'Esas kıyamet yerleştirmede kopacak'

Eğitimci- Yazar Sadık Gültekin, ÖYSM Başkanı Demir'in süreci ağzına yüzüne bulaştırdığını ifade ederek, esas kıyametin yerleştirme yapılırken kopacağını söyledi. Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Mehmet Sağlam da, değerlendirmelere tepki göstererek, yargı kararının beklenmesi gerektiğini savundu.

'Esas kıyamet yerleştirmede kopacak'
YGS‘de şifreli kopya iddiası (Son Detaylar)

Habertürk ekranlarında yayınlanan Ece Üner'in sunduğu Akşam Raporu programının dün akşam ki bölümünde, YGS'de yaşanan skandallar tartışıldı. Programa konuk olan, Eğitimci- Yazar Sadık Gültekin, Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç ve Türk Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk süreci eleştirdiler. Programa telefonla bağlanan Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Sağlam ise eleştirilere tepki gösterdi.

Gültekin konuşmasında, "Başbakan dedi ki, "ÖSYM Başkanı süreci iyi yönetemedi." Bu çok kibarca bir ifadeydi aslında. Söylenmesi gereken şu, süreci iyi yönetemedi değil işi ağzına yüzüne bulaştırdı" ifadelerini kullandı.

74 senesinden beri ÖSYM'nin, Türkiye'nin grur duyduğu kurumların başında olduğunu belirten Gültekin, "ÖSYM iki yıldır çöktü. KPSS ile başlayan çöküş, daha sonra puanların yanlış döndürülmesiyle, esas orayla başladı. Sonra KPSS sorularının içeriden sızdırılması olayı, en sonunda da bu durumda karşılaştık. Sürpriz değildi bunlar" diye konuştu.

"ŞİFREYİ YAPABİLECEK KAPASİTEDE DEĞİLLER"

Şifre yapmanın bir kapasite meselesi olduğunu ifade eden Gültekin, şifreyi o kapasiteye sahip kişi ya da kişilerin yapabileceğini söyledi. "Baştan beri söylüyorum şifre yok" diyen Gültekin, "Çünkü şifreyi yapabilecek kapasitede değiller. Peş peşe skandallar geldi. Puanları hesaplamada çok büyük hatalar yapıldı. Eğer bu yönetim devam ederse benim korukum, esas hatayı bunlar yerleştirmede yapacak. Esas kıyamet orada kopacak. Adım adım oraya doğru gidiyoruz" şeklinde konuştu.

"SİYASETEN SAHİPLENME VAR"

Kılıç, bir şifreleme olduğunu ve bunu uzmanların ortaya koyduğunu belirterek şöyle devam etti:

"ÖSYM Başkanı kabul etti. Şu an tartışılan bu şifre üzerinden herhasngi bir kesime çıkar sağlamak amacıyla, kopya ulaştırıp ulaştırılmadığı. Başbakan bir kopyalama olmadığını nereden biliyor? Savcılık soruşturmanın sonucuna ilişkin bilgileri paylaşacaktı fakat daha sonra ileri günlerde paylaşılacağı açıkladı. Bu enteresan. ÖSYM Başkanına savcılıktan kopya yoktur biçiminde mesaj iletildiğini hissediyoruz. Sayın Başbakan da aynı şeyi ifade ediyor. Bu konuda bir veri varsa bizde bilelim. Sayın Başbakan ÖSYM ve Ali Demir sürecinin iyi yönetilemediğine dair bir takım ifadelerde bulundu. Fakat bunu o kadar hafif bir şekilde geçti ki demek ki, ÖSYM iyi yönetilemese de olurmuş. Eğer süreç iyi yönetilmiyorsa bir suç ortaya çıkarır. ÖSYM Başkanı ÖSYM'nin başına nasıla atandıysa aynı yollarla kendisini geri çekmektir. İstifa etmiyorsa gereken işlemi yapmaktır. Fakat görüldüğü üzere sürece son derece siyaseten bir sahiplenme var."

Koncuk ise, Gültekin'in şifreleme yöneteminin olmadığı ifadesini açmak istediğini ifade ederek, "ÖSYM'nin beceriksiz olduğundan hareketle, bunları bile becerecek düzeyde değil demek istediğini tahmin ediyorum" dedi.

Bunun üzerine Gültekin, "Aynen öyle" karşılığını verdi.

"YAZILIM PROGRAMINDA CİDDİ HATALAR VAR"

Şifreleme yönteminin varlığı kesinde, birilerine servis edilip edilmediği noktasında değerlendirme yapılması gerektiğini söyleyen Koncuk, "Belki şifreleme yöntemi birilerine servis edilmedi. Ama emin olun servis edilsin veya edilmesin, öyle rezaletler yaşadık ki, şifreleme yöntemini aşan boyuta geldik. ÖSYM'nin sınav değerlendirmesindeki yazılım programında ciddi hatalar var. Mademki sınavı düşük olarak ilan edilenler varsa, sınavı yüksek olarak ilan edilenlerin olma ihtimali de var" diye konuştu.

"ÖĞRENCİLERİ YERLEŞTİRMEK ARTIK MÜMKÜN DEĞİL"

Elimizdeki YGS sonuçlarından hareketle Yükseköğretim programlarına öğrencileri yerleştirmenin artık mümkün olmadığını savunan Koncuk, "Bu yaşananlardan sonra, ÖSYM Başkanı o makamda nasıl oturuyor, kimlerin desteğiyle oturuyor, kimler hala neden destek veriyor" diye sordu.

Esas kıyametin, itirazlarına olumlu cevap alamayan bir çok öğrencinin dava açmasından sonra kopacağına işaret eden Koncuk, "Eğer bu dava sonucunda öğrencilerin LYS'ye girebilme hakkı doğduğu ya da sınav üzerinde daha çok puana sahip olduğu tespiti yapılırsa, LYS sonuçlarından sonra üniversiteye yerleştirme programlarında ciddi aksamalar olacaktır. Bunu temizleyebilmemiz mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Sağlam da, Üner'in "Bütün bu yaşananları al alta koyduğumuzda, Ak Parti'nin görüşü hala ÖSYM Başkanının istifa etmesinin gerekli olmadığı yönünde mi?" sorusuna, "Bir siyasi konu tartışmıyoruz Ak Parti'nin görüşünü bana sormamalısınız" yanıtını verdi.

Bunun üzerine Üner, "Siz Ak Parti Milletvekili değil misiniz?" diye sordu.

Sağlam da, "Sorunuz bile doğrudan doğruya siyasi bir soru" karşılığını verdi.

Buna karşılık ise Üner, "Çünkü olay siyasi açıklamalarla sürüyor" dedi.

"YARGININ KARARINI BEKLEMEK GEREK"

Bunun üzerine de Sağlam, "Bir saniye efendim. Beni yarım saat beklettiniz. Bizim kendimize göre zamanımız var . Doğrudan doğruya siyasi polemik oldu olay. Burada asıl 1 milyon 700 bin çocukların ve velilerin nasıl bir psikolojiyle bu güne kadar getirileceklerini de anlamak lazım. Önemli olan öğrencilerin mağdur edilmesini önlemek ise bunun sonucunu beklemek esastır" diye konuştu. Sağlam, ÖSYM Başkanı gitsin mi, gitmesin mi diye yapılan anketlere de tepki gösterdi.

Sağlam'ın bu açıklamalarının ardından Kılıç ve Koncuk, bu tavrı Sağlam'dan beklemediklerini ifade ederek, yaptığı açıklamaları eleştirdiler.

BEYAZ GAZETE