Başbakan Erdoğan, Suriye’De Bir Mezhep Çatışması Görmek, Yaşamak İstemiyoruz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de bir mezhep çatışmasının doğmasına yönelik endişeleri olduğunu, bunu görmek, yaşamak istemediklerini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de bir mezhep çatışmasının doğmasına yönelik endişeleri olduğunu, bunu görmek, yaşamak istemediklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, partisinin Rize Cumhuriyet Meydanı’ndaki mitinginin ardından Valiliği ziyaret ederek Vali Seyfullah Hacımüftüoğlu ile bir süre görüştü. Erdoğan, burada basın mensuplarına yaptığı açıklamada, muhalefetin seçim sürecinde yalana, iftiraya dayalı siyaset yaptığını savundu.
Şuana kadar muhalefetin ciddi bir eleştirini de göremediğini ifade ede Erdoğan, “İftiraya, yalana dayalı ne yazık ki bazı yaklaşım tarzlarını görüyorum. Tabi bunlarda ortaya konuldukça, bunların yalan olduğunu ortaya koydukça ve kendilerinin geçmişteki birçok uygulamalardaki yanlışlarını ortaya koydukça bunlara cevap veremeyince ciddi bana da isyan ediyorlar. Muhalefetin yaklaşım tarzları böyle. Hep birlikte hareket etmenin gayreti içerisindeler. Şöyle bir tablo var, AK Parti iktidar partisi olarak bir yanda diğerleri bir yanda. En çok üzüldüğüm konu muhalefetin üslup sorunu. Edebe, adaba sığmayacak şekilde. Hiçbir kutsallarını olmadığını görüyoruz. Tabi hiçbir kutsalları olmayınca da bu şekilde saldırıya devam ediyorlar.” dedi.
Kendilerinin ise farklı bir üslup takındığını anlatan Erdoğan, “Bizler üslubu farklı bir şekilde ortaya koyup cevap cevaplandırdığımızda da beyefendiler rahatsız oluyorlar. Biz kelimeleri, cümleleri seçerek konuşmaya çalışıyoruz. Kendi kutsallarımızı saldırmaya ve ailelerimize varana kadar geçmişte belgeleri ortala konan birçok şeyi özellikle anamufahelef lideri yenişmiş gibi ortaya taya koyuyor. Bunlar prim yapacak şeyler değim. Bunu da sanıyorum acemilikten yapıyor. Ama 12 Haziran’da milletin bunun cevabını verecekti.” diye konuştu.
Muhalefetin sadece bol keseden attığını ifade eden Erdoğan, “ Çünkü sırtında bir küfesi yok, eğer sırtında bir küfesi olsa bu kadar rahat atamaz. Bugün nisan ayı itibariyle Merkez Bankamızın döviz rezervi 95 milyar dolar oldu. Sanıyorum bu paraya sulanıyor. Söylediği rakımları ayni ve nakdi olarak değişik yollarla halkımıza biz zaten veriyoruz. Bütün bunların yanında yatırımlarımız da yapıyoruz. Küresel kriz olduğunda bile yatırımlara devam ettik. Devam etmeseydik Yunanistan ve İspanya’nın düştüğü durumu yaşardık.” dedi.
Erdoğan, en önemli sorun olarak görülen işsizliğin de daha aşağıya çekeceklerini söyledi.
SURİYE VE LİBYA KONUSU
Başbakan Erdoğan, Ortadoğu’daki gelişmelerle ilgili bir süre üzerine de Libya ve Suriye’deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirtti.
Erdoğan, şöyle konuştu: “Suriye büyükelçimiz çok yakın temasın içerisinde, sürekli bilgileri alıyoruz. Libya’yı da yakın takibimiz de tutuyoruz ve bu günlerde özel temsilcimi oraya gönderdim. Özel temsilcimin görüşmelerinin yanında önceki gün akşam şeyhülislamla görüşme yaptım. Kendilerine daha önceki yol haritamızla ilgili düşüncelerimi yansıttım. Özel temsilcimin gelmesinin ardından da onların düşünce ve kanatlarını aldıktan sonra düşüncelerimizi tekrar paylaşacağız.”
Muhaliflerin yanı sıra ulusal yönetimle de görüşmelerin devam ettirerek en az zararla oradaki süreci Libya halkının birliği, beraberliği ve bütünlüğü istikametinde bitirelim istediklerini anlatan Erdoğan, “Çünkü bizim için Libya halkının birliği beraberliği, bütünlüğü çok önemli.” dedi.
Aynı şeyin Suriye için de geçerli olduğuna dikkat çeken Başbakan, şöyle devam etti: “Suriye de bir dağılmanın, parçalanmanın, bir mezhep çatışmasının doğmasına yönelik endişelerimiz var. Bunları görmek, yaşamak istemiyoruz. Çünkü Suriye’nin durumu Libya’ya benzemez. Libya bizim için bir yerde dış politika analizi olarak değerlendirilebilir ama Suriye ise öyle değil. Adeta bizim için bir iç politika değerlendirmesi yapmamız gereken bir ülke konumunda. Temenni ederim ki bu sıkıntı Suriye kısa sürede aşar.”
Erdoğan, terörist başı Abdullah Öcalan’ın ‘Eylemsizlik sürecinde sorunun çözümüne yönelik adımlar atılmadığı takdirde, iç savaş çıkar’ şeklinde açıklamaları olduğunun hatırlatılması üzerine, “Türkiye Cumhuriyet devleti her şeyi ile üç beş kendini bilmeze pirim verecek durumuz yok. Gereği neyse bunların hepsi yapılır.” cevabını verdi.
Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik kasetli istifa çağrılarının ise MHP’nin iç sorunu olduğunu söyledi. Erdoğan, o konuda konuşmasının ilkeleri ile uyuşmayacağını kaydetti.
Erdoğan, daha sonra helikopterle Giresun’a gitti.
Başbakan Erdoğan, partisinin Rize Cumhuriyet Meydanı’ndaki mitinginin ardından Valiliği ziyaret ederek Vali Seyfullah Hacımüftüoğlu ile bir süre görüştü. Erdoğan, burada basın mensuplarına yaptığı açıklamada, muhalefetin seçim sürecinde yalana, iftiraya dayalı siyaset yaptığını savundu.
Şuana kadar muhalefetin ciddi bir eleştirini de göremediğini ifade ede Erdoğan, “İftiraya, yalana dayalı ne yazık ki bazı yaklaşım tarzlarını görüyorum. Tabi bunlarda ortaya konuldukça, bunların yalan olduğunu ortaya koydukça ve kendilerinin geçmişteki birçok uygulamalardaki yanlışlarını ortaya koydukça bunlara cevap veremeyince ciddi bana da isyan ediyorlar. Muhalefetin yaklaşım tarzları böyle. Hep birlikte hareket etmenin gayreti içerisindeler. Şöyle bir tablo var, AK Parti iktidar partisi olarak bir yanda diğerleri bir yanda. En çok üzüldüğüm konu muhalefetin üslup sorunu. Edebe, adaba sığmayacak şekilde. Hiçbir kutsallarını olmadığını görüyoruz. Tabi hiçbir kutsalları olmayınca da bu şekilde saldırıya devam ediyorlar.” dedi.
Kendilerinin ise farklı bir üslup takındığını anlatan Erdoğan, “Bizler üslubu farklı bir şekilde ortaya koyup cevap cevaplandırdığımızda da beyefendiler rahatsız oluyorlar. Biz kelimeleri, cümleleri seçerek konuşmaya çalışıyoruz. Kendi kutsallarımızı saldırmaya ve ailelerimize varana kadar geçmişte belgeleri ortala konan birçok şeyi özellikle anamufahelef lideri yenişmiş gibi ortaya taya koyuyor. Bunlar prim yapacak şeyler değim. Bunu da sanıyorum acemilikten yapıyor. Ama 12 Haziran’da milletin bunun cevabını verecekti.” diye konuştu.
Muhalefetin sadece bol keseden attığını ifade eden Erdoğan, “ Çünkü sırtında bir küfesi yok, eğer sırtında bir küfesi olsa bu kadar rahat atamaz. Bugün nisan ayı itibariyle Merkez Bankamızın döviz rezervi 95 milyar dolar oldu. Sanıyorum bu paraya sulanıyor. Söylediği rakımları ayni ve nakdi olarak değişik yollarla halkımıza biz zaten veriyoruz. Bütün bunların yanında yatırımlarımız da yapıyoruz. Küresel kriz olduğunda bile yatırımlara devam ettik. Devam etmeseydik Yunanistan ve İspanya’nın düştüğü durumu yaşardık.” dedi.
Erdoğan, en önemli sorun olarak görülen işsizliğin de daha aşağıya çekeceklerini söyledi.
SURİYE VE LİBYA KONUSU
Başbakan Erdoğan, Ortadoğu’daki gelişmelerle ilgili bir süre üzerine de Libya ve Suriye’deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirtti.
Erdoğan, şöyle konuştu: “Suriye büyükelçimiz çok yakın temasın içerisinde, sürekli bilgileri alıyoruz. Libya’yı da yakın takibimiz de tutuyoruz ve bu günlerde özel temsilcimi oraya gönderdim. Özel temsilcimin görüşmelerinin yanında önceki gün akşam şeyhülislamla görüşme yaptım. Kendilerine daha önceki yol haritamızla ilgili düşüncelerimi yansıttım. Özel temsilcimin gelmesinin ardından da onların düşünce ve kanatlarını aldıktan sonra düşüncelerimizi tekrar paylaşacağız.”
Muhaliflerin yanı sıra ulusal yönetimle de görüşmelerin devam ettirerek en az zararla oradaki süreci Libya halkının birliği, beraberliği ve bütünlüğü istikametinde bitirelim istediklerini anlatan Erdoğan, “Çünkü bizim için Libya halkının birliği beraberliği, bütünlüğü çok önemli.” dedi.
Aynı şeyin Suriye için de geçerli olduğuna dikkat çeken Başbakan, şöyle devam etti: “Suriye de bir dağılmanın, parçalanmanın, bir mezhep çatışmasının doğmasına yönelik endişelerimiz var. Bunları görmek, yaşamak istemiyoruz. Çünkü Suriye’nin durumu Libya’ya benzemez. Libya bizim için bir yerde dış politika analizi olarak değerlendirilebilir ama Suriye ise öyle değil. Adeta bizim için bir iç politika değerlendirmesi yapmamız gereken bir ülke konumunda. Temenni ederim ki bu sıkıntı Suriye kısa sürede aşar.”
Erdoğan, terörist başı Abdullah Öcalan’ın ‘Eylemsizlik sürecinde sorunun çözümüne yönelik adımlar atılmadığı takdirde, iç savaş çıkar’ şeklinde açıklamaları olduğunun hatırlatılması üzerine, “Türkiye Cumhuriyet devleti her şeyi ile üç beş kendini bilmeze pirim verecek durumuz yok. Gereği neyse bunların hepsi yapılır.” cevabını verdi.
Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik kasetli istifa çağrılarının ise MHP’nin iç sorunu olduğunu söyledi. Erdoğan, o konuda konuşmasının ilkeleri ile uyuşmayacağını kaydetti.
Erdoğan, daha sonra helikopterle Giresun’a gitti.