Bakan Arınç: 12 Haziran’Dan Sonra İnsan Merkezli Anayasa Yapacağız

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 12 Haziran seçimlerinin ardından hazırlanacak sivil anayasa ile Türkiye’de insan odaklı bir anlayışın ortaya çıkacağını söyledi. Arınç, “12 Haziran‘dan sonra inşallah insan odaklı yeni, sivil, güçlü, çağdaş bir anayasaya kavuşacağız.” dedi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 12 Haziran seçimlerinin ardından hazırlanacak sivil anayasa ile Türkiye’de insan odaklı bir anlayışın ortaya çıkacağını söyledi. Arınç, “12 Haziran‘dan sonra inşallah insan odaklı yeni, sivil, güçlü, çağdaş bir anayasaya kavuşacağız.” dedi.

    Bakan Arınç, Yıldırım İlçe Belediyesi‘nce yaptırılan ‘Kaplıkaya Cazibe Merkezi’nin açılışını yaptı. Merkezi gezdiğinde hayran kaldığını kaydeden Arınç, tarihin, sanatın, folklorun, mahalli değerlerin olabildiğince zenginliğiyle sergilendiğini gördüğünü ifade etti. Arınç şöyle konuştu: “Belediyelerimizin, genel yönetimimizin hayatın her yönüne ait bizlere sunacağı hizmetlerden istifade etmek istiyoruz. Yollarımızın tozdan çamurdan kurtulması, suyumuzun temiz ve bol olması, çevre kirliliğinin olmaması, yeşil alanların, çevre düzenlemelerinin insanımız için yeterli miktarda olması, tarihle, doğayla, ormanla iç içe bir hayat sunabilmek, belediyelerimizin başta gelen görevlerinden birisidir. Hükümetimiz döneminde, Büyükşehir Belediyeleri Kanunu‘nu çıkardık, İl Özel İdareleri Kanunu‘nu çıkardık. Belediye gelirlerini artıran kanunu, düzenlemeyi çıkardık. Bununla yerel yönetimler daha güçlü olmasını Ankara’nın hantal yapısından, bürokrasiden kurtulmasını amaçladık.”

Belediyelerin hem yetkilerini hem de gelirlerini artırma yönünde çalışmalar yaptıklarını anlatan Arınç, belediye başkanlarının 2- 3 hafta bir Ankara’ya gitmeleri döneminin kapandığını kaydetti.

    Türkiye‘de binlerce vakıf eseri bulunmasına rağmen 2000 yılına kadar sadece 50‘ye yakınının restore edildiğini belirten Arınç şöyle devam etti: “2002‘den bu yana 3500 vakıf eserini restore ettik. Bu, senede 500 vakıf eseri demektir. Eskiden ‘para yok‘ diyorlardı, biz para da bulduk, ama 3500 eserini restore etmek sadece kamudan ayıracağımız imkanlarla elbette karşılanamazdı. Kanun çıkarttık, dedik ki, ‘yap-işlet-devret‘ modeli uygulanacak. Vakıflarda bu nasıl uygulanır? Bal gibi uygulanır. Çünkü bizim akar cinsinden vakıflarımız var. Bu ne demektir? Gelir getirecek vakıf koymuş atalarımız. Biz bu geliri bu metotla çoğaltabiliriz. İkincisi, restore et-işlet-devret modelini getirdik.”

    İzmir‘den başlayan İstanbul‘a gidecek olan, Bursa‘yı da içine alan yolu üç buçuk saate indirecek İzmir-İstanbul Projesi’nin, maliyetinin 11 milyar lira olduğunu, bunun yap-işlet-devret metoduyla karşılanacağını dile getiren Arınç, “Aklı olan aklını iyi kullanırsa başarılı işler yapar. Büyükşehirimiz de aynı yöntemleri deniyor, Osmangazi‘miz de, bütün belediyelerimiz de. Dolayısıyla kamu harcamalarını bir tarafa koyuyorlar, onları sizin için başka alanlarda kullanıyorlar. Bu yatırımları yaparken de çok akıllıca, sonunda yine belediyeye kalacak, ama şimdi onu yapanlar belli bir süreyle kullanacaklar. Bu eseri, Bursa‘mızın, ecdadımızın, tarihimizin, bize yüklediği bir zorunluluğun karşılığı olarak görüyorum. Güzel ve yeşil Bursa‘yı tekrar tarihteki eski ihtişamına döndürmek hepimiz için zorunluluktur.” şeklinde konuştu.

    Bakan Arınç, daha sonra, Vali Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin ile merkezin açılışını yaptı.

Cazibe merkezinin içinde bulunan yapay gölette eşi Münevver Arınç ile balık tutmayı deneyen Arınç, bunda başarılı olamadı. Özgen Keskin, tuttuğu balığı oltayla Arınç’a vererek “Balığı tuttunuz sayın bakanım” demesi üzerine basın mensuplarına dönen Arınç, “Siz de yediniz.” diye espri yaptı.