Demokratik Sol Parti‘nin Seçim Vaatleri

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Dr. Masum Türker, Türkiye‘nin en acil sorununun yoksulluk ve işsizlik olduğunu belirterek, hedeflerinin yoksullukla mücadele etmek ve yeni iş imkanları oluşturmak olduğunu söyledi.

DSP‘nin seçim beyannamesinde, DSP‘nin birbirinden çarpıcı vaatleri yer alıyor. Seçim beyannamesinin sunuş bölümünde 12 Haziran Milletvekili Genel Seçimlerinin Türkiye‘nin geleceğini belirleyeceğini belirten DSP Genel Başkanı Dr. Masum Türker, Türk halkının vereceği oylarla kendi geleceğini şekillendireceğini, Türkiye‘nin bugünü ve geleceği için karar vereceğini dile getirdi. Türker, Türkiye‘nin en acil sorununun yoksulluk ve işzilik olduğuna değinerek, hedeflerinin yoksullukla mücadele etmek ve iş

imkanları oluşturmak olduğunu kaydetti.

Türker, sıcak paraya dayalı ithalata odaklanmış büyümeye ve ithalata dayalı ihracata son verecek kur politikası uygulanacağını söyleyerek, büyümenin reel sektör odaklı olacağını dile getirdi. DSP olarak hedeflerinin üreten ve katma değer yaratan bir ekonomik sistem oluşturmak olduğunu vurgulayan Türker "Demokratik sol anlayış içinde yapılacak düzenlemelerle oluşturulacak ‘Halkçı Rekabet Ekonomisi‘ ile sürdürülebilir bir ekonomik büyüme ve kalkınma, istikrar, istihdam, dengeli ve adil gelir dağılımı ile

yaşanabilir çevrenin korunarak geliştirilmesi amaçlarına ulaşılacaktır. Halkçı Rekabet Ekonomisi ile sosyal devlet ekonomisi egemen kılınacak, piyasa düzenlenecek ve dengelenecektir. Sosyal demokratik ülkelerin uyguladığı sosyal piyasa ekonomisi anlayışı Halkçı Rekabet Ekomisi kapsamı içinde olacaktır" dedi.

Türkiye‘yi enerjide dışa bağımlılıktan kurtaracak yatırımlara öncelik verileceğine değinen Türker, "Dünyanın en büyük rezervine sahip olduğumuz uluslararası önem arz eden bor madeninin çıkarılması ve işletilmesi hususu ulusal menfaatlerimiz doğrultusunda öncelikli olarak değerlendirecektir" ifadelerini kullandı.

Masum Türker, yeni vergi düzeninin oluşturulacağına ve dolaylı vergilerin nispetinin azaltılacağını açıklayarak şunları söyledi:

"Kayıt dışı ekonomi ile mücadele için tüm işletmelerin yarattığı yeni ve ek istihdam, vergi ve diğer yöntemlerle teşvik edilmeli, istihdamın üzerindeki gereksiz yükler kaldırılmalıdır. DSP iktidarında üretime dayalı ekonomi modeline geçildiğinde herkes gelirine ve ödeme gücüne göre vergi ödeyecek, vergi oranları ekonomik faaliyetleri engelleyici olmayan düşük düzeylere indirilecektir."

Türker, emeklilerin maaşlarına zam yapılacağını ve emekli maaşlarındaki farklılığı giderecek intibak yasasının çıkarılacağını bildirdi. Üniversiteye ve ortaöğretime girişin sınavsız olacağını, herkesin yeteneğine ve isteğine göre eğitim yapacağına işaret eden Başkan Türker, "Eğitim her kademede kaliteli ve parasız olacaktır" dedi.

Yüksek Öğrenim Kurumu‘nun (YÖK) kaldırılacağına bildiren Türker, "Üniversite yöneticilerinin, öğretim üye ve görevlileri tarafından demokratik katılımcı bir anlayışla seçilmeleri sağlanacaktır. Üniversite rektörlerinin katılacağı bir "Üniversitelerarası Kurul" genel strateji ve sorunlar üzerinde görüş belirleyen bir organ olacaktır. Üniversiteye giriş sınavları kaldırılacak, ortaöğretimden mezun herkese sınavsız üniversite eğitimi olanağı sağlanacaktır" açıklamasında bulundu.

DSP‘nin demokrat, katılımcı, özgürlükçü, laik ve hukukun üstünlüğüne öncelik veren bir anayasa değişikliğinden yana olduğunu belirten Türker "Temel hak ve özgürlükler, insanca yaşama hedefine yönelerek genişletilip güçlendirilecek, kamu hizmetlerinin tüm yurttaşlar için eşitlik ilkesine uygun olarak yürütülmesi güvence altınA alınacaktır" ifadelerini kullandı.

Türker, ulusal çıkarlara dayalı bölge merkezli dış politikanın DSP‘nin temel politikası olduğunu vurgulayarak, "DSP ülkemizin çıkarlarını korumak için her türlü tedbiri alacak, hiçbir konuda taviz vermeyecek, teslimiyetçi bir duruş yerine ulusal bir duruş sergileyecektir. Avrupa Birliği (AB), DSP için bir saplantı değildir. AB, Avrupalıların sahip olduğu bütün iyi olanakları ve hakları Türk insanının da elde edebilmesi için bir hedeftir. DSP, AB‘ye alternatif olabilecek yaklaşım ve örgütlenmelere

duyarsız kalmayacak hatta bu tip örgütlenmelere duyarsız kalmayacak hatta bu tip örgütlenmelerin kuruculuğunu üstlenecektir" dedi.

DSP‘liler olarak vatandaşa ‘tuttuğu balığı yeme‘ olanağını vadeden Türker, "Diğer partiler ise yalnız kendilerinin verdiği kadar balık yemenizi vadediyorlar. Bir iş sahibi olup tuttuğunuz balığı mı yemek istiyorsunuz, yoksa yalnız sizi sömürenlerin uygun gördüğü kadar balığı mı? Karar sizin" açıklamasında bulundu.

Kaynak: İHA