sözleriyle yanıt verdi.
Muhalefet partilerinin hizmet ve proje üretmekten çok uzak olduklarını savunan Uslu, "Ayrıca siyaset yaparken, birbirimizi eleştirirken yıkıcı olmak yerine daha seviyeli, ahlaklı bir dil ve üslup geliştirmemiz, siyasette daha yapıcı bir muhalefet anlayışını benimsememiz gerekiyor. Diğer yandan bu tür çatışma ve kamplaşmalar, yakışıksız ifadeler siyasete ve siyasetçiye olan güveni de sarsmaktadır. Oysa 21. yüzyılda seçmenlerimiz ve toplum bizim siyasi polemiklerimizi değil, ortaya koyduğumuz projeleri
tartışabilmelidir.En son Kanal İstanbul projesinde bir kez daha gördük ki, proje açıklamak ya da destek vermek yerine, iftira ve eleştiri odaklı bir yol izlenmiştir. Bu anlayışın ülkemize, siyasete hiçbir faydası olmamıştır. Çorum‘un geleceği için duygularımızı değil, aklımızı kullanalım" dedi.