Mardin Barosu Yeni Anayasayı Mardin‘de Tartıştı
Mardin Barosu tarafından düzenlenen panelde yeni anayasanın içeriği, tekniği ve özellikleri hakkında bilgi verildi.
Panele Vali Turhan Ayvaz, Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Hakan Dündar, Baro Başkanı Azat Yıldırım ve çok sayıda vatandaş katıldı. İlk oturumda ‘Neden yeni bir anayasa ve yeni anayasanın içeriği‘ konusunda Anayasa Profesörleri Ergün Özbudun, Serap Yazıcı, Levent Köker ve İstanbul Barosu eski Başkanlarından Doç. Dr. Yücel Sayman sunum yaptı.
İkinci oturumda ise Kürt sorunu ve yeni anayasa konuları üzerine Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem, Prof. Dr. Kadri Yıldırım, Doç. Dr. Vahap Coşkun ve Doç. Dr. Bekir Beraat Özipek birer sunum yaptı.
Baro Başkanı Yıldırım, bir ülkede çocuk, kadın, erkek, kimlik, inanç, çevre, özgürlük, yargı, adaletsiz gelir dağılımı, gibi sayısız sorun varsa ve bu sorun büyük bir kesimi kaplıyorsa toplumun kendini ifade eden yeni bir anayasayı isteme hakkının doğduğunu söyledi. Yıldırım, "Mevcut anayasanın görmeyi reddettiği ötekileştirdiği bütün kesimler bu tartışmayı, canlı tutma gayreti içindedir. Herkeste bu çaba da ortaklaşmalıdır. Yeni anaysa talebi aynı zamanda bir hak ve özgürlük ifadesidir. Mücadelesidir.
Bir ülkede insanlara adalet diye yıllarca sıkıyönetim devlet güvenlik ve en son ağır ceza mahkemeleri özel yargılamalar uygulanıyorsa ve bu bir gelenek haline getiriliyorsa ve bu mahkemenin kuruluş amacı adaleti değil hakkim ideolojiyi savunmak ise o ülkede ciddi bir adil yargılana hakkı ihlali vardır. Hiçbir ileri demokratik ülkede görmediğimiz yüzde 10 seçim barajı bu ülkede ötekileştirilen kesimlerin kendilerini temsil etmesi yönünde ciddi bir sorundur" şeklinde konuştu.
İstanbul Barosu eski başkanlarından Yücel Sayman da, mevcut anayasanın ilk üç maddesinin de değiştirilmesi gerektiğini savunarak, "İlk maddesinde Cumhuriyet deniliyor. Ama bu İslami bir Cumhuriyet‘te olabilir, komünist, faşist veya demokratik cumhuriyet de olabilir. Demokratik cumhuriyet diye değiştirebiliriz. Ama hiçbir zaman değiştirilemez olmasın" dedi.
Prof. Dr. Levent Köker de, seçim öncesi siyasi partilerin seçim beyannameleri ve açıklamaları ile söylemlerinde yeni anayasanın topyekun değişimi üzerine yeteri derecede sahiplenmemelerine tepki gösterdi.
Özbudun ise yeni anayasanın dayatmacı değil uzlaşma ile ittifak edilen konuların meclisten geçirilmesi gerektiğini söyledi. Özbudun yeni anayasanın siyasilerin süzgecinden geçtikten sonra geniş çapta tartışmaya açılması gereğine işaret ederek, yeni anayasa hazırlanırken en geniş anlamda toplumsal uzlaşmanın sağlanmasının önemini vurguladı.
Panelin soru cevap kısmında anayasanın değiştirilemez maddelerine atıfta bulunan Vali Turhan Ayvaz anayasa profesörlerine, Japonya‘dan örnek vererek, "Allah etmesin Ankara‘da olası bir nükleer faciası yaşandığında Anayasanın ilk üç maddesi arasında olan başkent Ankara‘dır maddesi var. Burada yaşam olmayacağına göre bu anayasanın maddesinin hükmü ne olacak?" sorusunu sordu.
Vali Ayvaz‘ın sorusuna cevap veren Özbudun, maddelerin değişemeyeceği vurgusuna tepki göstererek, "Bugüne kadar hiç kimse başkentin Sivas veya Konya olması için bir teklifte bulunmadı. Milli Marş‘ın değişmesine destek veren kimse olmadı. Bizim milli marşına olan bağlılığımız kadar Fransızların da Paris‘e olan bağlılığı var. Ama Fransa bunu değiştirilemez hükmüne bağlamamıştır. Her şey değişebilir. Anayasa yapımı ölülerin işi değildir. Her anayasayı o anı yaşayan nesil yapacaktır. Hiçbir nesil de
kendisinden sonra gelecek nesilleri ebediyen bağlayacak hukuki, ahlaki, siyasi bir hakka sahip değildir" dedi.
Kaynak: İHA
İkinci oturumda ise Kürt sorunu ve yeni anayasa konuları üzerine Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem, Prof. Dr. Kadri Yıldırım, Doç. Dr. Vahap Coşkun ve Doç. Dr. Bekir Beraat Özipek birer sunum yaptı.
Baro Başkanı Yıldırım, bir ülkede çocuk, kadın, erkek, kimlik, inanç, çevre, özgürlük, yargı, adaletsiz gelir dağılımı, gibi sayısız sorun varsa ve bu sorun büyük bir kesimi kaplıyorsa toplumun kendini ifade eden yeni bir anayasayı isteme hakkının doğduğunu söyledi. Yıldırım, "Mevcut anayasanın görmeyi reddettiği ötekileştirdiği bütün kesimler bu tartışmayı, canlı tutma gayreti içindedir. Herkeste bu çaba da ortaklaşmalıdır. Yeni anaysa talebi aynı zamanda bir hak ve özgürlük ifadesidir. Mücadelesidir.
Bir ülkede insanlara adalet diye yıllarca sıkıyönetim devlet güvenlik ve en son ağır ceza mahkemeleri özel yargılamalar uygulanıyorsa ve bu bir gelenek haline getiriliyorsa ve bu mahkemenin kuruluş amacı adaleti değil hakkim ideolojiyi savunmak ise o ülkede ciddi bir adil yargılana hakkı ihlali vardır. Hiçbir ileri demokratik ülkede görmediğimiz yüzde 10 seçim barajı bu ülkede ötekileştirilen kesimlerin kendilerini temsil etmesi yönünde ciddi bir sorundur" şeklinde konuştu.
İstanbul Barosu eski başkanlarından Yücel Sayman da, mevcut anayasanın ilk üç maddesinin de değiştirilmesi gerektiğini savunarak, "İlk maddesinde Cumhuriyet deniliyor. Ama bu İslami bir Cumhuriyet‘te olabilir, komünist, faşist veya demokratik cumhuriyet de olabilir. Demokratik cumhuriyet diye değiştirebiliriz. Ama hiçbir zaman değiştirilemez olmasın" dedi.
Prof. Dr. Levent Köker de, seçim öncesi siyasi partilerin seçim beyannameleri ve açıklamaları ile söylemlerinde yeni anayasanın topyekun değişimi üzerine yeteri derecede sahiplenmemelerine tepki gösterdi.
Özbudun ise yeni anayasanın dayatmacı değil uzlaşma ile ittifak edilen konuların meclisten geçirilmesi gerektiğini söyledi. Özbudun yeni anayasanın siyasilerin süzgecinden geçtikten sonra geniş çapta tartışmaya açılması gereğine işaret ederek, yeni anayasa hazırlanırken en geniş anlamda toplumsal uzlaşmanın sağlanmasının önemini vurguladı.
Panelin soru cevap kısmında anayasanın değiştirilemez maddelerine atıfta bulunan Vali Turhan Ayvaz anayasa profesörlerine, Japonya‘dan örnek vererek, "Allah etmesin Ankara‘da olası bir nükleer faciası yaşandığında Anayasanın ilk üç maddesi arasında olan başkent Ankara‘dır maddesi var. Burada yaşam olmayacağına göre bu anayasanın maddesinin hükmü ne olacak?" sorusunu sordu.
Vali Ayvaz‘ın sorusuna cevap veren Özbudun, maddelerin değişemeyeceği vurgusuna tepki göstererek, "Bugüne kadar hiç kimse başkentin Sivas veya Konya olması için bir teklifte bulunmadı. Milli Marş‘ın değişmesine destek veren kimse olmadı. Bizim milli marşına olan bağlılığımız kadar Fransızların da Paris‘e olan bağlılığı var. Ama Fransa bunu değiştirilemez hükmüne bağlamamıştır. Her şey değişebilir. Anayasa yapımı ölülerin işi değildir. Her anayasayı o anı yaşayan nesil yapacaktır. Hiçbir nesil de
kendisinden sonra gelecek nesilleri ebediyen bağlayacak hukuki, ahlaki, siyasi bir hakka sahip değildir" dedi.